• 14176
    daha önce de defalarca söyledim 6 şubat 2021 fenerbahçe galatasaray maçından sonra tekrar söylemek zorunda hissediyorum kendimi yazmaktan en çokta okumaktan kısacası bulunmaktan son derece keyif aldığım platformdur.
    bazı yazar arkadaşlar maçtan sonra fenerli youtuberların kısa kısa videolarını atıyor bazıları twitter paylaşımlarını atıyor okurken izlerken dinlerken o kadar keyif alıyorum ki. normalde bu tarz şeyleri araştıracak okuyacak adam değilim ama yazar arkadaşlar önlerine çıkan serzenişleri isyanları o kadar iyi bi şekilde paylaşıyorlar ki izlerken ruhum mutlu hissediyor. burda olan yazan her yazar arkadaşa binlerce kez teşekkür ederim.
  • 14177
    çok sayıda birilerinin troll'ü dolduğunu düşündüğüm güzide sözlük. fatih terim kovulacak haberini çıkaran kişi haftada bir düzenli olarak övülüyor bu sözlükte. asla tepki yok, çıt yok. yanlış yorumluyor da olabilirim fakat 3 ay önce hayatta kalma savaşı verirken bile galatasaray'ı bırakmayan bir insana, ticari ilişkileri etkilenmesin diye galatasaray'ın hakkını savunmaktan korkuyor demek bilmiyorum trollük müdür başka bir şey midir? aynı yazarlar muhtemelen kulağı ağrıdıği için seçimden kaçan adayları, daha doğrusu kuklalarını destekliyorlardır. tercih meselesi.
  • 14178
    her ailede olan fikir ayrılıklarının, galatasaray sözlük içinde de olması son derece doğal. konu ister mustafa cengiz yönetimi ister fatih terim olsun eleştirilmesi ve gruplar arası tartışılması, hem normal hem de kulübümüz adına faydalıdır.

    ancak galatasaray’ ımızı en yükseğe taşımak adına yapılan bu fikir alışverişleri ve tartışmaların, sözlükteki belirli kişiler tarafından farklı şekillerde yansıtılması, takıntılı biçimde sürekli başlıklar açılması, açılan başlıkların kin ve nefretle süslenmesi, bu zihniyetin* sözlükte bulunması endişesini doğurmuştur.

    girdikleri her genel kurul’ da gündemi, kişileri, olayları ve ilişkileri çarptırarak galatasaray’ a sadece zarar veren bu muhalif zihniyet, eğer sözlüğü bu sebeple kullanmaya başladıysa şimdiden söyleyelim.
    buradan size ekmek çıkmaz!!!

    düzenlenme: ünlem(!) eklendi
  • 14179
    her canlı gibi elbet ölümü tadacak olan sözlük. belki yarın, belki yarından da yakın...
    ne biz 2008'deki halimizdeyiz, ne türk interneti, ne de ülke...

    dalga konusu olan antu.com'dan tek farkı belli başlı kilit kelimeleri aynı şekile sokan bir filtremizin olmaması. aynı yalana inanma, aynı acıklı ruh halleri bizde de gayet mevcut. ekşi sözlük'ün mevcut durumundan tek farkı ise moderasyonun küfür yeme pahasına halen bazı şeylere sınırlı da olsa müdahale etmesi. bizim de organize gruplarımız var, bizim de manipülatörlerimiz var, bizim de siktin formatı eyledin viran eğilimimiz var...

    dediğim gibi 2008'den bu yana çok şeyler değişti, çok şeyler eksildi. belki de bizim istikrar ya da duruş sandığımız şey günümüz dünyasında sadece geride kalmış bir inat.

    çok emekler verildi, çok mesailer harcandı. bu yolda dönenler oldu, mum gibi sönenler oldu* ama iyi ama kötü bir kimliği oldu sözlüğün. marka değeri hiç kovalamasak da bir marka konabilecek hale geldi. ancak çok uzun zamandır limitlerinde gidiyor. bu çatışma hali ne kadar daha dengede gidebilir, değişim/dönüşüm ısrarına ne kadar karşı konabilir bilmiyorum...

    en yenisinden en eskisine kadar herkesin isteği, arzusu bu yönde gibi görünüyor. bir avuç istisna hariç...
    eninde sonunda da bu sıradanlaşma yaşanacak gibi...
    belki yarın, belki yarından da yakın...
  • 14180
    kaybedilen maçtan sonra* yine çekilmez olan yer.

