• 5901
    neredeyse yazarlarının hepsinin şikayetinin olduğu sözlük.

    bu işte bir terslik var. yazarların bir kısmı şikayetçi olsa, tamam anlarım. herkes de bir şikayet bir beğenmemezlik var. demek ki herkes de biraz sorun var. bu sorunlar tatlı bir şekilde büyümeden halledilmek yerine, daha da alevlendiriliyor. her ikili tartışmanın arkasından galatasaray sözlük başlığı sol frame taşınıyor.

    siz iki kişi tartışıyosunuz, özel mesaj yetmiyor size ve bir de nick altı entry giriyosunuz. lan size o da yetmiyor bir de gelip şikayet edercesine bu başlığın altına entry giriyorsunuz.

    antu da değil bilmem ne de değil bu sözlük. ben gayet menunum arkadaş. ne bana salça olan biri var ne de benim salça olduğum birisi var.

    burası galatasaray sözlük ve bunun bilincinde olan bir çok arkadaş var. sen buraya antu benzetmesi yaparak bir çok kişinin hakkını yiyorsun.
  • 5902
    . bir elestiri yaptiginizda elestirinize mantikli cevaplar yerine galatasaraylilik olcere sokularak fenerli
    ilan edildiginiz platform.
    aga ben sana diyorum ki, kuslar kanadi olmasa ucamaz. sen bana allaha si kosma kafir, zindik,
    putperest diye tepki gosteriyosun.
    hayir bi kisi de cikip demiyor ki aga bu nedir?
    galatasaray futbolcusuna soytari demisim... la metin oktay'in adinin gectigi yerde ben burak yilmaz'i o kefeye koymaua utanirim. o kral ise burak o sarayda en fazla kadrolu komedyen mi olur diyeyim? sen de aiyosun benim ne dedigimi ama
    oradan tek bi kelimeyi seviyosun ki is boka sarsin.
  • 5903
    marjinal olucam farklı olucam diye götünü yırtan birkaç tane yazar barındırır içinde. bunlara göre futbolcusuna soytarı demek çok normaldir. ben forma alıyorum futbolcunun parasında bir katkım var onun için onlara küfür edebilirim mantığında olan insanları barındırır. buna karşı çıksanız sizi tekdüze olmakla farklı görüşlere saygısı yok diyerek cevap verirler
  • 5906
    bir romantizmdir almış başını gidiyor kimilerinde. doğru söyleyeni, güzel konuşanı, futbolun keyfinde ve evet, eduardo galeano ustanın (bilmezler belki bunlar, dünya edebiyatı'nın en büyük isimlerindendir) deyimiyle "dilenciliğinde" olanları akıllarınca ti'ye almak için kullanıyorlar. komik oluyor.

    cahilliğin ve gerginliğin prim yaptığı bir memlekette böyle olur tabi. erman toroğlu fenerbahçe'ye iki laf etsin, kral olur. ali eceler, mehmet demirkollar fenerbahçe'ye laf etmez, belki aykut kocaman'i 1999'daki gibi hatırlamak istediklerinden susarlar, adamlara denmedik bırakılmaz.

    kimse de kimseye ali ece'yi putlaştırın demiyor. insanlar hakkında mesnetsiz sallayamazsın, bu kadar basittir. dememiz şudur yani: ali ece hakkında, şikecilere destek verdi, efendim burak yılmaz'a karşı yarası falan var dersen orada seni sustururlar. çünkü yok öyle bir şey. hele bir de laflarını çarpıtır, konuşmadan bir cümleyi cımbızlayıp buraya alırsan, insanları köpürtürsün. bu kadar basittir.

    galatasaray sözlük, paranoyak fanatiklerle, cehaleti kutsayanlarla doluyor. yazık oluyor. sözlük moderasyonu iki üç maç tarihiyle uğraşacağına, insanları sırf kendileri gibi düşünmedikleri için salak saçma itham eden zevatla uğraşsa daha iyi olur.

