• 14226
    burada yapılan olumsuz eleştirileri salt suçlamak için yazanlara söylenecek bir şey yok fakat iyiyken herkes över takımını. iyi gün taraftarlığı bu bence. kötü şeyler varken ve hiçbir şey için geç değilken olması gerekenleri yazan ve iyi dileklerini de ileten yazarları daha dikkatli okumak gerekir diye düşünüyorum bu sözlükte.

    yoksa dediğim gibi salt olarak çok iyiyiz çok iyiyiz dediğimizde takımı pohpohlayıp boşa gaz vermekten başka bir işe yaramayacağını düşünüyorum bu sözlükte.

    içten yazan herkese teşekkür ettiğim platform. siz yazın bizler de bilgilenelim.
  • 14227
    sözlükle alakalı en sık getirilen eleştirilerden bir tanesi, yazarların maç sonundaki iyi ya da kötü oyuna/sonuca göre getirdikleri negatif veya pozitif eleştiriler. şimdi, öncelikle oyunculara anlık verilen tepkilerle ilgili hayıflanmalara katılıyorum. örneğin marcao, luyindama veya x bir futbolcu hatalar yaptığında kendilerini değersiz gösteren entryler yanlış entrylerdir. buna kesinlikle katılıyorum. oyuncu performansları tek maçla değerlendirilemez fakat maç bazında getirilen entryler de oldukça insani ve normal entrylerdir. bazı yazarlar, kötü bir maçın sonunda oyunculara getirilen yoğun eleştirileri linç olarak algılayabiliyor. oysaki bir futbolcu bir maçta kötü oynadıysa ya da fatih terim takımını bir maça iyi hazırlayamamışsa, isterse bundan önceki 10 maçta çok iyi işler çıkarsınlar yine de eleştirirler. burada önemli olan maç bazındaki eleştirilerle genel dönemlik eleştirileri ayırabilmek. ben mesela fatih terim'i överim de gömerim de. sebebi basit. ne takımımızın ne de hocamızın performansı stabil değil. sezon içerisinde çok inişli çıkışlı bir performans gösteriyoruz fakat sezonla alakalı yaptığım genel eleştirilerde pozitif entrylerim ağırlıktadır çünkü hocamızın pozitif işleri negatif işlerinden genelde fazla olur. aynı şey futbolcular için de geçerlidir.

    bir diğer konu ise iyi sonuçlar alındığında gösterilen tepkilerle kötü sonuç alındığında gösterilen tepkilerin aynı olmaması. sözlükle ilgili bu eleştiri de iyi oyun ve sonuca karşı getirilen olumlu entryler azken, kötü sonuçlarda gösterilen tepkilerin daha fazla olması konusunda. öncellikle burada kaçırılan bir nokta olduğunu düşünüyorum. takım iyi sonuçlar alırken ne kadar iyi bir performans ortaya koyuyor? takım gerçekten yeterli mi?
    sezonu/sezonları şampiyon olarak tamamlayabiliriz ama son dönemdeki performansımızın çok da iyi olmadığını düşünüyorum. bu yetersizlik durumu alttan alta her yazarın bilinçaltında saklı durumda. dolayısıyla iyi oynadığımız maçlar sonrasında övgü sınırını çok aşmıyoruz. biliyoruz ki bir sonraki haftada karşılaşacağımız dişli bir ekip karşısında ecel terleri dökmemiz oldukça olası. bu da iyi yönlü entrylerin daha azken, kötü sonuçlarda yazılan entrylerin bu genel durumu ifade edercesine daha fazla olmasının sebebidir.

