• 19555
    1 agustos 2018 tarihi itibariyle sozlukte yazilanlara bakiyorum da, halen daha transfer kelimesinin "t"sini nasil buraya yazabiliyoruz anlamiyorum.

    efendim galatasaray'in 31 mart 2018 itibariyle net borcu (toplam borc - alacak farki) 1,163,430,729 lira, 2018 yili senelik butcedeki ongorulen gelir 83,943,510 lira, gider 153,364,334 lira. yani daha butcelendirme sirasinda biz 69,420,824 lira senelik zarari kabul ederek ise baslamisiz.

    bu ne demektir?

    diyelim ki bir aile var, ailenin annesi/babasi calisiyor, ayda eve net 8bin lira getiriyorlar, yani yilda 96bin lira (senelik gelir). simdi bu ailenin ayni sene icerisinde toplam 175bin lira masrafi oldugunu dusunun. olabilir mi mi boyle bir sey? hangimizin ailesi bu tarz bir gelirle boyle bir borclanma icine giriyor? boyle bir hayat tarzi surdurulebilir bir sey mi?

    ustune ustluk bir de sunu dusunun, siz yilda 96bin lira getiriyorsunuz eve, ama babalarinizdan, dedelerinizden de kalan borclar var, toplami 1.3 milyon lira. bakin 100bin falan demiyorum. milyon diyorum. hangimiz 96bin lira gelirle, halihazirda 1.3 milyon lira borc varken zarar aciklamaya devam eder? tabi ki hicbirimiz.

    - arguman 1: kuculerek bu borc gitmez, biz bakkal hesabi yapmamaliyiz!
    seneler once sansimiz varken, unal aysal "kuculerek bu borcu asmaya calismayin, yapamayiz" demisti, evet dedi bunu, belki dogruydu da, cunku o donem doviz kuru daha dusuktu oldugu, arti borc biraz daha azdi. orada (belki) bir sansimiz vardi. su an oyle bir sansimiz yok.

    - arguman 2: peki diger "buyuk" kulupler?
    herkes asagi yukari ayni durumda, aksini iddia eden yalan soyluyor.

    peki ne yapmali?
    soyle asamalandirilabilir:
    - ilk olarak yapilacak is senelik gider kalemini dusurmek. kendi giderlerini kendi gelirleriyle karsilayamayan her bransi gerekirse kapamak.
    - futbolda da ilk is giderleri, ozellikle de futbolcu maaslarini indirmek. yakin gelecekte senelik futbol butcesinde artiya gecebilmek.
    - bunun disinda artik tuketen degil, ureten bir futbol takimi olmak. yani futbolcu uretip, degerlendirip, bu futbolcularin satislarindan para kazanmaya calismak.

    bunlarin disinda bir cikis yolu oldugunu sanan da hayal goruyordur.

    transfer yapalim, oyuncu kiralayalim, senelik su kadar maas verelim diyenler de (malesef) sadece sezonu kurtarmaya calismaktadir. aksine, acilen 1.5 milyon euro ve ustu maas alan oyuncularla bagimizi koparip, dusuk butceli ama dengeli bir takim olusturmaya calismaliyiz. fransa'nin en ust liginde ortalama oyuncu maasi senelik 1 milyon euro. 12-13 tane bu duzeyde oyuncunuz olursa, kalanlari da altyapi oyuncularindan daha dusuk butce ile olusturursaniz, bence guzel bir adim atmis olursunuz.
  • 19556
    2018 2019 sezonu ara transfer döneminde yapılan genç transferleri, maddi zorluklar, fatih terim etkisi vs derken acaba bir kaç sene içerisinde 96da yakaladığımız jenerasyona benzer bir jenerasyon yakalar mıyız acaba diye düşündüğüm takımım.

    bu sene genel anlamda kaliteden çok unutlu değilim ama takımın nolursa olsun arkasında durmalıyız. bir kaç senelik bir planlama dönüyor arka planda çünkü.
  • 19557
    nokta transfer yapabilme ihtimali bir hayli düşük olan takımımız, canımız ciğerimiz.