    sadece maçtan maça buraya uğrayan kişiler tarafından takımın en değerli oyuncusuna* bir sürü ağır eleştiri, bilerek kırmızı kart görmeye çalıştı iddiaları, hatta "sezon sonu ilk teklife satılmalı" türünden laflar görmek beni yaralıyor. sezon başından beri sürekli 3 günde bir maça çıkan bu adam niye kupa maçında dinlendirilmiyor diyen yok. premier lig'de bile fa cup maçlarında klopp, guardiola rotasyona gidiyor, neden diye soruyor musunuz? futbolcular da insan bu kadar yükü kaldıramazlar.

    bu kadar negatif enerji beni sözlük'ten soğutuyor. biz her kaybedilen maçtan sonra bütün oyuncularımızı asıp keseceksek neden antu'ya laf söylüyoruz ki?

    edit: bazı konularda ben de abartmışım, o ifadeleri düzelttim. şu bir gerçek, maç kaybetmek ve kötü oyun hepimizin psikolojisi kötü etkiliyor. biraz daha sağduyulu olmaya çalışmalıyız.
  • 14182
    galatasaray mağlup olduysa çok can sıkıcı olabilen çok sevdiğim sözlük. şuan çalışmadığım için sözlükte çok vakit geçiriyorum. bolca okuyorum yazılanları. özür dileyerek söylüyorum ki tüm hafta olmayıp sadece maç günü çok olumsuz yazı yazılıyor. bir maç önce övülen futbolcuların bir maç sonra kellesi alınıyor. lütfen sözlüğümüze sahip çıkalım. değerini yükseltelim. yazdıklarımıza dikkat edelim.
  • 14183
    burada yapılan olumsuz eleştirileri salt suçlamak için yazanlara söylenecek bir şey yok fakat iyiyken herkes över takımını. iyi gün taraftarlığı bu bence. kötü şeyler varken ve hiçbir şey için geç değilken olması gerekenleri yazan ve iyi dileklerini de ileten yazarları daha dikkatli okumak gerekir diye düşünüyorum bu sözlükte.

    yoksa dediğim gibi salt olarak çok iyiyiz çok iyiyiz dediğimizde takımı pohpohlayıp boşa gaz vermekten başka bir işe yaramayacağını düşünüyorum bu sözlükte.

    içten yazan herkese teşekkür ettiğim platform. siz yazın bizler de bilgilenelim.
  • 14184
    sözlükle alakalı en sık getirilen eleştirilerden bir tanesi, yazarların maç sonundaki iyi ya da kötü oyuna/sonuca göre getirdikleri negatif veya pozitif eleştiriler. şimdi, öncelikle oyunculara anlık verilen tepkilerle ilgili hayıflanmalara katılıyorum. örneğin marcao, luyindama veya x bir futbolcu hatalar yaptığında kendilerini değersiz gösteren entryler yanlış entrylerdir. buna kesinlikle katılıyorum. oyuncu performansları tek maçla değerlendirilemez fakat maç bazında getirilen entryler de oldukça insani ve normal entrylerdir. bazı yazarlar, kötü bir maçın sonunda oyunculara getirilen yoğun eleştirileri linç olarak algılayabiliyor. oysaki bir futbolcu bir maçta kötü oynadıysa ya da fatih terim takımını bir maça iyi hazırlayamamışsa, isterse bundan önceki 10 maçta çok iyi işler çıkarsınlar yine de eleştirirler. burada önemli olan maç bazındaki eleştirilerle genel dönemlik eleştirileri ayırabilmek. ben mesela fatih terim'i överim de gömerim de. sebebi basit. ne takımımızın ne de hocamızın performansı stabil değil. sezon içerisinde çok inişli çıkışlı bir performans gösteriyoruz fakat sezonla alakalı yaptığım genel eleştirilerde pozitif entrylerim ağırlıktadır çünkü hocamızın pozitif işleri negatif işlerinden genelde fazla olur. aynı şey futbolcular için de geçerlidir.

