• 12476
    2015-2016 kadrosu ve maaşlar, şuan için.

    1 muslera 3.300.000,00 €
    2 eray 265.000,00 €
    3 koray 800.000,00 €
    4 semih 1.600.000,00 €
    5 chedjou 2.200.000,00 €
    6 hamit 2.750.000,00 €
    7 yekta 1.100.000,00 €
    8 umut 1.850.000,00 €
    9 tarık 1.284.000,00 €
    10 bruma 1.100.000,00 €
    11 balta 1.250.000,00 €
    12 dany 1.200.000,00 €
    13 ontivero 550.000,00 €
    14 olcan 1.700.000,00 €
    15 amrabat 1.300.000,00 €
    16 oğuzhan 50.000,00 €
    17 çolak 500.000,00 €
    18 selçuk 2.800.000,00 €
    19 melo 3.100.000,00 €
    20 telles 1.500.000,00 €
    21 dzemaili 2.100.000,00 €
    22 furkan 750.000,00 €
    23 umut g 420.000,00 €
    24 sercan 700.000,00 €
    25 sneijder 3.200.000,00 €
    26 yasin 1.050.000,00 €
    27 sinan 500.000,00 €
    28 burak 2.800.000,00 €
    29 kaan 150.000,00 €

    senelik garanti ücret toplamı 41.869.000,00 €
    maç başılar senelik tahmini 15.000.000,00 €
    toplam mevcut maliyet 56.869.000,00 €
  • 12479
    1 muslera 3.300.000,00 €
    2 eray 265.000,00 €
    3 koray 800.000,00 €
    4 semih 1.600.000,00 €
    5 chedjou 2.200.000,00 €
    6 hamit 2.750.000,00 €
    7 umut 1.850.000,00 €
    8 bruma 1.100.000,00 €
    9 balta 1.250.000,00 €
    10 dany 1.200.000,00 €
    11 olcan 1.700.000,00 €
    12 oğuzhan 50.000,00 €
    13 çolak 500.000,00 €
    14 selçuk 2.800.000,00 €
    15 melo 3.100.000,00 €
    16 telles 1.500.000,00
    17 sneijder 3.200.000,00 €
    18 yasin 1.050.000,00 €
    19 sinan 500.000,00 €
    20 burak 2.800.000,00 €
    21 kaan 150.000,00 €

    sözleşmesi devam eden ve kalması gereken oyuncularımız . bu oyuncular içinde emra çolak'a maaş adaleti gereği en az %100 zam yapılması
    gerekiyor. yekta, tarık'ın satılması yada kiraya verilmesi gerekiyor. dany ve ambarat'ın iyi oyuncular olduğunu düşünüyorum ama polemik konusu olacağından dolayı elden çıkarılması gerekiyor. ontivero, furkan , sercan ,umut gündoğan satılmalı. dzemali 'den yararlanmayacaksak onuda satmalıyız. sabri ile sözleşme imzalayabiliriz. ama maaşı yüksek olmayacağından takım içerisinde sorun yaratıp yaratmaması burada ön plana çıkıyor. **
  • 12482
    transfer haberlerinde boateng ve gignac'in iyice one ciktigi, bilal kisa'nin transferine de kesin gozle bakiliyor gibi gorunen takim.

    bu sartlarda galatasaray'in onumuzdeki yil sistem ve diziliste farklilida gitmekten baska sansi yok, zira bu transferlerle olusacak kadroya 4-2-3-1 oynatmak imkansiza yakin. mumkun ve gecerli tek sistem ise juventus'un oynadigi sistem: 4lu savunma, onlerinde bir playmaker, onunde uc tane cift yonlu, sut ve ceza sahasi kosulariyla skor yapan orta saha, ve cift forvet...

    bu sistem turkiye'de cok is yapar ancak her sistem gibi dogru oyuncularla. galatasaray'in oynayacagi her sistem icin kacinilmaz bir sag bek ihtiyaci zaten var. ancak gignac-burak ikilisi sistemi isletecek bir ikili degil- burak'a partnerlik yapacak tevez gibi, veya pivot ozellikli bir santrfora ihtiyac var. tabi teknik ekip gignac'ta bunu gorebiliyorsa bu plan dahilinde. orta saha rotasyonu da bu sistemi isletecek derinlige sahip. bilal, selcuk, melo derin oyun kuruculugu rahatca yapabilir, on 3lude de oynayabilir. boateng, hamit o bolgeye cok uygun. kisa bir not- bu sisteme bir de podolski eklemeye calisilacaksa ortaya cozumu olmayan bir puzzle cikiyor, bunu simdilk geciyorum.

    burada mesele sneijder, ve haliyle yedegi emre colak gibi 10 numaralarimiz bu sistemde isler mi? bitirdigimiz sezonun taktiksel olarak en kritik noktasi sneijder-yasin ikilisiydi. yasin'in kosularini muthis besleyen sneijder hem kendi alan buldu, ceza sahasi kosularinin etkisini artirdi, hem de yasin'i ligin en etkili kanat oyuncusuna cevirdi. muhtemel sistemde ise bu kosulari muhtemelen bekler yapacak. teknik ekip bu formulu bulmusken ayni bindirmeleri telles'ten istemeyi dusunuyorsa ciddi yanilgi icerisinde zira telles'in sezon boyunca tum kanadi etkili kullanabilecek seviyeye geldigini varsaysak dahi bir oyuncunun hem savunma yapip hem de rakip savunmanin arkasina kosmasini beklemek hayalcilik. sag bek zaten halen soru isareti. yani beklerden istenen cizgi kosusu degil derinden tehlikeli ortalar yapmalari olacaktir (tipki caner'in yaptigi gibi), burada da gignac-burak'in ceza sahasinda on/arka direk kosulariyla cok ciddi tehlike yaratacak bir ikili olacagini soylemek mumkun. ancak bu tip bir hucum planina karsi avrupada onlemlerin kolay alinacagini soylemek gerek- geriden yapilan kanat ortalari savunmasi en kolay hucum sablonlarindan biri. bunu etkin hale getirebilecek nokta baskinin surekli tutulabilmesi- bu da avrupa'da hic kolay degil.

