varolan oyuncu kadrosuyla 4-2-3-1 sisteminde başarı yakalayabileceğini düşünmek hayalperestlik olur. çünkü bu sistemi ideal olarak oynayabilen takımlara bakarsanız kanatların hızlı, adam eksiltebilen ve yeri geldiğinde skora da katkısı olan oyuncular olduğunu görüyoruz. örneğin;
bayern munih: ribery-robben-shaqiri-götze
real madrid: di maria-ronaldo
bu oyuncuların sezonluk gol ortalamalarına, oyuna etkilerine bakın.
bizim dizilişimizde ise kenarda amrabat-hamit altıntop ikilisi oynuyor. hamit altıntop
winger bir oyuncu olmadığı gibi zorlarsak elimizde kanat oynatabileceğimiz riera, kazım, aydın gibi oyuncular var. bu oyuncuların sezonluk gol ortalaması, oyuna katkılarına bakın işte o derece başarılı olabilirsiniz bu sistemde.
11 ağustos 2013 galatasaray fenerbahçe maçında gördüğümüz kadarıyla 4-2-3-1 dizilişinde tempomuzun düştüğünü, orta sahayı geçiş hızımızın yavaşladığı ve forvette drogba'nın yalnızlaştığını görüyoruz ve tüm skor yükü drogba ile sneijder'in üzerine düşüyor.
bence ideal dizilişimiz 4-3-1-2 ile önde karşılayan pres gücü yüksek bir takım olmamız gerekir. drogba oynadığında rakip defansta yarattığı boşluklara burak gibi fırsatçı forvetin girmesi bir sezonda amrabat ve hamit'in yapabileceği katkıyı rahatlıkla geçebilir.
burada karar verilmesi gereken üçlü ortasahada melo ve selçuk'un yanına kimin geleceği bence
fatih terim alper potuk'u doğrudan o bölgede oynatmak için ısrarla istedi ancak oyuncunun tercihidir saygı duymak gerekir. ortasahadaki üçüncü oyuncu erman kılıç, emre çolak, engin baytar, yekta kurtuluş gibi seçeneklerden birisi olabilir.
özet olarak: işlevsiz kanat oyuncularıyla forvetten etki gücü yüksek bir oyuncuyu eksilterek oynamak takımımıza büyük zarar verir.