• 11352
    yaklaşık 20 senedir izliyorum. hiç bu kadar garip görmedim bu takımı bu sene gördüğüm kadar.
    ciddi ciddi güven vermiyor. en boktan sezonunda, en boktan kadrosuyla bile "umut" beslemiştim. şimdi de futboldan o kadar soğuttular ki malum kişiler, takımıma bile nazlanır oldum.
    küsemiyorum orası ayrı... yine gidip koynuna sokuluveriyorum.

    o değil de hayat hiçbir zaman bitmiyor lan. neşet baba demiş ya "garip doğdum, garip ölürüm" sanırım fıtratımızda var bizim de garip yaşamak.
    takımım da aynı bana benziyor. anasını satayım. galatasaray da bizim gibi garip. para içinde yüzse de yine garip binlerce forma satsa da yine garip.
    bizim sabri eşine trilyonluk araba da alsa yine sabri aynı sabri. var abi bizde bir şey ya... nedir çözemiyorum.
    beşiktaş'ınki farklı bak, onların ki direkt eziklik. fener'inki de beter, sonradan görme adamlar tam.
    biz en dibi de gördük en tepeyi de ama allah var şımarmadık. hep garip kaldık.

    şimdi o garipliğe daha da alıştığımı hissediyorum. sakallarım hamit'inkiler gibi şekilsiz olmaya başladı. burak kadar itici üzülmeye başladım. sneijder olamadım hiç mesela...

    galatasaray da beni hem yaşatıyor, hem öldürüyor. allah'ın dağında da kalsam tek sığındığım liman galatasaray oluyor ya...
    şimdi galatasaray da beni kendinden uzaklaştırıyor. ruhsuzluk, beceriksizlik, kötü yönetim, yanlışlar vs.

    hayatımda kendimi güvende hissettiğim, huzurlu hissettiğim 2 yer vardı. biri anamın yanı biri cimbom'un yanı. birini kaybettim, ikincisini de kaybedersem sanırım komple biteceğim.
  • 11363
    "mücadele etmeyi hatırlayan galatasaray son dakikaya kadar savaşıp maçı kazanmasını bildi..."
    gazetelerin ve çoğumuzun gaziantep maçı için düşüncesi bu yöndeydi.

    bunun adı, öncesinde futbolcular bilerek maça asılmadı demektir.

    prandelli kötü hocaydı, eyvallah, ve bundan sonra da desteğe devam, ona da eyvallah.

    ama ben formasına ve armasına ihanet edenleri asla unutmayacağım, affetmeyeceğim.
  • 11364
    hasan şaş 90+ programında takımla ilgili gayet temiz bir analiz yaptı dün , sneijder ve burak'ın pres yapmadıklarını onlara güvenemeyen orta sahanın nasıl geri çekildiğini anlattı. hamit ve bruma'nın oyunun iki yönünü oynamaktan uzak oluşunu, selçuk ve melo'nun artık hücum özelliklerini geriye bırakıp savunmaya odaklandıklarından falan bahsetti. ve oynamamız gereken daha doğrusu oynayabileceğimiz tek oyunun set oyunu olduğunu söyledi. yani blokları sıkılaştırarak ileride oynamalı ve pas yapmalı takım. rakip yarı sahada oynamalı da diyebiliriz kısaca.

    şimdi bu oyunu takım nasıl oynar , öncelikle bu sistemin olmazsa olmaz adamı ; umut bulut. umut'u koyduktan sonra iki alternatifimiz var , ya burak ya da sneijder yanında oynayacak. yalnız sneijder arkasında değil daha çok gizli forvet gibi oynayacak. elmander'in arkasındaki necati ya da bursa'da ki batalla gibi, gole daha yakın olacak yani. şu şekil; http://this11.com/play/abH5gQQaik.png

    diğer bir seçenekte umut-burak ikilisi ile oynamak. bu şekilde başlarsak da sneijder için kalan tek yer sol taraf oluyor . tabi göbekte oynayabileceğini iddia edenler de olacaktır sallamayın onları. sıkıntı burada başlıyor şıno solda oynarken o bölgede savunma sıkıntısı yaşıyoruz ki arkasında da sağlam bir adam yok. onu da şu şekilde kotarabiliriz diye düşünüyorum ; http://this11.com/play/abH5gTFaeE.png yani umut şıno'nun olduğu kanada yakın oynayacak ve savunma da onun pozisyonuna yardım edecek artık umut'a at mı yediririz maçtan önce orasını ben bilmem.