    insan bazen üzülüyor, ne var yani azıcık sabırlı bir millet olaydık da bu sene takımda yunus akgün, doğan can davas, celil yüksel gibi gençlerimiz oynasaydı. ya da bir zorunluluk sonucu bu gençleri oynatmak zorunda kalsaydık. pırıl pırıl çocuklar. önleri açık. geleceğimiz olurlardı.
    geleceğiz, dünyayı değiştireceğiz diye de bir reklam filmi.*

    not: bizimkisi de hayal işte ama düşünmeden edemiyor insan.
  • 19558
    2018-2019 sezonu için tek ümitli olmamda ki sebeb diğer takımların da mali sıkıntılar yaşayıp oyuncu alamaması sadece bu şekilde ortak olabileceğimizi ya da şampiyon olacağımızı düşünüyorum. geçen sene insanları yanıltmasın 0 rotasyonla şampiyon olduk nerdeyse . bu takımın en büyük ihtiyacı 8 numara biz halen kanat bakıyorsak vay halimize. günümüz futbol takımını vezir de rezil de yapacak bölge bana göre 8 numara. belhanda , maicon , garry gibi oyuncular dan para kazanıp 1 üst modellerini almak istiyorduk fakat gözüken bu oyuncuların maaşlarından dolayı kolay kolay gitmeyeceği.

    benim sıkıntım lig kadar aslında avrupa. çünkü galatasaray'ın kuruluş amaçlarından biri " türk olmayan takımları yenmek" sözü var. biz bu kadroyla şampiyonlar liginde maçları izlerken rakip önemsiz çok üzülürüz. evet finansal olarak sıkıntıdayız fakat kiralık oyuncu almak bu kadar zor mu abi ya ? dünya da tek kiralanacak 8 numara ndiaye mi amk ? neden bu menajerlerin köpeği oluyoruz anlamış değilim. tek sevindiğim şey altyapı da kumaşı iyi olabilecek arkadaşları gördük umarım herşey güzel olur sözlük.
  • 19561
    kesinlikle taraftari suclamiyorum veya laf koymaya cabalayacak ucuzluk icinde de degilim ama gerceklik, gercekcilik adina sampiyonlar liginde hedefsiz olmayi zorunlu olarak kabul etmeyi galatasaray'a, galatasaray taraftarina yakistiramiyorum.

    elbette onceki yonetimin ve yonetimlerin verdigi zarari, soktuklari borcu yok sayamayiz. riva'nin, florya'nin neredeyse yok paraya satilmasi. belki gelen paranin ancak faiz borcunu odeyecek olmasi hazmetmesi zor seyler. ama galatasaray' i ve taraftarini fenerbahceden, besiktastan ayiran en onemli sey avrupa heyecani bu kulvarda basarilaridir.

    onceki katildigimiz sampiyonlar liginde bir iki sezon da oldugu gibi teslimiyetci, bitse de gitsek kafasiyla 4 yedigimiz maclari tekrar seyretmeye hevesim yok. gruptan cikilir, cikilmaz o ayri bir konu ama galatasaray'in gercekligini makul sebeplerle de olsa turkiye ligine indirgemek benim hosuma gitmiyor.

    gecen sezon bjk sampiyonlar liginde ne yaptiysa, hoca faktoruyle, taraftar faktoruyle, his faktoruyle bizim uzerine koyacagimiz bir avrupa sezonu yasayacagimizi umut ediyorum.
  • 19562
    iki seneye belki de altyapıdan gelecek 2000 jenerasyonu takımda toplanıyor ama berke ve barış transferleri kadar ünlü olmadıkları için konuşulmuyor. yunus akgün var en az barış kadar yetenekli gözüküyor şimdilik, ozan kabak var, u17 takımı forveti de transfer edilmiş ve alman altyapılı. bunları sadece bilen biliyor. evet 3 olmuş adamın transferine ihtiyaç var ama, bu olaylar da gösteriyor ki bazı şeyler tamamen medya ve algı meselesi.
  • 19563
    mevcut sınırlamalar dahilinde diğer takımların “çöplerini” bekleyip kiralayacağımız ve altyapıdan çıkan oyuncular ile genişleteceğimiz bir rotasyonumuz olacağına inanıyorum.

    bu sene alınan karar ile premier lig transfer dönemi sezon öncesinde kapanıyor. 12 ağustos tarihi itibariyle premier lig takımlarının kadro iskeletleri oluşmuş, dışarıda kalacak oyuncular belirlenmiş olacak. bunun en doğal sonucu olarak, bu kadrolarda yer bulamayan oyuncuları, şampiyonlar ligi kozunu da kullanarak kiralayabilme imkanımız doğacak.

