• 24480
    bu başlık altında ya da fatih terim başlığı altında hem takımı hem de hocayı eleştirdiğim pek çok entry oldu. yalnız bugün bu maç için hakikaten çok anlamsız kalıyor.

    ryan donk kart sınırında olur kartı yer cezalı duruma düşer. keza mariano filho hemen kartı yer. benzer durumun yaşandığı pek çok maç ve futbolcu var.

    14 haziran 2020 çaykur rizespor galatasaray maçında florin andone' nin bağlarını koparacak derecede müdahale edilen pozisyona hiçbir şey verilmez. 21 haziran 2020 yeni malatyaspor göztepe maçında aynı pozisyonun çok daha hafifi olur penaltı verilir.

    20 haziran ankaragücü başakşehir maçında kaleciyle ilgisi olmayan kişi orada olduğu için ofsayt gerekçesiyle gol iptal olur. 21 haziran 2020 galatasaray gaziantep fk maçında kenan özer kalecinin resmen önünde olur pozisyon gol sayılır.

    21 haziran 2020 galatasaray gaziantep fk maçında uzun yıllardan sonra ilk defa 6 saniye kuralı işletildiğini gördük. bundan daha önce de gaziantep' in attığı ve iptal edilen golde adamlar resmen iki defa faul yaptılar. bakın bir değil iki net faul vardı. daha sonrası video yardımcı hakem uygulaması ile gol iptal edildi.

    iki hafta içersinde olan absürt durumları listeledim. rize maçı için kötü oyunu ve skoru kabul ederim. yalnız gaziantep maçı her şeyin ortaya çıkarılıp gözler önüne seriyor. mesele ne yaşar kemal uğurlu ne de alper ulusoy ama anlamak istemeyen yine anlamayacktır.
  • 24481
    futbola verilen ara fırsat bilinerek aleyhine çarklar kurulduğu açık ve net şekilde önce 14.06.2020 rize deplasmanı ardından ise 21 haziran 2020 galatasaray gaziantep fk maçında ortaya çıkan takım. alenen doğranıyoruz ve ne yazık ki buna başkaldıracak bir güç belirtisi sergilemedik. ne yazık ki tribünler de boş ve isyan haykırışları ile karışık desteğimiz de yok. en önemlisi son dokuz senenin yıldızı muslera yok. ama sahadaki futbolcular da formanın ağırlığını bilmelidir. galatasaray kendi sahasında 2 farklı galibiyetten maç veremez. bunu son dönemlerde yaşamaya başladık. gole giden şutu o satılmış düdükler çekse bile, o top bizim kaleye girmeyecek, ya da o şut hiç çekilmeyecek şekilde bir müdahalede bulunacak galatasaray' ın şanlı formasını giyen büyük futbolcular.
  • 24484
    vallahide billahide mariano, feghouli, belhanda, falcao gibi uçuk ücretler alıp sezonda 10 mac iyi oynayacaklar diye tuz yumurtlamaktan bıktım. biz adamlara yıl boyu, her maç kaliteli ve belirli standartların üstünde oynasınlar diye tonla para dökelim ama is sahaya gelince 9 doguralim. seneye mariano'yu falcao' yu takımda tutmaya devam edeceksek bosverelim.

    selcuk' u, ahmet' i, linnes' i, şener'i, emre' si, jimmy's, falcao, belhanda, feghouli, mariano, nagatomo, babel, maicon, diagne' si bir an önce gitsinler bu takımdan. aldıkları maaşlara bak, ortaya koydukları performanslara bak.acda çektiğimiz şutlar o kadar acizdiki, sanki yüz kiloluk kaya parçasını ayaklarıyla itmeye çalışıyorlardı. onlar nasıl cılız, kalitesiz şutlardi. yapılanmaya gitmezsek eğer kadro anlamında benzediğini bjk'den malı anlamda da farkımız kalmayacak.

