• 9202
    tehlike çanlarının kendisi icin çalmaya basladığını düşündüğüm platform. galatasaray sözlük, aklına galatasaray gelen tüm internet kullanıcılarının hem galatasaray hakkında bilgilere ulaşabileceği hem de taraftarların görüşlerini okuyabileceği bir platform olmali diye düşünüyorum. ancak yakın zamanda malesef kaliteli girdilerin çerçöp arasında kaybolduğu bir yapıya dönüştü. kaliteyi yükseltmek için acil önlem alınması gerektiğini düşünüyorum. gerekirse nicelikten taviz verilip kaliteyi yükseltecek önlemler alınmalı. kaliteli paylaşımların daha görünür olmasi icin bir kaç düzenleme yapılmalı. bunun dışında istenilen bilgiye ulaşmada bazı zorluklar yaşanıyor. bu konudaki birkaç fikrimi paylaşmak istiyorum.

    "bugün, dün, gündem, kadro" nun yanina editörün sectikleri, galatasarayda bugun, başlıkları konulmalı.

    editörün seçtikleri başlığına editörün seçtiği son 30 gune ait entryler konulmalı. gun içinde en fazla 10-15 entry seçilmeli ve ara sira çok beğenilen entryler üste bir haftaya kadar sabitlenmeli. 10 entry bulunamıyorsa gerekirse 5 entry konulmalı ancak listeyi doldurmak için kalabalık yaratilmamali.

    "galatasaray da bugun " başlığı ile galatasaray ile ilgili hadiselere ve bu hadiselere ilgili bilgilere tek tik ile ulaşılabilmeli. bu listeye günün galatasaray maç başlıkları , kura çekimi, divan kurulu vs. başlıkları alınmalı. bu listeye girecek başlıkların ilk entryleri dikkatlice belli bir ekip tarafından önceden belirlenecek standartlarda (taslakta) doldurulmalı. maçın saati yeri bilet satışı ile ilgili bilgiler vs. kısa ve net şekilde belirtilmeli. diğer entryler yazarlara bırakılmalı.

    ayni şekilde önemli hadiselerin ilk entryleri de önemli maçlar gibi bilgi sağlayan entryler olmalı. gerekirse ilk entryi girecek bir personel ucret karsiligi tutulmalı. ya da bu isi gönüllü yapacak arkadaşlar nöbetleşe görev paylaşımı yaparak daha önceden belirlenmiş standartta girdi yapmalı.

    ayrıca aradığımız başlığı kolaylıkla bulamıyoruz. arama butonu güzel çalışmıyor. 1 harfi yanlış yazsak bile doğru entryi bulamıyoruz. bu konu öncelikle çözülmeli.

    ilgili konulara kolay ulasamiyoruz. mesela basketbol konusunda konuşulanları listeleyemiyoruz. basketbol ve futbol diye iki başlık olmalı diye düşünüyorum. bu başlıkların altına takimlarimizin maçları ve oyuncuların başlıkları yer almalı.

    düşüncelerimi bir fikir vermesi ve ilham kaynağı olması için paylasıyorum.

    galatasaray sözlüğü seviyoruz ve daha güzel olmasını istiyoruz
  • 9203
    debe eklenebilir bir uygulama olabilir. bunun haricinde entarilerin kalitesini belirleyecek bir juri bana post apocaliptic filmleri cagiristiriyor. hic gerek yok. birakiniz yazsinlar birakiniz okusunlar. zaten kadro var. isteyen istediklerini kadroya alsin sadece onlari okusun. bana soracak olursaniz at gozlugune gerek yok. ne kendi atgozlugumuze ne baskasinin ne de bir kurulun.
  • 9207
    geceleri yazmak çok keyifli olan sözlük. sabahları yazmaksa keyifli sadece.
    ya da bana öyle geliyor. hafif uykum geliyor rahat rahat yazıyorum. genelde uzun entryleri geceleri yazıyorum, hem vakit açısından rahat oluyor yazması hem de gündem daha sakin olduğundan yazarken kafam karışmıyor, ayrıca geceleri az entry girildiğinden de sözlüğe giren de yeni uzun entry geldi mi keyifle okuyabiliyor.