    bu sözlük yazar ve okurlarının, ilk paragraftaki “çöp” kelimesi ile ifade edilmek istenenin ne olduğunu anlayacak kapasitede olduğunu düşünmekle birlikte bir örnek ile açıklamak isterim. wilshere arsenal kadrodunda yer bulamadı, çöp idi. west ham ile anlaştı. sözleşmesi bitmemiş ancak kadroda yer bulamayacak bir çok iyi ve işimizi görecek topçu var. hele bir epl transfer dönemi tamamlansın, daha somut adımlar atılacağına inanıyorum.
  • 19565
    derin derin analiz yapan paragraflarca görüş bildiren yazarların emeğine sağlık ama kısaca özetlemek gerekirse bu takımın iskeleti s.o.s veriyor arkadaşlar, yani stoper orta sahada 8 numara ve alternatifsiz santrafor bölgesi var, tamam ffp nedeni ile transfer yapamıyoruz ama bonservisi elinde olan oyuncular yok mu bu bölgeler icin, belki gomisi,henry ,sinan ,mugdat ile yedekliyebilirsiniz ama bu sadece ligde işe yarar bu sene cl yi dusunmeyelim lige odaklanalim diyen yazarlar galatasaray'in kuruluş felsefesini ve genlerini anlayamamistir diye düşünüyorum, özetle takviye şart. stoper için denayer mı bekleniyor? orta saha için ndiaye mı bekleniyor kaldı ki bu isimler hepimiz için cl kalitesinde kabul edilebilir isimler mı? bunları beklerken zaman akıp gitmiyor mu? umarım yönetimin ve fatih hocanın b ve c planları vardır. yoksa bizim için gelecek karanlık sadece cl icin değil lig içinde karanlık.
  • 19566
    kuruluş felsefesi türk olmayan kulüpleri yenmek olup, tarihi bu felsefeye paralel onlarca başarıyla dolu takımdır.

    bu felsefe genlerimize kadar işlemiş vaziyette. fakat yıllardır pervasızca, sırf kulüp felsefesi adı altında avrupa'da bir iki tur geçmek için harcanan ve hiçbir şekilde geri dönüşü olmayan milyonlarca dolarlar bugün belimizi büküyor.

    iskeleti son transferini yapan yıldızlardan oluşturup çeyrek final oynasak ne yazar? ne yazdı bugüne kadar? kazandığımız iki kupa da sağlam bir yapılanma ve lig dominasyonu üzerine gelmedi mi?

    her zaman avrupa'da başarısız sezonlarımız oldu, daha da olacak. türkiye'nin devi de olsak, avrupa'da kendimizi dev aynasında görmeye lüzum yok. dolar 5, euro 5.80 olmuşken her allah kuruşu daha da önemli.

    her bölgeye transfer beklemek yanlış. ffp anlaşması olmasaydı da yanlıştı. avrupa'da devlere kafa tutmak için hep yanlış yolu tercih ettik ve deniz artık kurudu. kendi yetiştirdiklerimizi kullanmadan, ucuza fırsat transferleri yapmadan, hayvan gibi maaşlar ödeyerek ve her oyuncunun bonservisinden zarar ederek kısa vadeli başarılara doymadık mı?

    türk futbolu değişecekse önce galatasaray değişecek. avrupa'da 2 sene gruptan çıkamasan ne kaybedersin? düzenli yer aldıkça marka değerine hiçbir şey olmaz merak etmeyin. önce ligde dominasyon, sonra adım adım avrupa.

    bonservis getiren bir ayrılık olursa, minimum iki maksimum 4 hamle gerekiyor. stoper ve orta saha mutlaka takviye istiyor. ileri uçtan ayrılık olmazsa takviye bu mali şartlarda lüks kalacak. kanatlarda 5 oyuncu var. gomis ayrılırsa takviye yapılabilir.

    artık bazı şeyleri aşın. bu sene şampiyon olmak demek, önümüzün inanılmaz açılması demek. mali yapının bir nebze de olsun düzelmesi, derin bir nefes almak demek. ve tr sınırlarında dominasyonu kurmak için en büyük adım demek.

