• 31952
    22-23 sezonu ilk 15 haftasında, 9 deplasman(trabzon, adana ds, antalya, kayseri, sivas, ibfk dahil) 6 iç saha maçında toplam 33 puan toplayan takım.

    33/15=2,2 yapar ki bu şampiyonluk ortalamasıdır. çok daha düşüğüne şampiyonluk alındı son yıllarda.

    o yüzden mümkün olduğu kadar saha içinde, işin teknik-taktik, fizik-kondisyon kısmında kalması gereken takımdır.

    taraftar desteğini sürdürsün, ilk tökezlemede paniğe gerek yok.

    okan buruk ve oyuncular desteği hak ediyor.
  • 31954
    çok iyi bir kadrosu ve çok iyi bir teknik direktörü olan takım. ancak bir sorunu var ve bu sorun bize geçen yılı kaybettirdi. sorun şu ki takım inanılmaz fazla gol kaçırıyor. anormal yani bu durum. icardi hariç hiç kimsenin topu kaleye sokabileceğine inanmıyorum artık izlerken. olağan durum şudur: 2-3 maç takım ritmini bulana kadar kaçırır sonra golleri takır takır sıralar. ama yok her maç herkes kale önünden, boş kaleye, karşı karşıya, uzaktan şutla bir şekilde kaçırıyor ve kesinlikle düzelmiyor. daha ilk yarıda farkı açıp rahatlayıp şov yapacağımız her maç bize sorun olarak geri dönüyor. rakipleri korkutacakken şimdi hepsi birlikte üstümüze salyalarla çullanıyorlar. özellikle bir parantez gomis için açmak istiyorum. evet hakikaten büyük bir iş yapıyor bu yıl ama bu kadar net golleri de kaçıramazsın. hangi yaşta olursa olsun gerekiyorsa son vuruş antremanı yapsın, stres antrenmanı yapsın. geçen yıl kaçan gollerle skoru alamadık, hakemler de baktılar güçsüzüz, her maçı mağlubiyete ve beraberliğe bağladılar. bu yıl aynı sorunları yaşamayalım, vura vura geçelim ki sesler kesilsin.
  • 31955
    2022 senesini lider bitiren takım.

    devre arası transfer dönemi yaklaşırken yarım dönemlik performansımızın da durum değerlendirmesini yapmak gerekiyor.

    genel hatlarıyla bakarsak okan buruk'u tebrik etmek gerekiyor. bazı maçlarda çok bariz hataları oldu, bazen yanlış değişiklikler yaptı, aldırdığı bazı oyuncular yetersiz kaldı fakat genel resme dikkat çekmek istiyorum.

    galatasaray'ın oturan bir sistemi var artık, oyuncular sağlıklı olduğunda kadroyu sayabiliyoruz.

    sene başındaki van aanholt'un savunmayı üçlediği kısmı dışarda bırakırsak 2 tane galatasaray şablonu görüyoruz.
    ilki zor rakiplere karşı olan galatasaray şablonu, ki benim daha çok sevdiğim şablon da bu. bu arada kadronun temellerin atıldığı düzen de bu.
    nedir bu düzen hızlıca bakacak olursak, 2 tane kulüp takımı örneği vereceğim. ilki arsenal, bu sene premier ligin en genç takımı olmalarına rağmen ligi lider götürüyorlar; diğeri ise aşırı beğendiğim de zerbi'nin takımı, brighton.
    bu iki takım ve galatasaray'ın kadro planlaması ve oyun şablonunu göz önünde bulunduralım.
    bu üç takım da son haftalarda 4'lü savunma oynuyor. o yüzden şu aşamada geri 4'lüyü sabit tutalım (oyun kurulumunda vs bazı farklılıklar var ondan da yazının ileri kısmında bahsedeceğim)
    bu takımların 2. ve 3. bölgedeki merkezi kurma biçimini ele alalım. yani orta saha ve ileri kısım.
    arsenal'de dm olarak partey, brighton'da ekvadorlu caicedo, galatasaray'da torreira.
    bu takımların 8 numarasına bakacak olursak; arsenal'de xhaka, brighton'da mac allister, galatasaray'da sergio oliveira.
    bu ikili hat üç takımda da aynı. oyuncu tipleri de birbirine yakın.

    peki bu oyunların önündeki ikililere bakalım.
    arsenal'de odegard+ jesus, brightonda lallana + trossard, galatasaray'da mertens+ icardi.

    hatta man city'e bakalım bu sene, ileri ikilide haaland + de bruyne var, arkalarında ilkay ve rodri var.