    yazmak ve girmek keyifli olmayan dönem ise, sıcağı sıcağına yazılan maç yorum yazıları. katlanılmaz oluyor. bir ara ben de çok yapardım ama yok akıl karı değil, hem huzuru bozabiliyor hem de entry'ler şişiyor takip edilemez bir hal alıyor. o yüzden özellikle puan kaybettiğimiz maçlarımız sonrası bir kaç saat yazmamaya özen gösteriyorum, hatta takip de etmiyorum demek istiyorum ama el gidiyor işte.

    neyse gece gece aklıma geldi, keyiflendim yazmak istedim. seviyorum hepinizi.
  • 9208
    eski kız arkadaşım benim bilgisayardan internete girerken sekmelerde galatasaray sözlük'ü gördü bir gün, yazar mısın sözlükte dedi, evet dedim yazıyorum, güzel ortam var, insanlar galatasaray konuşuyor sadece diye anlattım. kendisi de futbolu iyi takip ediyordu ve galatasaraylıydı, dedim seni de yazar yapalım sözlükte modlar zaten tanıdık hemen hallederiz. (modların hiçbirini tanımıyorum, sırf hava basmak için söyledim, açalım bir üyelik dese kepaze olucam.) gerek yok ya, ne yazıcam orada, bütün gün oturup galatasaray ne kadar iyi, ne kadar güzel diye birbirlerini pohpohluyordur insanlar orada dedi. üstelemedim çok, mevzu kapandı.

    bir bilse insanlar neredeyse birbirini boğazlayacak konuma geldi burada. hiç de öyle birbirlerini pohpohlayan bir topluluk yok ki burada, zaten makulü de budur. onun bahsettiği gibi bir yer olsaydı asla çekilmez bir yer olurdu. ben bu sözlükte ne kadar farklı görüş okursam o kadar iyi kafasındayım, ama kendi yaşantımda orta yolcu, herkesi dinleyeyim, herkesin fikrini alayım kafasında bir adam da değilim. yakın arkadaşlarımdan biri benim görüşüme ters bir görüş söylerse, galatasaray sözlükte benimle zıt görüşte olan insanlara verdiğim tepkiden daha farklı tepki veririm. kendi yaşantımda belki iş kavgaya kadar varır ki böyle olaylar çok olmuştur. ama burası öyle değil. burası özel bir yer. burada iş o noktaya varmamalı.

    herkesi dinleyelim, sevelim, sevilelim, hayat çok güzel falan gibi polyanacılık oynuyor gibi de gözükmek istemiyorum, dedim ya ben normal hayatımda böyle bir insan değilim. ama burası ekşi sözlük veya herhangi bir sosyal medya mecrası değil. oradaki insanlar rastgele toplanırken buradaki insanların toplanma nedeni aynı. sözlüğün isminin başında yazıyor o toplanma amacı.

    yazının bundan sonrası sen, ben, siz, öznesiyle devam etmeyecek. biz şeklinde devam edecek, bu bize kendimi de katıyorum.

    "biz" madem ki bu sözlükte yazıyoruz ve hepimiz galatasaray'ın nasıl daha ileriye gideceğini özenle konuşuyoruz, yazdığınız giride kullandığımız dil de o derece özenli olsun. şunu sevenler sözlükten gitsin, bunu savunanları göndereceğiz son 1 tanesi kalana kadar falan. hayır ne yapıyoruz yani, e tamam gitsin onlar kendi kendimize konuşalım o zaman burada. daha mı iyi? değil.

    burası özel bir yer dedim, biraz da şunun için diyorum bunu, ben hep şunu düşünüyorum, internet bundan 20 yıl önce aynı bugünkü gibi yaygın olsa ne olurdu? galatasaray sözlük 20 yıl önce var olsa ne olurdu? o kadar iç geçiriyorum ki şu konuda anlatamam. çok isterdim 17 mayıs 2000 tarihinde internet çok yaygın olsun ve insanların o maçtan önceki heyecanlarını okuyalım, maçtan sonraki sevinçlerini okuyalım. fatih terim'in italya'ya gidişinin nasıl hayal kırıklığı oluşturduğunu okuyalım, real madrid maçı 0-2'den 3-2 olurken yazılanları okuyalım, yok ama mümkün değil. mümkün olan şu, eğer bu sözlük var olmaya devam ederse 12 ağustos 2015 tarihinde doğan galatasaraylı bir çocuk bundan 15-16 yıl sonra 4.yıldızın takıldığı gün yazdıklarımızı, fatih terim'in 3.döneminin sonlanışını, juventus'u sami yen'de 2 güne yayarak nasıl yendiğimizi okuyabilir. onlar adına heyecanlanıyorum açıkçası, imreniyorum da bir yandan.

