• 12155
    kalan 6 maçımızda çok dikkatli olmalıyız.. bize karşı aslan kesilen takımlar, rakiplerimize karşı kuzu gibi oynuyorlar.. benim şahsi düşüncem futbol dışı güçler bu sene beşiktaş'ın şampiyon olmasını istiyor(seneye de 4. yıldız muhabbetini sürdürmek, beşiktaş'ın 6 senedir şampiyon olamaması ve rakiplerinden çok geriye düşmesi vs..) bu sebeple çok ama çok dikkatli olmalıyız.. kalan 540 dakikanın her anında her şeyi bir kenara bırakıp, tribün-futbolcu-yönetim sonuna kadar birlik olmalı ve 4. yıldızı hep beraber kazanmalıyız.. takım-hoca ve taraftarımıza güvenim tam, inşallah zafer bizim olacak..
  • 12156
    4 mayis 2015 akhisar belediyespor galatasaray macindan bahsederken herkes kendi adina konussun lutfen. kotu enerjilerini, iste ben demistimlerini askiya alsin bi zahmet. ben kesinliklikle endise etmiyorum galibiyet konusunda. galatasaray'in oldugu yerde her zaman umut vardir. bu umuduve ozguveni icinde tasimayanlarda bu umutsuzluklarini icinde tutsun bir muddet lutfen. ben takimima guveniyorum ve bu sinerjinin takima pozitif etki yapacagina inaniyorum. lutfen herkes bunun farkina varsin.
  • 12157
    sene başında yönetim krizi yaşanması , akabinde hoca değişikliği ile devam etmesi. passat medyası tarafında kulüp hakkında her türlü konuda olumsuz algı oluşturulması. rakiplerinin oynadığı maçlarda sıradan hatalar yerine maçı kazanmaları adına penaltılar üretilmesi ve bu penaltılarda atılan gollerin sadece puan olarak değil, aynı zamanda genel avarajda aleyhine işlemesi, taça çıkan topun görünmezden gelinmesi ve atılan gol ile ikili avarajdaki üstünlüğün kaybedilmesi. rakibinin maç sonrası nasıl olduğu meçhul bir saldırıya uğraması ve saldırı sonucunda ligin bir hafta ertelenip, fail olarak galatasaray'ın oynayacağı rakip taraftarı gösterilmesi ve hafta boyunca taraftar ve kulüp olarak yaratılan gerilimde galatasaray'ın olumsuz ertelenmesi. ve saldırı olayına medya yasağı gelmesi , medya yasağı gelen olayların benim açımdan şüpheli olması. bütün bu olumsuz koşullara , takımın omurgasını oluşturan semih, melo ve burak sakatlıklarını da etkilersek aslında bir çok olumsuz duruma göre bulunduğumuz nokta çok iyi. onlara kalan bunu devam ettirmeleri.
  • 12158
    2014-2015 sezonu için ne johan "fuckin play great" elmander'i, ne tomas "look i don't care" ujfalusi'si, olan takım. ne selçuk o selçuk, ne de sağ bek eboue. bunlar ve buna benzer oyuncular olmadan şampiyon olmak için ciddi bir şansa ihtiyaç var ve bilindiği üzere maalesef bizde o yok.