    mesela izninizle çok küçük bir örnek vermek istiyorum. şöyle bir entrym var: (bkz: fenerbahçe futbol takımı/#3100111)
    şimdi burada gördüğünüz üzere bu sezon, galatasaray ve fenerbahçe arasında şu ana kadar somut bir fark yok. fenerbahçe'nin performansını kötü kabul ediyor muyuz?
    sezon başından beri kendilerine yönelik tonlarca yazı, röportaj okuduk mu?
    evet. işin galatasaray tarafına gelirsek; bizim de pek farkımız olmadığını ve iyi olduğumuza dair yazılan entrylerin, kötü olduğumuza dair yazılan entrylerden daha yanıltıcı olduğunu söyleyebilirim. bundan dolayı bazı eleştiriler fazla ağır olsa da bu kadar yoğun olmaları(özellikle kötü giden maçlardan sonra) oldukça normal. bence bunu kabul etmek reddetmekten çok daha doğru ve samimi bir durumu işaret ediyor. bunun burada yazıldığı kadar yanlış olduğunu düşünmüyorum.
  • 14228
    daha sakin olunması gereken sözlük. hem fiziksel hem psikolojik olarak çok yıpratıcı bir derbinin ardından alanyaspor gibi iyi bir takıma elendik diye* kesip biçmeye, yeni transferleri çöp, hocayı forma adaleti olmayan biri gibi göstermeye gerek yok bence. ben maç boyu oynadığımız futbolu da beğendim üstelik. savunmadaki bir iki konsantrasyon eksikliği ve hücumdaki bolca şanssızlık bu skora yol açtı. iyi ki de öyle oldu. 3-0 olunca "umarım 3 tane atıp da maçı uzatmaya filan götürmeyiz" dedim içimden çünkü as kadroyla çıktığımız maçta daha fazla hırpalanmamıza gerek yoktu. on tane türkiye kupası kazansan ne yazar? maddi olarak hiçbir getirisi yok, manevi olarak da zaten açık ara en fazla kazanan takımız bu kupayı. odaklanmamız gereken tek mecra lig artık. keşke ful yedek bir kadroyla maça çıksaydık. elenirsek de öyle elenseydik. onun dışında hiçbir kızgınlığım yok. siz de az relax olun arkadaş :)
  • 14229
    herkesin (veya bir kısmın diyeyim, yalan olmasın*) fikrine saygı duymakla birlikte, ideal on bir başlığını çok ukalaca buluyorum.

    "ideal" çok iddialı bir kelime, sözlükteki anlamı "ancak düşüncenin tasarlayabileceği, bütün üstünlükleri kendinde toplayan" olarak gözüküyor. bu çok parametreli oyunda neyin ideal/optimal olduğunu söyleyebilmek için ya takımın teknik direktörü, ya da gerçekten futbol uzmanı falan olmanız gerekir, ki galatasaray sözlük'te 2787 tane futbol uzmanı yok (entry tarihi itibariyle başlığa bu kadar entry girilmiş).

    yanlış hatırlamıyorsam- yıllar önce mustafa denizli'nin bir sözü vardı, "taksiye biniyorsun eline bir kağıtta yazılı ilk 11 tutuşturuyorlar, restorana gidiyorsun başka bir kağıt." diye. toplumumuzda hemen her konuda olduğu gibi, sözlükte de söylediğini allah'ın kelamı zanneden, genç oynatılsın diyen*, oynatılınca da linç eden*, bilmiyorum diyemeyen, ne anlattığını kendisi de anlamayan çok fazla insan var. buna benzer insanları zaten twitter'da orada burada bulabiliyorsunuz. eğer buranın kalitesi korunmak isteniyorsa, ki benim bulunduğum birkaç yılda çok düştü, yazar seçimi ve sözlük kurallarıyla ilgili bir şeyler yapılması gerekiyor.

    not: bu arada, geniş bir engel listem var. kendi çapımda temizledim sözlüğü, moderasyonla paylaşabilirim. *
  • 14231
    bazen başlıkları incelerken “az daha mı sakin kalsak” diye düşünmeden edemiyorum. iyi oynanmış bir maçtan sonra futbolcuları havalara uçurmalar, kötü oynanmış bir maçtan sonra yerin dibine sokmalar...
    tabii insanoğlu anlık yaşar, yaşadığı güne bakar. çok üzülüyoruz kötü sonuçlara hepimiz. ama fark etmeden de futbolcularımıza fazladan fazladan anlam yükleyip sonra da birden hakaret boyutlarına geliyoruz.
  • 14233
    felipe melo küfür ettiği için ceza almadı, bir küfürü retweet ettiği için ceza aldı. yani yayınladığı ve gündeme taşınmasına ön ayak olduğu için ceza aldı. https://www.haberler.com/...erdi-6473398-haberi/