    kisaca galatasaray bu denli merkez odakli sistemde enine genislemeyi sistematik bicimde basaramazsa kendi kendine alan daraltan ve hucumunu tikayan bir takima donusur, ve bunca yildiza ragmen tekrar hucum kisirligina geri doner. bunu basarmak icin ise beklerden hucum katkisi birinci sart. ikincisi de forvet gezginligi. juventus'u tevez-morata ikilisine iten sebep de bu: hucum akiskanligini santrforlar saglayacagindan surekli hareket halinde olmalari ve her bolgede hucum organizasyonu yaratabiliyor olmalari gerekli.

    uzun vadede 4-2-3-1 gibi genel gecer ve gecmisi olan bir sistem varken temel degisikliklere gercekten gerek var mi, bu teknik ekibin karari. ancak eger plan buysa,
    - sneijder performansi riske girebilir.
    - gignac-burak uyumu veya uyumsuzlugu hucumun kaderini cizer.
    - kaliteli degil, baya ust duzey bir sag beke ihtiyac dogar.
    - yasin, bruma sistem disinda kalir.
    diger yandan galatasaray daha dengeli ve fizik olarak guclu bir takim olur. takim savunmasi tamir edilmis olur, semih, chedjou ikilisi yeterli hale gelir hatta parlamaya baslarlar.

    yapilacak hamleleri gercekten merakla bekliyorum, umarim kulupte henuz kim oldugundan emin olmadigim (hamzaoglu olmasi gerektigini dusunuyorum) futbol aklinin plani bellidir.
  • 12483
    ilk başta geçen yaz olanlardan başlayalım...
    mancini'nin gönderilişi ilk başta çoğunluğun olumlu karşıladığı bir gelişme olduysa da lucescu'nun gelmeyişi ile bu olumlu hava yerini kaosa bıraktı. araya dünya kupası'nın da girecek olması işleri iyice zora sokuyordu. zira teknik direktör ile anlaşıldıktan sonra daha transferler yapılacaktı. dünya kupası sonrası da oyuncu piyasası yükseliyor genellikle. yani bizim transferlerin son günlere kalacağı aslında baştan belli gibiydi.
    italya'nın sürpriz bir şekilde erken elenmesiyle ve prandelli'nin istifa etmesi sonrasında yeni teknik direktörümüz prandelli oldu. işte bu noktada çoğu kişi parma'da oynattığı futbolu, 2012 avrupa şamiyonası'nı referans alarak yeni sezona büyük umutlarla bakıyordu.
    sonrasını biliyorsunuz.

    geçen türkiye kupası finali'nin* sonunda biz kupayı kaldırırken aklımdan sezon başı geçti; arkadaşlarla süper kupa maçını* seyrediyorduk, penaltılarda volkan'a sinirlenişim geldi aklıma bir de senenin sonuna baktım, keyfim yerine geldi.
    ne olursa olsun seneye şampiyonluk parolasıyla başladık. inanıyordum da ve bu inancımı hiçbir zaman yitirmedim. o yüzden bir yandan haklı bir gurur da vardı.

    bu kadar kötü başladığımız bir sezonu lig şampiyonluğu+türkiye kupası ile kapatmak çok güzel oldu. başta futbolcularımız, teknik heyet, yönetim, taraftar olmak üzere tüm camiada kimin emeği varsa herkese helal olsun.
    gurur duyulacak bir şampiyonluk daha ekledik diğer şampiyonlukların arasına. hani bülent korkmaz diyordu ya; "biz bunu hakettik! bileğimizin hakkıyla geldik!", öyle işte.

    şimdi gelelim; bu entry'i yazmamın asıl sebeplerinden birine...
    şampiyonluk ve türkiye kupası'nı kazanmamız kimseyi yanıltmasın, berbat bir kadro planlamamız var. eğer bu yaz güzel bir planlama yapmazsak seneye şampiyonlar ligi'nde yine istediğimiz sonucu alamayız. bu sezonki gibi kötü olmaz elbette zira sıradışı bir durumdu ama hedefimiz en azından 2. tur ve bu kadroyla maalesef çok zor.

    mali durumumuz da ortada. artık çok çok dikkatli hamleler yapmalıyız.