    bir diğer konu ise iyi sonuçlar alındığında gösterilen tepkilerle kötü sonuç alındığında gösterilen tepkilerin aynı olmaması. sözlükle ilgili bu eleştiri de iyi oyun ve sonuca karşı getirilen olumlu entryler azken, kötü sonuçlarda gösterilen tepkilerin daha fazla olması konusunda. öncellikle burada kaçırılan bir nokta olduğunu düşünüyorum. takım iyi sonuçlar alırken ne kadar iyi bir performans ortaya koyuyor? takım gerçekten yeterli mi?
    sezonu/sezonları şampiyon olarak tamamlayabiliriz ama son dönemdeki performansımızın çok da iyi olmadığını düşünüyorum. bu yetersizlik durumu alttan alta her yazarın bilinçaltında saklı durumda. dolayısıyla iyi oynadığımız maçlar sonrasında övgü sınırını çok aşmıyoruz. biliyoruz ki bir sonraki haftada karşılaşacağımız dişli bir ekip karşısında ecel terleri dökmemiz oldukça olası. bu da iyi yönlü entrylerin daha azken, kötü sonuçlarda yazılan entrylerin bu genel durumu ifade edercesine daha fazla olmasının sebebidir.

    mesela izninizle çok küçük bir örnek vermek istiyorum. şöyle bir entrym var: (bkz: fenerbahçe futbol takımı/#3100111)
    şimdi burada gördüğünüz üzere bu sezon, galatasaray ve fenerbahçe arasında şu ana kadar somut bir fark yok. fenerbahçe'nin performansını kötü kabul ediyor muyuz?
    sezon başından beri kendilerine yönelik tonlarca yazı, röportaj okuduk mu?
    evet. işin galatasaray tarafına gelirsek; bizim de pek farkımız olmadığını ve iyi olduğumuza dair yazılan entrylerin, kötü olduğumuza dair yazılan entrylerden daha yanıltıcı olduğunu söyleyebilirim. bundan dolayı bazı eleştiriler fazla ağır olsa da bu kadar yoğun olmaları(özellikle kötü giden maçlardan sonra) oldukça normal. bence bunu kabul etmek reddetmekten çok daha doğru ve samimi bir durumu işaret ediyor. bunun burada yazıldığı kadar yanlış olduğunu düşünmüyorum.
  • 14185
    daha sakin olunması gereken sözlük. hem fiziksel hem psikolojik olarak çok yıpratıcı bir derbinin ardından alanyaspor gibi iyi bir takıma elendik diye* kesip biçmeye, yeni transferleri çöp, hocayı forma adaleti olmayan biri gibi göstermeye gerek yok bence. ben maç boyu oynadığımız futbolu da beğendim üstelik. savunmadaki bir iki konsantrasyon eksikliği ve hücumdaki bolca şanssızlık bu skora yol açtı. iyi ki de öyle oldu. 3-0 olunca "umarım 3 tane atıp da maçı uzatmaya filan götürmeyiz" dedim içimden çünkü as kadroyla çıktığımız maçta daha fazla hırpalanmamıza gerek yoktu. on tane türkiye kupası kazansan ne yazar? maddi olarak hiçbir getirisi yok, manevi olarak da zaten açık ara en fazla kazanan takımız bu kupayı. odaklanmamız gereken tek mecra lig artık. keşke ful yedek bir kadroyla maça çıksaydık. elenirsek de öyle elenseydik. onun dışında hiçbir kızgınlığım yok. siz de az relax olun arkadaş :)
  • 14186
    herkesin (veya bir kısmın diyeyim, yalan olmasın*) fikrine saygı duymakla birlikte, ideal on bir başlığını çok ukalaca buluyorum.

    "ideal" çok iddialı bir kelime, sözlükteki anlamı "ancak düşüncenin tasarlayabileceği, bütün üstünlükleri kendinde toplayan" olarak gözüküyor. bu çok parametreli oyunda neyin ideal/optimal olduğunu söyleyebilmek için ya takımın teknik direktörü, ya da gerçekten futbol uzmanı falan olmanız gerekir, ki galatasaray sözlük'te 2787 tane futbol uzmanı yok (entry tarihi itibariyle başlığa bu kadar entry girilmiş).

    yanlış hatırlamıyorsam- yıllar önce mustafa denizli'nin bir sözü vardı, "taksiye biniyorsun eline bir kağıtta yazılı ilk 11 tutuşturuyorlar, restorana gidiyorsun başka bir kağıt." diye. toplumumuzda hemen her konuda olduğu gibi, sözlükte de söylediğini allah'ın kelamı zanneden, genç oynatılsın diyen*, oynatılınca da linç eden*, bilmiyorum diyemeyen, ne anlattığını kendisi de anlamayan çok fazla insan var. buna benzer insanları zaten twitter'da orada burada bulabiliyorsunuz. eğer buranın kalitesi korunmak isteniyorsa, ki benim bulunduğum birkaç yılda çok düştü, yazar seçimi ve sözlük kurallarıyla ilgili bir şeyler yapılması gerekiyor.

