• 28926
    2021-2022 sezonu için ligi avrupa’ya gidecek sıralamada bitirmek beni tatmin etmez ama üzmez de avrupa’da bu sene çeyrek final oynamamız beni ziyadesiyle memnun edecektir. ben galatasaray’a inanıyorum bu sene sonunda şampiyon olursak da şaşırmam açıkçası siz bakmayın trabzon’a hatay’a… herkes puan kaybedecek. şu ana kadar oynanmış maç sayısının iki katı kadar daha maç oynananacak merak etmeyin yarınlar bizimdir.
  • 28927
    favori olmadığı her maçta rakiplerine kök söktürüp çoğu zaman da istediğini alacak olan takımdır. ama bir süreliğine favori gösterildiği bu tip maçları, maçları kazanma noktasına getirse bile kaybedebilecek olan takımdır. zamana ihtiyacımız var.* evet zamana ihtiyacımız var! underdog olmak bir süreliğine acıtıcı sonuçlara sebep olabilir fakat lazio, marsilya gibi bizden şu an birkaç gömlek üstün takımlara da kafa tutmayı sağlayabilir. benim naçizane önerim, kimse küsmesin. sövün, sayın, içinizi boşaltın ama küsmeyin lütfen. sonu kötü olmayacak bence.

    (bkz: 21 kasım 2021 galatasaray fenerbahçe maçı)
  • 28928
    bal yap(a)mayan arılardan kurulu futbol takımımızdır.

    1- her sakallı dedemiz olmadığı gibi her genç futbolcu da galatasaray'ın futbolcusu olacak diye kaide yoktur. siz galatasaray'ı ticari olarak al-sat yapma amacıyla ihtiyaç karşılamaktan uzak topçularla doldurursanız şampiyon falan olamazsınız.

    2- siz bu futbolcuları iki sene sonra görün, hepsi gelişecek, iyi yoldayız diyen adamdan koşarak uzaklaşın. hangi genç futbolcu? bu takımda 5 sene sonra da aynı topu oynayacak adamlar sayarım. kerem aktürkoğlu çatır çatır gelişiyor. gelişen gelişir. oyuncunun kumaşı gelişip gelişemeyeceğini belli eder zaten.

    3- sahte okeylerden derhal arınmamız gerekiyor. kendi performansının üst seviyeye çıkması için sağında solunda ona özel topçular oynatmak zorunda olduğunu şu sahte okeyler hani... sen bir de şu topçuyu falanca gelince gör türküsü üç sezondur başımızı yakıyor. inanmayın.

    4- bu takım fernando reges gittiğinden beri orta sahasız oynuyor! senin oyununun aklı stoper olamaz. olmamalı. marcao'ya bayılıyorum ama mesele bu değil. mesele oyun kurma görevini bir 8 numara gibi stoperin sırtına yük-le-ye-mez-sin. iki senedir bir topçunun sırtına binmiş gidiyoruz. bu takıma 1 değil, 2 değil, tam 3 tane orta saha lazım.

    5- seçilecek orta sahalar mümkünse kendi işini kendi görecek futbolcular olsun. tutma garantili, sekmeyecek futbolcuyu bulup 6-7-8 milyonu vereceksin. gönül ister ki genç olsun. ama 21-22 yaşında çocuğu bu cendereye atıp bakın wonderkid getirdim diyeceklerse aman abi, genç de istemez.

    6- bu takımın birinci forveti, ikinci forveti, üçüncü forveti hiyerarşi içinde belirlenmeli. takımımızda iki forvet var gerçi. diğerine "modern futbol abi ya" diyen kardeşler bayılıyor. biz onu forvetten saymıyoruz bile.

    takımda isim bazlı "alarm veren oyuncular" değerlendirmesi yapmıştım. onu da şuraya eklemek isterim:

    (bkz: #3276724)
  • 28931
    derbilerde dünyanın en cenabet büyük takımı. siz hiç kendi ülkesinde rakiplerinden açık ara farkla başarılı olup derbilerde rakiplerinin şamar oğlanına dönen büyük takım gördünüz mü? ben gördüm. biziz. başka da yok.

    rakipleri iyi olursa zaten fark atıyor, rakipleri kötü oynarsa yine yeniyor, rakipleri sahaya sıçsa berabere kalıyor.