    karamsar değilim hayır. bu tür oyuncular olup şampiyon olamayacağını düşünmek asıl karamsarlık olur. şampiyonluk için ümit beslemek elbet hepimizin hakkı ancak olumsuz bir sonuçta yıkılmamak gerek. kurşun kalemle yağlı boya yapamazsınız. ben kendimi şampiyonluğa değil bu duruma hazırlıyorum.
  • 12159
    30 nisan 2015 galatasaray sivasspor maçı da gösteriyor ki bizim takımın defansı kötü. bakın bu hamza hocanın çok da düzeltebileceği bir şey değil. ekstra savunma önlemleri alamaz çünkü galatasaray'ı kazandıran kanat oyunları için bekler, kanatlar ve orta sahadaki 2 oyuncu şart. eee geriye adam kalmadı zaten. oyunu değiştirip de daha iyi bir savunmaya sahip olmak da zor. evet açık alanlarda yakalanmayı azalta bilirsiniz ya da oyunu orta sahada kitlersiniz vs vs... ancak şu dünyadaki galatasaray defans oyuncuları hariç kimse sivas maçında yediğimiz goldeki topu yere inmeden kesmeyi başaramaz. o top yere iniyorsa sen kötü bir defans yapmışsın demektir. işin acısı herkes de yerini almıştı. koşu halinde değildik.
  • 12169
    hamza hoca geldiğinden beri hocanın en sevdiği sistem olan 4-2-3-1 gibi bir şey oynuyoruz çoğu maçlarda. ön taraftaki 4 isim yasin - sneijder - bruma - burak olduğunda çok iyi tek pas yapıyoruz ve bu direk takım oyununa yansıyor. daha çok pozisyona girip, göze hoş gelen bir futbol oynuyoruz. bruma her ne kadar çok eleştirilse de sırf bu tek pas oyununda sneijder'a ayak uydurduğu için ilk onbirde başlamalı. çünkü maalesef kadroda bu tek pas oyununa ayak uydurabilecek başka bir hücum oyuncumuz yok. umut ya da olcan ne zaman kadroya girse bu akıcı oyunu bozmakla kalmıyor ön tarafta top tutmamıza da engel oluyorlar. kalan maçlarda bu dörtlüyü mümkün olduğu kadar bozmamak lazım. sadece gerektiği zaman bruma yerine çolak oynayabilir. o da yatkın bu oyuna. tabi formda olduğu döneme denk gelirse.
  • 12171
    şampiyonluğa 5 kala akışkan pas futboluna devam etmesi gereken takımımız. malzememiz kaos futboluyla karışık hücum futboluna müsait değil. kaos futbolu çok koşan savaşçı karakterli oyuncularla oynanır. ama bizde sneijder, emre, bruma, yasin, telles, selçuk gibi top kaybını sevmeyen teknik ve yumuşak oyuncular var. bu takım sanılanın aksine aslında çok potansiyelli bir takım ama kaos futbolu sevdasından dolayı bir türlü olgunlaşıp seviye atlayamıyor.

    hamza hoca'nın mutlaka umut'tan uzak durması gerekiyor. hele umut-burak çift forveti tam bir yıkım olur. artık takıma sırf panikten oluşan kaos futbolu oynatmaması gerekiyor. olcansız umutsuz bir takım şu ligde istese en az % 70 topa sahip olur, sneijder ve burak'la da tabela yapar. lütfen hocam fatih terim etkisinde kalma.
  • 12172
    üzülerek, içim yanarak, ciğerim kavrularak söylüyorum ki, elinde wesley sneijder gibi tek pas ve uzun topun efendisi sayılacak bir oyuncu olmasına rağmen, doğru düzgün bir kontra atak taktiği olmayan takımdır. bir taktiği varsa da hiç başarıya ulaşmadığı için ne olduğunu bilemiyoruz.

    yanlış anlaşılmasın, niyetim hamza hocayı ya da başka birini gömmek falan değil, bu yıllardan beri böyle ve nedense futbolun en önemi yönlerinden olan kontrayla galatasaray futbol takımının hiç arası yok.

    skoru bulduğumuz maçlarda genelde geriye yaslanıyoruz, doğru düzgün bir defans kurgumuz olmadığı için farkı artırıp rakibin hücum iştahını kırmadıkça bu tip geriye yaslandığımız maçların ekserisinde gol yiyoruz. halbuki ligin kalbur üstü 3-4 takımını çıkartırsanız, geriye kalan anadolu takımlarının tamamı kontra ataktan gol yemeye inanılmaz müsait takımlar. hasbelkader avrupaya giden anadolu kulüplerinin, oynadıkları avrupa maçlarında genelde fark yemesinin nedeni de bu aslında. karşılarında ortalama derecede kontra atağa çıkabilen bir takım olunca darmadağın oluveriyorlar.