    öncelikle eksiklerimizi yazayım:
    -özellikle sezonun ilk bölümünde olmak üzere yavaş, durağan bir oyun oynadık. hızlı oynamadığımız için rakip defanslar daha kolay yerleşti, kapalı defanslara karşı da etkili olamadığımız için iş daha çok sneijder'in muhteşem performanslarına ve sezonun 2. yarısı için konuşacak olursak da özellikle sneijder'in ve yasin'in olmak üzere bireysel performanslara kaldı. diğer oyuncularımızın da hakkını teslim etmek lazım elbette.
    ama maçların çoğunluğunu 1 farkla kazandık ve kısır geçti.
    -çalım atabilen, adam eksiltebilen oyuncu eksikliği.
    kapalı defansları zor açıyoruz. 1-0 kazanılan maçların en büyük nedenlerinden biri bu.
    tabi sadece adam eksiltebilen oyuncu eksikliği değil bunun nedeni, hızlı paslaşamamamız ve takım olarak yerleşimi tam olarak oturtamamamız da bunda etken.
    -dribbling yapabilen, hızlı oyuncu eksikliği.
    genelde durağan ve yavaş oyunculardan kurulu bir takımız maalesef. özellikle orta sahada böyle bir oyuncunun eksikliğini çok yaşadığımızı düşünüyorum. melo ilk geldiği sezon topla çok iyi ilerliyordu, selçuk da bugünkünden daha iyiydi o konuda. engin ve emre de topla dikine ilerlediği için bu sorunu daha az yaşıyorduk.
    ama şimdi melo eskisi kadar yapmıyor, selçuk da hekaza. bir tek sneijder ve yasin ki bu ikili de genelde ileride konumlandığı için topu orta sahadan çıkarabilecek bir tane bu tarz oyuncu kesinlikle lazım.
    -top tutabilen, duvar olabilen bir forvet oyuncusu ya da tekniği iyi olan, çok iyi bir pas istasyonu olabilecek bir forvet oyuncusu eksikliği.
    keşke ikisinden de bulundurabilsek kadromuzda ama mali şartlar ve bizim yönetimlerin genel olarak transferlerdeki performansını düşünürsek biri bile olsa yeterli.
    ileride topu tutamayışımız oyunu ileride kurmamızı zorlaştırıyor. pas yapabilen bir forvet daha fazla hücum kombinasyonu ve rakip defansın dengesinin bozulması demek. ek olarak forvetlerimiz topu çok kolay rakibe kaptırıyorlardı ve bu toplar kontra atak olarak kalemize döndü. burak top tutma konusunda kendisini birazcık geliştirdi. umut ise bu konuda epey kötü. sonuç olarak ikisi de yetersiz.
    -kanat oyuncusu eksikliği.
    takıma sonradan monte edilen yasin'i saymazsak bu sene de kanatsız oynadık sayılır. takımda kanat oyuncusu sayısının azlığını bir yana bırakırsak, takımdaki kanat oyuncularının da bir türlü oyuna dahil edilemeyişi ve beklenen gelişimi göstermeyişleri ile yine göbeğe yığılan bir oyun oldu. yine de geçen sezonki kadar değildi. telles'in ve sabri'nin yaptığı bindirmelerin hakkını vermek lazım.
    ama beklerin yanında bize hem dar alanda hem de açık alanda etkili açık oyuncuları da lazım. sol açıkta yasin iyi bir seçenek olabilir. telles-sneijder-yasin üçlüsü iyi bir üçlü, orayı bozmamak lazım. ama en azından sağ açığa 1 tane kanat oyuncusu gerekli. belki bruma çok iyi bir yaz geçirir ve formayı alır. ilk geldiği günlerdeki durumunu hatırlayınca "neden olmasın?" diyor insan.
    -defansı yönetebilen bir lider stoper eksikliği.
    artık yaza yaza bıktık ama yine yazalım; ujfalusi tarzında tecrübeli, defansı toparlayabilecek bir stoper lazım.

    şimdi gelelim mali duruma, biten sözleşmelere* ve transfer edebileceğimiz isimlere:

    -mali tabloya tam olarak hakim değilim. ancak ffp kurallarına göre cl'de oynayıp oynayamama sınırındaydık bir aralar. herhalde biraz gevşetildi ve biz de biraz toparladık ancak yine de planlı olmakta fayda var.
    şampiyonluk gelirleri, türkiye kupası gelirleri, cl gelirleri bizi bir miktar rahatlatacaktır. eğer iyi yönetilseydi gs store'dan da epey gelir sağlayabilirdi takım ama gs store'un durumu ortada.

    -sözleşmesi biten isimler:
    sinan bolat... jeneriklik goller yediği ve şanssız olduğu söylense de yediği çoğu gol yer tutma hatasından kaynaklı. sezon sonuna doğru iyi bir performans gösterdiği de bir gerçek. eğer daha iyi bir yedek kaleci bulamazsak ve maaşında indirime giderse yeniden anlaşılabiliriz. aksi takdirde de teşekkür edilip yollar ayrılmalı.
    gökhan zan... aslında bu sezon epey katkı yapabilirdi. neden oynamadığı konusunda bir fikrim yok. sözleşmesinin uzatılmayacağı da kesin gibi. kendi adıma teşekkür ederim. juve maçı sonrası yaptığı efsane konuşmayı ve "birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için!" sözlerini hiç unutmayacağım.
    sabri sarıoğlu... bilmediğimiz bir nedenden kadro dışı kaldı ama sonra kadroya girip ortalamanın üstünde bir performans gösterdi. hep söylüyorum; sabri iyi bir ilk 11 oyuncusu değil ama iyi bir yedek. eğer ilk 11 oynayabilecek iyi bir sağ bek alabilirsek ve sabri daha düşük bir maaşı kabul ederse kalmalı. melo ile olan kavgasına pek takılmamak lazım, takım içinde olur böyle şeyler. sabri ya da melo yarın maçta kavga çıksa birbirine arka çıkacak adamlardır.
    eboue... 2011-2012'deki performansı sadece galatasaray'daki değil son zamanlardaki en iyi sağ bek performanslarından biriydi. ancak giderek düştü ara ara parlasa da istikrar tutturamadı. bu sezon da saçma kural yüzünden hiç oynayamadı. parasını alıp yatmasaydı iyiydi ama sözleşmeye garanti parayı da zorla yazdırmıyor bu adamlar. ha keşke gitseydi geçen yaz, o ayrı.
    aydın yılmaz... en azından 1 sezon başka bir takımda düzenli forma giymesi gerekli. hızlı ve yetenekli bir oyuncu. kendisine gelmesi açısından ligde başka bir takımda oynaması iyi olur.
    pandev... dar alanda oynayabilen, top tutabilen bir forvetti aslında ama ne hoca oynattı ne de o oynamak için çaba gösterdi gibi. yolu açık olsun.

    sözleşmesi biten oyuncuların toplamda aldığı maaş;
    sinan- 1,3m euro
    gökhan- 1,1m dolar
    sabri- 1,25m dolar
    eboue- 2m euro
    aydın- 1m dolar
    pandev- 2,4m euro
    sabri ile sözleşme yenileneceğini düşünürsek yaklaşık 7,5m euro civarı bir azalma olacak ödenecek olan maaşta yeni transferler öncesi.

    transfer edebileceğimiz isimler:
    bonservissiz isimlere yönelmemiz elbette çok mantıklı. transferle ilgili çıkan haberlerde de hep böyle isimler var. boateng, ayew, gignac, zambrano, bilal kısa, alves, vs...
    ayew ve alves için henüz pek kesin şeyler söylenmedi. ancak boateng, bilal, zambrano ve gignac için epey ciddi iddialar var.