    minimum 2 transfer gerçekleşecektir diye düşünüyorum. yönetimin de eleştirilecek bir yanı yok, onlar da bilirler milyonlarca euro basıp transfer yapmayı. akılcı hamlelerle kısa çözümler seneyi kurtarır. gelecek sene ise sağlam yapılanma ile yolumuza bakarız. allah yardımcımız olsun.
  • 19568
    2018 turkiye kur ve borç krizini ısrarla kabullenmek istemeyen sevimli devekuşlarının takımici rotasyonu için ısrarla transfer beklediği türkiye, balkanlar ve yakındoğu nun en başarılı futbol takımı.

    bu arada 2000 dogumlu birsürü transfer var ve çoğu bize keyiften ev yapımı rakı & bira içirtecek. muazzam bir genç kadro geliyor.

    ciddi ciddi burada bordrolu kalemlerin dolaştığını düşünüyorum. paramiz yok diyen mutevazi münir özkul a , bòbreğinı sat al diyen kıymet bilmez çocuk gibi yazılmasının başka türlü açıklaması olamaz.

    başta belirtilen kriz sebebiyle zaten piyasada sponsir kalmadi. eti melo ya talim edecek halde piyasa biraz ekonomi okuyun renktaşlar.
  • 19570
    işin güzel tarafından bakarsak, şampiyon olan kadroyu koruduğumuz gibi, işe yaramayan birkaç futbolcudan da kurtulduk. yerlerine gelen kişiler de rotasyon için iyi.

    fakat, şampiyonlar ligi yani devler gibi önümüzde bekliyor. artık ismimizi yeniden avrupa'ya duyurmamız gerekiyor. yıllardır avrupa'da yokuz. maddi durum bir yana, işin manevi durumu var.

    sattığımız kadar almamız gerekiyor, ama dursun özbek denen eski başkan sayesinde, futbolculara hayallerinde göremeyeceği yıllık ücret verildiğinden dolayı, kimse gitmek istemiyor.

    işin en güzel yanından da bahsetmeden edemeyeceğim. 2000 doğumlu genç futbolcularımız ilerisi için çok güzel umutlar beslememize sebep oluyor. muhtemelen gelmesi beklenen yabancı sınırında bizi çok güçlü durumda bırakır. o sebeple bu jenerasyon sayesinde yabancı sınırının bile rafa kalkmasını bekliyorum.

    fatih terim gibi bir usta mutlaka transfer yapmak isteyecektir. çünkü kendisi de bu kadronun şampiyonlar ligi için yetersiz olduğunun farkında.
  • 19571
    hakkında taraftarın ikiye bölündüğü takım.

    birinci kesim, “ulan zaten ffp var transfer yapamıyoruz, şampiyonlar liginde bir şey beklememek lazım” derken ikinci kesim “kadromuz şampiyonlar ligi için yeterli değil; kuruluş felsefemiz türk olmayan takımları yenmek” diyor.

    baştan söyleyeyim ben birinci kesime mensubum. evet, ben de şampiyonlar liginde başarılı olalım, türk olmayan takımları yenelim istiyorum ancak “türk olmayan takımları yenmek” ne kadar kulüp felsefesi ise, “işletme zararı etmemek” de genel kulüp yönetme mantığıdır; biz, son 15 senedir düzenli olarak zarar ettiğimiz için, hop biz geldik bir cl alalım kafasında açılıp saçılmanın bize dönüşü men cezası olacaktır.

    geçen sene şampiyon olan kadro korundu, çöplerin bir kısmı gitti. bu sene sonunda, eren, tarık ve selçuk ile birlikte yüksek maaş yükü - 0 verim mottosu ile kadromuzda bulunan bütün adamlar gidiyor.

    ligde en yakın rakibimizin 2 şampiyonluk önündeyiz; ekonomik olarak baktığımızda, geçen sene geldiği günden bu yana borç ödeyen, kulübün borcunu azaltan bir yönetim, sportif olarak kimsenin sorgulamayacağı bir hoca var. yeniden yapılanma için şartlar olgunlaştı. bir noktada yeniden yapılanmaya gitmemiz gerekiyor ve o sene pekala bu sene olabilir. bu sene hedef, 19-20 sezonunda cl organizasyonunda olmak olarak belirlenmeli, adımlar buna göre atılmalıdır.