    siz de galatasaray'ın rakibi misiniz? bir yenilgi ile kaosa mı sürükleneceksiniz? bir yenilgi daha gelse hocayı kovacak ve başkanınızın koltuğunu mu sallayacaksınız? hop! bekleyin! galatasaray var. içerde dışarda çatır çutur rahatça yenersiniz, 10 kişi ile yenersiniz, geriden gelip yenersiniz, 10 kişi yenersiniz, deplasmanda yenersiniz, 20 yaşındaki kaleciniz ile yenersiniz. hemen imdadınıza yetişir ve size beleş bir galibiyet ve taraftarınıza da hak etmediği bir sevinç yaşatır. bonus olarak da genç türk kalecinizi parlatır ve 15 sene kaleci sıkıntısı çekmenizin önüne geçer.

    işte galatasaray bunun için var. teşekkürler galatasarayım. bizi hiçbir derbide sevindiremediğin için teşekkürler.
  • 28932
    21 kasım 2021 galatasaray fenerbahçe maçı özelinde konuşacak olursak yine bir klasik yaşanmıştır.
    yani evet çok sinir bozucu ama 40 yaşında bir insan olarak ben bu durumu kanıksadım artık.
    şöyle kaybettiğimiz en az 10 fenerbahçe maçı sayabilirim.
    diagne’nin golü iptal edildiğinde kendi kendime bir gol yiyip maçı kaybederiz dedim.
    evet çok sinir bozucu ama takımımız için fenerbahçe maçlarında durum birazcık böyle:(
    he oyun olarak bence hiç de kötü değildik.
  • 28934
    inatlar ve bahanelerle 1 ileri, 2 geri giden takımım.

    halil tek forvet oynayamaz diyoruz ama bir bakıyoruz tek forvet.
    geriden pasla oyun kurmada kötüyüz, çok hata yapıyoruz diyoruz ama ertesi maçta yine aynı şekilde hata yapıp gol yiyoruz.
    babel ilk 11'de oynamaz, sonradan girerse belki iş yapar diyoruz ama bir bakıyoruz ilk 11'de.
    sacha boey sakatlıktan yeni döndü, oynamamalı çünkü tekrar sakatlanır diyoruz ama ertesi maç ilk 11'de başlayıp sakatlanıyor.
    feghouli emekli oldu artık oynamamalı diyoruz ama sonra bir bakıyoruz ilk 11'de
    neden yenildik diyoruz? cevap olarak "hakem" kelimesini duyuyoruz
    neden kötü oynadık diyoruz? cevap olarak "zemin" kelimesi duyuyoruz.
    takım neden döküldü diyoruz? "yoo çok iyi oynadık" cümlesi duyuyoruz.

    falan da filan...

    neyse konu sadece bu da değil. takımda disiplin namına hiçbir şey yok. öyle ki kerem ve marcao saha içerisinde kavga edebilecek kıvama kadar gelebiliyor. birde beni en çok üzen şey, takımdaşlık duygusunun olmaması. 21 kasım 2021 galatasaray fenerbahçe maçında berkan'a yapılan penaltı pozisyonunda takımdan kimse itiraz bile etmiyor. halbuki takımca hakemin üzerine koşsak, sıkıyorsa vermesin ama işte takımdaşlık duygusu yok ki yapasın.

    takımımızın sorunlarını çok saman altı ediyoruz arkadaşlar. tamam, hakem hatalarının önünü alamıyoruz ama bu inatlaşmalar ve görece kötü futbol nereye kadar sürecek? ligi 6. bitirdik ses etmedik, şampiyon olamadık ses etmedik, aynı sezonlarda avrupa'da rezil rüsva oldu ses etmedik ama takım nereye gidiyor diye de sormadık ya. bu takımın başında yıllardır fatih terim var ama oturtulmuş bir sistem dahi yok, öylesine doğaçlama gidiyoruz. formunda olan oyuncular varsa kazanıyoruz, yoksa boynu bükük ayrılıp gidiyoruz. sistemmiş, geometrik oyun planıymış falan ne hacet?

    ben artık kötü futbol veya kötü skorlar görmek istemiyorum. yıllardır aynı şeyleri yapıp farklı sonuçlar bekleyenler yüzünden üzüntüden uyuyamıyorum. canımdan çok sevdiğim takımımın bu halini cidden kaldıramıyorum artık ya.