    alves'in transferi; maliyeti, lig gibi etkenler dolayısıyla zor gözüküyor. bu akşam maçtan* sonra kendisini italya'da bir takımın istediğinden bahsetmiş. juventus ya da roma'dır muhtemelen. alves, mükemmele yakın bir transfer olur sağ taraf için ancak maliyeti, yaşı gibi etkenlerden ötürü daha genç bir sağ beke yönelmemiz gerektiğini düşünüyorum.

    ayew transferi iyi bir transfer olur. skor üretebilen, hızlı, ayaklarına hakim bir kanat oyuncusu. bonservisi yok. tek dezavantajı sağ tarafta pek oynayamıyor oluşu. sol kanatta yasin olduğu için asıl mevkisi sağ açık olan bir kanat oyuncusu alabilsek çok işe yarardı ama çözülmeyecek sorun değil.
    ayew'in forvette de oynayabiliyor oluşu taktik esneklik açısından avantaj.

    boateng milan zamanlarından beri takip ettiğim bir oyuncu. en başta saydığım birçok eksiği kapatabilecek tarzda bir oyuncu. özellikle dribbling yapabilme, topla dikine gidebilme konusunda. skor üretir, kanata deplase olur, uzaktan iyi şutları vardır, vs... ama aslen bir kanat oyuncusu değildir ve orta sahayı üçler. boateng'in gelmesine dair iddialar ciddileşti ve eğer gelirse takıma mükemmel bir sağ bek transferi yapılması elzem olacak. yani bana göre. şöyle bir taktik ve dizilişin iyi olacağını düşünüyorum; http://this11.com/topics/add/abJbytVahT/v
    boateng içe kateden, arkasındaki beke alanlar bırakabilecek bir oyun tarzına sahip. orta sahada top alması durumlarında yine kanat, beke kalacak. eğer çok sağlam ve tempolu bir bek alabilirsek boateng'in bu konuda oluşturabileceği dezavantajı avantaja çevirebiliriz.
    boateng konusunda beni düşündüren şey ise sakatlık problemleri olan bir oyuncu olması. biraz arıza olabilir ama sıkıntı olacağını düşünmüyorum.
    melo yerine düşünülemez bu arada, onu da ekleyeyim; farklı tarzda oyuncular.

    zambrano ise bence yapabileceğimiz iyi transferlerden biri.
    konsantrasyonu çok yüksek bir stoper. sürekli pas arası yapabiliyor, pozisyonları iyi süzüyor. nerde durması gerektiğini, hamleyi nerde yapması gerektiğini biliyor. ayakları yere sağlam basıyor, mücadeleleri genelde kazanıyor.
    hızlı, çevik ve tekniği yüksek bir stoper. topla ilerleyebilen, atağa aktif olarak katılabilen, çalım atabilen, oyun kurabilen bir stoper. topla hızlı bir şekilde ilerleyebilen bir oyuncu olması bizim açımızdan çok değerli. orta sahada melo'ya* alternatif olabilir.
    dezavantajı ise ileri çıkışlarında yerini boşaltması. yani eğer iyi bir takım defansı anlayışını benimsemezsek, kademeler iyi olmazsa yerini boş bıraktığı için gol yiyebiliriz. takımın onu kompanze edebilmesi lazım bazı pozisyonlarda. 25 yaşında ve bonservisi elinde. bence çok iyi bir transfer olur. semih'in gideceği söyleniyor. bu açıdan bu transfer daha da değerli bir hale geliyor ama semih gitmese bile yapılmalı bu transfer.

    gignac; güçlü, top tekniği yüksek, sürpriz şutlar çıkarabilen bir forvet. sürekli ceza sahası dışına çıkması bir açıdan avantaj olsa da diğer yandan bu durumun dezavantajları da var. ceza sahası dışına gir çık yaparak rakibi bozuyor ve aynı zamanda ceza sahası dışından iyi vuruyor topa. bu durumun dezavantajı ise ceza sahasından çıktığından bizim ceza sahasına katedecek pek fazla oyuncumuzun olmayışı. sneijder ve eğer gelirse boateng hadi biraz da yasin. ama bence gignac dışarı çıktığında içeri girebilecek kanat forvetlerimiz olmalı.
    kısacası gignac acayip işler de yapabilir, belki bizim ihtiyaçlarımıza göre bir oyun ortaya koyabilir sonuçta marsilya farklı bir taktikle oynuyor ama bizim aradığımız tek forvet gignac değil bence. eğer transfer edebilirsek torres daha iyi bir seçim olur gibi.

    bilal, orta sahada selçuk'un mevkisinde oynayabilecek bir oyuncu. açıkçası emre çolak'ın önünü açmak adına yapılmaması gerektiğini düşündüğüm bir transfer. ancak hamza hoca istiyor ve tanıdığı da bir oyuncu. illa ki verim alacaktır. ama inşallah melo yerine düşünülmüyordur, kesinlikle aynı tarz bir oyuncu değil.

    transfer teklifi gelen oyuncularımız var. melo, semih, telles ve dzemaili'ye tekifler varmış sanırım.

    melo konusunda çok karışık duygulara sahibim. bir yanım kesinlikle gitmemeli diyor. öte yandan yeni sözleşme istediği söyleniyor ve yeni sözleşme koşulları da ağır iddialar doğruysa. seneye sözleşmesi bitiyor eğer yenilemeyeceksek en azından para kazanarak gönderelim. yanılmıyorsam juventus'tan transferi 7m euro'ya mal oldu, inter 5m euro önerdi deniyor. 4 sene oynattığımız ve 33 yaşına girecek bir oyuncuyu eğer 2m euro zararla gönderebilirsek iyi bir iş yapmış olacağız. ama yerini doldurabilir miyiz? çok büyük soru işareti. sadece psikolojik üstünlüğü kastetmiyorum, melo ayarında bir futbolcu transfer edebileceğimizden şüpheliyim.
    melo ilk geldiği zamanlara göre elbette geriledi biraz yaşından ve sakatlığından ötürü ama hala çok iyi bir orta saha oyuncusu bence. yazı iyi değerlendirip gelecek sene yine en iyi oyuncularımızdan biri olma ihtimali çok fazla. sözleşme krizini çözebilirlerse kalmalı. çözülemezse de gönderilmeli.