    bu sözlüğün var olmasının tek yolu da insanların farklı farklı şeyler yazmasından geçer. eğer bir gün hepimiz burada aynı şeyleri yazacak olursak zaten başta anlattığım, o eski kız arkadaşımın dediği gibi pohpohlama mevzusunu yaşarız ve bu kadar titizlikle yazılmış yazılar çok da kalıcı olmadan yok olur. buradaki insanlar farklı görüşleri birbirlerini kırmadan ne kadar çok farklı entry girerse o kadar iyi mantığı gütmemiz gerekiyor. kimseyi küstürerek, kırarak, sen şunu savunuyorsun bu sözlükten git, sen bunu savunuyorsun sizi göndereceğiz diyerek bu sözlükte sonuca ulaşamayız. burası zaten güzel bir yer, emin olun hepimiz farkına varırsak daha güzel ve kalıcı bir yer olur.
  • 9209
    düşününce gerçekten çok acayip.her yaştan, her cinsten * * * (u: :((( ) , her gelir grubundan , her şehirden , her ülkeden , her kıtadan insanın bir araya geldiği, ve tek bir ortak noktası olan bir yer burası. ya bak, metrobüste sıkış tepiş giderken önündeki kız yanlış anlamasın diye suratına değil de,o 15 cm lik aralıktan camdan dışarı baktığında gördüğün porche'un sahibi az önce senin entryn'e "vay beee, adam ne yazmış" çekti. ya da sen yatsıyı kılmadan dur iki entry daha gireyim diye yazdığın entryleri , az önce başka biri viskisini yudumlarken ofsaytladı. normal şartlar altında bu kadar farklı adamı bir arada düşünebiliyor musun? ama bu adamlar burada işte, bak üstündeki yazıyı onlar yazdı. sol framedeki 11 ağustos 2015 barcelona sevilla maçını onlarda izliyor senin gibi. he birimiz 52 ekran eski bir tvde izliyor, diğeri çakmış 250 ekran lcdyi duvara, orada izliyor. ama aynı şeyi izliyor. ve aynı senin gibi hayal kuruyor "ulan şu konoplianka bize gelseydi bu yaz bedavaya" diye.

    demem odur ki, bu kadar farklı adamın, illa ki farklı görüşleri olacak. ya düşünsene burayı, herkesin aynı fikirde olduğu bir paralel evreni. atıyorum, hamzaoğlu başlığı 45 entry var, hepsinde "yeni fatih terim" yazıyor. yahu kim gelir okur burayı, kim bir şey yazar? farklı görüşler renk katan sözlüğe, aynı hayat gibi. ama burada kritik bir nokta var, burada herkesin toplanma nedenini unutmamak gerekiyor. bu yukarıdaki çeşit çeşit adamların tek derdi var. galatasaray.

    o yüzden , kişisel görüşüm, hepimiz biraz sağduyulu olmak zorundayız. burada hepimizin derdi galatasaray. tabi ki görüşlerimiz çakışacak, tabi ki tartışacağız. entrylerimiz silinecek, kızacağız ama iki şeyi unutmayacağız ki insanlığımızı kaybetmeyeceğiz.

    1- bu sözlükte uyulması gerekli kurallar olduğunu ve herkesin derdinin galatasaray olduğunu
    2- karşındaki adamın da insan olduğu, alındığını, kızdığını , sevindiğini

    bu ikisi aklımızda olduğu sürece, bu tartışmalar, her zaman iki tarafı da ileri götürür. son zamanlarda, özellikle hamza hamzaoğlu özelinde, biz bu iki maddeyi biraz unuttuk gibi. kendim de dahil, hepimizi biraz sağduyuya davet ediyorum.

    hem kendi görüşlerinizin, hem karşıt görüşleri olanların, hem de böyle bir sosyal platforma sahip olmanın değerini bilin arkadaşlar. hayatında değil nete girip galatasaray ile ilgili yorum yapmak, parası olmadığı için keçeli kalemle çocuğunun t-shirtünün üstüne galatasaray yazıp sokağa çıkan galatasaraylılar var. elimizdekilerin az değerini bilelim. sağduyumuzu kaybetmeden, kalp kırmadan, üslubumuzu bozmadan yolumuza devam edelim.