    ha bide tabir-i caizse "20 sene önce tüp kuyruğu vardı, şükredin halinize" diyenler yüzünden bir arpa boyu yol alamayız. 20 sene önce tüp kuyruğu vardı, bugün ise patates, soğan, şeker gibi kuyruklar var. umarım ne dediğim anlaşılmıştır.
  • 28937
    büyük takımları saymazsak, puan durumunda başakşehir, fatih kg, alanya, konya ve hatayspor'un altında kalmış takım. galatasaray takımı hiç transfer yapmamış olsa bile ilk üçe formanın ağırlığıyla girer. ama biz hala yıllardır süre gelen kötü oyunu eleştirince fatih hocamın düşmanı oluyoruz. kadro istikrarı sağlayamıyor, disiplin sağlayamıyor, bir oyun sistemi kuramıyor, inatlarından vazgeçemiyor ve her sene bir kırmızısı var, ama hakkını yemeyelim duran top konusunda gelişim gösterdik; gol atamıyorduk şimdi üzerine koyup gol yemeyi öğrendik. bu takımın hakkı bu değil. fatih hocamın bu oyun şekli olduğu müddetçe biz her futbolcuyu saha da kötü oynuyor görmeye devam edeceğiz. her zaman son dakikalar, son haftalar bizi kurtarmaz demiştik zamanında. performansın ve konsantrasyonun 90 dakikaya ve ligin tüm haftalarına yayılması lazım. yoksa biz daha çok stresli maçlar izleriz. karşı takımın büyük takım olmasına gerek de yok her maçımız stresli geçiyor zaten.
  • 28938
    atanı ve tutanı formsuz olan takım. boşu boşuna genç çocukları da hocayı da suçlamayın. normal bir bitiricilikle 3-4 gole gidecek kaç maç kaybedildi bu sezon belli değil. muslera'yı zaten konuşmuyorum da, ne diagne ne mohammed net bir performansı ortaya koyamadı. o yüzden pozisyon zenginliği olsun ve bitiricilik yükünü orta saha hücumcuları çeksin diye düşünülerek halil'le oynanıyor, ama yine sorun devam ediyor. yarım gomis + yarım standart muslera olsa şu sezon, açık ara lider olurdu takım. skor bulunmadıkça kıl tüy üzerinden boşa tartışıp duruyoruz. çok daha kötü oyunlarla sırf puan topladığımız için herkesin halinden memnun olduğu çok sezon geçirdi bu takım. o dönemlerin yaşlılarına gösterilen tahammülün bu genç çocuklara gösterilmemesi, ilk puan kaybında cicaldau - nelsson - halil vs.'ye sallanmaya başlanması çok patetik bir durum.
  • 28939
    2021-22 sezonunu gayriresmi bir şekilde kapatmış olan takımdır. yazın yapılan yatırım transferlerinin büyümesini beklemekle geçireceğiz 2022 yılını. avrupada dengi ve gücünün üstü takımlara karşı tecrübelenmeyi beklemek ve türkiye kupası bu takımın gerçekçi hedefleri olmalı. 3 sene sonunda sıfır kupanın pek açıklanacak yanı yok çünkü.
  • 28940
    taraftarına son yılların en travmatik dönemini geçirten, en travmatik en karmaşık dönemimi yaşayan futbol takımı.

    son 4 yılımıza bir özet yapmak istiyorum;

    dördüncü fatih terim döneminin başlamasıyla aleyhimize çok açık ve seçik bir şekilde sistematik bir operasyon var.

    süper lig 2018-2019 sezonunda saha içinde oyun gücümüzün varlığı ve fatih terim’in ağırlığı, saha dışında ise istanbul seçimlerinin ve camianın gücünün etkisiyle ligin son düzlüğünde aleyhimizdeki “hataların” bitmesiyle çok önemli bir şampiyonluk aldık. 19 mayıs 2019 şampiyonluğumuz bütün galatasaray düşmanlarını konsolide etti.