    not: bu arada, geniş bir engel listem var. kendi çapımda temizledim sözlüğü, moderasyonla paylaşabilirim. *
  • 14188
    bazen başlıkları incelerken “az daha mı sakin kalsak” diye düşünmeden edemiyorum. iyi oynanmış bir maçtan sonra futbolcuları havalara uçurmalar, kötü oynanmış bir maçtan sonra yerin dibine sokmalar...
    tabii insanoğlu anlık yaşar, yaşadığı güne bakar. çok üzülüyoruz kötü sonuçlara hepimiz. ama fark etmeden de futbolcularımıza fazladan fazladan anlam yükleyip sonra da birden hakaret boyutlarına geliyoruz.
  • 14190
    felipe melo küfür ettiği için ceza almadı, bir küfürü retweet ettiği için ceza aldı. yani yayınladığı ve gündeme taşınmasına ön ayak olduğu için ceza aldı. https://www.haberler.com/...erdi-6473398-haberi/

    arda turan ise sadece küfür ettiği için ceza almadı, bu kamuya açık yerde yayınlandığı için ceza aldı. fakat yayınlayan kendisi değil, oghenekaro etebo. felipe melo'daki mantık yürütülse ceza alması gereken kişi etobo, yani yayınlayan. eğer arda'nın ceza alması doğru ise melo niye ceza aldı o zaman. yani nereden baksan tutarsızlık. fakat ceza kurulu zaten mantıkla yürütülmüyor, art niyet ile yürütülüyor. yani etobo yedek arda as. burada fenerasyon* için avantajlı olan arda'nın ceza alması. çünkü soyunma odasında küfür etmekten ceza verilseydi tff her stadyumun soyunma odalarına kameralar koyar her hafta en az 150 kişiye ceza verirdi. fakat art niyet gayet açık, tek amaç ne olursa olsun düşman kuvvetler yaralanmalı. arda'nın ceza alması çok garip değil, çünkü bu etobo'nun amatörlüğü ve suçu maalesef. asıl yanlış olan, gücünü kullanarak her pisliği yapan fenerbahçe'nin rekor cezalar almaması, cumhurbaşkanın keyfine ve siyasi-ekonomik bağlantılarına göre eski beşiktaşlı başkanı*, eski fanatik fenerbahçeli yöneticiyi* demokratik bir seçim varmış gibi gösterip fakat aslında resmen tff'nin başına ataması. yanlış olan arda'nın ceza alması değil, tüsiad'ın, tff'nin, hükümetin fenerbahçeli ve taraflı olduğu bir ülkede gücün yettiği her türlü illegal işin fenerbahçe için yapılması. asıl yanlış olan bu.

    gelelim fatih terim'e. hocam hatasız kul olmaz ve yanlış yapıyorsun. hani çok ağır ağabeyler tanırız, bir kadın sevince tanıyamazsın onları. o adaletli, prensipli, ağır adam gider. seni şaşırtır, utandırır. kendisindeki arda sevgisi kontrol dışı ve abartılı. üstelik bu adam seni 2011'de ''kariyerim'' diyerek, söz verdiği halde, son dakikada, sana sormadan, seni yüzüstü bıraktı. yetmedi hayatının en kötü günlerini sana milli takımda yaşattı. her şeye rağmen affettin, sonuçta sen bizim babamızsın ve o kadar hakkın var. fakat tugay kerimoğlu'na, bülent korkmaz'a wesley sneijder'e vermediğin değerin bin katını bu adama veriyorsun ve beni şaşırtıyorsun hocam. adalet bu değil. evet arda turan her ne kadar yaşlı ve ağır bir topçu bile olsa sonuçta yetenekli, oyun zekası olan, top çalan ve en önemlisi top tutabilen bir oyuncu. kesinlikle takımda kalmalı ve faydanılmalı. zaman zaman on birde, zaman zaman yedek oynatılmalı. fakat hocanın düşündüğü gibi arda ne galatasaray'ın yıldızı ne de kaptanı. galatasaray kaptan'ı fatih terim'dir, cüneyt tanman'dır, bülent korkmaz'dır, şimdilik de fernando muslera'dır. galatasaray'ın yıldızı cevad prekazi'dir, gheorghe hagi'dir, wesley sneijder'dir, hatta sofiane feghouli'dir. takımın hem kaptanı hem de yıldızı olunca adın da metin oktay oluyor zaten. arda galatasaray'ın yıldızı ya da kaptanı değil. arda galatasaray'ın avrupa görmüş tecrübeli, top tutan hantal bir kanat oyuncusu ve askeridir. yani 2021 model hamit altıntop'udur, fazlası değil. maçtan önce tesislerde puro içen, bunu medyaya açıklayan, maçtan sonra ağlayan, 10 dakika sonra soyunma odasında belkide hocanın yanında fatih terim siker adamı diye bağırıp masanın üzerinde tepinen, dakikası dakikasını tutmayan dengesiz bir insandan galatasaray'a kaptan olur mu ey sevgili galatasaray sözlük yazarları? delikanlı olun, itiraf edin. üstelik biz bu hatayı ilk defa yapmıyoruz, 2009-2011 arasında da yaptık. bir özlü söz der ki: ''hatalar ilk yaşandığında dramatiktir, tekrarlandığında ise saçmalıktır*. bir insana taşıyacağından fazla yük bindirilmez. bırakın sadece futbol oynasın ve önce bir futbola dönsün, bu kadarı yeter. yok takımı kaynaştırıyor vs gibi saçma sapan argümanlarla pohpohlamayın. onsuz geçen 2011-2019 arasında galatasaray 5 kez şampiyon olduğunda sözüm ona takımı kaynaştıran arda turan yoktu. artık başrolde değil yan rolde olmasını öğrenmeli. koskoca 116 yıllık galatasaray'ın gündemi varken, arda'nın gündemin daha fazla olması gerçekten ayıp.

