yapılanmaya gittiği henüz ilk sezonda cl ayarında gruptan namağlup lider çıkan takım.
uefa avrupa liginde şu an elde ettiğimiz toplam gelir: 17.5 milyon euro.
sezon başı ödenen bonservis: 25.5 milyon euro
temmuz-agustos arası kur durumunun 9.8 civarı olduğunu düşündüğümüzde türk parasıyla aradaki makas daha da daralıyor. tabii taksitle ödenecek bonservisler de var.
sanırım sözlüğe üye olduğumdan beri en çok bu başlığa yazmışımdır. ligdeki durum olumsuz olsa da bu takıma destek olunmalı. uzun vadede diğer takımları da göz önüne aldığımızda önü en açık olan biziz.
diğer takımların da yapılanmaya gitmek zorunda olduğu yerde, biz bunu bu sezon yaptık. ve ödenen bonservisleri avrupa'da elde ettiğimiz gelirlerle çıkarırken oyuncuların değerini belki de ikiye katladık.
süper lig şampiyonunun elde ettiği gelir ortalama olarak 250 milyon tl. geçen sezon şampiyonluk katsayısından dolayı şampiyon beşiktaş'tan -lig özelinde- daha çok gelir elde ettik. bu sezon şampiyonun
şampiyonlar ligine de gitmeyeceğini düşündüğümüzde ligde yaşadığımız durumu en yaşamamız gereken sezonda yaşıyoruz bence. keşke iki kulvarda da devam edebilseydik ama bu sezon birini seçecek olsak yukarıda bahsettiklerim özelinde avrupa'yı seçmek çok daha mantıklı olacaktı.
süper lig şampiyonluğu elbette sadece maddiyat değil; tarihi ve prestij değeri var. ancak dediğim gibi, bunu yaşayacaksak bu sezon yaşamamız bizim için çok olumsuz değil. ek olarak bir rakibimiz 35, diğer rakibimiz 8 senedir şampiyon olamıyorken, uzun vadeli rekabette de zarar yazacak bir durum yok.
son iki sezonu ayırıp bu sezonu başlangıç olarak düşünmek gerekiyor. olmayana değil, artık olana bakmak lazım.
trabzonspor bu sezon şampiyonluğun yanında gelecek sezon gitmeleri gereken yapılanmayı şimdiden hesap etmeye başladı. hatta transfer stratejisi şu an o yöne evrilmeye başladı.
fenerbahçe yine fena durumda değil, elde para edecek oyuncuları var. lakin onların da 8 senedir süren kupa hasreti ve yönetim-hoca-taraftar problemleri var. seneye ne yönetimin ne de hocanın yeri garanti.
beşiktaş en kötü durumda gözüken. yaşlı, yüksek maliyetli oyuncuları var ve elde para edecek oyuncusu neredeyse yok.
kısacası önümüzdeki sezon her takımın baştan bir yenilenmeye gideceği yerde, devre arası ve sezon sonu yapacağımız ufak dokunuşlar ve bir sezon birlikte oynayıp biraz daha tecrübelenmiş bir takımla en hazır biz olacağız. şu an uzun maratonda, rakiplerin seni durdurmak için oynadığı oyuna karşı belki süper lig dinamiklerine uygun bir olgun oyun ve oyun çözecek tecrübede oyuncu eksikliği yaşıyoruz ama gelecek sezon bu takım dokunuşlarla rayına oturacak.
lokal olarak başarı yakalamadan avrupa'da da zaten istikrar imkansız. o sebeple bu sezonu lig özelinde geçiş sezonu olarak kabul edip, avrupa'da gidebildiğimiz kadar gidip, hem oyunculara değer katıp hem de seneye hazırlık yapmak durumundayız.
sadece bir sezonda oyuncuların bonservislerini avrupa gelirleriyle çıkarırken;
kerem aktürkoğlu alexandru cicaldau,
berkan kutlu,
marcao teixeira,
victor nelsson,
sacha boey?,
olimpiu vasile morutan? gibi oyuncuları da vitrine sunup değer katlıyorsun. sezon sonu sadece kerem'i 15-20 milyon euro arasına satsan başka bir oyuncu satmana gerek yok. diğer oyuncuların sana performans vermeye devam ederken, seneye yine potansiyel bonservis getirecek oyuncular olarak elini rahatlatacak. belki bu sezon kerem'in parasıyla iki potansiyel oyuncu daha alacaksın. belki kerem gibi barış'ı parlatacaksın. bir yandan takım iskeleti oluştururken, bir yandan döngü stratejisini kuruyorsun. bunu yaparken avrupa'da başarı da geliyorsa ne âlâ.
şimdi bunların yanında seneye hem ligi hem avrupa'yı götürebilmek adına yapmamız gereken bir iki kritik ince hamle kaldı; bu genç ve bir sezon oynayıp biraz daha tecrübelenecek takıma, avrupa'da üst düzey liglerde temel oyun bilgisini kanıtlamış, orta yaş veya üzeri, takıma oyun içi liderlik yapabilecek ve sporcu disiplini yüksek bir iki oyuncu serpiştirmemiz gerekiyor. süper lig dinamikleri belli; merkezde oyun liderliği yapacak oyuncun, ileride oyun çözen çilingir bir oyuncun varsa kafaya oynayabiliyorsun. biz halihazırda oluşturmaya başladığımız iskelete sağlam bir omurga eklersek, seneye herkesin özlemle beklediği, ligi kısmen domine edip avrupa'da da ortaya karakter koyan bir takım olabiliriz. bu ince nüansları doğru yapmak çok önemli.