    2019-2020 sezonunda aleyhimize devam eden tezgah; hocanın ve yönetimin transfer yanlışları, rehavet, kötü oyun, kadro adaletsizliği ve ana sebep pandemi nedeniyle kaynadı gitti (şampiyonluğu hak ettik de elimizden aldılar falan demiyorum ama açık açık başakşehir’i şampiyon yaptılar, futbola da siyasi bir iz bırakma amaçlarını gerçekleştirdiler. kimse sallamadı o ayrı…)

    süper lig 2020-2021 sezonu ikinci pandemi ve seyircisiz sezon olmasının da fırsatıyla hayatımızda görüp görebileceğimiz en şaibeli ve şikeli sezondu. batmak üzere olan beşiktaş’ı “şampiyon” yaptılar. averaj ile şampiyonluk “kaçırdık” ve çirkef bir rakibimizi yıllarca saf dışı bırakma şansını kaybettik. bu kadar sistemli şaibe ve ağır şike şüphesiyle geçen sezona koca galatasaray’dan kimse çıkıp bir laf etmedi, kimse hakkımızı gerçek anlamda aramadı, algı yapmadı, işi uluslararası mecralara taşıyamadı, sisteme karşı gelemedi.

    tüm bunlar olurken hocanın formsuzluğu, kadro adaletsizliği, takıntıları, doğruları, yanlışları devam etti. son 2 yıldır öne geçip verdiğimiz maç sayısını hatırlayamıyorum artık. anadolu takımı, derbi farketmiyor. kadro yapısı komple değişti ama bu saçma sapan huy değişmedi ve bu genç takımın üzerine oturmak üzere, tüm yatırımlar, o üç yıllık planlamalar falan hiç olmak üzere… bunda çok kritik maçlarda hiç beklemediğimiz anlarda aleyhimize devam eden operasyonun da etkisi var.

    her zaman söylüyorum, galatasaray’ın bu dönemde en büyük sorunu daha dışındaki düşmanları ve rakipleridir. bunu söylerken de hocanın yanlışlarını, takımın birkaç oyuncu dışında mücadele ve hırs eksikliğini, takımım “winner” bir takım olmadığını da ekliyorum.

    averajla çok haksız bir şekilde şampiyonluk kaybettik, içerde çok kötü bir fenerbahçe’ye öne geçip farka gidebilecekken* hatta 1-1’den sonra bile farka gidebilecekken hem kendi hatalarımızla hem hakem katliamıyla kaybettik, beşiktaş’a 1-0 dan, trabzon’a 2-0 dan maç verdik, bu sene derbi kazanabileceğimizi düşünmüyorum.

    son iki leş sezonda tek tesellimiz kadıköy galibiyetleri oldu ama dünkü* maç bunların havasını da biraz bozdu açıkçası. arka arkaya çok kötü ve travmatik günler geçiriyoruz maalesef ve içimize su serpecek hiçbir hamle ve gelişme yok. bu sene içerde beşiktaş’ı darmadağın etmedikçe ve yeni bir kadıköy galibiyeti gelmedikçe travmatik dönem büyüyerek devam edecek (hem futbolumuzla hem de saha dışı etmenlerle bunların mümkün olduğunu düşünmüyorum zaten, izin de vermezler). şuan kombinesi olan biri olarak ben futboldan soğudum ve uzun bir süre değil maça gitmeyi izlemeyi bile istemiyorum, çok üzgünüm.

    son olarak dün 21 kasım 2021 galatasaray fenerbahçe maçıiçin günübirlik ankara’dan stadyuma gittik, maç sonu donup kaldığımızda tek kızdığım kendi takımımdı ve içim daha ferahtı, bu işte yenilmek de var diye kendimi teselli ediyordum ancak pozisyonların detaylarını izleyince kafa yiyecek gibi oldum. evet öne geçtik 1-0’dan sonra çok kötüydük ama malum “hakemler” maçı bizden alıp fenerbahçe’ye vermiş resmen bunun tartışması yok.

    bu travmaların öncelikle saha dışında gerek yönetim gerek taraftar hareketleriyle bir tepki koyulmasıyla son bulmasını diliyorum…
  • 28941
    2021-2022 sezonunun ligde 12, avrupa liginde 4 haftası geride kalmışken gol atma konusunda ciddi kısırlık yaşayan takımımız. gol atmak için harcadığımız eforun 10'da 1'i basitliğinde de goller yememiz de cabası. temel gol bulma pratiklerini incelediğimizde gol bulma noktasında sadece 1 alanda verimli olduğumuz söylenebilir: o da moda deyimle geçiş hücumu, geleneksel tanımıyla kontra atak.