    şimdi gelelim arda turan'a. ben sadece bir entryde ''şerefsiz'' ve ''aptal'' kelimelerini kullandığım için 28 şubat gecesinden itibaren 10 gün sözlükte ceza aldım. zaten gerekçe de sözlük adabına aykırı entry. demek ki yanlışım. bu da ceza sonrası yazdığım ilk entry*. şimdi sosyal medaya'da 18 yaş sınırı yok ve her yaştan galatasaraylı çocuk arda turan'ın fatih terim siker adamı sözlerini görüp, yanlışı örnek alabilir mi, alır. peki bu adaba uygun mu, değil. peki neden sözlükte bir tane erkek, bir tane delikanlı çıkıp kardeşim bizim böyle bir ahlakımız yok ayıptır demiyor. galatasaray kaptanı böyle hareketler yapmaz demiyor. şartsız şurtsuz destek veriyor. benim oğlum dışarıda böyle küfürler etse dışarıda oğlumu savunur eve gelince kızar kulağını çekerdim. yani ekşi sözlük'te yazsaydım bu entry'yi, arda turan'ı sadece savunurdum. ama yazarların tamamı galatasaraylı, okuyanların ise %90'nın galatasaraylı olduğu bir sözlükte, yani aile içinde tabiri caizse bu çocuğun kulağı neden çekilmiyor. yeşilçam filmlerinde serseri çocuğun zengin babası gibi kulağını çekeceğine ''aferin oğlum'' mu diyor. sözlük adabına aykırı entry'den dolayı ceza aldığım bu sözlüğün ahlakı, adabı bu mu? kuru kuru galatasaraylı olmak yetmez, delikanlı da olun. üstelik şu sıralar sözlüğün aşırı romantik, aşırı tutarsız olduğu bir dönemde. türk futbolunun iki değerli kupasında biri olan türkiye kupası'ndan elendiğimiz 10 şubat 2021 galatasaray alanyaspor maçı'na hayırlı mağlubiyet denilen, 11 şubat 2021 konyaspor beşiktaş maçı'na da hayırlı galibiyet diye adlandırılan bir ortam bu kadar çelişkili olmuşken. affedersiniz, özür dileyerek, bir laf var, ''polyanna'nın validesine tecavüz etmişler, kardeşim olacak diye sevinmiş'' diye ahlaksız da olsa özlü bir söz var iken bu kadar polyanna olmayın. romantik olmayın, adaletsiz olmayın, mantıksız olmayın. olacaksanız delikanlı, mantıklı koyu galatasaraylı olun. ya ne derler acaba demeyin, benim gibi dokuz köyden kovulsanız bile doğru sözü söylemekten çekinmeyin. yanlışa destek vermeyin, metin oktay'ı örnek alın.