    millet 18yasinda çocuklarını, ister mecburen deyin, ister kendi radesiyle deyin, sahaya sürüyor artık. biz ise takımda stoper olan tek oyuncu dahi olsa yaşı küçük diye maça dahil etmıyoruz. geçen haftadan hakemlerin niyetini biliyorken bu hafta neden hakameden hakkaniyet, adalet bekliyoruz anlamak çok güc. bulduğunu atacaksın. acimayacaksin. rakibe ayıp olurmuş şu olurmuş bu olurmus.

    donk, muslera, mariano, luyindama, henry, lemina dışında bir tane yabancı oyuncuyu tutmam takımdan satar geçerim. sinirden, üzüntüden ne yazacağımı, ne diyeceğimi bilemiyorum. hakem konusuna girmek istemiyorum bile. hem hakemlerin nasıl olduğunu bileceğiz nede şikayet edeceğiz hemde onlardan adil yonetim bekleyeceğiz.
  • 24485
    tüm sakatlıklar ve tetikçiler bir yana;

    ikinci yarıda muazzam bir performans ortaya koymuştu. son yirmi yıl oynadığımız tüm takımları net bir şekilde izledim ve en iyilerinden biri olduğunu, kısa süreli bir performans da olsa söyleyebilirim. pandemi sonrası diğer takımlar gayet normal dönmüşken, topa bu kadar hakim ve şiir gibi oynayabilen seviyeye gelmiş takımın böylesi bir düşüş yaşamasını teknik olarak kendime kabul ettiremiyorum.
  • 24486
    su tabloyu gorunce keske lig iptal ya da tescil edilseydi de basaksehir mi, trabzon mu, kime verilirse verilseydi sampiyonluk diyor insan. en azindan muslera sakatlanmazdi. ama ben (muslera’nin sakatlanmasi haric) bu tabloyu tahmin ediyordum. cunku galatasaray ozellikle fatih terim’in son iki donemini varsayarsak amerika’lilarin deyimiyle tam bir “heating up” takimi. heat bildiginiz uzre isinmak demek, yani demek istedigim galatasaray mac kazandikca form tuttukca kazanan ve seriye baglayan bir takim oldu hep. ozellikle son yillarda ligin ikinci devresi bu boyle. ama araya ne zaman bir tatil, milli ara, bok pusur girse o isten en zararli cikan takim galatasaray oluyor. bunda en onemli etken bence takimin fatih terim’den aldigi motivasyonu kaybetmesidir.

    ocak ayindan mart ayina corona virusunun pandemi ilan edilmesine kadar gercekten cok buyuk cikis yakalamistik. corona denen bela gelip uc ay futbol musabakalarini durdurmasa bu sezonda sampiyon olup kuslarin ve hamsilerin aglamalarini izleyecektik. kadikoy’de aldigimiz galibiyette pastanin ustundeki cilek olacakti. simdi umarim malum kaba organ olur bu entryi yerim ama gorunen koy kilavuz istemiyor. bu uc ay bariz bizi dagitti ustelik surekli sakat vermeye basladik. bu saatten sonra galatasaray’i sampiyon yapacak yegane sey atesli taraftar destegi. ama malum bunu stadyumda yapamazsin cunku maclar seyircisiz. artik floryaya gidip (sosyal mesafe ve maskelerle) oyunculara moral vermek eldeki tek cozum. evden cikmak istemiyorsan yapmazsin ama dedigimin disinda bu los be bos seyircisiz maclarla galatasaray hele ki kalecisiz galatasaray mac falan kazanamaz. sampiyonluk umit ederken bir bakmissin ucunculuk bile hayal olur.
  • 24487
    galatasaray'ın en büyük zaaflarından biri ana hedeften uzaklaştı mı takımın düşmesi idi. mevcut durumda şampiyonluk zor, bunu oyuncular da biliyordur. ancak hızlı bir şekilde hedefin revize edilmesi, en azından 3.'lüğün ana hedef olarak belirlenmesi ve buna göre motivasyonun sağlanması gerekiyor. aksi takdirde bu takım tepe taklak aşağı gider. trabzon'un cezası ile gelecek olan bir şampiyonlar ligi ön elemesi, oradan uefa gruplarına gitmek galatasaray için transfer acisindan da avantaj olacaktir.
  • 24490
    bu saatten sonra lig sıralamasında bulunduğu konumu korusun yeterli. niye böyle söylüyorum? galatasaray'ı az çok tanıyoruz. şampiyonluktan uzaklaştı mı tepetaklak olur. önümüzde çok zorlu maçlar var. sakat ve cezalı oyuncularımızın hızına yetişmek mümkün değil. bu haftaki firelerimiz; mariano, ahmet ve falcao. bunlar yetmezmiş gibi üstüne bir de hakemler doğrama yapıyor. bu şartlar altında 4.lük bile iyidir.