    hatta ve hatta dünya kupası finalistlerine bakalım;
    fransa'da griezman+ giroud ve arkasında 2 merkez orta saha; arjantinde ise messi + alvarez ve arkasında yine merkez orta sahalar (arjantin her maça farkı düzen ile çıktı, bazen kanattaki direnci artırmak için kanada da merkez orta saha atmayı tercih ettiler)

    kadro kurulumunda modernliği yakaladıkları için okan buruk'u tebrik etmek adına da bu takımları paylaşıyorum.
    bayern yıllarca müller+ lewa önde ikili, kimmich+ goretzka arkada ikili oynayarak ligini domine etti.

    galatasaray'daki diğer dizilim ise, bence rakibi hafife aldığımız için bu durumla karşılaşıyoruz. orta sahayı boş bırakıp 4-1-5'e dönme durumu.
    şöyle anlatayım; orta saha iki kişiye değil sadece torreira'ya kalıyor bazı maçlarda, midjsto mezzela gibi sağ kanada devriliyor ve topla çok az münakaşaya giriyor, böyle olunca merkez güç kaybediyor ve geriden oyun kurma problemleri başlıyor ve hafife aldığımız güçsüz rakip bize sahada üstünlük kurabiliyor. maçın belli kısımlarında bu şablona elbette dönebiliriz ama maç başlangıç senaryosu böyle olursa ben kızıyorum şahsen.
    okan hocamdan bu noktada ricam, rakip ayırt etmeksizin merkezi güçlü tutması.

    arteta'nın ne gibi farkı var ondan bahsedelim, zaman zaman sağ bekte ben white ya da tomiyasu'yu kullanarak geriden çıkışları ramsdale + 3 stoper + önlerinde 2 merkez ile yapıyorlar ve kolay kolay baskı yemiyorlar, yeseler de bu baskıyı kırabiliyorlar. çünkü saha yerleşimleri cidden muazzam.
    biz ne yapıyoruz, başın sıkıştı mı dara topu gomis'e uzun yolla. ( bazen rakip o kadar iyi baskı yapar ki, pragmatik davranıp orta sahayı hızlı geçmek için uzun oynayabiliriz ve orada çoğalabiliriz. buna da kabul, ama rakip istanbulspor gibi 2. lig seviyesinde oyunculardan oluşurken bunu yaparsak ben rahatsız olurum yine)
    yine arteta gibi aynı stil de zerbi'de de mevcut, hatta roberto mancini bu stilden etkilenip euro 2020'de de bunu kullanıp şampiyonluk kazanmıştı.
    fransa ve brezilya milli takımları dünya kupasına sağ bekte stoper tandanslı oyuncular kullanıp başarılı sonuçlar da aldılar.

    de zerbi'ye bir parantez daha açmak istiyorum, 3. adamı inanılmaz oynuyorlar, her defasında sahada üçgen kurmayı başarıyorlar.

    boey bu kadar formdayken maç boyunca stoper gibi kalıp oyun kursun deniyorum, ama zaman zaman maçın bazı bölümlerinde biz de bu yola başvurabiliriz. boey'e de yazık her maç bindir allah bindir, sonra gelip bir de inanılmaz savunma yapıyor geride. yoğun maç temposunda allah korusun oyuncuyu sağlıklı tutmak da çok zor olabilir.

    galatasaray ligin ikinci yarısında ciddi bir fikstür avantajına sahip olacak, bu durumun korkusu rakipleri sarmış durumda zaten.
    bizim de bu durumdan faydalanmak için set oyununu daha da geliştirmemiz lazım, ki sette gelişimin şifreleri de var bu yazının içinde. diğer takımlar nasıl çözmüş görüyoruz. bazı noktalarda ufak teknik direktör dokunuşu ve oyuncuların birbiriyle akıcı şekilde paslaşması için yoğun tekrarlar gerekiyor.

    yeni gelen transferlerin de değerlendirmesini hızlıca yapalım.
    öncelikle başarı sağlayanlardan başlayalım.
    abdülkerim, torreira, sergio, rashica, mertens ve icardi. son derece başarılı hamleler bunlar ve doku da tuttu.
    dubois fizik olarak yarım maalesef, 60 dk'lık oyuncu bu yüzden yarım artı bu transfere, kazimcan da geleceğe yatırım buna da yarım artı ve ross da öyle tam anlamıyla göremedik henüz. ve miço da yarım artı.
    okan hocamın kadro içindeki oyunculardan aldığı verime bakarsak; boey, gomis ve kısmen de barış alper iyi katkılar verdiler.