    misalen; 4 mayıs 2015 akhisar belediyespor galatasaray maçı'nda ikinci devre ortalama düzeyde kontra atak yapabiliyor olsaydık, abartmıyorum maç 5-6 olurdu. geriye yaslanmışız, savunmada açık vermemeye çabalıyoruz, zaten 2-0 önde olduğumuz için çok büyük bir panik havası olmadan savunma yapıyoruz, en az 6-7 defa rakip takımın 8 oyuncusu bizim sahadayken topu kaptık, genellikle selçuk - sneijder - yasin ve emre'de kaldı top, topu alan oyuncu en yakınındaki müsait arkadaşına topu aktarıyor, sonra duruyoruz. hızla kat etmesi gereken yasin bekliyor, burak tam olarak nereye kaçacağını bilmiyor, o an topun olduğu bölgeye yakın olan demarke futbolcu çapraz koşu yapıp alan açması ve az adamla yakalanan savunmanın iyice dengesini bozması gerekirken ya burak'ın üstüne koşuyor, ya da topun paralelinde pas bekliyor. ben futbol uleması falan değilim, ancak onca yıllık futbol izleyicisiyim, jose mourinho gibi kontra atak dehası bir teknik direktörün takımlarını yakından takip ediyorum, az çok klasik kontra atak taktiğine aşinayım, en azından kimin topu kime aktarması gerektiğini, kimin nereye koşu yapması gerektiğini, kimin kime pas atmak için topla nereye hareketlenmesi gerektiğini biliyorum. maçı izlediğim esnada da kontra pozisyonu olduğunda oyuncuların hareketlerini bu kör topal bilgilerimle bağdaştırmaya çalışıyorum, sorun da burada başlıyor, zerre kadar bağdaştıramıyorum. tamam set hücumu oynayan bir takımız, anadolu kulüpleri karşısında golü bulana kadar kapanacak bir takım değiliz ama, golü bulduğumuz anda da mevcut defans zaafiyetlerimiz sayesinde her rakip bize kabus yaşatabiliyor. çünkü farkı açamıyoruz, kontra atağa çıkamıyoruz ve rakibin hücum iştahını kıramıyoruz.

    takımda kontra atak konusunda en önemli isimler yasin - bruma - burak ve sneijder. yasin sürekli yanlış koşular yapıyor, topun uzağına ve boş alana koşması gerekirken o oyun planında yer aldığı kanada yönelip top bekliyor. bruma süre alabildiği maçlarda doğru koşular yapıyor ancak topu aldıktan sonra kime vereceği konusunda sürekli kararsız, burak koşu yoluna top atıldığında etkili olabiliyor ancak o koşu yoluna atılan top kesinlikle kaleciyle karşı karşıya kalacağı şekilde olmalı, bir diğer deyişle golden önceki son pas olmalı, yoksa top kontrolü zaten zayıf olan burak topu ayağında çok tutuyor veya kaybediyor ya da burak topu kontrol edip, dönüp, pas verene dek rakip takımın defansı çoktan yerleşmiş oluyor. sneijder ise bu konuda takımda ciddi manda acıdığım bir isim. mourinho'nun elinde kontra atak açısında rakiplerin kabusu olan sneijder, galatasaray'da rakibi dengesiz yakaladıkları anlarda kafası kesik tavuk gibi sağa sola koşuşan arkadaşlarını gördüğünde ne düşünüyor acaba. elbette kimi zaman kendisi de hata yapıyor, akhisar maçında bir pozisyonda çapraz koşu yapan burak'a topu aktaramadı mesela. ancak genel olarak nereye nasıl ve ne zaman hareketleneceğini zerre kadar bilmeyen bir hücum tayfasıyla kontra atağa çıkmayı deniyor ve elbette sürekli başarısız oluyor.

    şimdi düşünün, liginizde yer alan takımların 13-14 tanesi net defans özürlü, ligdeki stoper ve beklerin onda dokuzu kağnı gibi, siz bu takımlara bir şekilde gol atmayı başarıyorsunuz ama gol yememeyi başaramıyorsunuz, rahat maç izlemeniz için 2 farklı skorlar yeterli olmuyor, en az 4-5 farklı skorlar arıyorsunuz. böyle bir durumda özellikle ceza sahası önünde kazandığınız topun 3-4 oyuncuyla yaldır yaldır rakip kaleye taşındığını düşünün, ve bu taşıma işinin -bizim deneyip beceremediğimiz gibi- spontane değil, defalarca çalışılmış ve ezberlenmiş biçimde olduğunu düşünün, skoru bulduğunuz ve kapandığınız maçta rakibinizin atak yaparken kaptırdığı her üç toptan birinin gol olduğunu düşünün, ne kadar basit maç kazanırdık değil mi? karşımızdaki rakip nasıl ürkerdi değil mi? kim olursa olsun size karşı set hücumu oynarken kaptıracağı her topun kalesinde büyük tehlikelere yol açacağını bilse nasıl tedirgin olurdu değil mi? ancak elimizde sneijder varken, bruma - yasin - burak gibi hızlı oyuncular varken, neden kendimize has bir kontra atak taktiğimiz yok ben anlayamıyorum maalesef.

