• 38976
    bazıları icardi'yi normal fiziki formunda sanıyor inanamıyorum. osimhen'e atar gibi atılan toplar, orta sahada sırtında 2 kişi varken verilen paslar. kardeşim bu adamın gol atabiliyor olması gücünün yerinde olduğu anlamına gelmiyor amk. herif bitik

    ya anasını satayım biz izlerken güneş gibi görüyoruz haftada 10 kere beraber idman yaoab adamlar görmüyor. valla çıldıracağım.
  • 38979
    bu takımın avrupada über zaferler alabilmesi için 90 dakikanın tamamını full konsantre oynaması lazım yoksa keramet frankfurtta değildi. bugün 80-90 arası bölümde konya bile 2 gol bulabilirdi. hiç hayra alamet değil bu görüntü.

    (bkz: 18 eylül 2025 eintracht frankfurt galatasaray maçı)

    (bkz: 22 eylül 2025 galatasaray konyaspor maçı)
  • 38980
    daha ligin başındayız ve neredeyse herkeste fiziksel olarak bir düşüş var. orta sahada lemina - sara kötü halde. okan buruk ilkay fiziksel olarak iyi değil demişti ama bizle kamp gören orta sahalar ondan da kötü. barış'ın temposu malum olaylar sebebiyle düştü, 2 maçtır da iyi olduğunu düşünmüyorum. yunus iyi, ama daha iyi günleri vardı. sane ilk maçlarına nazaran çok düşüşte. allahtan savunmada böyle bir derdimiz henüz yok. ama hücumda bu isimler dışında takımda alternatif de yok. kutucu'yu maalesef gerçek bir alternatif olarak sayamıyorum.
  • 38981
    oyuncularının avrupa’da aldığı rezalet sonuçları gram önemsemediği takımdır. ben takım yediği haltın farkındadır diye düşünüyordum ama yanılmışım. bir haftadır 30 milyon insan yemeden içmeden kesildi deyim yerindeyse ama torreira hariç oyuncularda bunun esamesi yok. atılan gollerdeki abartı sevinçlere, takım arkadaşlarına yapılan el kol hareketlerine bakarak söylüyorum bunu.

    konya’ya gol atmak yetiyor bu takımın oyuncularına ve hocasına. ne diyelim böyle devam.

    (bkz: 22 eylül 2025 galatasaray konyaspor maçı)
  • 38983
    çok iyi havası olan takım.

    sağ olsun, 3 sezondur da inanılmaz mutlu ediyor. futbol denen sporun doğası gereği bazen performans düşüklüğü hatta hezimet yaşıyor ama günün sonunda bizi mutlu ediyor.

    yani bazı yorumları okurken ben yoruluyorum, bu takımın fertleri ise birlikte yol yürüdükleri insanların direkt tepkileri ile karşı karşıya kalmalarına rağmen yılmıyorlar. ama doğru unuttum bunlar profesyonel oldukları için duyguları yoktur kesin.

    ligi domine eden hocası istifaya davet edilir, efsanesine "obez" yakıştırması yapılır, torreira gibi bir karakter hakkında "gitsin" minvalinde sözler edilir... bin tane daha örnek sayarım şuna.