    başarısız transferlere gelirsek; maalesef seferovic diyorum, mitroglu ile benzer kaderi yaşadı tek eksiği şampiyonluk golünü de atamadı seferovic.
    mata transferi bence bize yarardan çok zarar verdi, çünkü fiziksel olarak pek iyi durumda değil ve mertens gibi de değil işte izleyince anlıyoruz, eksik oynatıyor takımı ve direnç katamıyor. mata çözülemeyen maçları son 30'da çözsün diye alındı büyük ihtimalle ama mata oyuna girince daha da düğümleniyoruz maalesef.

    aanholt'u el birliği ile bitirdik, bundan sonra performans vermesi de zor, oyuncuya da kızmıyorum. sene başında verimli maçlar çıkardı ama olmadı, berkan kutlu da hayal kırıklığı yaratanlardan oldu. aslında berkan, ikili mücadele kazanıp basit oynasa çok değerli bir oyuncu olacakken aşırı şekilde kilit pas deneyip hata yaptığı için göze çok battı ve berkan fiziksel görünüş olarak da kazma biraz kalas gibi yani esnek değil, bu da tekniğini etkiliyor olabilir. yoga önereyim bari, elvin levinleri falan takip etsin belki esnerse açılabilir :)

    ocak transfer döneminde takviye yapılacak yerler bence bariz ortada.
    ama kadronun da daha fazla şişmemesi lazım, fos çıkan oyuncularla bir şekilde yolları ayırıp öyle takviye yapmamız lazım.

    mesela aanholt gidiyorsa yerine daha nitelikli bir sol bek alabiliriz, mata yerine mesela ben çok dirençli bir orta saha istiyorum. sahaya girdiğinde ikili mücadeleye girmekten çekinmeyen ve takıma direnç katabilecek birini istiyorum. çünkü ligin dinamikleri de bunu gerektiriyor.
    ha icardi transferi gibi luis alberto transferi de fırsat olarak çıkarsa ona bir şey diyemem, kimse hayır diyemez öyle bir kaliteye.
    seferovic yerine de bir forvet bulmamız lazım, seferovic'in opsiyonu devreye girerse maalesef yandık, bu yüzden yol yakınken vazgeçmek en doğrusu olacaktır. aksi halde 3-4 sene boyunca hiç verim alamayacağımız bir oyuncuya astronomik maaş ödeyeceğiz.

    şunu da söylemezsem içimde kalır, yedek stoper dediğin tecrübeli olur. çünkü bu stopere ansızın görev düşer, en azından 1 tanesi tecrübeli olsun yedek stoperlerin.
    yarın abdülkerim cezalı duruma düşse emin ya da metehan ile kadıköy'e çıkmak zorunda kalıyoruz. ross, emin ve metehan güzel duruyor ama pratikte bakacak olursak biz bu gençlere hiç şans veremedik ve geliştiremiyoruz ve ansızın görev gelirse bu çocuklara hazır olmama durumları var yani.