    duran toplardan gol bulamadığımız gibi dönüşlerinde kalemizde pozisyon bulma olasılığımız o kadar yüksek ki, 21 kasım 2021 fb maçında mesut özil'in kendi kişisel tarihinde muhtemelen eşi benzeri olmayan bir gol bulmasını sağladık. stoperlerimizin gol atabilmesi mucize. en son donk atabiliyordu... hücum oyuncularımız ise genelde kısa ve hızlı cinsten olduğu için kazandığımız duran topları saha içi yerleşimimizi bozmadan direkt auta atmak en mantıklısı oldu artık.

    uzaktan şutlarla gol bulamıyoruz çünkü önü açıldığında bam diye topa vurabilen adamımız yok. en iyi ihtimalle yay civarından atabilecek cicaldau ve morutan var ama onların şutlarının gol olabilmesi için aynısından 20-30 tane filan denemeleri lazım. bu süreçte yuvarlanarak kaleciye ulaşan ya da dağlara taşlara giden çok sayıda topu izlememiz gerekiyor. yahut bloklanan toplar rakibin geçiş hücumuna dönüşüyor.

    sağdan soldan açılan ortalara kafayla ya da ayakla vurmak suretiyle gol atamıyoruz. çünkü iyi ve isabetli orta açma kalibremiz düşük, iyisi olduğunda da genelde iyi vurabilecek adamlar sahada olmuyor, bazen olsalar da olmuyor. ne hikmetse karambol de yaratamıyoruz, çünkü ceza sahasında yeterli sayıda adamımız olamıyor. yine sonlandıramadığımız ve kalemize tehdit olmaya namzet rakip atakları...

    set oyununda gol bulmak istediğimiz sekanslarda da türlü talihsizlikler yakamızı bırakmıyor. bazen bir adım önde, bazen iki adım arkada ölen paslarla biten ataklar oluyor. pas verilmesi gereken yerlerde çekilen şutlar, şut çekilmesi gereken yerlerde verilen paslar, verilmeyen paslar, sırtı dönük kaptırılan toplar vs. bu yüzden bir türlü büyük resmini göremediğimiz set oyunlarıyla sıkça karşılaşıyoruz. gol atma ihtimalimizin en düşük olduğu sektör budur muhtemelen.

    antrenmanlarda bunların çalışmalarını kendi kendimize yaptığımız için hücumlarımız iyi gözüküyordur teknik ekibimize muhtemelen. çünkü golün her türlüsünü yiyebiliyoruz. ama atamıyoruz. neden? çünkü rakiplerimiz bizim antrenmanlardaki yedek takımımız gibi değil.

    bu tablonun sorumlusunu kim nasıl görmek isterse öyle görsün, ama tablo bu. 1 gol atana kadar canı çıkan bir takım var ortada. sevmek bir ömür sürüyor, sevişmek 1 dakika: basit goller yedik.
  • 28942
    önceden de yazdım; öyle bir futbol oynuyoruz ki bir iki parçası iyi oynamazsa/eksikse çöküyor. ki şu an tam kadro da islemiyor taktik, bekler olmuyor, 6 numara bu oyun için yetersiz falan.
    şu an galatasaray oynaması için söylenenler;
    ıki bekin de değişmesi
    6 numara gelmesi (ya da gedson vs neyse, bana gedson da öyle bir futbolcu gibi gelmiyor ya neyse)
    kaleci değişmesi (o taktik değil, genel olarak)

    daha buna forvetin begenilmemesi, yedekleri düzeltmek var. sonuçta öyle bir oyun ki futbolcu kalitesi düştüğü an işlemiyor. misal marcao gittiği an bitiyoruz, böyle taktik mi olur?

    o zaman soru; biz bu futbolu oynayabilecek ekonomik güce sahip miyiz? yabancı sınırı varken bu oyunu kime nasıl oynatacağız? seneye altyapidakiler bu oyuna adapte olacak ve yedekten girecek mi?

    neyse, taraftar genel olarak oyunu beğenmiyor, rakip takım taraftarı zaten oyunumuzdan korkmuyor. ligin ilk yarısı bitecek durumda ve hala ortada oturmuş bir şey yok. ha rakiplerimiz bizden iyi değil zaten de bizim citamiz rakiplerimiz değildi hiçbir zaman.
  • 28943
    sorunu futbolcu özelinde olmayan tamamen sorunu yedek kulübesindeki teknik heyet olan takımdır.