    kadroya baktığımızda ligin bölgesinde en iyi 7 oyuncusu bizde diyebiliriz. muslera, mariano, nagatomo, serdar, fernando, gary ve gomis. bunun yanında performansı bir iki tık yukarı çıkabilirse ligin en iyi sağ kanadı olabilecek bir feghouli, muğdat, sinan, yunus, linnes, donk gibi hamle adamları da kadroda.

    açıkçası ben iyi bir çift yönlü orta saha transferi yapılır ise, şampiyon olmamamız için hiçbir sebep olmadığını düşünüyorum. yapılmazsa da şampiyonluk gelebilir. gelemiyorsa o bölgede ve diğer bölgelerde sezonun kalanında genç çocuklar denenir; takıma girecek, oynayabilecek her genç gelecek sene 1 eksik transfer demektir.

    enseyi karartmanın alemi, yangın edebiyatına gerek yok. zaten hepi topu 2-3 adama ihtiyacımız var ve bu kadar adam alma imkanımız var (bunlardan biri denayer muhtemelen), bunun için 1 ay süre yeterince uzun bir süre. bu sene cl + ffp kıskacından bir çıkalım, seneye geniş rotasyon vs gibi şeyler için kafa yorarız. ligdeki rakiplerin biri seneye tek forvetle giriyor, diğeri kaleyi tolga zengin’e veriyor; bizim kadar karamsar bir taraftar topluluğu yok ortada.

    şartlar belli, euro, dolar kuru belli. her sene şampiyon olup zarar etmeye devam etmek yerine 1-2 sene şampiyonluk yarışı içinde kalıp (ki bu kadro yine söylüyorum şampiyon olabilir) borcu azalttıktan sonra, şu anda yılda faize ödediğimiz paralar ile her sene bir yıldız topçu alabiliriz. sözlüğün yaş ortalamasını bilemiyorum ama 33 senede 16 şampiyonluk görmüş bünyem 1-2 sene yeniden yapılanma cefasını da çeker. yeter ki, yönetim, hoca, takım, gençler ümit versin. bu çocuk seneye olur, yönetim seneye şunu alır diyelim.
  • 19572
    2018-2019 sezonunda önceliği avrupa kupaları olmayan, şampyonlar ligine sürekli katılım adına istikrar sağlamak ve maddi gelir elde etmek için önceliği lig olan takımımızdır. evet acı verici ama gelinen noktada hastayı iyileştirmek için alınması gereken ilaç tatlı olacak diye bir söz vermedi kimse. hepimiz isteriz gruptan çıkmayı zorlayacak, devlere kafa tutacak bir takımımız olsun. ancak şu an için bunu hemen sağlamak mümkün değil. senelere yayarak ve istikrarı sağlayarak bunu başarabiliriz. mevcut ülke ekonomisi ve ffp yaptırımları bizi maddi açıdan kıskaca aldı resmen. hareket alanımız çok ama çok dar. bu nedenle sabır göstermek zorundayız.
  • 19573
    mevcut şartlar ve alınan aksiyonlar göz önüne alındığında 2018-2019 sezonu için hedeflerini net belirlemiş takımımızdır.

    1. öncelik ligi şampiyon tamamlamak. geçen sene şampiyon olan takım neredeyse hiç bozulmadı, üzerine birkaç küçük takviye de yapıldı. galatasaray için şampiyonluk harici her sonuç başarısızlıktır zaten. dolayısıyla bu duruma kimsenin itirazı yok, olamaz. şampiyonlar ligi katılımı ile gelecek paraya seneye de çok ihtiyacımızın olacağını şimdiden görmek de çok zor değil.

    2. şampiyonlar liginde gruptan çıkmak gibi bir derdimiz yok. zaten şayet gruptan bir şekilde çıkarsak (aşırı çiçek bir kura veya ekstra performanslar ile) kadro derinliği 2019 şubatına kadar 3 kulvarı götürecek yeterliliğe sahip değil. bu durumda öncelik olan lig şampiyonluğu da tehlikeye girecektir. hedef, ezilmeden savunma futboluyla kazasız belasız 6 maçı atlatmak.