    arda turan ise sadece küfür ettiği için ceza almadı, bu kamuya açık yerde yayınlandığı için ceza aldı. fakat yayınlayan kendisi değil, oghenekaro etebo. felipe melo'daki mantık yürütülse ceza alması gereken kişi etobo, yani yayınlayan. eğer arda'nın ceza alması doğru ise melo niye ceza aldı o zaman. yani nereden baksan tutarsızlık. fakat ceza kurulu zaten mantıkla yürütülmüyor, art niyet ile yürütülüyor. yani etobo yedek arda as. burada fenerasyon* için avantajlı olan arda'nın ceza alması. çünkü soyunma odasında küfür etmekten ceza verilseydi tff her stadyumun soyunma odalarına kameralar koyar her hafta en az 150 kişiye ceza verirdi. fakat art niyet gayet açık, tek amaç ne olursa olsun düşman kuvvetler yaralanmalı. arda'nın ceza alması çok garip değil, çünkü bu etobo'nun amatörlüğü ve suçu maalesef. asıl yanlış olan, gücünü kullanarak her pisliği yapan fenerbahçe'nin rekor cezalar almaması, cumhurbaşkanın keyfine ve siyasi-ekonomik bağlantılarına göre eski beşiktaşlı başkanı*, eski fanatik fenerbahçeli yöneticiyi* demokratik bir seçim varmış gibi gösterip fakat aslında resmen tff'nin başına ataması. yanlış olan arda'nın ceza alması değil, tüsiad'ın, tff'nin, hükümetin fenerbahçeli ve taraflı olduğu bir ülkede gücün yettiği her türlü illegal işin fenerbahçe için yapılması. asıl yanlış olan bu.

    gelelim fatih terim'e. hocam hatasız kul olmaz ve yanlış yapıyorsun. hani çok ağır ağabeyler tanırız, bir kadın sevince tanıyamazsın onları. o adaletli, prensipli, ağır adam gider. seni şaşırtır, utandırır. kendisindeki arda sevgisi kontrol dışı ve abartılı. üstelik bu adam seni 2011'de ''kariyerim'' diyerek, söz verdiği halde, son dakikada, sana sormadan, seni yüzüstü bıraktı. yetmedi hayatının en kötü günlerini sana milli takımda yaşattı. her şeye rağmen affettin, sonuçta sen bizim babamızsın ve o kadar hakkın var. fakat tugay kerimoğlu'na, bülent korkmaz'a wesley sneijder'e vermediğin değerin bin katını bu adama veriyorsun ve beni şaşırtıyorsun hocam. adalet bu değil. evet arda turan her ne kadar yaşlı ve ağır bir topçu bile olsa sonuçta yetenekli, oyun zekası olan, top çalan ve en önemlisi top tutabilen bir oyuncu. kesinlikle takımda kalmalı ve faydanılmalı. zaman zaman on birde, zaman zaman yedek oynatılmalı. fakat hocanın düşündüğü gibi arda ne galatasaray'ın yıldızı ne de kaptanı. galatasaray kaptan'ı fatih terim'dir, cüneyt tanman'dır, bülent korkmaz'dır, şimdilik de fernando muslera'dır. galatasaray'ın yıldızı cevad prekazi'dir, gheorghe hagi'dir, wesley sneijder'dir, hatta sofiane feghouli'dir. takımın hem kaptanı hem de yıldızı olunca adın da metin oktay oluyor zaten. arda galatasaray'ın yıldızı ya da kaptanı değil. arda galatasaray'ın avrupa görmüş tecrübeli, top tutan hantal bir kanat oyuncusu ve askeridir. yani 2021 model hamit altıntop'udur, fazlası değil. maçtan önce tesislerde puro içen, bunu medyaya açıklayan, maçtan sonra ağlayan, 10 dakika sonra soyunma odasında belkide hocanın yanında fatih terim siker adamı diye bağırıp masanın üzerinde tepinen, dakikası dakikasını tutmayan dengesiz bir insandan galatasaray'a kaptan olur mu ey sevgili galatasaray sözlük yazarları? delikanlı olun, itiraf edin. üstelik biz bu hatayı ilk defa yapmıyoruz, 2009-2011 arasında da yaptık. bir özlü söz der ki: ''hatalar ilk yaşandığında dramatiktir, tekrarlandığında ise saçmalıktır*. bir insana taşıyacağından fazla yük bindirilmez. bırakın sadece futbol oynasın ve önce bir futbola dönsün, bu kadarı yeter. yok takımı kaynaştırıyor vs gibi saçma sapan argümanlarla pohpohlamayın. onsuz geçen 2011-2019 arasında galatasaray 5 kez şampiyon olduğunda sözüm ona takımı kaynaştıran arda turan yoktu. artık başrolde değil yan rolde olmasını öğrenmeli. koskoca 116 yıllık galatasaray'ın gündemi varken, arda'nın gündemin daha fazla olması gerçekten ayıp.