    velhasıl kelam, sosyal medya gazıyla böyle karakterli bir ekibin keyfini tam anlamıyla çıkaramıyoruz.
  • 38984
    (bkz: 22 eylül 2025 galatasaray konyaspor maçı)
    mac içinde ve sonunda takımdaki bölünmüş görüntüyü herkes farketmiştir.
    aslında takımda gruplaşma daha önceden de vardı. bu kadar büyük bir ekipte normal olan da bu zaten. önemli olan bu grupları ortak hedefe yürütebilmek. okan hoca bugüne kadar iyi götürdü. ama bunda muslera'nın ve mertens'in liderliği çok faydalı oldu. bu sene ikisi de yok. okan hoca herkesin gönlünü hoş tutmak için tavizler veriyor gibi. takım kaptanlarından bile belli aslında. ıcardi yabancıları, kaan gurbetçileri, abdülkerim de yerlileri temsilen seçilmiş.
    otorite herkese istedigini vermekle oluşan birşey değil sanırım önümüzdeki günlerde bunu acı bir şekilde anlayacağız.
  • 38985
    avrupa’da kazansa ligde de rahatlayacak takım. işte o zaman alacaksın singo, torreira, sane vs kenara koyacaksın arda, ayhan’ı, yusuf’u artık ne ise ligde. o gelmeyen avrupa başarısı net şekilde oyuncuları da artık demoralize ediyor ve geriyor. 22 eylül 2025 galatasaray konyaspor maçında bu net şekilde dile getirildi. teknik ekibin bir an önce bu işi çözmesi gerek. yoksa teknik ekip çözülecek. artık işin ne kaybedecek zamanı ne şakası kaldı.
  • 38986
    22 eylül 2025 galatasaray konyaspor maçı'nda oynadığı futbola bakarsak şampiyonlar liginde 5 puan alması bile mucize olan takım. top ayağındayken bu kadar ne yaptığından haberi olmayan bir galatasaray izlememiştim. pek gelişeceğini de düşünmüyorum. takımda inanılmaz bir dağınıklık var, kimsenin birbirinden haberi yok. herhangi bir set oyunu yok, vur ileri barış alsın, sane alsın, osimhen alsın tarzı bir oyun böyle bir kadroya yakışmıyor. hoca değişmeden oyunun da değişeceğini sanmıyorum.
  • 38988
    lige olağanüstü bir başlangıç yapmış takım. üstelik hazır değil, ilkay, uğurcan gibi isimler son gün geldi, osimhen sakatlığı, barış krizi yaşadı. üzerine frankfurt sıkıntısını yaşadık. tüm bunlara rağmen 6 maçta 18 gol atıp 2 gol yedik. 6'da 6 yaptık. fenerbahçe'nin 6 puan kaybederek başlaması büyük şans oldu. 2020-2021 sezonundan beri ilk 6 maçlar üzeride en çok puan kaybettiği sezonu yaşıyorlar. osimhen'in iyileşip singo, ilkay ve sane'nin takıma uyumunun arttığı denklemde yunus, barış formunu geçen sezona yaklaştırdığimizda (skor olarak başlangıç çok iyi) konya ile başlayan trabzonspor ile biten 6 maçlık serüvene giriyoruz. buradan tulum çıkarırsak fenerbahçe derbisine girmeden bile %50 şampiyonuz diyebiliriz. %40 ile oynayan %50 uyum bile yakalamamiş haliyle 6'da 6 yapan takım 5 galibiyet daha aldığında en kötü 6 puan ancak potansiyel 8-12 puan farkla derbiye çıkabiliriz demek.
  • 38989
    enerji, sinerji kopukluğu her ne ise o var takımda. bunu takımın sahaya çıkışından, duruşuna kadar hissebiliyorum. futbolcular da ters giden şeyin farkında gibi. ruh eksiği var sahada. takımdaki ağır toplar da rahatsız sanki. icardi bir sevgili ilişkisinin uzatmalarını yaşıyor gibi, kendi kendine takılıyor. sane, ilkay kendi kendine takılıyor. yerliler ayrı bir hava. takıma bakıyorum, yedeklere bakıyorum, girene çıkana bakıyorum. neredeyse hemen herkesi almışız. bu durum da çok eğreti duruyor artık. menajer oyunu gibi takılmışız. benzetecek olursam sanki psg'nin messi, neymar, mbappe dönemi gibi. futboldan çok magazin konuşacağız bu sene belli oldu. başarı gelir mi elbette gelir. vites arttırır mıyız? elbette. bu kadro bir şekilde sonucu alır. ama bu gidişatın iyi olduğunu düşünmüyorum. bu kadar da boşlamamak lazım. bu arada iyi bir şey yok mu elbette var. sallai'nin performansı. ve singo. onun haricinde bugünün ertesi günü tadında.
  • 38991
    takım bugün baştan aşağıya mutsuzdu. futbolla çok alakası olmayan eşim bile yedekten oyuna girerken ki surat hallerini görünce niye bu kadar mutsuzlar falan diye sordu.
    maçı izlerken ben bile nedense bir mutsuzdum enerjim yoktu.
    frankfurt maçı hem bizim, hem takımın moral motivasyonunu baya etkilemiş. hakikaten de çok moral bozucu bir maçtı. ben bile hala o maçın moral bozukluğunu üstümde taşıyorum.
    bunun futbolcular üzerinde de büyük etkisi olmuş.
    cuma günü alanyaspor'u yenip, liverpool maçında ise taraftarı heyecanlandıran bir oyun gelirse takım modunu biraz olsun yakalar gibi duruyor ancak avrupa maçlarında frankfurt rezaleti gibi bir kaç maç daha olursa, oyuncuları toparlamak epey zor olacak, ben bunu hissettim.
    bunu da okan hoca çözecekz, bugüne kadar her zaman çözdü yine çözecektir.