    herkese sarı kırmızı ve neşeli günler diliyorum.
  • 14192
    bir seneyi aşkın süredir yazmadığım sözlüğümüz. pandemi dolayısıyla her şeye karşı motivasyon kaybı yaşarken üstüne bir de görsel ve sosyal medyadaki şaklabanlar ve trollerin yaptıkları algı yüzünden gündemi okumak, haberdar olmak istemedim sanırım. farkettim ki spor ve galatasaray gündemiyle ilgili bilgi düzeyim son dönemde yalnızca maçlar, yönetim ve futbolcuların açıklamaları, belli başlı gündem maddelerinden oluşmaya başladı. en sağlıklı, çoğunlukla objektif ve veriye dayanan yorumları okumak için buraya dönmem gerekiyordu. tekrardan merhaba sözlük!
  • 14193
    sevilen bir futbolcunun eksilerini yazdığınızda linç yediğiniz sözlük. objektif olmaya çalışan yazarlar için zor bir mecra. bu yönüyle ekşi sözlüğe benzemeye başlıyor denebilir. bu futbolcunun eksilerini, hatalarını yazdığınızda yangıncı ve oyuncuya düşman bir yazar olarak görülebiliyorsunuz. sözlükte sizden kesinlikle maça dair yorum yazmanız istenmiyor. oyuncuya gereksiz yere çamur atmaktan bahsetmiyorum ama bir karşılaşma özelinde oyuncunun oyunda neleri yanlış yaptığını yazarsanız, sanki oyuncuya nefret besliyormuşsunuz gibi yorumlar yapılabiliyor. oysaki bir futbolcu, bir maçta x'i yanlış yaptıysa x'i yanlış yapmıştır. bunu yazmak bilgi vermektir ve sözlüğün nihai amaçlarından bir tanesidir. sözlükte girilen her entry dönemlik olmak zorunda değildir. öyle olsa okuyacak güncel entry bulmakta zorlanırız. bazı yazılar maç bazlıdır. burada önemli konu maç bazında değerlendirme yapıldığının entryde açıkça belirtilmesidir. buna rağmen linç yemek ise sözlüğümüzün ayıbıdır. tekrardan söylemek isterim ki bahsettiğim şey oyuncuya, teknik direktöre ya da bir spor yorumcusuna çamur atmak, kin ve düşmanlık beslemek üzerine değildir. belirli bir olay karşısında yazılan eksilere, sanki yazıldığı şahsa düşmanlık besliyor ve linç etmeye çalışıyormuşsunuz gibi gösterilen tepkilerdir.
  • 14195
    14 şubat 2021 tarihinde bir süre database hatası vermiştir.

    mbaye diagne'nin 14 şubat 2021 west bromwich albion manchester united maçında attığı golden sonra girmeye çalışırken database hatası verdiğini görünce dedim ki herhalde bütün galatasaraylılar bu güzide doğa olayını kutlamak için sözlüğe akın etti de bu sebeple bozuldu sözlük. meğer ondan değilmiş. maç saatinin değiştiğini unutmuşum.(bkz: 14 şubat 2021 galatasaray kasımpaşa maçı)
  • 14196
    ben eski bir yazar değilim bu yüzden sözlük hakkında bu satırları yazarken haddimi aşmamaya çalışıyorum.

    ancak;

    bu kadar haksızlıklarla, hukuksuzluklarla, çeşitli şikelerle, para ve rant ile yaratılan yapay galatasaray düşmanlıklarıyla dolu bir ortamda, sırf galatasaray puan kaybetsin diye oynatılmış 14 şubat 2021 galatasaray kasımpaşa maçını çatır çatır kazanmamızdan sonra kerem'in pozisyonuna penaltı falan diyen, bu yüzden içi rahat olmayan veya ilk fırsatta bunu gündeme getirmiş entry'ler görüyorum. nicklere hiç bakmadım, bakmak istemedim. bu insanlar galatasaray sözlük yazarı olabilir ama benim için galatasaray taraftarlıkları tartışmalıdır ya da içinde bulunduğumuz ortamı hiç okuyamıyorlar demektir. bu objektiflik falan değil.

    pozisyonun penaltı ile de alakası yok. eyyamcı bir hakem olsaydı verebilirdi ancak ortadaki topa net bir şekilde iki kişi müdahale etmeye çalışıyor ver çarpışıyorlar. top kasımpaşalı oyuncunun kontrolünde değil, ikisi de ayak uzatıyor sadece. verilseydi yine temas kılıfına uydurulacak operasyon penaltısı olacaktı. buna penaltı diyenler arada bir avrupa liglerinde maç izlesin.
App Store'dan indirin Google Play'den alın

Güvenlik hatası! (Ref)