    okan hocamın oyun içinde de müdahele eksiklikleri oldu, mesela rakip savunma arkasına sarkmamız gereken maçlarda barış alper yerine gomis sahada kaldı.
    bazı maçlarda 2-0 öndeyken 3. stoperi almak da ayıp değil bence, son 15-20 dk olabilir yani. ama hocanın da gün geçtikçe geliştiğini görüyoruz, barış alper savunma arkasına sarkarak golü buldu.
    %70 üzeri transfer başarısı da var ortada ve bence çok iyi bir yüzde bu.
    çok zorlu bir fikstürden lider de çıktık.
    geriye ocakta ufak dokunuşlar kaldı, umarım neşteri doğru yere vururuz ve lider girdiğimiz yılı şampiyonlukla süsleyebiliriz.
  • 31956
    zorlu fikstür ve dış güçlerin taktığı çelmeler hatta attığı tekmelere rağmen ayakta kalmış, 2022 yılını lider bitirmiş futbol takımıdır. takım eksiksiz olduğunda ideal maç günü kadrosu bu lig için gayet yeterli ve oynadığı oyun şampiyonluk getirecek oyundur ama üst üste aynı kadronun oynayabileceği bir takım değildir maalesef. devre arası transfer dönemi için; icardi'nin sezonun geri kalan bölümünde de en az 5-6 maç daha kaçıracağını düşünmekteyim o yüzden mutlaka gomis'in önüne geçebilecek, icardi'nin sağlam halinde yedek kalmayı en azından bu senelik sorun etmeyecek bir santrafor almak elzemdir. orta sahada sergio'nun muadili bir oyuncumuz yok, midtsjö o görevi yapabilecek profilde bir oyuncu değil. bu yüzden sergio'nun yedeğine de set oyunu oynayabilecek tabii ki daha düşük seviye bir orta saha alabilirsek gayet iyi olur. sol bek meselesi çok çetrefilli 2 tane yerli sol bekimiz var ikisi de sağlıklı gününde idare eder bir performans veriyor ama gel gelelim birisi müzmin sakat diğeri de kendi acemiliğiyle sakatlanıp maç kaçırmaya çok teşne bir oyuncu olduğu için oraya bir yerli takviyesi gerekiyor. ufukta bir hasanali transferi var gibi görünüyor, kendisini takımımda ister miyim istemez miyim bilemiyorum ama 5-6 maç oynayıp orada zafiyet yaratmayacaksa yok demem zaten yerli sol bek havuzunda da marcelolar, carloslar yok. stoper konusunda da yerli bir alternatifle kadronun güçlendirilmesi gündemde fakat alınabilecek yerli stoperlere bakıyorum, bir altyapı fetişi olmamakla beraber emin ve metehan'dan kesin daha iyi performans verir diyebileceğim bir oyuncu göremiyorum. orda da bir sürpriz olmazsa cenk özkaçar ismi gündeme gelebilir kendisiyle ilgili bir yorumum veya analizim yok ama sırf aman orda dursun diye 4-5 milyon euro verilecekse bu transferin olmasını istemem, tıpkı 4-5 milyon eurolar istenen kaan ayhan transferi gibi. ankaragücü ve fb maçlarından alınacak 4 puanla, gelecek takviyelerle şampiyonluğun çok yakın olduğu hissini alıyorum umarım yanılmam ve bu yolun sonu hepimizin sevinciyle biter.
  • 31957
    tff’nin fikstür oyunundan alnının akıyla çıkmış takımdır.

    bunlar ne zaman bir dalavere yapsa ellerine ayaklarına dolaşıyor. playoff dediler sonu nasıl bitti hepimiz biliyoruz:) şimdi de dezavantaj olarak gözüken fikstür dünya kupası sonrası inanılmaz bir avantaja dönüşmüş oldu. bildiğiniz gibi artık maçlar 90 dakika değil en az 100 dakika oynanıyor. bu sisteme geçildikten sonra kendi stadımızda ev sahibi olarak daha fazla oynamak bize güzel avantaj kazandıracak. seyirci baskısı yemeden, rakibe baskıyı biz kuracağız. fenerbahçe ise 100-110 dakikalık deplasmanlarda bitap düşerken beklenmedik ekstra puan kayıpları yaşayacaktır. işte bu noktadan sonra taraftara da büyük iş düşüyor. artık şampiyonluk yolu modunu açıp arabesk bestelerden çıkıp agresif tribüne geçmemiz lazım.
  • 31958
    yönetim, teknik ekip kim varsa futbolcuları uyarmalı artık. bundan sonra gerek rakip ceza sahası içerisinde yaşanacak müdahalelerde gerekse sahanın kalan kısmında yaşanacak faullerde gözlerini dört açmalılar. hakemi, var'a gitmesi konusunda baskı altına almalılar. yoksa, hakemler bu baskı ile ligin ilk 10haftasina dönüp çoğu haklı pozisyonumuzu piç eder. böyle başa böyle tarak demeliyiz bu saatten sonra.
  • 31959
    8 ocak 2023 fenerbahçe galatasaray maçından sonra önü müthiş derecede açılan takım. 10 maçlık süreçte 7 iç saha maçı var. deplasmanın biri ligin zayıf takımlarından ilk maçta da kaybettiğimiz giresunspor. kalan 2 maç ise konya ve antep deplasmanları. bu süreci olabilecek en yüksek puan ile kapatmamız şart. sonrası son düzlük zaten. gönlümden geçen 10 maçta 28 puan.
  • 31960
    her maçın her dakikasını final havasında oynaması gereken takımımız.

    tüm türkiyede öyle bir algı çalışması var ki lehimize en ufak hata haftalarca konuşulurken haftalarca aleyhimize hata yapılsa oh deyip keyifle izleyecek tıynetsiz bir topluluk var.

    adil bir ortamda sanırım bu ligin bayern münih'i olacağız. açıkçası bu topraklarda en büyük olduğumuza inansam da bu kadar büyük olduğumuzu bilmiyordum. haşa asla kibirle söylemiyorum. bunun farkına vardırttıkları için teşekkürler.