    edit: noktalama işaretleri
  • 24491
    2019-2020 sezonunu çölde gezen bahtsız bedevi gibi geçirmektedir.

    iki stoperi sakatlık dolayısıyla sezonu kapattı, üstüne kalecisi de hem bu sezonu hem de önümüzdeki sezonun ilk yarısını kapattı. forvetlerinden birisi ligi ilk yarısında formda değildi (kamp ve ilk haftaları kaçırdı). diğer forveti iki kere aynı ağır sakatlığı yaşayıp toplamda 6 ay üstü sakatlandı.

    başkan ameliyat üstüne ameliyat geçiriyor. hoca korona tedavisi görüyor. gak diyene pfdk haftalarca ceza veriyor. sürekli birileri en azından sarı kart cezalısı.

    tüm bunların üstüne, tff ve mhk tüm silahlarıyla üzerine gelip maçlarda doğruyor takımı. takım ne zaman ivmelense yabancı sınırı yaygarası kopuyor.

    bu kadar olağanüstü durum bir araya gelince takımım mevcut konumu çok da yadırganmamalı. şampiyon olmak için sonuna kadar kovalamalıyız ancak olmasak da çok büyük hayal kırıklığına kapılmamalıyız. belli ki zaten şampiyon yapılmak istenen başka bir takım var.

    trabzon’un cezası onanırsa ön eleme ile en kötü şampiyonlar ligine katılmak bizim için iyi bir teselli olacaktır. seneye için ise bu statik/durgun oyunu bertaraf etmek için transferler yapılmalı.
  • 24493
    şu anki durumu resmen tüm önemli subaylarını kaybetmiş bir ordu kıvamındadır. çoğunluğu sıradan askerlerin oluşturduğu ve topçunun yerine aşçının, okçunun yerine bulaşıkçının yer alacağı bir toplama ekiple haftaya güçlü savunması olan bir şehri kuşatmaya çalışacaktır. bu fetihe kalkışacak fatih de başındadır.
  • 24495
    şampiyonluk ihtimali olmayan takım. bu yıl şampiyonluk yarışı damat ile göksel arasında. kim galip gelir bilmem ama sanıyor musunuz galatasaray haftaya hakeme rağmen başakşehir'i yenebilecek. hayır, im-kan-sız.

    edit: üstelik yense bile kalan puan farkı 5 olacak yani kalacak olan 5 haftada başakşehir bir maç daha kaybedip bir de berabere kalacak. yapmayın abi, gerçeklere dönün.
  • 24496
    şampiyonluk ihtimali sifir olan takımımız maalesef. dün o şerefsizlik yapılmasaydı veya kulüp çıkıp itiraz etseydi oturup konuşurduk. dün yenmiş olsak başakşehir ile 6, trabzon ile 4 olacaktı puan farkı. fatih terim ve galatasaray'ın birleştiğinde oluşan o winner olgusu kupayı alıp gelecekti. yanıyorum, çok üzülüyorum. aklıma konya ve ankaragücü maçları geliyor deliriyorum. allahım büyüksün.
  • 24497
    trabzonspor'un avrupa kupalarından men edilmesi ihtimalini hiç de yabana atmaması gereken takım. ligi en azından ilk üç içerisinde bitirmek ve şampiyonlar ligi hedefini sonuna kadar kovalamamız gerek.

    covid-19 sürecinde daralan ve muhtemelen de daralmaya devam edecek gelirleri düşününce avrupa arenası özellikle şampiyonlar ligi katılan her takım çok büyük avantaj yakalayacak. döviz kurlarının bizim gibi olduğu ülkeler için önemi bir kat daha artıyor.