    edit: aha, örnek, mis gibi eleştiri (bkz: #1127006). buna laf eden yok, olmaz da. en fazla karşı çıkılır, "yok bence böyle böyle" denir. fakat kimseyi kimse bilip bilmeden, salak saçma itham edemez. hele futbol dünyamızı güzelleştiren ve belli bir seviyeyi tutturan, donanımlı insanları, hiç kimse. putlaştırmak değildir bu. putlaştırmak, örnek verdiğim entry'i bile kabul edememektir ki ali ece'nin kendisi zaten böyle bir eleştiriyi dikkate alabilecek kalibrede bir adamdır.
  • 5907
    "fatih terim vs aykut kocaman" başlığı silindi, iyi oldu. silinme sebebi de mantıklı, buaraya kadar her şey normal... peki "gheorghe hagi vs alex de souza" başlığının akıbeti ne olacak? bu başlık ilk açıldığından beri beni rahatsız ediyor ve biliyorum ki tek rahatsız olan da ben değilim. hatta sırf bu yüzden o başlığa, rahatsızlığımı da dile getiren bir entry girdim. ama sonra "hayır, bu başlığı protesto ediyorsam bu başlık altında da herhangi bir entry'm olmayacak" dedim ve sildim...

    başkaları yaptığı zaman kızdığımız bir kıyaslamayı niye buraya taşıyoruz? sırf "hagi daha iyi" diyebilmek için mi? aramızda aksini düşünen olmadığına göre, bu başlık altında neyi bulmayı hedefliyoruz? biz bu kıyaslamanın bile zaten komik ve gereksiz olduğunu düşünürken kime neyi ispatlamaya çalışıyoruz?
  • 5908
    sözlükte dikkatimi çeken bir durum var.. ne dediler başlığına girilen entrylerin oflanma durumuna şaşırıyorum..

    kendim ne dediler başlığına pek bir şey yazmıyorum, 1-2 kere yazmışlığım var o kadar.. yani herhangi bir yaram yok konuyla ilgili ancak başka yazarların bu bölüme yazdıkları bir çok entry oflanabiliyor.. bunu görmek mümkün biliyorsunuz ki..

    anlamadığım konu şu, adam/kadın oraya yorum katmadan ya da direk kopyala yapıştır ile birinin sözünü ve kimin söylediğini yazıyor.. bunu oflamak ne kadar mantıklı, işin o noktasındayım..

    şöyle ki, hadi sözü beğenmedin, yazarın kişisel görüşü değil ki o entry, of kime yani? yazara mı, sözün sahibine mi? *

    he tabi "sana ne birader, of benim değil mi, istediğime basarım" diyen illa ki vardır, hatta bu entry de illa ki oflanacaktır..
    ben yine de bana ilginç gelen hadiseyi paylaşmak istedim..
  • 5909
    kimse kusura bakmasın ama bazı kafalar var ki hakikaten anlam vermek güç.
    bir futbolcuyu sevmenin "ölmek, bitmek" olarak görünmesi de var
    bir futbolcuyu semenin "nefret olarak" görünmesi de var.

    hepimizin ortak sevdası galatasaray değil mi? nedir bu çabanın amacı?
    galatasaray'ın başarısı. galatasaray'ın cebinden çıkan her kuruş sizin cebinizden çıkıyor gibi hissetmiyor musunuz?
    o zaman neden aldığı paranın hakkını vermeyen futbolcuya değil de, aldığı parayı kuruşu kuruşuna karşılayan adama savuruyorsunuz lafları?

    şimdi soruyorum. ilk 11'imizi geçelim, o'nun dışında "oyuna girse de değiştirse bir şeyleri" diyebileceğin bir tane futbolcun var mı?
    yok.
    aldığı parayı yüzde yüz karşılıkla veren futbolcun var mı?
    3-4 tane.
    peki aldığı parayı hiç hak etmeyen?
    en az 8-9 tane sayarım. sayayım da...

    yekta kurtuluş... 4.5 milyon euro verdik, 1 sene sakattı. hala oynamıyor.
    sercan yıldırım... 3 milyon verdik artı musa, öyle hatırlıyorum. yoruma gerek yok.
    çağlar birinci... yerine semih'i vaadettiğimiz bir isim, istanbul'a dövme yaptırmaya geldi.
    amrabat... 8.5 milyon euro, hala verimsiz.
    sabri... 1.250 para alıyor, canımız ciğerimiz ama yararsız.
    emre çolak... hala iş yok, olacak mı meçhul.
    aydın yılmaz... yıllardır iş yok.
    cris... gereksiz bir transfer.
    engin baytar... geçen sene tam uyum sağladı, 13 maç ceza aldı. hala yararsız.
    gökhan zan... uyuyor.
    ceyhun... niye var bu takımda kendisi de bilmiyor.