    şimdi gelelim arda turan'a. ben sadece bir entryde ''şerefsiz'' ve ''aptal'' kelimelerini kullandığım için 28 şubat gecesinden itibaren 10 gün sözlükte ceza aldım. zaten gerekçe de sözlük adabına aykırı entry. demek ki yanlışım. bu da ceza sonrası yazdığım ilk entry*. şimdi sosyal medaya'da 18 yaş sınırı yok ve her yaştan galatasaraylı çocuk arda turan'ın fatih terim siker adamı sözlerini görüp, yanlışı örnek alabilir mi, alır. peki bu adaba uygun mu, değil. peki neden sözlükte bir tane erkek, bir tane delikanlı çıkıp kardeşim bizim böyle bir ahlakımız yok ayıptır demiyor. galatasaray kaptanı böyle hareketler yapmaz demiyor. şartsız şurtsuz destek veriyor. benim oğlum dışarıda böyle küfürler etse dışarıda oğlumu savunur eve gelince kızar kulağını çekerdim. yani ekşi sözlük'te yazsaydım bu entry'yi, arda turan'ı sadece savunurdum. ama yazarların tamamı galatasaraylı, okuyanların ise %90'nın galatasaraylı olduğu bir sözlükte, yani aile içinde tabiri caizse bu çocuğun kulağı neden çekilmiyor. yeşilçam filmlerinde serseri çocuğun zengin babası gibi kulağını çekeceğine ''aferin oğlum'' mu diyor. sözlük adabına aykırı entry'den dolayı ceza aldığım bu sözlüğün ahlakı, adabı bu mu? kuru kuru galatasaraylı olmak yetmez, delikanlı da olun. üstelik şu sıralar sözlüğün aşırı romantik, aşırı tutarsız olduğu bir dönemde. türk futbolunun iki değerli kupasında biri olan türkiye kupası'ndan elendiğimiz 10 şubat 2021 galatasaray alanyaspor maçı'na hayırlı mağlubiyet denilen, 11 şubat 2021 konyaspor beşiktaş maçı'na da hayırlı galibiyet diye adlandırılan bir ortam bu kadar çelişkili olmuşken. affedersiniz, özür dileyerek, bir laf var, ''polyanna'nın validesine tecavüz etmişler, kardeşim olacak diye sevinmiş'' diye ahlaksız da olsa özlü bir söz var iken bu kadar polyanna olmayın. romantik olmayın, adaletsiz olmayın, mantıksız olmayın. olacaksanız delikanlı, mantıklı koyu galatasaraylı olun. ya ne derler acaba demeyin, benim gibi dokuz köyden kovulsanız bile doğru sözü söylemekten çekinmeyin. yanlışa destek vermeyin, metin oktay'ı örnek alın.