    (bkz: 22 eylül 2025 galatasaray konyaspor maçı)
  • 38992
    fatih terimin son dönemindeki gibi şu an ne yazik ki. sadece kadro kalitesi daha iyi o döneme kıyasla ve o sayede alıyor bu ligde maçları.

    pas oyununda hiçbir şey yaratamıyor neredeyse. bireysel performans olarak bir iki oyuncunun ayağına bakıyor sadece. bazı oyuncuların ise performansları, tempoları (lemina mesela) yerlerde. kendi potansiyelinin çok altında pek çok oyuncu.
  • 38993
    yine girenleri çıkanları asları yedekleri arasında devasa farklar oluşması muhtemel takım. örneğin orta sahada ilkay-torreira şimdiden as oldu bile. şimdiden rotasyonlarına fark atmışlar. sara fiziksel olarak geriye gidiyor. ve oynamaması durumunda ikinci sezon demirbay-oliveira sendromu özellikleri taşıyor galiba. lemina da as kadroyu hak etmiyor. özellikle milli aralara dikkat diyorum. milli arada elde kalan futbolculara muhakkak hazırlık maçı, ekstra idman ayarlamak lazım. 2 haftada oynayan futbolcuyla oynamayan futbolcu arasında muazzam farklar ortaya çıkıyor. ve biz bunu barış alper'de bile hissediyoruz her ne kadar mental durumu da bu durumda faktör olsa da.

    icardi'yi oynata oynata, rezil ede ede hoca form tutturmayı düşünüyor hoca. ben hocanın yerinde olsam hiç oynatmazdım mesela ama hocanın tarzına da bir şey diyemiyorum. icardi belki de böyle kazanılır. hocanın da icardi'nin bu halinden ilk defa rahatsız olduğunu düşünüyorum. evet tekrar sakatlanması en kötü senaryo ama 1 ay içinde icardi istenilen seviyeye dönüşmeyecekse bu takım için sadece yüktür. bu da sakatlanması kadar kötü senaryodur. bu icardi sadece ismi icardi.

    bunun dışında 2 milli ara daha var. milli aralar adeta boksörün dinlenme molasıdır. bu takım o molalardan fiziksel ve taktiksel farklarla çıkabilmeli. daha sezonun çok başı. ümitsizlik diye bir şey olamaz. düzeltilemez bir durum olamaz. ayrıca bakmayın taraftara. daha 7 tane maçımız var avrupa'da. daha neler olur neler. eğer aklımıza başımıza devşireceksek tokat yemek de iyidir. tabi avrupa için konuşuyorum. ligde bir rakibimiz görünmüyor. hatta olur da rotasyonu da tutturursak avrupa'daki zorlayıcı durum bizi ligde de seviye attırabilir. sonuçta sürçmeyen at, koşmayı öğrenemez. bu takım düşer kalkar ama yoluna bakmalı.
  • 38994
    maalesef 2025-2026 sezonuna çok statik bir oyunla giren takım. eskiden de çok dinamik değildik ama daha hareketliydik. açıp premier lig izliyoruz, tüm oyuncular sürekli hareketli, pası veren boşa çıkmak için hareket ediyor. kanatlar sürekli ileri koşu atıyor, devamlı bir orta sahayı geçme, defansı delme hamleleri görüyoruz. fakat biz inanılmaz statiğiz. pası atan bekliyor olduğu yerde. öyle ki bazı yerlerde cidden delirdim. dörtlü defans hattı adım atmadan bekliyor top ilkayda iken. diğer oyuncular da aynı şekilde. ilkay da geri dönmek zorunda kalıyor. sadece kontralarda iyi koşular oluyor o kadar.

    mesela çıplak gözle izlediğim iki maçta sane'nin sürekli defans arkasına koşu attığını gördüm fakat hiçkimse onu görmedi ve çok rahat atılabilecek uzun pasları atmadı. televizyondan bu belli olmuyor fakat kendisi için can sıkıcı olduğu çok netti bu durumun. bu yüzden de epey kızmıştım sara ve yunus'a. şimdi sane de yavaş yavaş bırakmaya başladı bu koşuları.

    elimizde ilkay gibi bir değer var ve bu koşuları çok iyi görebilecek birisi. bir yazar arkadaşımız da bundan bahsetmiş. (bkz: ilkay gündoğan/#4288684). ancak onu da böyle giderse kullanamayacağız. sadece santrafor koşularında işe yarayacak veya tek tük kanat koşularında ve kontra ataklarda.