    3. türkiye kupası gençler için oynama fırsatı. son dönemde alt yapıdan çıkarılan ve transfer edilen 1998-2000 jenerasyonu gençlerin maç tecrübesi edinmeleri, hocaya ve camiaya kendilerini kanıtlamaları için harika fırsatlar olacak. çünkü as kadro şu an rotasyon yapabilecek kadar dahi derin değil. sadece 3 stoper ve 2 santraforumuz var. kupa için çeyrek görür veda ederiz diye düşünüyorum.
  • 19574
    öncelikle herkese merhaba. bu yazıda kısa kısa takımımızda yer alan futbolcular, futbolda ki konumları ve gelecekleri üzerinden takımımızın mevcut yapılanmasını tartışmaya açacağım.

    yazı boyunca fizik güç, teknik beceri, tempo, oyun zekası, ve mental özellikler üzerinden değerlendirme yapılacaktır.

    kaleciler ile başlayalım.

    1. fernando muslera: takımımızın 6 yıllık yükseliş periyodunun en önemli figürlerinden biri olan muslera ilk 2.5 sezonunda mükemmel, sonrasında daha dalgalı bir performans gösterdi. takım için duyduğu aidiyet, kalecilik becerileri onu tartışılmaz kılıyor. ancak duygusal yönü zayıf noktası. duygusal açıdan tatmin olmadığında performansı sıradan bir kaleci ayarına düşüyor.

    2. ismail çipe: alt yapımızdan gelen bir başka kaleci olan ismail çipe 2 sezon önce oynadığı hazırlık maçlarında ki çaylaklığı üzerinden atmış gibi. ancak seviyesinin yerini tam olarak görebilmek için hazırlık maçları dışında da veriye ihtiyacımız var. bunun dışında fiziği, duruşu kaleci olmaya müsait. ayak tekniği de muadillerine göre daha iyi gibi duruyor.

    defans hattı: tecrübeli mi yaşlı mı?

    3. mariano filho : geçtiğimiz sezon başı sessiz sedasız kadromuza kattığımız brezilyalı sağ bek, eboue sonrası çektiğimiz hucümcu bek açığımızı kapattı. sıfıra gidip orta açan bir oyuncudansa , içe katederek pas kanalı olarak oynamayı seven bir bek kendisi. savunma bakımından ise kademede genelde iyi de olsa, en büyük sıkıntısı olan temposunu maç boyuna yayma problemi yüzünden 60. dakikalardan sonra oyundan düşüyor. sakatlık konusunda da belli handikapları var. performansı git gide düşerek, sıradanlaşan bir performans verecektir önümüzde ki senelerde.

    4. maicon roque: dört kelime ile tanımla deseler : savaşçı, hava toplarında iyi, yavaş ve sert derim. tavaşlığı, şu an oynamaya çalıştığımız 2-5-3 sisteminde sıkıntılı oluyor. geniş alanda kaldığında çok kolay çalım yiyor ve beli dönmüyor. bunun dışında sahada mutlaka olması gereken ateşleme özelliği kendisinde var. tek hamleli olması en büyük handikapı. topu oyuna iyi sokuyor. ama takımın hızlı hucüma çıkması gereken anlarda yavaşlatması da çözülmeli.

    5. serdar aziz: sakatlık problemi olmasa seneler önce geleceği seviyeye bu sene gelebildi. mücadele gücü yüksek, daha hamleli oynayabilen bir stoper. ancak yüksekten gelen toplarda acayip ıskalar ve sakarlıklar yapabiliyor zaman zaman. ilk sezon fenerbahçe derbisi, geçen sene de alanya gibi bazı maçlarda ıskaları vardı. topu oyuna sokmada sıkıntıları var o yüzden daha defansif rollerde değerlendirilmeli.

    6. martin linnes: geç çıkış yapan isimlerden. geldiği günden beri üzerine koyarak gidiyor. tempo, hucüma olan desteği, iyi niyeti tartışılmaz. defansif açıdan gelişim kat etse de hala açık alanda adam kaçırabiliyor. ama bunun da sıklığı azaldı. şu an en faydalı isimlerden biri. aldığı ücret de düşünüldüğünde en başarılı transferlerden biri.

    7. yuto nagatomo: geldiğinde kendisinden beklentiler düşük seviyede idi. oynadığı futbol ile vazgeçilmezlerden biri oldu. çeviklik,yaşına rağmen ortaya koyduğu tempo, çabukluk, hucüma verdiği destek hepsi iyi düzeyde. savunmada ara sıra sakarlıkları var ama o da normal. keşke yaşı yüksek olmasaydı.