    yine söylüyorum, futbol uleması olduğumdan böyle konuşmuyorum, normal bir futbol izleyicisiyim, ve her normal futbol izleyicisinin görebileceği bir şeyden bahsediyorum. bunun suçlusu hamza hoca değil. bu sezon değil. ama olur da bu sezon biter, hoca takımın başında kalır, önümüzdeki sezon ortalama da olsa kontra atak yapabilen bir takım izlemezsek işte o zaman sorumlusu hamza hoca olur.

    umarım hoca bu sorunun farkındadır ve bu sorunun üzerine hızla ve yeterince eğilir. çok eksisi var hamza hocanın, kontra atak da bunlardan biri, aynı zamanda çok da artısı var, eksilerini artıya dönüştürmeye başladığında -ki başladığını düşünüyorum- birlikte çok güzel günler göreceğiz hamza hocayla.
  • 12174
    önünde oynayacağı her maçı kazanırsa şampiyon olacak takım, rasim ozan gibi %99.8 inanıyorum buna bilimsel olarak*. ancak 4 galibiyet ve beşiktaş beraberliği de bizi şampiyon yapacaktır, fener deplasmanların birinde takılacaktır, bu takılma erken olursa lig 3. sü olurlar yoksa mustafa denizli'nin dediği gibi 2. bitirirler ligi. ama başka maçlara takılmak istemiyorum. çıkalım aslanlar gibi 15 puanı alıp 4. yıldızı takalım. ligin geri kalan maçlarına da

    muslera
    sabri chedjou balta telles
    melo selçuk
    emre şıno yasin
    burak
    11'i ile çıkmamız gerekiyor. rotasyona ise semih, olcan, bruma, hamit ve umut'u katıp 16 kişi ile sezonu bitirmeliyiz. olcan ve umut zorunluluk olmadığı sürece yedek kulübesinde olmalı, hamit, bruma, semih üçlüsü ise duruma göre ilk 11 de oynayabilir. mayıs ayındayız, güldürün bizi aslanlar. 2 deplasman dışında bu takımın sırtı yere gelmez. hayırlısıyla o deplasmanları da 3 puanla geçip sezonu 79 puan ile bitirmemiz dileğiyle.
  • 12175
    2014/15 sezonunun 28. haftası itibari ile tüm kulvarlarda toplam 46 maç oynayan takımımızın gol istatistiği şu şekildedir:

    [biçim]
    attığı:
    1 - burak yılmaz 19
    2 - wesley sneijder 12
    3 - umut bulut 11
    4 - goran pandev 7
    5 - selçuk inan 6
    6 - olcan adın 5
    - emre çolak 5
    8 - aurelien chedjou 4
    - yekta kurtuluş 4
    10- armindo bruma 3
    - yasin öztekin 3
    12- hamit altıntop 2
    - hakan balta 2
    - kendi kalesine 2
    - felipe melo 2
    16- sinan gümüş 1
    - alex telles 1
    - blerim dzemaili 1
    - sabri sarıoğlu 1

    toplam attığı gol: 91

    yediği:
    1 - fernando muslera 50
    2 - sinan bolat 12
    3 - eray işcan 2

    toplam yediği gol: 64
    [/biçim]
    ortalama maç başı attığımız gol: 1.98
    ortalama maç başı yediğimiz gol: 1.39

    sezon başında şampiyonlar ligi nedeniyle yediğimiz attığımızdan fazlaydı. artık 27 gollük fark var. arttırıp şampiyon olacağız allah'ın izniyle.
App Store'dan indirin Google Play'den alın