    son sorum. oynadığı her 2 maçın 1'inde gol atıp, oynadığı her 10 maçın 9'unda iyi oynayan, mücadele eden milan barosmu batıyor bize?
    geçmiş olsun o zaman. çok geçmiş olsun.
  • 5912
    önceden sıkça gülüp eğlenmek için antu'ya giren beni, bu sözlükte yazar olduktan sonra galatasaray taraftarının gerçek yüzüyle tanıştırmıştır. ya da galatasaray taraftarının çoğunluğunun gerçek yüzüyle diyelim buna. bu biraz da herhangi bir şeyle içli dışlı olunca ister istemez onun gerçek yüzünü görmek ve ondan uzaklaşmakla ilgili esasında.

    rakip takımlarda olabilecek bir olay için dünyaları yıkabilecek insanlar bu olay galatasaray'da olunca "takımımızı koruyalım", "oyuncumuzu koruyalım, ezdirmeyelim" moduna geçiyorlar. korumam arkadaşım!, ezdiririm! eğer ki o adam yanlış olan bir şeyi yapıyor ise sırf galatasaray'dan maaş aldığı için ben o adamı savunmam ben ideallerimi henüz o kadar düşüremedim, prensiplerimi o kadar çiğneyemedim henüz. yapan kişinin etiketine bakmam ben, ne yaptığına bakarım, öyle de olmalı zaten. sırf bu küçük düşürücü hareketi ya da davranışı yapan kişi galatasaray etiketi taşıyor diye haksızlığa arka çıkacak değilim, aksine daha da üstüne giderim ki o kişi galatasaray etiketi taşıyamasın, o sevdiğimiz adı kirletmesin.

    en basitinden geçen gün mehmet emin karamehmet eleştiriliyordu burda para için her şeyi yapar diye. farkınız yok ki sizin de ondan! o para için siz galibiyet için.
  • 5919
    ha gayret arda turan başlığını 1 numara yapacağız. ne dediler başlığı ile arada 2700 entry'lik fark kaldı.

    arda'ya galatasaray futbol takımı başlığına zaten çoktan 2000 entry'lik farkı attırmıştık.

    günde ortalama 50 entry'den, 54 günde 2700 entry'lik farkı kapatır, bir iki hafta sonra da en tepede açık ara fark ile lider yaparız arda'yı.

    futbolu bırakmasına nerden baksak 10 sene var, 2022 gibi bu sayı 182.500'ü bulur, muhtemelen en yakın takipçisiyle 120.000 entry fark oluşmuş olur.

    futbolu bıraktıktan sonra da 5 sene daha rahat bırakmasak, 250.000 entry civarlarında biter bu iş.
  • 5921
    nba baslıkları gerçekten aradıgımız bilgiye ulasmamızın onunde bir engel haline geldi. cok uzun baslıklar olmasından dolayı yazılar birbirine karısıyor. surekli bilgisayar basında olmadıgımız icin de telefondan girerken zorlanıyoruz. bu baslıkların hepsini tek bir baslık altında toplasak daha guzel olmaz mı?

    ornegin;

    günün nba karşılaşmaları dense. her entry basında tarih verilse ve linkler, bilgiler boyle paylasılsa. daha saglıklı olur bana gore.
  • 5923
    sol frame'in komple nba maçlarından oluştuğu sözlük, sıkıntı verici bir durum. şöyle ki bu sözlükte her gece saat 12'den sonra izlanda futbol liginden oyuncular hakkında bilgi verilip sol frame işgal edilse, her sabah ise izlanda futbol ligindeki tüm maçlara başlık açılıp maç skorları girilse nasıl olur? kurallara aykırı mı? hayır değil. peki hoşunuza gider mi? gitmez. o yüzden biraz empati.

    not: bu entry nba seven ve şuan altında boston celtics şortu olan biri tarafından yazılmıştır.
  • 5925
    açıkçası adı pek duyulmayan liglerde oynayan futbolcular olsun, takımlar olsun ya da bu liglerin maç sonuçları olsun sol frame'e konması başta sinir bozucu gibi gözükse de aslında güzel bir şey.

    bu hayattaki en sikko bilgiler bile emin ol günü geldiğinde işine yarıyor. yaramıyor deyip geçme, valla yarıyor. bu bilgiyi de kendi evinde, yukarı kısma yazarak öğrenmek en güzeli. sporla alakalı bir bilgiyi ben burada bulmalıyım. sonuçta bizim ev burası değil mi? evde yemek pişirme olanağı varken ne diye gidip dışardan yiyelim?

    fakat bazen sırf dikkat çekmek amaçlı aynı tarzın değişik versiyonlardaki futbolcu ya da takım adları sol frame'i kaplıyor ya, o fena işte...
App Store'dan indirin Google Play'den alın