    8. ozan kabak: alt yapımızdan bu sene çıkanlardan. çok göremedik. ama ayağı yere sağlam basan bir oyuncu olduğu söyleniyor. dengeli bir stoper çıkartamayan türk futbolu için eğer bu özelliği doğru ise büyük artı olur. hep içten oynasa da denge problemi olan stoperler çıkarttık (bülent, alpay, emre aşık, servet, semih, serdar gibi).

    9. ahmet çalık : havadan ne kadar iyiyse yerden o kadar sakar. tekniği de düşük. o da dengeli değil. yaşı gereği gelişebilir ama o yönde bir hırsı da yok pek. şu şartlarda anadolu'da kaplan bizde kedi olur.

    orta sahada sıkıntı çok yönlülük:

    10. fernando reges: ndiaye ile olan uyumu ile sonrasında ki fernando olarak ikiye ayrılır. en büyük handikapı ağırlığı. git gide de ağırlaşıyor. oyun zekası ve topsuz oyunda becerileri üst düzey. ama tempo bakımından modern futbolda yeri olmayan biri. o yüzden kendisinden daha yaşlı olan fernandinho hala city'de vazgeçilmezken, fernando bize düştü. mariano gibi çok değil 1 yıl içinde ölü yatırım olacak.

    11. ryan donk: küllerinden doğdu desek yeridir. fizik gücü ve mevkisine göre tekniği zaten tartışılmaz. ama oyun içinde ağırlığını gösterecek mentali yok gibiydi. şu an terim'in orta sahayı kalabalık tutan sisteminde cuk oturdu. orta sahada yaşanan çaresizlikten nereye gideceğini bilemeyen adam şu an kendinden emin oynuyor. rotasyon için büyük nimet. çünkü stoper olarak da oynayabiliyor. bu sene maicon yerine cl maçlarında stoper olarak forma giyerse kimse şaşırmasın.

    12. selçuk inan: futbolu bırakmasa da futbol onu bırakalı çok oldu. tempo olarak 3 senedir sıfırın altında seyrediyor. mental olarak terim ile biraz daha oyuna döndü ama, teknik becerilerini gösterecek kadar dahi devamlılığı yok. aldığı ücrete göre safi zarar konumunda. biraz aklı varsa sözleşmesini 1 yıl daha uzatıp ücretini yarı yarıya dan daha fazla düşürerek tribüne oynar.

    13. tolga ciğerci: futbolun sadece mücadele ve tempo ile de oynanmayacağını gösteren örneklerden. pres gücü, temposu falan çok iyi ama iyi futbolcularda olan topsuz alanda oyunu okuma hiç yok. orta sahanın sabri'si konumunda bu yüzden. fernando mesela. temposu 10'da biri de olsa rakibin gideceği yeri kestirip, topu çalabiliyor. tolga deli dana gibi koşarak ancak başarabilir bunu. ayağı sanıldığı kadar tahta değil ama mental açıdan büyük sıkıntıları var. sakatlık problemi de can sıkıcı. şu hali ile 3 seneye patatese çıkar. çünkü geçici özellikler üzerine inşa ettiği bir futbol kariyeri var.

    14. younes belhanda: yüksek tekniğini zekası ile harmanlayamayanlardan. futbol oynamak için oldukça elverişli bir fiziği, iyi üstü bir futbol tekniği var. ama kararlılık, konsantrasyon, disiplin gibi maddelerden sınıfta kalıyor. temposu mevkisine göre hiç fena değil. 10 numara kavramının kalktığı geçiş döneminde futbolunu evirmesi de avantajı. ama büyük takımlarda oynamasını engelleyecek kadar oyundan kopuyor. mental yönden bu açıkları kapatamadıkça bizde de tartışılmaya devam edecek. giderse hucüm da yerine oyuncu koyamazsak oldukça sıkıntıya düşeriz yine de burada yazılanın aksine.

    gelelim takımımızın kağıt üzerinde en bolluk yaşadığı mevkiye. sahiden öyle mi acaba?

