• 15503
    maçlarının %100 gerçek özetini yazıyorum, bu özeti okuyanlar bir daha galatasaray maçı izleme ihtiyacı duymayacak.
    özet;
    forvetlerin yaptığı santra->selçuk->cecu->sabri->hedefsiz uzun top->rakip
    rakip atağından allah'ın lütfu*yla bala göte kurtulma->sabri->selçuk->bekletmeden tekrar sabri->selçuk'un 3 adım gerisine seke seke atılan sabri pası->cecu->tolga->carole->bruma->%10 ihtimalle tehlilkeli atak
    eğer korner olduysa,
    selçuk->ön direk->rakibin tehlikeli kontrası
    eğer korner olmadıysa,
    rakip aut atışı->rakibe kaybedilen hava topu mücadelesi->cecu'nun ayarsız müdahalesi sonucu faul
    muslera->cecu->selçuk->tolga->selçuk->çeju->selçuk->sabri->yasin->rakibin araya girmesi->rakip zenci dinamo önderliğinde %20 gol olma oranına sahip tehlikeli kontra
    eğer kontradan gol yenilmediyse...
    muslera->sabri->cecu->selçuk->tolga->selçek->bekletmeden tekrar tolga->tolga'nın bu ne amk diyerek ileri denemesi->başarısız pas->rakip stoperin kolay bir şekilde kestiği top
    eğer gol olduysa...
    forvetlerin yaptığı santra->selçuk->cecu->sabri->hedefsiz uzun top->rakip
  • 15517
    0-1'lik adanaspor galibiyeti alması kısır futbol oynadığı gerçeğini değiştirmeyen takım. genellikle bruma'nın zaman zaman da eren'in bireysel yetenekleriyle ligde bu noktaya geldik (beşiktaş maçının ilk yarısı hariç, orada gayet organizeydi takım) ancak defansımız dengesiz. stoper ikilisinde kim oynarsa oynasın her an tek hatasıyla maçı verebiliyor. hücumda inanılmaz tekdüzeyiz. o yüzden ligin kötü takımları bile bize kolayca önlem alabiliyor. bruma-carole-selçuk-tekrar bruma-tekrar selçuk(veya sneijder)-tolga-yasin-top kaybı. ters kanada top atabilen tek oyuncumuz de jong henüz form tutabilmiş değil. takım kısa pas yaparak sonuca gitmek istiyorsa oyuncular birbirinden bu kadar uzakta ve dağınık oynama lüksüne sahip değil. sahanın her yerinde küçük üçgenler kurmalıyız. yalnızca kanatlara sıkışan oyun bizi sonuca götürmeye yetmiyor aksi takdirde. bekler ileri çıktığında eren gibi hava hakimiyeti olan bir santraforu beslemiyorlar ortalarıyla. takımın ısı haritası resmen hilal şeklinde, rakipleri merkezden hataya zorlayamıyoruz. sneijder oynadığında sola yaklaşıyor, oynamadığında yerine oynayan hiç kimse yok. her açıdan çok sıkıcı bir futbol oluyor dolayısıyla sahada. ligin en iyi defans yapan takımı ve hocası haftaya bizi kendi sahamızda çok zorlayacaktır o yüzden. peki ne yapılabilir?

    birkaç şey denenebilir, onlardan biri çok pas yaptığımızı göz önünde bulundurarak şöyle bir 11 kurmak:
    http://galatasaray11.com/kadro/bol-pas-19523

    *sneijder mancini zamanında kariyer sezonlarından birini sol tarafta oynamıştı, zaten oyunu oraya sıkıştırdığı için orda denenmesi taraftarıyım, göbekte bruma'nın deliciliğinden yararlanmalıyız, eren'in indireceği toplarla ceza sahasına daha çok girmeli.
    *josue oyunu diğer kanattan kurabilmemizi kolaylaştıracaktır. tabii böyle bir üçlünün defansif zaafiyetini ancak tolga-de jong ikilisi kapatabilir.
    *sabri mecburiyetten 11'de çünkü orta yapmayı deneyen tek bekimiz kendisi.
    *bu 11 takımın bol paslı oyununu daha çok sonuca ulaştırabilir, sneijder bol bol ortalarıyla eren'i yoklamalı, josue ceza sahasına yakın olmalı.

    bir başka seçenek http://galatasaray11.com/...oyle-deneyelim-19524

    *sorun eren'de değil biliyorum tabii ki ama podolskinin verkaçlarla daha etkili olacağı kanaatindeyim, bruma bu kez sağ tarafta çünkü takım yine -malesef- sola çekecektir.
    *sinan bir şansı hak ediyor, de jong bu iki hızlı kanat oyuncusuna bol bol ters top atmalı.