    (bkz: süper lig 2019-2020 sezonu)
  • 24498
    bu sezon da şampiyon olacağına dair umudumu koruduğum takım. sebebini açıklayacak olursam, mağduriyetten güç doğar. 2017'de mağdur olduk, 2018'de şampiyon olduk. 18-19 sezonunun ilk yarısı düdükler hep aleyhimizeydi, en kritik maçta lehimizeydi. bu sezon da son iki maçta hakkımızın yendiği açıkça herkesin gözüne sokuldu. kalan haftalarda hakemler ortada olan kararları aleyhimize çalmayacaklar. ben başakşehir'i önceki senelerde de rakip olarak görmedim, şimdi de görmüyorum. onlar sonunu getiremezler, onların olayı budur. taraftarsız takımın şampiyonluğu kimsenin işine gelmez, şampiyon olmak için kurulmadılar. rakibimiz sadece trabzon ve içeride onları yendiğimizde puan farkı üç olacak ve ikili averaj üstünlüğü bizde olacak. planlar sadece bir takımı şampiyon yapmak üzerine yapılmıyor. heyecanı yüksek tutmak ve şampiyonluk mücadelesini son haftalara taşımak üzerine yapılıyor. yöneten kişiler bir şeyin fanatiği olmazlar, onlar sadece paranın fanatiğidirler.
  • 24499
    imkansızlıklar plan yapmamızı engelliyor, plansızlık imkansızlığı besliyor. böyle bir kısır döngüde yıllardır gidiyoruz.

    aslında dar imkanların fırsata dönüştüğü, üretmek zorunda kalanın iyi-kötü ürettiği ve bu sarmaldan kurtulduğu örnekler de var önümüzde. trabzonspor eğer zor duruma düşmeseydi, bir yaz transfer döneminde başka bir trabzonspor'u transfer ettiği günlerden daha düşük profilli ve/veya genç oyunculara yönelir miydi? sanmam. ama kısıtlı imkanlar ve kısıtlamalar bizde maalesef aynı etkiyi oluşturamıyor.

    derdim "3'e alalım 20'ye satalım" futbolcuları bulmak da değil. o da var tabii ama sadece o değil. derdim özetle; oynamaya çalıştığımız oyunun aşağı yukarı belli olduğu, o oyunu oynamaya uygun ve 3-4 yıl kendisini geliştirerek takımda devam edebilecek 7-8 futbolcuya sahip bir takıma sahip olmak. "ulan bu da laf mı, bunu kim istemez" diyecekler için detaylandırıyorum.

    2017 yazında dursun özbek'in kifayetsizliğe dur demek için kontrolsüzlüğü seçtiği, cenk ergün'ün galatasaray'ın parasıyla kahraman ilan edildiği bir revizyonu yaşadık. kontratlar feciydi, bonservis ücretleri havalara saçıldı ama oluşturulan kadronun kahir ekseriyeti, eğer çok geç kalınmazsa, elden bonservis bedeli kazanarak çıkarabileceğimiz oyunculardan oluşuyordu. nitekim n'diaye, gomis, garry ve fernando satışlarıyla fena olmayan bonservisler de kazandık. hoca'nın şapkadan çıkardığı ozan kabak cabası oldu. bu saydığım isimlerden toplamda 47 m euro bonservis geliri elde ettik.

    eleştirilerimin başlayacağı ve somutlaşacağı yer tam da burası.