    bu ne hazımsızlık be kardeşim.
  • 31963
    15 maçın 9'unu deplasmanda, 6'sını iç sahada oynayıp 33 puanla lider olan takım. oynadığımız 9 deplasmanın içinde ağustos ayında antalya deplasmanı, trabzonspor deplasmanı, adana demirspor deplasmanı, başakşehir deplasmanı ve aralık ayında sivasspor deplasmanı var. içerde ise sahamıza lider gelen gaziantep fk ve konyaspor ile ve beşiktaş ile oynadık. şu tablodan lider olarak çıkmak çok büyük iş. başta okan hoca olmak üzere tüm herkesin emeğine sağlık. sonu şampiyonluk olsun.
  • 31964
    2022-2023 sezonu için an itibari ile şampiyonluğun en güçlü adayı olan futbol takımıdır. medyadan bunu duyamazsınız. analiz olarak hiç bir yerde paylaşmazlar ama galatasaray istatistiksel olarak en avantajlı takım.

    yeni yıla en yakın rakipleri fenerbahçe ve başakşehir’in önünde lider olarak giren galatasaray aynı rakiplerinden 3 deplasman daha fazla oynamıştır. ben bu yaşıma kadar 3 maçlık iç saha ve dış saha maç farkı oluşan başka bir sezon görmedim. 21 hafta kaldı ve bunların 12 tanesini içeride oynacağız. sami yen’de oynadığımız maçlardan 10 tanesini kazanırsak çok rahat şampiyonluğa ulaşacağımızı düşünüyorum. yani her şey bizim elimizde. rakiplerin maçlarına bile bakmadan içerideki maçları kazanalım her türlü şampiyon oluruz.

    medyada oluşan bir başka algı ise fenerbahçe’nin insan üstü top oynadığı ve galatasaray’a göre çok daha avantajlı olduğudur. galatasaray’ın ilk 15 haftalık periyotta lig lideri olduğu istatistikleri de paylaşalım.

    - ligin en çok şut çeken takımı
    - ligin en çok isabetli şut çeken takımı
    - ligin en çok net pozisyona giren takımı
    - ligin en çok xg üreten takımı
    - ligin en çok rakip ceza sahasında topa buluşan takımı
    - ligin en çok korner kullanan takımı
    - ligin en az şut çekilen takımı
    - ligin en az isabetli şut çekilen takımı
    - ligin en az xg üretilen takımı

    bu istatistikleri üstelik antalya, trabzon, adana, kayseri başakşehir ve sivas deplasmanlarından çıkmış bir takım olarak yaptık. öyle sürekli iç sahada kümeye oynayan takımlara karşı yapmadık. ama yine medyamıza bakınca hazreti isa ile karşılaştırılan jesus’un takımı önüne geleni ezip geçiyor.

    yıllardır yapılan bir başka ve bana göre en büyük algı ise iddia tarafından yapılan şampiyonluk oranları. iddia bültenini fazla oynamasam bile takip ederim. 2019 yazından beri her sene fenerbahçe en büyük favori olarak sezona başlıyor. kimin ne durumda olduğuna bakılmadan fenerbahçe her sezon favori olarak lige başlıyor. nitekim bu sezon da öyle oldu. sonrasında fenerbahçe belirli bir yerden sonra liderliği aldı ve oranı git gide düşmeye başladı ki bu normal bir durum.

    şimdi başka bir şeye deyineceğim. süper lig’in 14. haftasından önce fenerbahçe en yakın rakipleri galatasaray ve başakşehir’den 5’er puan öndeydi. bu sırada iddia şampiyonluk oranları fb-1.95 gs-4.50 şeklindeydi. sonrasında fenerbahçe üst üste 2 maç kaybederken galatasaray başakşehir’e deplasmanda 7 gol atıp liderliğe yükseldi. bir sonraki hafta ise sivas deplasmanını kazanıp liderliğini sürdürdü. peki şimdi iddia oranları ne alemde dersiniz ? sıkı durun. fb-1.70 gs-2.70. fenerbahçe liderliği kaybetti. 5 puan farktan rakibinin gerisine düştü. fikstür olarak 2 kat daha zor bir fikstürü var ve kendisi avrupa maçlarına çıkacakken rakibi tek kulvarda mücadele edecek. buna rağmen oranı 1.95’den 1.70’e düşüyor ve daha favori duruma geliyor. bunun mantık, vicdan, istatistik, şans olarak hiçbir açıklaması olamaz. yani hangi açıdan bakarsan bak hiçbir şekilde bir kalıba oturtamıyorsun.