    çünkü aslolan galatasaraydır.
  • 9212
    http://strawpoll.me/5198781/r

    eğer sözlük bilerek troll yapmadıysa , gerçekten üzücü sonuçlar. pek çok değerli yazar vaktini, zamanını ve bilgisini ayırıp, pek çok konuda enfes analizler yapıyor. gerek taraf olduğum, gerek fikirlerimin tamamen zt olduğu pek çok yazar boşa uğraşıyor demek ki. fakat pek çok şeyi de açığa çıkarıyor bu sonuçlar aslında. biz sayfa sayfa hamzaoğlu eleştirisi yaparken, x yazarı gelip "ama üç kupa aldı, siz galatasarayın kötülüğünü düşünen adamlarsınız" yazısını, bizim yazdıklarımızı okumadığından yazıyor demek ki.
  • 9215
    http://strawpoll.me/5198781/r

    anket sonuçları beni cidden üzmüştür. sebebine gelirsek burası bir sözlük ve forumdan farklı olarak başlık altında konu ile alakalı bilgi, fikir veya fikirimsi şeylerin varlığını isteyen birisi olarak üzmüştür. gençler o zaman td forum'a gönderelim buradan hepinizi benim eski bir hesabımda var vereyim mi ne dersiniz?

    biz neyiz ki veya ne yapıyoruz ki durumuna sokmamak lazım olayı. çünkü sen bir sözlüksün galatasaray ile alakalı bir bilgi deposuna dönüşmen gerekirken sığ entryleri savunmak veya kulp bulmaya çalışmak kötüdür.

    yazar olmayan insan buraya bilgi almak için geliyor tabi bu bakış açısı ile alakalı veya ben mi ''sözlük'' kuramını abartıyorum bilmiyorum.

    bu yüzden (bkz: galatasaray sözlük'ün sosyal sorumluluğu) başlığına fazlaca önem verdim ancak anket sonuçları genel yazar kamuoyunun bile olaya nasıl baktığını gösterdi. burası galatasaray taraftarı adına bir sembol veya çok değer gören bir yere dönüşebilirken bu kafa sanırım bu hayalin önündeki en büyük engel. kısa yazı okumak isteyen adam kısa entry girer bu kadar basit ve sonuç tam manasıyla bir çöplük.
  • 9218
    yazarlarının her gün bıkmadan usanmadan şu paylaştığım linke bakmalarını tavsiye ediyorum şiddetle. 26 yaşındayım ama burada okuduklarıma baktıkça daha iyi anlıyorum ki hayat üzerine düşünmenin, aydınlanmanın, olgunlaşmanın yaşla falan ilgisi yok. üzgünüm dost acı söyler. çok net bir şekilde görülüyor ki çoğunuz hayatınızı "takım sevdası" kisvesi altında kızgınlıklar üzerinden, nefret üzerinden, stres üzerinden yürütüyorsunuz. dinlersiniz dinlemezsiniz yine sizin bileceğiniz iş; he açık söylemek gerekirse pek umrumda da değil şu hayatta düşünecek çok daha önemli şeyler var adlarını bile bilmediğim adamlardan. şimdi okuyup yine celallenirsiniz diye söylüyorum bu dediklerimi yanlış anlamayın sadece dürüstüm ve sözlüğe bu entry'le bir katkım olsun istiyorum. bakarsınız aranızdan birinin hayatına dokunur söylediklerim. hayatı değişir. dünya değişir. ben böyle bakıyorum. haberiniz olsun beyler. galatasaray bir bok değil. ben bir bok değilim. sen bir bok değilsin. fatih terim, ünal aysal, metin oktay, roberto mancini bir bok değil. bunlar gördüğümüz küçücük resimler şu hayatta. hepsi ama hepsi gelip geçecek. o yüzden size önerim. kırmayın, germeyin. sevin abicim. değer verin. gülün. mutlu olun. sağlıklı olun. gidip kocaman sarılın en sevdiğinize, annenize, babanıza, kardeşinize, dostunuza her kimse artık. şu geçirdiğiniz zamanın, aldığınız her nefesin kıymetini, onu en güzel en olumlu şekilde içinize çekerek bilin. ve dediğim gibi bu fotoğrafa her gün bakın.