    semih'in gitmesi semih ve galatasaray açısından doğru olacaktır. hem semih kendisini geliştirir hem de semih'in yerine daha iyi bir stoper alırız ve defansımız sağlamlaşır. semih'in bazı müdahalelerini vs... çok beğensem de çok savruk olduğunu ve bazen konsantrasyonunun dağılıp adamını kaçırdığını düşünüyorum. gençlerbirliği maçında* stancu'yu nasıl unuttuğunu hatırlarsanız ne demek istediğimi anlarsınız.
    stoper mevkisi en sıkıntılı mevkilerimizden biri. hakan-semih-koray-chedjou oynadı bu sezon çoğunlukla, 1-2 maç oynayan melo'yu saymazsak.
    hangi ikili en uygun ikili diye bakınca hiçbiri de uyumlu bir ikili değil gibi. semih giderse, zambrano ve 1 tane de liderlik yapabilecek bir stoper alınırsa çok daha uyumlu bir rotasyonumuz olur.

    telles'in gitmemesi gerek. çok fazla giydirdim zamanında ama son zamanlarda performansı çok yükseldi. defansta hala çok savruk, o ayrı. ancak hücumda artık daha iyi ortalar yapıyor. en iyi özelliği sürekli bindirme yapması, tempolu olması. sol tarafta sneijder ve yasin ile iyi bir üçlü oldular. sürekli bindirme yaptığı için ve pas oyununa yatkın olduğundan dolayı iyi bir pas istasyonu oldu. defansta ise zamanla daha iyi olacaktır diye düşünüyorum.

    dzemaili'ye italya'dan bir takımın yanılmıyorsam genoa'nın 3m euro verdiği söyleniyordu. oyun tarzı olarak kadromuzda bulunan orta saha oyuncularına benziyordu. iyi niyetli bir oyuncu olduğuna şüphe yok. ancak teşekkür edilip yollar ayrılmalı.

    gönderilmesi gerekenler:
    kadronun 28 kişiye düşürülmesi gerekiyor. öyle bir gereklilik olmasa bile hem mali açıdan hem de takımın daha başarılı olabilmesi açısından sayının azaltılması gerekli.
    kısaca yazayım;
    eray- kaleci değil.
    koray- zambrano ve başka bir stoper daha transfer edilirse kiralık olarak gidebilir. sadece zambrano gelecekse kalmalı.
    tarık- galatasaray seviyesinde değil. yine de 1 sene kiralanmalı ve daha sonra tekrar karar verilmelidir.
    yekta- oyun tarzı olarak ihtiyaç duyduğumuz oyuncu değil. galatasaraylı olması çok güzel ama teşekkür edilip yollar ayrılmalı.
    oğuzhan kayar- tekrar kiralanmalı.
    amrabat- ilk 11 için yetersiz oyuncumuz. piyasası da varken gönderilmeli. 3-4m euro üstüne biraz daha eklenerek ilk 11'e transfer yapılmalı.
    bruma- kiralık olarak gönderilmeli. ben umutluyum.
    ontivero- kiralık olarak gönderilmeli. sinyorun şaibeli transfer yapacağına ihtimal vermiyorum, öyle bir adam değil çünkü. illa ki bir şeyler görmüştür, bu çocuğun yetenekli olduğunu düşünmüştür.
    sercan yıldırım- galatasaray seviyesinde bir forvet değil. piyasası da var, gönderilmeli.
    umut bulut- her şey teşekkür edilmeli ve gönderilmelidir. en çok bu sezon sövüldü kendisine ama bu sezon da çok katkı yaptı, özellikle sezon başı. ama yine de oyun tarzı çok kötü ve oyunu baltalıyor. artık umut tarzı topla arası kötü olan forvetlerden ziyade top tekniği yüksek forvetler transfer etmemiz gerek.

    yalnız şunu söylemek lazım; bu kadar oyuncu saydım, gönderilmesi gerektiğini söyledim ama bu oyuncuların sözleşmeleri o kadar kabarık ki başka takımlar bu oyunculara aynı maaşları verir mi, vermezse oyuncu gider mi, gitmezse ne kadarını biz karşılarız gibi sorunlar ortaya çıkıyor. o yüzden lütfen artık yeni sözleşmeler yapılırken yönetimlerimiz biraz daha tutumlu olsunlar.
    tavan rakamları olabildiğince düşük tutmak lazım ki uçurumlar olmasın.

    bir de gidip gitmemesi konusunda ikilemde olduğum oyuncularımız var.
    burak yılmaz
    bunların en başında burak yılmaz geliyor. açık oynayan takımların canını okuyabilen bir oyuncu ama rakip kapalı oynuyorsa veya açık oynasa bile iyi defans yapıyorsa bizim canımızı okuyabilen bir oyuncu. bazı maçlarda ise kapalı defanslara karşı da az çok bir şeyler yapıyor ama yeterli değil. nasıl söyleyeyim; kaleye muslera'yı yazabildiğim gibi forvete yazamıyorum burak'ı.
    iyi defans yapan takımlar kilitliyor dedim ya; en iyi örneği mourinho'nun takımları. real madrid ile çeyrek final oynadığımızda ilk maçta nerdeyse adım attırmadılar 8 maçta 8 gol atan adama. geçen sene chelsea ile eşleştiğimizde tek forvet drogba ile çıkmalıydık çünkü yine kilitleyecekti burak'ı, çift forvet çıktık ama burak yine etkisiz elemandı. çünkü mourinho çok iyi savunma yaptırdı. yani iyi önlem alınmasa epey tehlikeli bir oyuncu ama iyi önlem alırlarsa da takımı 10 kişi bırakıyor maalesef.
    öte yandan yeni bir forvet transferi yapacağız inşallah. burak ile yan yana oynamaları demek yeni bir sistem ve dizilişi de beraberinde getirecek demek ki ben yan yana oynamalarını pek istemem. çünkü tek forvet ve 2 kanat, forvet arkasında da sneijder'in olduğu bir dizilişin çok daha effektif olduğunu düşünüyorum. işte bu noktada burak'ın nasıl bir yedek olacağı, huzursuzluksuz çıkarıp çıkarmayacağı soruları huzurumu bozuyor. yedek kalmayı kabul ederse kalmalı. ki zaten hep yedek kalmayacak, 1-0 önde olduğumuz ve kapandığımız bir maçta mükemmel bir silah mesela. ya da bazen kart cezası olacak, yorgunluk, sakatlık, vs... gibi durumlarda ilk 11'de de başlayabilir.
    chedjou
    yerine lider özellikli bir stoper alabileceksek gönderebiliriz. ama bir yandan da takımı sahiplenişi, attığı goller ve anderlecht maçındaki assisti geliyor aklıma, kalsın diyorum.
    olcan adın
    1 sezon daha şans vermek gerek. ama bir teklif çıkarsa da değerlendirilmeli.
    dany
    ne kadar dalga geçilse de geldiği sezon iyi bir performans gösterdi. yabancı sınırının olmadığı bir ligde yedek bir stoper olarak yeterlidir. ancak iyi bir teklif gelirse gönderilebilir.