    - 2018 ocak ayında son dakika pansumanı olarak nagatomo'yu kiraladık. iyi de katkı verdi, şampiyonlukta rol oynadı, eyvallah. ama linnes'in sol bekte oynaması söz konusu olduğunda "ben orada hep sol ayaklı oyuncuları tercih ettim" diyen fatih hoca ve dahi beklerini ofansif oynatmasıyla maruf fatih hoca varken, neden 32 yaşındaki sağ ayaklı ve savunmacı bir beke, 2.5 m euro bonservis ve 2 m euro garanti ücretten 2 yıllık kontrat verdik?

    - sahaya 4-3-3 ve türevleri şeklinde dizileceği çok belli olan bir takımken, santranın bizim kale tarafında hiçbir vasfı kalmayan emre akbaba'ya neden 4 m euro bonservis verdik?

    - garry rodrigues'ten gelen 9 m euro ile santrfor ihtiyacımızı rahat rahat karşılayabilecek durumdayken, ozan kabak'ı neden alelacele gönderdik? elde ettiğimiz altın değerindeki parayı neden yan semtteki diagne'ye gömdük? ozan'ın satışını en azından yaza saklasaydık ve o bonservis gelirini yaz transfer döneminde daha geniş zamanda kullansaydık daha iyi olmaz mıydı?

    - onyekuru'yu kiralayamamışken, 2 yıldır hücum aksiyonlarımızdaki belki de en kilit bölgemiz olan sol forvete attığı gol sayısı savunma arkasına yaptığı koşu sayısından fazla olan babel'i transfer ettik?

    - sol beke 1.9 m euroya transfer edilmiş, yıllık 800 bin euroya oynayan bir novak bulmak bu kadar zor muydu?

    - falcao tüm o taraftar goygoyuna rağmen bizim oyunumuz için doğru oyuncu muydu? sakatlık yatkınlığı ve yıllık korkunç maliyeti düşünülünce bize sportif ve finansal olarak daha uygun bir seçenek bulamaz mıydık? eğer aradığımız forvet tipi falcao ise onun alternatifi olarak neden alakasız tarzda bir oyuncu olan andone'yi kiraladık?

    - oynamaya çalıştığımız oyunun sağ bekte vücut bulmuş hali ve oyun planımızın en kritik unsurlarından mariano kariyer sonuna yaklaşırken oraya o tarzı devam ettirebilecek bir alternatif bulma yoluna neden gitmedik? içi geçmiş, en iyi zamanında bile bizim oyunumuzla uzaktan yakından alakası olmayan şener'i neden transfer ettik?

    birkaç madde daha vardı aslında ama burada kalsın. özetle; zaman zaman anlık kararların heyecanına kapıldığımızı, biraz daha sabırlı davransak çok daha büyük avantajlar elde edebileceğimiz durumlarda acele edip büyük fırsatlar kaçırdığımızı, taraftara kulak vererek duygusallıkla yanlış kararlar aldığımızı, ffp kısıtlamasını bir öz disiplin oluşturarak avantaja çevirebilecekken kendi elimizi kolumuzu bağladığımızı düşünüyorum. çok daha dar imkanlarda türk futbol tarihinin en iyi kadrosunu oluşturabilmiş hoca'nın ffp mazeretini normalden fazla sığındığını düşünüyorum. yapılan bazı as ve çoğu alternatif takviyelerin oynamayı istediğimiz ve planladığımız oyunla uzaktan yakından alakası olmayan oyuncular olduğunu düşünüyorum.

    luyindama-marcao kazanımları, ozan kabak mucizesi, onyekuru aidiyeti gibi bir dolu olumlu iş de var tabii, onları es geçmek insaflı bir yaklaşım olmaz. her şeyi geçtim, maddi ve manevi kazanımları itibariyle paha biçilmez 2 tane şampiyonluk kazandık. ama geldiğimiz noktada yine 2020-21 yaz transfer döneminde neredeyse yeni bir takım kurmak ve üstelik bunu da eldeki bir-iki para eder oyuncuyu elden çıkartarak yapmak zorundayız. daha farklı olabilir miydi? bence olabilirdi.
App Store'dan indirin Google Play'den alın