    takıma yeni katılan dinamik geliyor fakat hemen takımın normaline alıştırıyoruz. ne yazık ki bunun da hoca kaynaklı olduğunu düşünüyorum. singo da şu an çok hareketli duruyor ama onu da statikleştireceğiz. sane'ye üç maç yetti koşu atmayı azaltması için. şu takımı dinamik bir takım yapsak ligte sürekli 4-5 farklı rahat maçlar izleriz ve avrupa'da da hezimete uğramayız. bizi yenen küçük avrupa takımlarının en iyi yaptığı şey bu. biz çok daha iyi oyuncularla yapamadığımız için başarılı olamıyoruz.
  • 38995
    okan buruk döneminde son 3 sezon 91 maçta sadece 7 defa yenilmiş futbol takımı. 4. sezonda yola kayıpsız devam ediyor. bu gerçekten anormal bir başarı, korkunç bir şekilde ligi domine eden bir galatasaray var taraftar olarak bunu izlemekten keyif alıyorum.

    bu olağanüstü başarının normal olarak mental olarak getirileri ve götürüleri var, kaybetmenin doğal bir şey olduğunu hem taraftar hem futbolcuların büyük bir kısmı unutmuş gibi. evet frankfurt maçı berbat bir karşılaşmaydı ama acilen takım ve taraftar olarak üzerimizden bu ölü toprağını atmamız lazım. 22 eylül galatasaray konyaspor maçında taraflar ve futbolcuların morali olduğundan biraz daha düşüktü. evet galatasaray her maça kazanmak için çıkıyor ama her maçı kazanamayız arada böyle puan kayıpları olacak ve yolumuza moralimizi bu kadar düşürerek devam etmeye gerek yok.

    bu noktada takımın dries mertens ve fernando muslera gibi tecrübeli ve pozitif iki figürün eksikliğini hissettiğini düşünüyorum. umarım alanya maçın öncesi moraller yerine gelir lig ve avrupa uzun bir maraton.
  • 38996
    şu an kendi başarısının kurbanı olan en büyük aşkım.

    lig maçlarını birinci ikinci viteste kazanması formumuzu sürekli düşürmekte. bizim lig maçlarını bile 4. viteste oynamamız gerekiyor ki şampiyonlar liginde vitesi 5’e çıkartabilelim.

    bu takıma daha çağdaş, uluslararası düzeyde bi teknik ekip lazım. antreman ekibi, taktisyen, kondisyoner. liverpool, man city, inter, barcelona nasıl antreman yapıyorsa bu takım da öyle antreman yapmalı.

    kimsenin emeğini küçümsemek istemiyorum ama bi gün boş vaktiniz olduğunda transfermarkt’tan bizim teknik kadroya, tecrübelerine, çalıştıkları takımlara bakın lütfen. hadi size bi güzellik yapıp link de bırakayım.
    https://www.transfermarkt.com.tr/...tarbeiter/verein/141

    hepimiz bu takımın potansiyelini biliyoruz ama takım ciddi bir şekilde %20 performans ile oynuyor şu an. takıma premier league antremanıyla gelen şov yapıyor buraya alışınca fizik kalitesi düşüyor. bundan tek etkilenmeyen osimhen, o da fiziksel anormali olduğu için.

    antreman kalitemizin çok düşük olduğu bir gerçek bunu bi kabul edelim. daha yeni dünya standartlarında kemerburgaz tesislerine geçtik. orada teknik kadro da en az dünya kalitesinde olmalı.

    dünya’nın en büyük yıldızlarını getiriyoruz. onlardan maksimum performansı alabileceğimiz bir teknik ekibimizin de olması gerekiyor. bu takımı alıp premier league koysak her sene ilk 5’e oynayabilecek fizik gücüne ve kondisyona sahip olması gerekiyor.

