senelerdir hak etmeyen isimlerde dolaşan unvan. iyi futbolcu kötü futbolculukla da alakası yok.
kaptanlık dediğin şey liderliktir, önderliktir. kaptan dediğin adam yaşantısından tut da saha içindeki ağırlığıyla örnek olur diğerlerine. gerekirse direktif verir, gerekirse haklarını savunur, gerekirse fırçasını kayar. seversin sevmezsin ne
servet çetin, ne
sabri sarıoğlu, ne de
arda turan bu göreve uygun kişilerdir. ayhan akman'ı belki bunların bir iki adım önüne koyabiliriz. ama evet hiçbirinde kaptanlık özellikleri yoktur. yaşlı diye, alt yapıdan yetişmiş diye verilmez bu görev kimseye. daha doğrusu verilmemelidir.
şu an takım içinde sözü dinlenen, diğer arkadaşlarını yönlendirebilecek bana göre iki oyuncu var. biri
tomas ujfalusi diğeri
felipe melo. ikisinin de henüz ilk sezonları. dolayısıyla kaptanlık için belki biraz erken. ama bu takım da çok yeni bir takım. bunu da düşünmekte fayda var.
kaptanlığın eskisi kadar önemi kalmadı. ne bileyim bir
bülent korkmaz ya da bir
hakan şükür göremiyorum hiçbir takımda. bu kişiler bırak sahayı, bırak tesisleri özel hayatlarına kadar tam manasıyla kaptandılar. önderdiler ve örnektiler. o zamanlar kaptanlık mevzusu daha önemliydi daha büyük onurdu. şimdi biraz daha sembolik, özellikle takımımız için biraz daha itibarsız bir hale geldi. bu da bi gerçek.