    ama olabilecek en iyi şey kesinlikle şu olurdu http://galatasaray11.com/kadro/asasda-19525
  • 15518
    29 ekim 2016 adanaspor galatasaray maçı

    hücumda organizasyon diye bir şey kesinlikle yok. ver brumaya topu yapsın insan üstü işler. böyle futbol mu olur?????

    ama semihe ayrı bir parantez lazım. son 3 maçtır zamanında edilen tüm lafları yutturdu. bu sefer hakikaten eyvallah kardeşim. semih 90'da yetişmese 1-1'di. o kademeye 90'da o kadar çabuk koşarak girmek gerçekten alkışlanmalı.

    chedjouya diyecek hiç bir şey bulamıyorum artık. yürüyerek geçiyorlar adamı. topu geriye çektikleri anda 5 metre öteye uçuyor.

    artık serdar aziz semih kaya ikilisi denenmeli. sertliğimiz artar en azından. ayrıca hava toplarında da daha etkili oluruz. pasla defanstan çıkmamız zorlaşır belki ama zaten tonla gereksiz pas yapıyoruz. belki buna engel olur.
  • 15520
    maç 0-0 iken ''top bizdeyken onlar gol atamaz'' mantığını benimseyen, golü bulduktan sonra rakip 8.lig takımı bile olsa topu rakibe bırakan takım. bu 1.sorunumuz.

    2.sorunumuz ise şu: herkes yapması gerekenlerden farklı şeyler peşinde.

    tolga: selçuk leşini gördükten sonra doğal olarak hem kendi görevini hem onun görevini yapmaya çalışıyor. allah'a şükür fena da yapmıyor.
    selçuk: hayalet görevini yerine layıkıyla getiriyor.
    sneijder: kariyerine sol açık olarak devam etmek istiyor gibi bir hali var.
    podolski: zaten kendi mevkisinde bile oynamıyor bu adam. nereden çıktı bu adamı forvet arkasında falan oynatmak anlamadım.
    yasin: acaba sahada beyinsiz bir futbolcu olsa nasıl olurdu sorusunun cevabını tüm gayretiyle vermeye çalışıyor.
    eren: adam sürekli top almak için, pres yapmak için orta sahada. ceza sahasına gidince de orta yapmıyoruz zaten.

    bana göre takımın ideal 11'i çok açık:
    dizilim: 4-2-3-1
    ilk 11: muslera-cavanda-serdar-balta-carole-tolga-de jong-sneijder-bruma-podolski-eren

    ama ben bu kadroyla da çıksak şu oyun felsefesini değiştirmeden çok şey beklemem. takım inanılmaz 'garantici' bir oyun oynuyor. sürekli top bizde kalsın, illa bir şekilde pozisyon buluruz, ama bekler fazla bindirmesin vs. zaten topu defansta çeviriyoruz, bir de yavaş çeviriyoruz. hadi belki hızlı çevirsek rakibin başı falan döner ama top 30 dakika bizdeyse max 7-8 dakikasında rakibi zorluyoruz resmen. türkiye liginde bu kadar garantici oynamak sağlıklı değil acilen fark etmemiz lazım.
  • 15521
    takımın en hızlı düşünen ve oynayan ismi kalecisi. kaleci arkadaşım ka le ci. tamam fernando muslera çok özel ve çok güzel bir kaleci ama bu bir takıma hakarettir. muslera top kucağına gelmeden boştaki arkadaşını görüyor ve daha yerden kalkmadan topu elinden çıkarıyor. ama bu takım ne yapıyor? orta saha çizgisine kadar gidip orda rakibin savunmaya geçmesini bekliyor. bu da muslera'ya hakarettir. adam da zaten 29 ekim 2016 adanaspor galatasaray maçında başlarım yapacağınız işe dedi ve o da yavaşladı. ilginç takım vesselam.
  • 15524
    (bkz: 29 ekim 2016 adanaspor galatasaray maçı) şu maç itibariyle, galatasaray futbol takımına "ne oynadığı bilmiyor" demek saçma. efektif değil, yaratıcı değil, sıkıcı bir oyun, denilebilir ama "ne oynadığını bilmiyor" denmez. ya da bence denmez, diyeyim. galatasaray sezon başından beri, hep bunu oynadı veya oynamaya çalıştı. ama başarılı oldu ama olamadı. pas yaparak topu ve oyunu tutmak istiyoruz. skoru yakaladığımızda saçmalıyoruz ya, o başka hikaye.