    https://tardini.co/...-ediyor-2d14242c22a2

    emre özcan'ın ekli linkteki yazısına harfiyen katılmakla beraber en önemli noktanın şunların olduğunu düşünüyorum;
    "ilk 20 dakikada fenerbahçe’nin dörtlü savunmasının yaşadığı problemleri oldukça iyi direkt hücumlarla cezalandıran galatasaray, ikinci yarıda da pozisyon bulmaya devam etti. ama ilk yarıdaki golün ve birçok pozisyonun temelinde yer alan kerem aktürkoğlu ikinci yarıda da tek başına galatasaray’ı sırtlayan oyuncuydu. dolayısıyla galatasaray’ın ürettiği pozisyonların şablon ya da plan başarısından ziyade kerem aktürkoğlu’nun muhteşem performansıyla bağlantılı olduğunu kabul etmek doğru olabilir."

    bu takımda kerem olmasa ne yapacağımıza dair herhangi bir şablon, oyun aklı vs en küçük bir pırıltı görünmüyor.

    defanstan pasla çıkamıyoruz deniliyor ama herkesi ileri yollayalım 3 kişi kendi arasında paslaşsın sonra çıkarsın diye oyun şablonu olur mu? bu teknik direktörlük müdür? başkası yapsa buna bu kadar tahammül edilecek mi? bu durum 3 aylık mevzu değil 3 yıllık bir mevzu, oyunun gelişeceğine dair en küçük ışık yok. ilk defa biz defanstan pas yaparak çıkmıyoruz, onlarca örneği var, var ama problem bu değil sadece oyuncu kalitesi ile bişeyler yapılmaya çalışılıyor, nerede hoca nerede teknik ekip?

    ayrıca bir hoca bir efsane kendini bile isteye bu şekilde attırır mı allah kitap aşkına lütfen!!

    bu şekilde gitmeyeceği çok açık.
  • 28944
    safkan bir bitiriciye ihtiyacı olan takım. falcao sakatlıklar yaşamasa bu ihtiyacı karşılardı ama olmadı. bu takım pozisyona giriyor, geri kalan her şeyi de fena olmayan düzeyde yapıyor ama kale önüne gelince herkesin aklı duruyor. soğukkanlı ve kaleyle karşı karşıya kalınca nerede olduğunu unutmayacak bir forvete ekmek gibi su gibi ihtiyaç var.
  • 28946
    (bkz: 21 kasım 2021 galatasaray fenerbahçe maçı) maçını kaybettik ama özete de bakınca maç 5-1 olmalıydı. iyi oynadık ama olmadı. olaya şöyle bakıyorum dünden sonra: beşiktaş bitmiş ve bu maliyetlerle seneye yine "menemen" furyası başlayacak. fb ise kazandı ama cidden kötüler ve sadece ağrı kesici oldu dünkü galibiyet. yani trabzonspor(biz olamazsak) sampiyon olunca hem beşiktaş hem de fenerbahçe'yi kaos bekliyor maddi açıdan. biz de ise durum biraz farklı. maliyeti düşük takım kurduk. keza gidecek isimlerden feghouli, babel, falcao(3 milyon euro biz ödedik) hatta diagne'yi de eklersek bu dört isimler ortalama 15-16 milyon euro maaş bütçesi açılacak. kerem,marcao gibi satılma potansiyeli oyunculardan da rahatlıkla bir takım kurabiliriz. sonuç olarak şampiyonluk olmasa da kendi yağımızda kavrulabiliriz. diğerleri için bu durum öyle değil. o yüzden karalar yakacak bir durum yok.
  • 28950
    içimden gram top konuşmak gelmiyor ama hep söylediğim şeyleri toplayıp yazayım.

    pozisyona giriyoruz ama gol atamıyoruz, mücadele ediyoruz ama oyunu alamıyoruz, kalemize gelen her top gol oluyor.

    sezon başında belki 500 kere söylemişimdir, şu takıma merkezde tecrübeli, oyun liderliği yapacak bir oyuncu şart. ileride baskın, golcü bir santrfor. ve bir tane kaleci. bu sezon için bunları yapmamız mümkün değil artık.

    seneye oluşan çekirdeğin etrafını birkaç tecrübeli oyuncuyla çevrelersek favori biz oluruz. hocanın da yanına adam gibi yabancı yardımcı alıp lige konsantre olması lazım.
App Store'dan indirin Google Play'den alın