19 ağustos 2022 ümraniyespor galatasaray maçı sonrası mevcut halinin iyi değerlendirilmesi gereken futbol takımımız. birkaç senedir var olan kronik sorunlarımızın, özellikle ilk yarıda, ciddi şekilde devam ettiğini gördük.
bunlardan ilki geriden oyun kurulumunda yaşadığımız büyük sorun. sebebi de defanstan topla çıkarken çok durağan olan orta sahamız. topla ve topsuz olarak hareketli olmayan oyuncularla pres yeme konusunda çok davetkar bir takımız. defans oyuncularımızın ve
fernando muslera'nın bu kadar pas hatası yapmasının sebebi, rakip tarafından kendilerine bırakılan pas opsiyonlarının genellikle geriye veya orta-uzun paslarla çizgi oyuncularıyla kısıtlanıyor olması. bunu çeşitlendirebilmenin en kolay yolu hareketli orta saha oyuncuları kullanmak olurdu, bu konuda
lucas torreira dışında hareketli pek oyuncumuz olduğu söylenemez. bir diğer yöntem de oyuncu eksiltme, yani çalımla veya dribbling ile adam geçmektir bildiğiniz gibi. bunu da takımda yapabilecek sadece
kerem aktürkoğlu ve
yunus akgün var. onlar da oyun kurulumunun içerisinde neredeyse hiç yer almıyorlar.
frederik midtsjö bu konuda elimizdeki en değerli oyuncu haline geliyor, onun da sakatlığı yaklaşık bir ayımızı çöpe atmış oldu. haliyle hem hareketsiz hem de topla-topsuz mesafe kat edemeyen oyunculardan kurulu bir orta sahaya sahip olmak topu ileri taşıma noktasında elimizi çok bağlıyor. hareketli bir on numara profili transferi bunu ne kadar çözer, bundan da emin değilim. sanırım kanat oyuncularının veya beklerimizin oyun kurucu özellikli olması ve ayağında top tutabilmesi bunu çözebilirdi fakat orada da yaptığımız seçimler oyun kurma noktasında elimizi bağlıyor. leo dubois takıma dönünce bu sorun hafifleyebilir, göreceğiz.
ikinci en büyük sorunumuz ise yine durağanlık kaynaklı hücum setlerindeki tahmin edilebilir statik yapımız. rakip ceza sahası sınırlarına yaklaştıkça oyuncularımızın rakibi ekarte etme konusundaki becerileri kısıtlanıyor, pas kalitemiz düşüyor ve ceza sahasında topla buluşsak dahi gol beklentisi oluşturabilecek tehlikeleri yaratmakta zorluk yaşıyoruz. bunun da sebepleri rakibi şaşırtacak, terste bırakacak, rakip defansın dengesini bozacak bir oyuncumuzun olmaması. bu konudaki en yetenekli ve buna en yatkın oyuncumuz
dries mertens ama onun da hem fiziksel durumu hem de yalnız kalması bizi epey zorluyor. yalnızca bir 45 dakika oynatabiliyoruz kendisini henüz ve kadroda herhangi bir alternatifi yok.
haftalardır belotti, icardi, nicholson tarzı forvet oyuncularının isimleri konuşuldu, konuşulmaya da devam ediyor transfer konusunda. fakat şut-pas-hız-dribbling özellikleri ortalama üstü olan bir on numara ismi epeydir telaffuz edilmez oldu. umarım bunun sebebi gizli yürütülen operasyonlardır. çünkü eğer bir forvet alacağız bu sorunumuz çözülecek diye bekleniyorsa her maç bu kısır hücum performansı tehlikesiyle karşı karşıyayız demektir.
dries mertens ile bu sorun çok kısmi olarak çözülür, en kötü ihtimalle bir alternatifi kadroya kazandırılmalı bana kalırsa.
okan buruk maçtan sonra en az üç transfer düşünüyoruz diye bir açıklamada bulundu. sanıyorum stoper, kanat forvet ve santrafor transferi düşünülüyor ve on numara transferi rafa kalkmış gibi bir izlenime kapıldım. bence üç değil en az dört ve hatta mümkünse beş transfere ihtiyacımız var. öncelik sırasına göre stoper, on numara, forvet, kanat forvet, sol bek transferleri şampiyonluk yolunda bizi daha eksiksiz bir hale getirir. bunu yabancı sınırına uyarlayıp kaçının yerli olmak zorunda olduğu, hangilerinin yabancı seçilebileceği, +3 genç yabancı kontenjanını kimlere ayırabileceğimizi hesaplamadan net transfer ihtiyacı olan bölgeleri belirttim. bu denklemin içinden çıkması gereken elbette ki teknik ekip. tabii bir de işin maddi boyutu var.
özetle şu an şampiyonluk adayı takımlar arasında performansımızı
fenerbahçe ve
trabzonspor'un aşağısında,
beşiktaş ve
başakşehir'e denk görüyorum. potansiyelimiz var fakat bunu yükseltmek için süremiz kısıtlı. sert deplasmanlar var önümüzde, elimizi çabuk tutmazsak alacağımız 1-2 ters skorla birden takımın psikolojisi dağılabilir. bu kırılgan yapıdan bir an önce kurtulmamız ve ayakları yere basan bir performans göstermemiz şart.
önümüzde zor geçecek bir
28 ağustos 2022 trabzonspor galatasaray maçı var.
fredrik midtsjö'nün eksikliğini çok arayacağımız bir karşılaşma olduğunu düşünüyorum. umarım
trabzonspor'un da yoğun ve zorlu fikstürüne denk gelen bu maçta güçlü bir oyunla galip geliriz.