    takım savunmasına hiç girmeyelim , bu sistem arkada size zafiyet yaşatabilir belki ama zaten geriye yaslansak bile biz her takıma her türlü pozisyonu veriyoruz şu aşamada rakipleri çıkarmamaktan başka çaremiz yok. hem bireysel olarak hem de takım olarak 3.sınıf bir savunma hattına sahibiz simeone falan gelmediği sürece çok bir şey yaratamayız orada.

    özetlersek umut banko oynayacak, hamit banko oynamayacak. selçuk toparlar diye umut ediyorum yoksa mümkün değil adını herhangi bir kadroya yazmam .
  • 11365
    geçen yıl eti de kemiği de mancini'ye bırakılması gereken takımdı. mancini takımı yeterince tanımıştı ve gençleştirmek istiyordu. ancak sihirli değnek bekleyen insanları tatmin edemedi ve gitti. mancini'den sonra prandelli'nin performansını çok beğendim. kendilerini gönderenlere müstehak. şimdi de hamza hamzaoğlu geliyor. daha da sevindim. keşke hasan şaş gelseydi. sneijder'i coşturan adama "sneijder'i yanlış yerde oynatıyor :(" diye eleştiler yaptık lan. daha ne olsun.

    ben bu şekilde başarılı olmasını istemiyorum, çünkü sistemden bu kadar uzak biçimde gelen başarı, başarı değildir, tesadüftür. bedeli ağır ödenir. mancini'nin performansını taraftar şike davası yüzünden dağılmış fenerbahçe'ye, braga'ya, cluj'e karşı alınmış zaferlerin (zafere gel) sarhoşluğunda değerlendiremedi. "iki yıl şampiyon olan takım!!" retorikleri üretildi. mancini o takımı almadı ki. elmander'i, ujfa'yı almadı ki. o selçuk'u, o burak'ı almadı ki...

    şimdi seneye yine yeni bir teknik direktör gelecek, takımı tanıyayım falan derken saçma sapan adamlara yine şans verecek, kendi oyuncularını transfer edecek ve devre arası dolmadan gönderilecek. sonra başka td gelecek ve aynısı devam edecek. ben galatasaray'da bir futbol aklının olduğunu düşünmüyorum.

    galatasaray'ın transfere değil, futbol projesine ihtiyacı var. ve bu proje albayrakların falan harcı değil. gerçi o da rüsva olup gidecek sezon sonunda.

    şimdi hamza hamzaoğlu... terimciler desteklesin. bana ne. ben desteklemiyorum. galatasaray'ın iyiliği, bu gibi adamların, bu düşüncelerin hezimete uğramasıdır. benim istememle de olacak bir şey değil zaten bu. kılavuzu albayrak olan bir takımın burnunun nereye saplanacağı açık.

    ben başarıları ve başarısızlıkları yönetimlere mal ederim genellikle. galatasaray'ın başarısızlığında geçen yönetimin payı var. şimdiki yönetim de buna tüy dikmek için gelmiş. galatasaray'ın sıfırlanması gerek, ama o kadar kötü sözleşmeler yapılmış ki bu adamlardan kurtulmak imkânsız gibi.

    selçuk, burak'ın sözleşmeleri 2019'da bitiyor. sözleşmeleri bittiğinde bu adamlar 34 yaşında olacak.
    olcan adın'ın sözleşmesi 2018'de bitiyor. sözleşmesi bittiğinde 33 yaşında olacak.
    geldiğinden beri hiçbir şey yapmayan yekta'nın sözleşmesi 2017'de bitiyor. umut bulut'tun da. yekta 31 yaşında olacak. bu adama niye sözleşme yaparsın ki tekrar? umut 34.
    günden güne performansı düşen melo'nun sözleşmesi 2016'da bitiyor. bittiğinde 33 yaşında olacak. hamit altıntop'un da aynı yıl bitiyor. o da 33 yaşında olacak.
    pandev, zan, aydın ve sabri'nin sözleşmeleri haziranda bitiyor. sabri 31 yaşında olacak.