    http://voiceseducation.org/...rlsaganexistence.jpg
  • 9219
    mensupları, yeni futbol sezonunun başlamak üzere olduğu, ciddi bir konsantrasyona ihtiyaç duyduğumuz bu günlerde karşılıklı ego savaşlarını ve kişisel husumetleri bir kenara bırakmalıdır.

    ben gerçekten anlamıyorum, şurada yazarlık yapan insanların yüzde 90 ıyla gerek gerçek hayattan, gerek sözlük üzerinden iletişim kurmuşluğum vardır, neden bu hale giriyorsunuz, neden galatasaraylıları kendinize düşman belliyorsunuz, inanılır gibi değil.

    burada yazanların, okuyanların hayatında galatasaray ve galatasaraylılar çok büyük öneme sahip ki, değerli vakitlerinizden ayırıp burada paylaşımlarda bulunuyorsunuz.

    sizleri ali sami yen arena'da görüyorum, nevizade'den, sokak'tan tanıyorum. etrafınızdaki galatasaraylılarla kardeş gibisiniz, birine fiske vurmaya kalksalar dünyayı başlarına yıkarsınız. biriyle tanıştığınızda ismini öğrendikten sonra, ilk işiniz hangi takımlısın demek oluyor, galatasaraylıyım cevabı gelince, vay kardeşim diye sarılıyorsunuz. sokakta top oynayan veledlerden galatasaray formalı olanı gazlayıp, saçını okşuyorsunuz. otobüste, metrobüste galatasaray formalı adam görünce seviniyorsunuz. hiç tanımadığınız adamlarla deplasman otobüslerinde sırt sırta uyuyorsunuz. galatasaraylıları seviyorsunuz yani.

    peki ne oluyor da sanal ortama girince, böyle düşmanca, kin dolu, intikam dolu hallere bürünebiliyor, karşınızdaki renkdaşınıza küfür, hakaret gırla gidebiliyorsunuz? karşınızdakinin zayıf anını kollayıp saldırıya geçmeye hazır halde, tetikte bekleyip en ufak hatasında linç girişimine başlıyorsunuz?

    böyle galatasaraylılık olmaz olsun, böyle galatasaraylılar olmaz olsun, böyle twitter da, facebook da, gs sözlük de olmaz olsun!

    futbolcuyu sevmezsin, hocayı sevmezsin, yöneticiyi sevmezsin, başkanı sevmezsin anlarım, bunlar profesyonel insanlar, kendi menfaatleri için her şeyi yaparlar da kendin gibi olan, sana benzeyen, senin kardeşin olan galatasaray taraftarına demin saydığım insanları savunacağım diye nasıl ağız burun girişirsin arkadaş?

    biz burada rakip takım futbolcularına, başkanlarına, taraftarlarına bile hakaret/küfür ettirmezken, galatasaraylıların galatasaraylılarla kavga etmesini, didişmesini, birbirine hakaret etmesini, aşağılamasını görmek zorunda mıyız? insanlar buraya bu yüzden mi giriyor, emek veriyor, takip ediyor, okuyor, yazıyor, araştırıyor?

    böyle kenar mahalleden gelip, abilerinden güç alıp, bacak kadar boyuyla sete çıkıp, karşısında babası yaşındaki galatasaraylıya 'bağır ulan, niye bağırmıyosunuz ulan' diye çemkiren, tokmak fırlatan sevgisiz, nefret dolu tipleri bildiniz mi? biz böyle insanları burada görmek istemiyoruz, galatasaray'ı sevmeyen, galatasaraylıyı sevmeyen, en azından saygı göstermeyen adamın işi yok burada.

    bundan sonra, ceza meza da yok, moderasyonla görüşüp sözlük yazarlarına aleni veya ima yoluyla hakaret, küfür edenlerin, onları aşağılayanların, sürekli egosunu ön plana çıkarıp kavga ve huzursuzluk ortamı yaratanların ilişiğini anında kesmeyi teklif edeceğim. böyle olmazsa, burada yazmanın da, burada durmanın da bir anlamı yok.
App Store'dan indirin Google Play'den alın