    kısaca özetlersek yeni sezonda daha çok pozisyona giren, daha hoş ve hızlı bir futbol oynayan galatasaray olmalıyız.
    http://this11.com/topics/add/abJbAdpal3/v
    emre çolak'ın çevikliği ve tekniği o bölgede çok gerekli olan bir şey. yasin-emre-sneijder-boateng-melo'nun olduğu bir orta saha epey dominant bir orta saha.
    telles-emre-sneijder-yasin dörtlüsü de yine kolay kolay top kaptırmayan bir dörtlü olur.
    yedekler: kaleci, chedjou, sabri, selçuk, olcan, sinan gümüş, burak.

    şöyle bir takım en başta saydığım çoğu eksiğin olmadığı bir takım. toplam 9-10 yabancı yeterli, 14 olmasına gerek bile yok. bonservis ödediğimiz oyuncu nerdeyse yok gibi torres'i saymazsak. imza paraları olacaktır elbette. ancak kritik nokta maaşların çok yüksek olmaması.

    tek forvetli, kanatlara yayılabilen ve hızlı oynayabilen bir oyun anlayışı benimsememiz lazım. böylece çok daha iyi hücum eden bir takım oluruz.

    birkaç şey daha ekleyeyim;
    podolski ismi de yine transfer söylentileri arasında. podolski; ağır, çok fazla adam eksiltemeyen bir oyuncu. çok iyi şutları var, orası ayrı. ama ihtiyacımız olan oyuncu tipi değil. bizim daha hızlı oynamamız gerek, podolski ise durağan bir oyuncu. forvet oynayabilmesi gibi bir özelliği de var ama tek forvet değil, ikinci forvet olarak ki tek forvet oynamamız gerektiğini söyledim yukarıda.
    ibrahimovic söylentileri de oldu. şu an lüks bir transfer. böyle bir transfer yaparsak diğer eksik bölgelere takviye yapamayız. ek olarak bonservisi psg'de ve maaşı çok yüksek. biraz gerçekçi olmak lazım, ne kadar yararlı olacak olsa da takım içi dengeleri de gözetmek gerek.

    sonuç olarak 25-26 kişilik bir kadro yeterlidir. eğer bu yaz iyi bir planlama yaparsak gelecek sezon hem şampiyonlar ligi'nde hem de ligde çok iyi işler yaparız.
  • 12484
    https://gsarsiv.files.wordpress.com/.../dsc_02002.jpg?w=740

    https://gsarsiv.files.wordpress.com/.../dsc_01913.jpg?w=740 *

    https://gsarsiv.files.wordpress.com/.../dsc_01425.jpg?w=709 *

    https://gsarsiv.files.wordpress.com/.../dsc_01148.jpg?w=709 *

    https://gsarsiv.files.wordpress.com/.../dsc_02093.jpg?w=740 *

    https://gsarsiv.files.wordpress.com/.../dsc_01167.jpg?w=709

    https://gsarsiv.files.wordpress.com/.../dsc_01415.jpg?w=709

    *
  • 12485
    --- alıntı ---

    uluslararası marka değerlendirme kuruluşu brand finance, 2015 yılı "dünyanın en değerli 50 futbol kulübü markası" araştırmasını yayımladı. kulüplerin maç hasılatı, yayın bedeli, lisans hakkı ve sponsorluk kazançları dikkate alınarak yapılan sıralamaya göre galatasaray ve fenerbahçe listede yer bulurken beşiktaş kendine yer bulamadı. işte "dünyanın marka değeri en yüksek futbol kulübü" sıralaması;

    --- alıntı ---

    1. manchester united - marka degeri 1206 milyon dolar
    2. bayern munih - marka degeri 933 milyon dolar
    3. real madrid - marka degeri 873 milyon dolar
    ...
    13. schalke - marka degeri 302 milyon dolar
    ...
    19. galatasaray - marka degeri 177 milyon dolar
    20. inter - marka degeri 160 milyon dolar
    ...
    23. atletico madrid - marka degeri 151 milyon dolar
    ...
    33. fenerbahce - marka degeri 120 milyon dolar
    ...

    http://www.ntvspor.net/...da-iki-turk-takimi/1
  • 12487
    2014-2015 sezonu biter bitmez gelecek sezon adına hata üstüne hata yapan yöneticilere sahip takımımız.

    gelecek sezon takımda düşünülmeyen futbolcuların sezon bitiminde deklare edilmesi, kamuoyuna paylaşılması gerekirdi. ( kasımpaşa'nın yaptığı gibi ) en azından bu isimler transfer döneminin ilk gününden itibaren gelecekleri üzerinde planlar yapardı. şimdi konuşulanlara bakıldığında yurtdışı kampının sonuna kadar bekleyecek oyuncular var.

    sezon ortasında o eşi benzeri bulunmayan scout ve futbolcu izleme komitelerinin, takımın ihtiyaç duyduğu mevkilerde, düşük maliyetli ya da bonservisi elinde olan futbolcuları belirlemesi gerekirdi. bu liste içinde de en uygun olanlarla kimseye deklare etmeden görüşmeler yapılmalıydı. görünen o ki transfer listemiz daha şekillenmemiş bile.