    galatasaray gümbür gümbür şampiyonluğa gidiyor. yaşı 15’i geçmiş her birey aslında galatasaray’ın şampiyonluğunu hissedebiliyor. bizim gibi rakip taraftarlarda hissedebiliyor. sezonu şu ana kadar ele alalım. inanılmaz kritik noktaları döndük. hatta normal bir şampiyonluk yürüyüşümüzde yaşayacağımız dönemeçleri daha şimdiden gerçekleştirdik.

    geçen sezon 13. bitirmişiz. yeni sezon ve yeni yapılanma. takımı mecbur dağıtacağız ve kaliteli oyuncular alacağız. yapılanma sancılı geçecek ve ilk haftalar zorlanacağız. fikstür de açıklanmış ve ilk 9 haftada 6 deplasman maçına çıkacağız. sezonu erken açan fenerbahçe ise ilk 9 haftada 6 iç saha maçına çıkacak. gümbür gümbür gidecek farkı ve psikolojik üstünlüğü ele alacak ve 37. hafta sami yen’de şampiyon olacak. kağıt üzerinde mükemmel bir plan ve kısmen de tuttu gibi.

    1. hafta - antalyaspor deplasmanı. antalyaspor nuri hoca ile geçen sezonu mükemmel kapatmış ve 15 maçlık yenilmezlik serisi yakalamış. ağustos başında sıcak antalya akşamı yeni kurulan galatasaray’ı ağırlıyor. ocak 2023 itibari ile galatasaray’ın as kadrosunda bulunan kazımcan-torreira-mertens-rashica-ıcardi gibi isimler henüz gelmemiş. puan kaybı çok yüksek ihtimal. 90 dakika boyunca gol sesi çıkmamış. galatasaray puan kaybı ile sezona başlayacak derken gomis sahneye çıkıyor ve galibiyeti getiriyor. hop 1. dönüm noktası.

    3. hafta - ümraniyespor deplasmanı. bir önceki hafta giresunspor’a yenilen galatasaray bu hafta bir başka küme mücadelesi verecek takımla oynuyor. puan kaybederse sezon başından 2 maç vermiş olacak. 87 dakika yine gol sesi çıkmıyor ve yine galatasaray puan kaybedecek hissi ama yine gomis sahneye çıkıyor ve galibiyeti getiriyor. hop 2. dönüm noktası.

    5. hafta - gaziantep maçı. gaziantep sami yen’e lider gelmiş. ilk yarı galatasaray çok üstün oynamasına rağmen 1-1’lik eşitlik var. derken abdülkerim ilk yarının sonunda haksız şekilde atılıyor. oh bu sefer galatasaray puan kaybetti galiba. 10 kişi kalmış ve rakip ilk 4 haftada 10 puan toplamış formda bir takım. ikinci yarı galatasaray vitesi daha da arttırıyor. pozisyon üstüne pozisyon kaçırıyor. sonrasında penaltı kazanıyor ve onu da kaçırıyor. dakika artık 90’a gelmiş puan kaybı kesin gibi ama sacha boey defanstan topu alıyor rakip ceza sahasına kadar götürüyor ve bir karambol oluşuyor. sonrasında seferovic topa vuruyor kaleciden seken top antep’li oyuncuya çarpıp ağlara gidiyor. bu saçma sapan gol galatasaray’a yine 3 puan getiriyor. hop 3. dönüm noktası.

    işte tam bu anda rakip taraftarların içine o his doğdu. o golün saçmalığı ile ulan bunlar yine şampiyon olacak hissini içlerine kadar benimsediler. ben maçı izlediğim fenerbahçe’li arkadaşımın gözünde o hissi gördüm. bana göre en büyük dönüm noktamız bu maçtı. bu maçtan sonra hatta kendilerini kandırmaya başladılar. galatasaray top oynamıyor algısı. lütfen okan hoca kalsın ya diye sağda solda gezen fenerbahçeliler. ilk şüpheyi bu maçta hissettiler. insanın içine düşen o ilk şüphenin her zaman bir haklılık payı oluyor ve o şüphe büyüyerek devam ediyor. daha henüz sezon başında böyle bir psikoloji ile başladılar.