    takımı yenileyeceksek bu adamların hiçbirinin gelecek sezonda olmaması gerekiyor, çünkü takımın yaş ortalamasını inanılmaz derecede yukarı çekiyorlar. belki hamit akıllı adam olduğu için örnek olarak bırakılabilir. bunun dışında veysel, yasin'in de kadroda yer almaması gerek sezon sonu.

    ama eminim yukarıda adını yazdığım oyuncuların en az 3/4'üyle devam edeceğiz seneye. gençleştirme falan da yalan olacak. çünkü hepsinin kapı gibi sözleşmeleri var ve emekliliğe kadar en yüksek maaşı almak varken takım değiştirecek kadar keriz olduklarını pek sanmıyorum.
  • 11366
    bursa-karabük-gaziantep gibi zor deplasmanlardan galibiyetle döndük.bir de k.erciyes'e karşı deplasman galibiyetimiz var.çok kötü oynadığımız bu dönemde bu deplasmanlardan 3 puan almamızın bir değeri olması için maç ayırt etmeksizin her iç saha maçını kazanmak.bu iç saha maçlarını kazanırsak balıkesir-başakşehir gibi faciaları başka deplasman maçlarıyla telafi edebiliriz.
    tabii geçen seneki gibi iç sahada fark atıp her deplasmanda berabere kalarak da şampiyon olunmaz.
    ligimiz iç saha takımlarının sürekli favori olduğu bir lig.biz ise şimdiden içeride 5 puan bıraktık.neyse ki rakiplerimiz de bizle saçmalama yarışına girdiği için şu an lideriz.
  • 11367
    geçen sene mancini döneminde beraberlikler bizi şampiyonluktan etmişti, bu yıl ise 11 haftada 1 beraberliğimiz var. "yenemiyorsan yenilme" mantığı lig için değil, grup maçlarında geçerli oluyor.

    maç başına 2 puan ortalaması şu kritik dönem için çok iyi. zaten avrupa'da da yokuz, tek konsantrasyonumuzu lige vereceğiz. hamza hoca'nın da takıma yeni bir ivme kazandıracağını düşünürsek 4.yıldıza ulaşmamamız için hiçbir sebep yok.
  • 11371
    bu sezon * süper ligde geliştirmesi gereken önemli konulardan biri "kaleyi bulan şut" olan futbol takımı.

    bu istatistik üzerine maç başına kaleyi bulan şut ortalaması ligde şu şekildedir ;

    1 kasimpasa ------6.5
    2 fenerbahce-----5.6
    3 eskisehirspor---5.6
    4 besiktaş---------5.2
    5 bursaspor-------5.1
    6 trabzonspor-----5
    7 galatasaray-----4.8

    futbol takımımız görüldüğü üzere maç başına ortalama kaleyi bulan şutlarda ligde 7. sıradadır.

    sadece lig maçları baz alındığında bazı önde gelen avrupa kulüplerinin istatistiği şu şekildedir ;

    real madrid---8.6
    b. munih------7.6
    barcelona-----7.2
    chelsea--------6.1
    juventus------6.1
  • 11374
    şöyle bir fikstüre baktım da kağıt üstünde bütün takımları yeneriz diye düşünüyorum yeni yıla kadar.

    bunlar arasında en zor maç konya deplasmanı olacak ki konyaspor'un evinde kaybetme zamanı geldiğini düşündüğüm için o maçı da alacağız gibi hissediyorum.

    bunun dışında gençlerbirliği deplasmanı var ve eğer taraftar desteğini esirgemezse ligin bana göre en sıradan takımlarından birini yenemememiz için hiç bir sebeb yok. yeter ki orada deplasmanda oldugumuzu çok az hissedelim.
App Store'dan indirin Google Play'den alın