    takımın hangi mevkilere ihtiyaç duyduğu üç aşağı beş yukarı belli. yedek kaleci, sağ bek, merkez orta saha, kanat forvet ve forvet. bunun yanında mali tabloya göre bir de sol stoper. benim en büyük endişem de bu mevzuda. acaba iki gözümüz, balımız, çiçeğimiz, canımızın içi hocamız bu mevkilerden kaç tanesine gerek duymuyor. bana öyle geliyor ki bir yedek kaleci, sabri'ye alternatif bir sağ bek ( altını çiziyorum alternatif. ) bir de burak-umut ikilisinin arkasına 3. bir forvet( evet arkasına ) isteyip transferi bitirecek.
    yani kuvvetle muhtemel hocamız gelecek yıl ; muslera sabri semih chedjou telles selçuk hamit melo yasin sneijder burak 11'ini koruyacak. ilk 11'e değil de yedek kulübesine transfer yaptıracak.
  • 12488
    bu başlıkta üst üste 2.entry'm. daha önceki entry'de beyan ettiğim düşüncelerimin gerçekleşme ihtimali, transfer piyasasındaki gelişmelere bakılırsa artıyor. bir daha etraflıca düşündüm de biz transfer falan yapmayalım. harbi diyorum. ne gerek var abi. şampiyon takımımız var. iyi-kötü genç de bir hocamız var. küçülmeye gidelim. eldeki çöpleri gönderelim. kalanların sözleşmelerini revize edelim. indirime gitmeyenlerle münasip bir şekilde yolları ayırıp, sağda solda kiralık oynayan oyuncularımızla devam edelim. sene başından itibaren avrupa'da iddiasız olduğumuzu belirtelim. ordan gelecek hezimetlere de kılıfımızı hazırlamış oluruz. ligde de allah kerim. bir maç sneijder çıkar, bir maç hakan balta. e muslera zaten tek başına takım. fener ve beşiktaş yine hatalı teknik adam ve kadro tercihleri yaparsa tamam işte. gene şampiyonuz. yeter ki taraftarın dişinden tırnağından artırarak kulübe katkı olsun diye galatasaray için harcadığı parayı saçıp savurmayalım. almayalım abi boateng'i, bilal'i falan. almayalım amk. küçülüyoruz transfer yok densin. sesimi çıkarırsam ne olayım. millet onlarca milyon euro'luk oyuncularla çatır çatır sözleşme yapıyorken yönetim uyuyor. e senin taraftarın da senin büyüklüğüne inanmıyor. kalkıp swansea'yı falan senden üstün görüyorlarsa zaten sal gitsin. adama sabri yetersiz perreira'yı alabilir miyiz diyorsun. sanki cafu'dan bahsediyormuşuz gibi "perreira kim galatasaray kim" triplerine giriyor. ayew'i kaçırmayalım diyorsun. "adam koskoca swansea'yı bırakıp galatasaray'a mı gelecek"" diye sana fırça atıyor. taraftarın vizyonu ne ki takımdan ne bekleyelim. neyse biz marşımızı söyleyelim;

    sabri olcan, selçuk inan'la
    umut bulut, burak yılmaz'la
    sağ kanatta bruma'yla
    gidiyoruz inter toto'ya
  • 12489
    1 muslera 3.300.000,00 €
    2 koray 800.000,00 €
    3 semih 1.600.000,00 €
    4 chedjou 2.200.000,00 €
    5 bruma 1.100.000,00 €
    6 balta 1.250.000,00 €
    7 çolak 500.000,00 €
    8 selçuk 2.800.000,00 €
    9 sneijder 3.200.000,00 €
    10 yasin 1.050.000,00 €
    11 sinan 500.000,00 €
    12 burak 2.800.000,00 €
    13 kaan 150.000,00 €
    14 melo 3.100.000,00 €
    15 telles 1.500.000,00 €

    kalması gereken oyuncular bunlar. 26.100.000€ civarı bir maaş yükü biniyor. 10 tane eli ayağı düzgün transferle ki bir kaçının haberleri çıktı. tertemiz kadro.

    belki bir iki tane daha oyucu tutulabilir kalanların içinden. gözünüzü seveyim kurtarın şu futbol fakirlerinden, sırtımızdaki yüklerden kulubümüzü. nolur!
  • 12491
    geçen sezon için uefa'nın kendisine sınır olarak koyduğu 50 milyon euro'luk maaş bütçesini an itibariyle aşmakta olan kulübümüz.
    mevcut kadro yapısında maaş ve maç başılar hesaplandığında yükümlülüğümüz 60 milyon euro civarında...

    takımdan gönderilecek oyuncuların en az 10 milyon euro civarında maaş bütçesine tasarruf sağlaması gerekiyor,
    kontratı biten ve gönderilecek olan oyunculardan edilecek tasarrufun 8 milyon euro civarında olduğu tahmin ediliyor.
    ayrıca takıma takviye yapılması planlanmakta,

    bütçe denkleştirilmezse seneye finansal fair-play dolayısıyla avrupa'dan men cezası yememiz gündemde...
    yönetim ve hamza hoca arasında maaş bütçesinin denkleştirilmesi amacıyla bazı oyuncuların satılması veya gönderilmesi yönünde pazarlıklar olduğu konuşuluyor.
    özellikle melo, telles, semih kaya gibi isimlerin gönderilmesinin gündemde olduğu, bunun sebebinin de bütçe sıkıntısı olduğu söyleniyor.