    herkese sarı kırmızı ve neşeli günler diliyorum.
  • 14235
    bir seneyi aşkın süredir yazmadığım sözlüğümüz. pandemi dolayısıyla her şeye karşı motivasyon kaybı yaşarken üstüne bir de görsel ve sosyal medyadaki şaklabanlar ve trollerin yaptıkları algı yüzünden gündemi okumak, haberdar olmak istemedim sanırım. farkettim ki spor ve galatasaray gündemiyle ilgili bilgi düzeyim son dönemde yalnızca maçlar, yönetim ve futbolcuların açıklamaları, belli başlı gündem maddelerinden oluşmaya başladı. en sağlıklı, çoğunlukla objektif ve veriye dayanan yorumları okumak için buraya dönmem gerekiyordu. tekrardan merhaba sözlük!
  • 14236
    sevilen bir futbolcunun eksilerini yazdığınızda linç yediğiniz sözlük. objektif olmaya çalışan yazarlar için zor bir mecra. bu yönüyle ekşi sözlüğe benzemeye başlıyor denebilir. bu futbolcunun eksilerini, hatalarını yazdığınızda yangıncı ve oyuncuya düşman bir yazar olarak görülebiliyorsunuz. sözlükte sizden kesinlikle maça dair yorum yazmanız istenmiyor. oyuncuya gereksiz yere çamur atmaktan bahsetmiyorum ama bir karşılaşma özelinde oyuncunun oyunda neleri yanlış yaptığını yazarsanız, sanki oyuncuya nefret besliyormuşsunuz gibi yorumlar yapılabiliyor. oysaki bir futbolcu, bir maçta x'i yanlış yaptıysa x'i yanlış yapmıştır. bunu yazmak bilgi vermektir ve sözlüğün nihai amaçlarından bir tanesidir. sözlükte girilen her entry dönemlik olmak zorunda değildir. öyle olsa okuyacak güncel entry bulmakta zorlanırız. bazı yazılar maç bazlıdır. burada önemli konu maç bazında değerlendirme yapıldığının entryde açıkça belirtilmesidir. buna rağmen linç yemek ise sözlüğümüzün ayıbıdır. tekrardan söylemek isterim ki bahsettiğim şey oyuncuya, teknik direktöre ya da bir spor yorumcusuna çamur atmak, kin ve düşmanlık beslemek üzerine değildir. belirli bir olay karşısında yazılan eksilere, sanki yazıldığı şahsa düşmanlık besliyor ve linç etmeye çalışıyormuşsunuz gibi gösterilen tepkilerdir.
  • 14238
    14 şubat 2021 tarihinde bir süre database hatası vermiştir.

    mbaye diagne'nin 14 şubat 2021 west bromwich albion manchester united maçında attığı golden sonra girmeye çalışırken database hatası verdiğini görünce dedim ki herhalde bütün galatasaraylılar bu güzide doğa olayını kutlamak için sözlüğe akın etti de bu sebeple bozuldu sözlük. meğer ondan değilmiş. maç saatinin değiştiğini unutmuşum.(bkz: 14 şubat 2021 galatasaray kasımpaşa maçı)
  • 14239
    ben eski bir yazar değilim bu yüzden sözlük hakkında bu satırları yazarken haddimi aşmamaya çalışıyorum.

    ancak;

    bu kadar haksızlıklarla, hukuksuzluklarla, çeşitli şikelerle, para ve rant ile yaratılan yapay galatasaray düşmanlıklarıyla dolu bir ortamda, sırf galatasaray puan kaybetsin diye oynatılmış 14 şubat 2021 galatasaray kasımpaşa maçını çatır çatır kazanmamızdan sonra kerem'in pozisyonuna penaltı falan diyen, bu yüzden içi rahat olmayan veya ilk fırsatta bunu gündeme getirmiş entry'ler görüyorum. nicklere hiç bakmadım, bakmak istemedim. bu insanlar galatasaray sözlük yazarı olabilir ama benim için galatasaray taraftarlıkları tartışmalıdır ya da içinde bulunduğumuz ortamı hiç okuyamıyorlar demektir. bu objektiflik falan değil.