    oyundaki eksiklerimiz kendini belli ediyor zaten. topu yavaş çeviriyoruz. direkt pas atabileceğimiz yerde, istasyon oyuncu aracılığıyla pas yapıyoruz. bunun aksini yaptığımız bölüm için (bkz: 29 ekim 2016 adanaspor galatasaray maçı)nda nigel de jong'un oyuna girdiği andan itibarenki oyuna bakılabilir. dikine oyunda sıkıntımız var. beklerimiz topu alıp verdikten sonra son çizgiye doğru hamle yapmak yerine yerinde duruyor. açıklarımızın çizgi oyunu yerine içe kat oyunu oynamaya daha yatkın olduğunu bildiğimiz halde, bekler -istisnasız- dip çizgiye inmiyor. toplu veya topsuz... orta yapmıyoruz. bakın; canererkinvari her bulduğu yerden orta açmak değil kastım. biraz evvel bahsettiğim çizgiye inmemenin ortaya çıkardığı bir sorun bu.

    yani gören gözlerin, inkar edemeyeceği gerçekler.

    ve allah aşkına, şu gol attıktan sonra kısa kısa al ver yapmanın iticiliğini bünyelerinden atsınlar. kim varsa atsın. en sempatiğinden, en iticisine kim varsa yapan, yapmasın.

    skoru yakaladıktan sonraki topu ayağında tutmanın cazibesine varsınlar. skora kadar yaptığın şeyi, ondan sonra yapamamak nedir?
  • 15525
    29 ekim 2016 adanaspor galatasaray maçında 90 dk boyunca elimde not defteri ve kağıt unutmayayım diye sürekli not aldım. ilk başta şunu söylemek istiyorum. selçuk oynamaya devam ettikçe 29 ekim 2016 adanaspor galatasaray maçından sonra konuştuklarımızı sürekli konuşacağız. emin olun değişen bir şey olmayacak. şimdi kapanan takımlara karşı bariz bir şekilde bocalıyoruz. kapanan takımlara karşı nasıl hücum edilir? nasıl gol atmaya çalışılır?;

    1-hızlı uzun çapraz paslar atarak rakibin dengesini bozmaya çalışılır.
    2-dikine hızlı oynayarak ve dripling yaparak.
    3-bol bol şut çekerek.
    4-duran toplar.

    ilk 3 madde zaten bizde yok. ilk 2 maddeyi yapacak oyuncu de jong o da kenarda. duran toplar. selçuk 3 tane duran top kullandı ki akıllara zarar. hele bir tane var hala anlamadım onu. takımın bir b planı yok. kurgu hep aynı. bu şekilde bu takım şampiyon olamaz arkadaş. ne söylerseniz söyleyin. gerçek bu. ne zaman selçuk çıkar. ne zaman hücumları organize şekilde yaparız, ne zaman gerçek bir takım oluruz işte o zaman şampiyonluktan bahsederim. benim takımımda disiplin olacak. forma adaletli dağıtılacak. göz göre göre kötü oynayan, rakibi yanından geçerken seyreden, hangi takımda oynadığının farkında olmayan, hangi takıma kaptanlık yaptığının farkında olmayan adam ilk 11 de oynuyorsa, yanında oynayan adam 90 dk boyunca canını dişine takıyorsa ve yinede oyundan alınan o oluyorsa kimse masal anlatmasın. bütün sözlük ahalisine baba gündüz'ün şu konuşmasını hatırlatırım;

    "
    bilirsiniz ki her insanın ayrı bir huyu, ayrı bir karakteri olduğu gibi, her futbol takımının da kendine has bir karakteri vardır. biz sizlere burada galatasarayımız’ın huyunu suyunu açıkça ve iyice anlatabilirsek, onu adamakıllı tanıyıp, inşallah senelerce dost geçinirsiniz. galatasaray bir his takımıdır. renklerine aşık birbirlerine seven futbolcuların takımıdır. galatasaray feragat ve fedakârlıklarla çalışacak futbolcuların takımıdır. galatasaray şımarıkları, kendini beğenmişleri, yalnız kendini düşünenleri sevmez. kısacası galatasaray, bir halatı hep birlikte çekenlerin, hep birlikte üzülüp, hep beraber sevinmesini bilenlerin takımıdır.”
App Store'dan indirin Google Play'den alın