    15. sofiane feghouli: bir kere adam zeki. takımda ki hucum hattında ki en zeki adam kesinlike soso. ama bunun yanında fizikalite olarak bitik durumda. sakatlık vs dediler ama sorunu o da değil. tempo ve devamlılıktan sınıfta kalıyor. şu şartlarda bu maliyete alacak enayi bulamazsın. o yüzden bize düştü. tekniği iyi ama öyle bir keita vs kadar değil. dar alanda çabukluğu yok. takımda orta açabilen tek hucum oyuncusu olduğunu da eklemek lazım.

    16. garry rodrigues: oyun içinde temposu ve devamlılığı olan tek kanat oyuncumuz. tekniği yüksek olmasa da, allah vergisi hız ve çabukluğu onu özel kılıyor. bitiriciliği maalesef düşük. yoksa şu oyun ile senede 15 gol üstü tabela yapardı. yatıp kalkıp buna çalışsın. cliyi vitrin olacak. takımda para etmesi muhtemel ender isimlerden biri.

    17. sinan gümüş: allah vergisi bir gol koklama özelliği var. ama o kadar. sürekliliği yok. maç içinde çok kayboluyor. hızı var ama çabuk değil. daha çok podolski gibi forvet olarak değerlendirilmeli.

    18. henry onyekuru: henüz takımımıza katılanlardan. gördüğüm kadarı ile hızlı, çabuk ama bilekleri yeteri kadar teknik değil. topu dolandırıyor bu sebeple. bitiriciliği orta seviye de ama gol bölgelerine iyi hareketleniyor. devamı için izlemek lazım.

    19. muğdat çelik: türkiye kupası'nda çıkış yapanlardan. çabuk, seri ve topla fena değil. oyun zekası çok yüksek biri değil.maç içinde ani patlamalar yapar ama kaybolduğu maçlar da olacaktır. türkiye kupası'nda değerlendirilmeli.

    forvet hattında sıkıntı: tempo ve yaş

    20. batefimbi gomis: geçtiğimiz sezonun kralı gomis bu seneye sıkıntılı giriyor. gol kralı olduğu sezonun ardından zam söylentileri ile sinerjiyi kırdı. hazırlık maçlarında etkisiz görünüyor. hoş geçtiğimiz sezonda geldikten sonra görüntüsü iyi değildi hazırlık maçlarında. bunun yanında bizde 2. yarı oynadığı oyun bence çok iyi değildi. yaşı sebebi ile oyun içinde kayboluyor. golü çok iyi kokluyor bu bir artı ama terim istediği servisleri ve tempoyu yapacak forvet de değil tam olarak. bakalım hikayenin sonu ne olacak.

    21. eren derdiyok : olmadı olmuyor. fizik açıdan mükemmel de olsa poşet gibi duruyor sahada. hava toplarında olan etkisi, set oyununda hiç yok. bitiriciliği bizim seviyemizde ki takımlar için yeterli değil. bunun yanında oldukça ağır ve pas oyununda da hiç yok. bizim takımda beşiktaş gibi oynamıyor. orada olsa quaresma,caner, adriano çok gol attırır.

    peki bize ne lazım:

    1. oyun içinde devamlığı yüksek futbolcular (linnes, nagatomo, serdar, rodrigues gibi)
    2. oyun zekası yüksek olup temposu da olan isimler (feghouli yerine direkt 11 seviyesinde)
    3. eren yerine gomis'i de kesebilecek veya ona partner olabilecek bir santrafor. tercihen mücadele gücü yüksek, servis yapabilen biri olmalı.
    4. maicon'dan daha az handikapları olan bir ''lider'' stoper. tercihen çabuk olmalı.
    5. fernando'yu da yukarı çekecek temposu yüksek ama tekniği de olan bir orta saha (21 yaşında ki emre belözoğlu bulmalıyız)

    örnek olarak vermek gerekirse şu an:

    kompany tipi stoper
    emre tipi box to box
    elmander tipi santrafor
    ribery tipi kanat

    bu tarz bir takım olursa acayip şeyler olabilir.
  • 19575
    hem yaşlı hem de yüksek maaşlı oyuncuların ağırlıkta olduğu bir takımdır. ticareti düzgün yapılabilinse bu sezon feghouli, belhanda, gomis, maicon ve hatta muslera'nın bile değiştirilmesi uygun olabilirdi. bugün için ise bu kadar hamle yapabilmek için yeterli zaman kalmadı. umarım önümüzdeki iki transfer döneminde doğru şekilde değişim sağlanır.
App Store'dan indirin Google Play'den alın