eski kız arkadaşım benim bilgisayardan internete girerken sekmelerde galatasaray sözlük'ü gördü bir gün, yazar mısın sözlükte dedi, evet dedim yazıyorum, güzel ortam var, insanlar galatasaray konuşuyor sadece diye anlattım. kendisi de futbolu iyi takip ediyordu ve galatasaraylıydı, dedim seni de yazar yapalım sözlükte modlar zaten tanıdık hemen hallederiz. (modların hiçbirini tanımıyorum, sırf hava basmak için söyledim, açalım bir üyelik dese kepaze olucam.) gerek yok ya, ne yazıcam orada, bütün gün oturup galatasaray ne kadar iyi, ne kadar güzel diye birbirlerini pohpohluyordur insanlar orada dedi. üstelemedim çok, mevzu kapandı.
bir bilse insanlar neredeyse birbirini boğazlayacak konuma geldi burada. hiç de öyle birbirlerini pohpohlayan bir topluluk yok ki burada, zaten makulü de budur. onun bahsettiği gibi bir yer olsaydı asla çekilmez bir yer olurdu. ben bu sözlükte ne kadar farklı görüş okursam o kadar iyi kafasındayım, ama kendi yaşantımda orta yolcu, herkesi dinleyeyim, herkesin fikrini alayım kafasında bir adam da değilim. yakın arkadaşlarımdan biri benim görüşüme ters bir görüş söylerse, galatasaray sözlükte benimle zıt görüşte olan insanlara verdiğim tepkiden daha farklı tepki veririm. kendi yaşantımda belki iş kavgaya kadar varır ki böyle olaylar çok olmuştur. ama burası öyle değil. burası özel bir yer. burada iş o noktaya varmamalı.
herkesi dinleyelim, sevelim, sevilelim, hayat çok güzel falan gibi polyanacılık oynuyor gibi de gözükmek istemiyorum, dedim ya ben normal hayatımda böyle bir insan değilim. ama burası ekşi sözlük veya herhangi bir sosyal medya mecrası değil. oradaki insanlar rastgele toplanırken buradaki insanların toplanma nedeni aynı. sözlüğün isminin başında yazıyor o toplanma amacı.
yazının bundan sonrası sen, ben, siz, öznesiyle devam etmeyecek.
biz şeklinde devam edecek, bu
bize kendimi de katıyorum.
"biz" madem ki bu sözlükte yazıyoruz ve hepimiz galatasaray'ın nasıl daha ileriye gideceğini özenle konuşuyoruz, yazdığınız giride kullandığımız dil de o derece özenli olsun. şunu sevenler sözlükten gitsin, bunu savunanları göndereceğiz son 1 tanesi kalana kadar falan. hayır ne yapıyoruz yani, e tamam gitsin onlar kendi kendimize konuşalım o zaman burada. daha mı iyi? değil.
burası özel bir yer dedim, biraz da şunun için diyorum bunu, ben hep şunu düşünüyorum, internet bundan 20 yıl önce aynı bugünkü gibi yaygın olsa ne olurdu? galatasaray sözlük 20 yıl önce var olsa ne olurdu? o kadar iç geçiriyorum ki şu konuda anlatamam. çok isterdim 17 mayıs 2000 tarihinde internet çok yaygın olsun ve insanların o maçtan önceki heyecanlarını okuyalım, maçtan sonraki sevinçlerini okuyalım. fatih terim'in italya'ya gidişinin nasıl hayal kırıklığı oluşturduğunu okuyalım, real madrid maçı 0-2'den 3-2 olurken yazılanları okuyalım, yok ama mümkün değil. mümkün olan şu, eğer bu sözlük
var olmaya devam ederse 12 ağustos 2015 tarihinde doğan galatasaraylı bir çocuk bundan 15-16 yıl sonra 4.yıldızın takıldığı gün yazdıklarımızı, fatih terim'in 3.döneminin sonlanışını, juventus'u sami yen'de 2 güne yayarak nasıl yendiğimizi okuyabilir. onlar adına heyecanlanıyorum açıkçası, imreniyorum da bir yandan.
bu sözlüğün var olmasının tek yolu da insanların farklı farklı şeyler yazmasından geçer. eğer bir gün hepimiz burada aynı şeyleri yazacak olursak zaten başta anlattığım, o eski kız arkadaşımın dediği gibi pohpohlama mevzusunu yaşarız ve bu kadar titizlikle yazılmış yazılar çok da kalıcı olmadan yok olur. buradaki insanlar farklı görüşleri birbirlerini kırmadan ne kadar çok farklı entry girerse o kadar iyi mantığı gütmemiz gerekiyor. kimseyi küstürerek, kırarak, sen şunu savunuyorsun bu sözlükten git, sen bunu savunuyorsun sizi göndereceğiz diyerek bu sözlükte sonuca ulaşamayız. burası zaten güzel bir yer, emin olun hepimiz farkına varırsak daha güzel ve kalıcı bir yer olur.