    umarım bu konuda en yakın zamanda iyileştirmeler yapılır.
  • 38997
    düzenli bir avrupa başarısının bu lig kalitesiyle mümkün olmadığını düşündüğüm canım takımım. dünyada böyle bir örnek yok malesef. yerel ligi bu kadar rekabetçilikten uzak, futbol ortamının yerlerde olduğu bir ligden çıkan takım iki yıldız alınca avrupa'da esip gürleyemez. bunu istediğiniz kadar hoca beceriksizliğine, teknik ekibin yetersizliğine, futbolcuların gamsızlığına bağlayın. bir takımın seviyesini yukarı çeken en büyük etmen yerel lig mücadelesidir. bakın senelerce psg bu sorunu yaşadı. kaldı ki fransa ligi en fizikli liglerden biridir. porto, benfica, lizbon ne kadar iyi takım kursalar da tek tük avrupa başarıları haricinde sürdürülebilir bir başarı gösteremedi. çünkü ligi yetersiz. sen ne kadar çalışırsan çalış, ne kadar yıldız getirirsen getir bu böyle. buna ikna olup beklentimizi ona göre ayarlamalıyız. bunu okan hocanın avrupa hezimetlerini aklamak için söylemiyorum. tabi ki bu kadar rezalet kabul edilebilir değil. fakat iki tane yıldız alınca kim gelirse gelsin yeneriz moduna girmemiz ancak bizi üzecektir.
  • 38998
    avrupa’ya yaraşır bir futbol oynamamız için bizim ligimizde her maçta her rakibe 5-6 fark atacak kadar çok koşmamız, kondisyon yapmamız şart. her maç ligimizde 3 attığımızda, vasat alman’dan avrupa’da 5 yiyebiliyoruz. biz konya’ymış, antalya’ymış 5-6-7 atarak kondisyon ve atak organizasyonu çalışma sahası yapmalıyız ligi. böyle olmayacak yoksa. anlamsız bir pozisyonda kaldı takımımız. ligimiz, bizim için avrupa maçlarına idman niteliğinde olmalı. şu anda lig maçları tatil köyü gibi rahat, huzur içinde ve sorunsuz bir rehabilitasyon merkezi görevinde. öyle olmamalı.
  • 38999
    uefa kupasını alırken bundan 10 kat daha kötü bir ligde mücadele eden takım.

    şampiyonlar ligi seviyesine her şekilde çıkabilirsin. para harcamakla da değil, çalışarak. shaktar yıllarca berbat bir ligde mücadele etmesine rağmen şampiyonlar liginde her sene üst turlara çıkıyordu, her sene de en değerli parçalarını satıyordu hem de.
    sen gidip 75'e forvet, 30'a bek, 33'e kaleci, 12 milyon maaşa bayern'den kanat alıp da "lig kötü, o yüzden avrupada başarılı olamıyoruz" dememelisin.
    ben sane çalımı atamadığında, icardi yürüyecek halde bile değilken sahaya çıktığında, lemina adamını tiyatro izler gibi izlediğinde futbolculara değil, hocaya saydırıyorum kusura bakmasın.

    okan buruk maalesef takım içinde disiplini sağlama konusunda mahir bir insan değil, baba profili ile değil, abi/arkadaş profili ile yaklaşıyor futbolcularına. bu da sahada eli belinde gezen, ilk 11 oynamayınca trip atan futbolcular doğuruyor.
    -icardi 1,5 senedir sakat ve kilolu. sürekli pışpışlıyoruz ama kendisini. okan buruk disiplini sağlamış olsa "şu kiloya, şu yağ oranına ulaş, ondan sonra kadrodasın" diye eline listeyi verir, yollar. gıkını da çıkaramazdı.
    -lemina eski haline dönmüş. karnındaki kramplar geri gelmiş. premier lig'de 38 hafta taş gibi oynayan adam, burada nedense yarım saatte "karnım ağrıdı" demeye başlıyor. demek ki çalışmıyor ve sen buna rağmen tolore ediyorsun.
    -sara 1 yıldır sakatlığın etkilerini atlatamadı. ilk geldiğinde fişek gibi olan futbolcunun beli dönmemeye başladı...
    -ndombele bizde 2 kilo bile vermezken, sözleşmesi biter bitmez tığ gibi oldu.

    kendi insiyatifi ile ekstra çalışmayan hiçbir futbolcu okan buruk idaresinde kendini geliştiremiyor. hatta kendisini savunmak isteyenler "okan buruk napsın futbolcu çalışmıyorsa" diye bir argüman söylüyorlar ki tam çıldırmalık.

    ben demiyorum ki eski usul höt zöt antrenörlük yapılsın ama bu kadar da gevşeklik, edirne'den dışarı çıkınca rezilliği beraberinde getiriyor.
    gerekirse futbolcular sakatlanacak ama çalışmıyorsa formayı alamayacağını bilecek. bak o zaman kendine bakmayan kalıyor mu takımda, bakmazsa da gönderileceğini biliyor olacak çünkü.

    bunları da dışarıdan 2-3 kişinin gazına gelerek söylemediğimi de bilin, 3 yıldır bu sıkıntılar var, 3 yıldır şampiyon olup, avrupa'da rezil olma sebebimizin bu olduğunu da artık cümle alem biliyor.
App Store'dan indirin Google Play'den alın