    15. hafta - istanbulspor maçı. dünya kupası sonrası ilk maç. fenerbahçe bir gün önce trabzon’da kaybetmiş. galatasaray kazanırsa lider olacak. aradan önce başakşehir’e 7 atan galatasaray bu maçı da farklı kazanacak. nitekim başlangıç öyle. pozisyon üstüne pozisyon 2 gol ve 2 direk. artık maçı galatasaray kazandı ve lider oldu. ikinci yarı berbat bir oyun ve duran toptan gelen istanbul golü ve fark 1’e iniyor. ama yine de galatasaray kazanır hissi herkeste hakim. uzatma dakikaları geldi. istanbulspor’lu oyuncu kaleye vurdu top sekti ve emir gültekin’in önüne düştü. kontrol etti kaleye baktı bomboş pozisyon. işte o 1 saniyelik olayda akıllardan neler geçti. mucizevi bir kayıp. momentum yine el değiştirecek. galatasaray toparlanamadan yine fenerbahçe farkı açacak. sonuncu takıma 2-0’dan maç verilecek. 1 saniye sonra ise emir topa vuruyor ve dışarı çıkıyor. sonrasında anlıyoruz ki galatasaray’ın yedek kalecisi okan son anda topu kurtarmış. yine olmadı ve hayaller suya düştü. hop 4. dönüm noktası.

    16. hafta - sivasspor deplasmanı. yazın sıcağında antalya’ya giden galatasaray bu sefer kışın ortasında sivas’a gidiyor. 2 gün önce fenerbahçe kazanmış ve maç fazlasıyla lider. galatasaray için puan kaybı yüksek ihtimal. zemin berbat bırakın pas yapmayı futbolcular koşamıyor bile. galatasaray 1-0 öne geçmiş. sonrasında galatasaray lehine hakem hataları. rakipler çılgına dönmüş. galatasaray hakem sayesinde maç kazanacak düşüncesi. derken sivas golü atıyor ve 1-1. bir rahatlama geliyor. iyi bari puan kaybedecekler. sonrasında sezon başı çöp muamelesi çekilen stoper 60 metrelik muazzam bir pas atıyor. barış kontrol ediyor ve süzüle süzüle gol oluyor. hop 5. dönüm noktası.

    sonrasında çılgına dönüyorlar. nasıl olur ? galatasaray haftalarda doğranmıştı önemli değil ama bu maçı nasıl hakemle kazanır ? bu kadar zor maç oynadıktan sonra nasıl hala 1. olur ? hepsinin tek ve net bir açıklaması var bunu da biliyorlar aslında. galatasaray gümbür gümbür şampiyonluğa gidiyor. bu sefer içlerinde tuttukları o hissi başka bir bahane ile dışarı vurmaya başlıyorlar. 3 ay önce “okan hoca lütfen kalsın ya” diye algı yaptıkları sezonu “yine hakemler ile şampiyon olacaklar” diye devam ettiriyorlar. galatasaray’ın şampiyon olacaklarını 3 ay önce de biliyorlardı ama bunu öyle düz söylemek olmazdı. içlerinde ki o şüpheyi ya bu şekilde ya da şike iması ile dışarıya vuracaklardı. hatta ve hatta 7-0’lık başakşehir maçından sonra bile ufaktan şike iması yapmaya çalıştılar ama sonra efsaneleri emre belözoğlu’nun başakşehir teknik direktörü olduğu akıllarına geldi. *

    yukarıdaki maçların hepsi rakibimizde derin bir yara bıraktı. inanın bu 5 maçı 3-4 farkla kazansak bu kadar etki yapamazdık. son dakikalarda değişen tablolar her zaman daha derin yara bırakır. kendimden de biliyorum. mesela 2013-2014 sezonunda fenerbahçe’nin ersun yanal ile son dakika kazandıkları maçlarda deliye dönüyordum. aynı şeyi bu sezon onlar yaşıyor. bir umut gitti maç derken hop galatasaray çıkıyor ve kazanıyor. 15 hafta da 5 dönüm noktası az bir olay değil. galatasaray top oynamıyor ya diye kendilerini kandırdıkları yerlerden bakın nerelere geldiler.

    bu entry’nin içinde kendimden emin bir şekilde bir çok kez şampiyon olacağımızı yazdım. burada ki herkesten 1 puan öndeyiz ve daha 21 maç var biraz alçaktan uç gibi haklı bir tepki gelebilir. sonuna kadar da doğru bir tepki olur. ben galatasaraylıyım. şampiyonluğun nasıl yollardan ve ne şekilde geçtiğini iyi biliyorum. bu entry’nin amacı da rakibi küçümsemek ve rahatlamak değildir. her maça tek tek konsantre olarak şampiyonluğa ulaşılabileceğini biliyorum. suyun karşı tarafı harıl harıl galatasaray maçını düşünürken burada ki herkesin ankaragücü maçını düşündüğünü de biliyorum.