    yapılıyor, ediliyor, söyleniyor, edilgenlerle dolu oldu ama idare edin...
    hatalı bilgi yok...
    fotomaç değilim ben, ağaç değilim...
  • 12492
    ısrarla aynı hataya düşen takım. 10 tane adama 1'er milyon verip 10 milyonu çöpe atıyor. bir tane adama 10 milyon verip seviye atlamak istemiyor. yahu 2013-2014 devre arasından akıllanmadınız mı? 30 tane adam aldınız be. telles dışında elde tutulan adam yok. o da yarım yamalak oynuyor kötünün iyisi. 2014 yazında bir sürü adam aldınız. yasin dışında işe yarayan biri çıkmadı. o da 2. devre ancak açıldı. şimdi tutturmuşlar bir sürü ucuz ama vasat adamın peşinden koşuyorlar. alacaklar yine 10 tane adam. hepsi 1.5 milyon. ne kadar ucuz. 15 milyon çöpe gidecek. 15 milyonu takıma seviye atlatacak iki adama ver desen çok pahalı derler vazgeçerler. takımdaki gereksizlerden 18 kişilik kadro kurulur. maaşları toplamıyla 3 tane iş yapan adamın maaşı ödenir. 2011'de ve sonrasında ucuza kaliteli adamları nasıl topladık? eboue 3.5 milyon, muslera 7 milyon, melo 1 milyon kira parası, selçuk ve elmander bedava. ujfa 2-3 milyon. burak 5 milyon, drogba bedava, sneijder 7.5 milyon. neden bunu ondan sonra bir türlü başaramadık? böyle devam edin. doğru yoldasınız.
  • 12493
    2014-2015 sezonunu 2 kupayla tamamlamasına rağmen çoğu taraftar için endişe uyandırıyor. uyandırması da çok doğal. sıkıntılı geçen sezonun sonunda güzel şekilde kupalara uzanmışız. rüzgarı arkamıza almışız. kadroyu doğru hamlelerle genişletip, morali bozuk ve şüphesiz yeni yapılanma adı altında sezona başlayacak olan rakiplerimizden daha güçlü olma şansımızı kullanmak yerine yine kendi ayağımızı kaydıracağız muhtemelen. ahlar vahlar havada uçuşacak.

    ben bu takımı şampiyonlar liginde çaresiz şekilde sahada dolanırken görmek istemiyorum. adımıza yakışır şekilde aslanlar gibi oynamamız gerekiyor. gidişat bunu göstermiyor maalesef. bilmiyorum belki bunu düşünmek için erken ama içim pek rahat değil.
  • 12498
    ****************forvet**********************
    yasin------------------wesley---------------------bruma*****
    *******selçuk----------------melo*****************
    telles----------semih---------chedjou--------sag bek******
    ***************muslera**********************

    madem yeterli kaynağımız yok bilal kısa, aatif chahecouhe, serdar aziz uğraşacağımıza şu bölgelere birer tane ilk 11 transferi yapsak çoğu taraftarın yeni sezondan umudu artacaktır.
    (bkz: hala brumaya inanan adam)
  • 12499
    2 yıldız oyuncu alacağı söylenen takım.
    eğer iki üst düzey futbolcu transfer edeceksek, ben olsam tercihimi bir orta saha, bir de sağ bek olarak kullanırdım.

    bu takımın artık tempolu, her atakta rakibi galatasaray'ın defans dörtlüsüyle başbaşa bırakmayacak bir oyuncuya ihtiyacı var. dünyada da bu tip oyuncu bulunması en kolay futbolcu tipi. uygun paraya harika adamlar almak mümkün.

    ve bir de sağ bek oyuncusuna ihtiyacımız var. bakmayın bu sezon defansımızın çok açık verdiğine. bana göre hakan, semih, chedjou üçlüsü o kadar da kötü değiller. transferi konuşulan kjaer mesela. geçen sezon lille defansı ile birlikte harikalar yarattı. fakat bu sezon özellikle orta sahası erezyona uğrayınca takım savunması olarak sıçtılar. önceki sezon verdikleri sağlam görüntüyü veremediler. iş yani defans ikilinde bitmiyor. sabri ofansta çok da kötü değil ancak defansta malesef arkasını çok boş bırakıyor. önde rakibe dur diyemeyen bir orta saha ve arkasına sürekli adam kaçıran bir sağ kanatla çok açık veriyoruz. haliyle defans oyuncularımız da bu kadar açığı kapayamıyorlar.

    ama görünene göre bu iki yıldız transferinden bir tanesi forvet olacak. o zaman önceliği kesinlikle orta saha oyuncusuna verirdim. bence galatasaray'ın en büyük eksiği bu bahsettiğim adam. takımın defansı ile ofansı arasındaki mesafenin de, dağanık görüntüsünün de sorumlusu göbeğimizde oynayan 2 temposuz futbolcu.
  • 12500
    aatıf dışında umarım medyada adı geçen hiç kimseyi almaz dediğim takımımız. zira adı geçen adamlar hep 30 yaş bandında. takım zaten yaşlı. zaten tempo yapmaktan uzak. iyice milan huzurevi'ne çevireceğiz kadroyu. görünen o. 21, 22 yaşındaki gençlere yönelip risk alacak değilsek bari 25, 26 yaş bandından oyuncu alalım. tamam çok pahalı, ama iyi bir araştırmayla fiyat / maliyet açısından artıya geçebiliriz. yoksa iki yıl sonra yine "bu takımı nasıl temizleyeceğiz?" diye düşünürüz.

    bir de şu çok önemli: her futbolcuyla ömürlük sözleşmeler yapılmasın. yekta'nın, umut'un ömürlük sözleşmeleri var. ciddi bir yatırım yapılmayacaksa üç yıllık sözleşme ya da 2+1 gibi sözleşmeler her zaman iyidir. büyük yıldızlar almadığınız sürece oyuncu zaten galatasaray'dan başka nereye gidecek ki? muslera gibi parlar, sözleşmesini uzatırsın, ama bruma gibi, yekta gibi geçmişte hiçbir şey yapmamış adamlara dünyanın parasını, bitmeyen sözleşmeleri verirseniz dımdızlak ortada kalırsınız sonra.

    ve hepsinden önemlisi bence ilk yapmamız gereken melo'nun yerine bir dinamo almak olmalı bence. sağ kanat, sağ bek, forvet falan bulunur, ama o omurganın ortasındaki adamı iyi seçip, bütçenin en büyük bölümünü de oraya ayırmamız gerek bence.
App Store'dan indirin Google Play'den alın