    pozisyonun penaltı ile de alakası yok. eyyamcı bir hakem olsaydı verebilirdi ancak ortadaki topa net bir şekilde iki kişi müdahale etmeye çalışıyor ver çarpışıyorlar. top kasımpaşalı oyuncunun kontrolünde değil, ikisi de ayak uzatıyor sadece. verilseydi yine temas kılıfına uydurulacak operasyon penaltısı olacaktı. buna penaltı diyenler arada bir avrupa liglerinde maç izlesin.
  • 14245
    okumaktan da yazmaktan da büyük keyif aldığım, gönül verdiğim takımı destekleyen gönüldaşlarımdan oluşan platform.

    yalnız 14 şubat 2021 galatasaray kasımpaşa maçındaki pozisyona penaltı dedik diye ne galatasaraylılığımız ne irlandalılılığımız ne pollyannacılığımız ne de adalet bekçiliğimiz kalmış. beyler hakem kararlarından canımız yandı hepimizin zamanında biliyoruz ama yapmayın gözünüzü seviyim, adalet arıyorsak perde indirmeyin gözlerinize hiç.

    galatasaray sadece bir spor kulübü değil aynı zamanda bir öğreti bütününü beraberinde getirir. galatasaray'ın olduğu yere fikir özgürlüğü, düşünce hürriyeti ve adalet vardır. bi pozisyonu penaltı olarak düşünüyorsam penaltı derim abi ona, geçen hafta bana verilmemiş, yok fenere verilmiş falan beni ilgilendirmez. hatadan dolayı utanç duyduğum falan yok, hakem hatası olumlu ya da olumsuz olarak ilk kez başımıza gelmiyor son kez de olmayacak zaten var bunlar bu sporun içinde, fakat ortamdan etkilenip fikirleri adalet terazisine göre değil de ortamın doğurduğu kısas anlayışına göre verirsek o zaman yarın öbür gün adalet istemeye yüzümüz kalmaz.

    biz galatasaraylılar olarak doğru olalım, adil olalım da varsın canımız yansın, daha önce defalarca yaptığımız gibi yine üstesinden geliriz, ama adil olduktan sonra başımız asla eğilmez, o da biz galatasaraylılara yeter zaten.
  • 14248
    12 yıldır yazarı olduğum, aktif yazarlık yapmaktan çok okuyarak takip ettiğim sözlüktür.

    tahminimce günümüzde sosyal medyayla zehirlenmiş ve kulüpler tarafından da çanak tutulan toksik futbol ortamıyla doğru orantılı olarak hedef gösterme, “o bizden değil” algısı yaratma, yaftalama gibi üzücü davranışların pek çok yazar tarafından yapıldığını görüyorum.

    kendi adıma konuşacak olursam, ben twitter spor mizahından da, fanatik taraftar whatsapp gruplarından da, ekşi sözlük algı yönetim başlıklarından da yıldım. lütfen bu ve benzeri anlayışları sözlüğe taşımayalım. sözlük formatında olup da internet kültürünün şu halinde bile belli bir seviyede kalmayı başaran bu platformu antu gibi bir ortama çevirmeyelim.

    özellikle (bkz: 14 şubat 2021 galatasaray kasımpaşa maçı) sonrasında kasımpaşa lehine penaltı olabilecek bir pozisyonun verilmemiş olabileceğini ima eden birkaç arkadaşın yine fenerbahçeli olmakla itham edildiğini gördüm. bu şekilde insanların kendi görüşlerini yazmadan önce “acaba yaftalanır mıyım?” gerginliği yaşamasına sebep olmak uzun vadede sözlük kalitesini düşürür.
  • 14249
    icinde farkli takim taraftari bulunmasi tabi ki de dogal olan sozluktur. fanatizmin akisi icinde her rengin platformuna farkli renklerden uyeler olacaktir. muhim olan bu durumu temizlemeye yonelik mekanizmalar bulunmasi.

    edit: kendi adıma; yukarıdaki fikrimin keremin penaltı pozisyonuna yapılan olumlu/olumsuz yorumlarla alakası yok. daha genel bir gidişat üzerinden, mesela mağlup olduğumuz maç sonraları sözlüğün haline atıfta bulunarak yazmıştım.
App Store'dan indirin Google Play'den alın