    önümüzde uzun ve dikenli yol var. cıvımadan camia olarak sonuna kadar gideceğiz. gerekli yerlerde gerekli refleksleri göstererek bu yolu tamamlayacağız. rahatlamadan ve tam konsantre şekilde. ama şunu da hissediyorum ve biliyorum. 2022-2023 sezonu spor toto süper lig şampiyonu galatasaray olacak.
  • 31969
    ülkenin en büyük organizasyonu. süper ligde 8 senedir 1 kere bile malum bir takımın şampiyon olamaması yüzünden mi yoksa arayı açmasından korkulmasından mı, siyasi sebeplerden mi vs. nedeni bilinmez çok ciddi derecede zor durumda bırakılıyor. saha içinden çok dışına çekiliyor sürekli. ama en acısı şu ki ligde hiç adil şartlarda yarışmıyor kaç sezondur ve bu durumu da anlatamıyor, zaten buna fırsat verilmiyor. bu kadar büyük bir kulübün bu durumlarda olması kabul edilebilir değil. örneğin dün akşam oynanan 3 ocak 2023 antalyaspor fenerbahçe maçında ismi fenerbahçe yerine galatasaray diye değiştirelim. galatasaray'ın neredeyse 1 hafta önceki sivasspor maçındaki ülke gündemini değiştiren pozisyonu fenerbahçe lehine olsun. emin olun bugün itibariyle havlu atmıştık bile. çünkü antalyaspor'un attığı o gol hayatta iptal edilmez, sivasspor maçı da cılız şekilde gündemden düşerdi. şu an en az 3 puan geride kadıköy'e giderdik, okan buruk hedef tahtasına oturtulur, takımın birçok topçusuna saydırılırdı. bu şekilde de zaten o maçı kaybederdik. bu kolay fikstür öncesi camia olarak da dağılırdık. bu durumu şu an galatasaraylılara sorsak, herhalde yok diyen çıkmaz. işte durum bu kadar vahim.
  • 31970
    türk futbolunda an itibariyle yaşanan büyük kaosun yegane sebebi ve sorumlusudur. lafı uzatmaya gerek yok.

    dünya kupasına kadar zor deplasman dolu maçlardan hakemlere, her hafta var'a gelip bir kere hakemi çağırmayan var profesörlerinden her maç sonrası yaratılan algılara vs. tesadüf değildir. hepsi ''daha yeni kurulmuş bir takım olan galatasaray dünya kupasına kadar galaksi takımı fener'in 8-9 puan gerisinde tamamlasın kupaya öyle gidilsin'' hesabıdır.

    peki galatasaray ne yaptı? değil arkaya düşmek kupa bitimi gidip liderliği aldı. kupadan önce başakşehir ve beşiktaş'ı sırayla ezerek yendi. şimdi federasyon pardon fenerbahçe'nin zor fikstürü başlıyor. sezon başı galatasaray için konuşulan senaryo fikstür yüzünden fenerbahçe için konuşuluyor marta kadar fark açılır da geriye düşer mi diye.

    eh be cimbom. sen amcaların hesabını böyle dağıtırsan çarşı pazar böyle karışır. karışsın bakalım. allah büyük. fatih hoca'nın deyişiyle ''allah'ın adaleti şaşmaz''. biz ne sezonların ardından tff yöneticilerini ellerinde kupa sinirli suratlarıyla kupa töreninde arena'da gördük. biz yeter ki galatasaray olmaya devam edelim karanlığın en ağır tonundan sonra aydınlık gelecektir.

    erden timur, okan buruk ve futbolcular. bundan sonra daha da gür sesle arkanızdayız.

    (bkz: sadece galatasaray)
  • 31973
    (bkz: 4 ocak 2023 galatasaray ankaragücü maçı)

    maçtan sonra çokça eleştiri alan takımımız.
    ancak şu gözden kaçıyor, as takımda özellikle orta sahada çok eksiğimiz var; torreira ve sergio yok.

    dolayısıyla takım yorulunca özellikle orta sahaya yapılacak oyuncu değişikliğinde mantıklı bir çözüm yok, berkan ve mitsö zaten ilk 11'de, kimi alacaktı okan hoca oyuna?

    önemli olan 3 puanı almak, zira bu takım haftalardır güzel oyunla galibiyet alıyor, varsın bu maçta mükemmel oynamadan kazansın, o kadarı olacak.

    hafta sonu fenerbahçe maçını da kaybetmezsek yeterli.
App Store'dan indirin Google Play'den alın