• 1001
    cok ama cok seviyorum bu takimi. oynadiklari oyun, verdikleri mucadele ortada. o yuzden kazansinlar kaybetsinler onemli degil. onlarin verdigi heyecani baska kimse veremiyor. yerlisinden yabancisindan hepsini seviyorum. en cok da shipp'i ama shumpert'in yeri de baskadir. tutku da bambaskadir*.

    hakan ustunberk ve ekibine saygilar. oktay mahmuti ve takimina sevgiler. hafizalardan hic silinmeyecek bu takim.
  • 1002
    daha 2 sene öncesine kadar ligde kalmak için çabalıyorduk. şimdi ise euroligde top 16'ya kalmak için çabalıyoruz. bu geçiş sürecinde ligde final oynadık ve türkiye kupasını kazandık.
    tamam basketbolda başarılı olmak bütçe ve doğru yapılanmayla doğru orantılıdır, başarı nispeten daha kolay gelir ama bu kadarı çok fazla. bu takıma emeği geçen herkesi tebrik ediyorum.
  • 1003
    an itibariyle galatasaray denilince futbol takımından bile önce gelen takımdır.

    hastalık derecesinde bir galatasaraylıyım. kendimi bildim bileli hayatımın en büyük olayı galatasaray'ı takip etmek olmuştur. eskiden de galatasaray basketbol takımını takip ettiğim oluyordu ama ilk 5 i bile sayamazdım. şimdi kadrodaki bütün oyuncuların şeceresine kadar ezbere biliyorum. basketbol kombinesi aldım, yenilmez armada tişörtü falan. böyle de bir havaya sokar adamı. ilaç, ilaç..
  • 1006
    yapılanmamızı geciktireceği için bu sezon nbaden transfer istemiyordum ancak bu sezon yarışmacı bir ekip olmak istiyorsak buna mecburuz gibi.bu transfer yapılacaksa eğer; alınan ismin takımımızda ki genç oyunculara örnek birisi olması gerekir.örneğin kobe bryant gelirse göksenin gibi oyuncularımız için büyük şans olur.dwight howard gelirse furkan ve sertaç gibi oyuncularımız için büyük bir şans olur.

    yani takım oyununa uyum sağlayabilecek ve oyuncularımıza bir şeyler öğretecek isimler gelmesi iyi olur.lebron jamesi istemem mesela ama kobe bryant ya da dwight howard mükemmel olabilir.dediğim gibi bu sezon içerisinde mecburuz en az bir takviyeye.ha oktay mahmudi ben takımımdan memnunum bu sezon şampiyonluk yarışında başı çekmeyeceğiz derse ona saygı duyarım çünkü geldiğimiz yeri henüz unutmadım.
  • 1007
    --- alıntı ---

    yenilmez armada euroleague'de yoluna emin adımlarla devam ederken galatasaray taraftarlarının da basketbol sevgisi ve bu takıma olan inançları da aynı orantıda artıyor. ilk başlarda takım taraftara güç verirken artık taraftar takıma güç veriyor. son oynanan prokom ve barcelona maçlarında olduğu gibi. bu dönüşüm gerçekten taraftarın takıma ne kadar güvendiğinin bir göstergesi. kemik bir galatasaray erkek basketbol takımı destekleyicisi oluşuyor artık bu oluşurken bazı basketbol literatürlerini iyi öğrenmek lazım aslında. basketboldan anlamayan değilde yeni ilgilenmeye başlayan taraftarların bazı tepkileri bazen komik oluyor. songalia kötü oynarken nerden aldılar bunu, bu lakovic barcelona'da nasıl oynamış, lokavt bitse de zaza geri gitse tarzı yorumlar. bu yıl ki galatasaray basketbol takımını kurarken oktay mahmuti şunu hesapladı günlük performanslar iyi olursa değil takım iyi oynarsa maç kazanacaktı galatasaray. böyle de olmaya devam ediyor esasında. çünkü bu takımda her maç 10'un üzerinde top kullanan oyuncu çok az. toplar eşit paylaşılıyor ve maçı sistem kazandırıyor oyuncular değil. songalia ya da lakovic'i eleştirirken bunları göz önünde bulundurup eleştirin. ve bu takımın bütçesinin fenerbahçe ülker'in yarısından az, anadolu efes'in de 3'te biri olduğunu unutmayın ve oktay mahmuti'yi unutmayın. son olarak lakovic ve songalia iyi oynarsa maç kazanmayız biz, sistem işlemişse maç kazanırız. ve bu takımda bir yıldız varsa o oktay mahmuti'dir. çünkü sistemi o kurdu. ha bir de serbest atış kullanırken şiiitttt yapan kitle yapmayın !

    --- alıntı ---

    http://lordstark.blogspot.com/...-sistem-uzerine.html
  • 1009
    1 aralık 2011 unics kazan galatasaray basketbol maçı'ndan da anlaşılacağı üzere skorer ve delici bir guard ihtiyacının had safhaya ulaştığı takımdır. pek beğenmediğim domercant gibi bir adam bile her maç takımının sıkıştığı anlarda sorumluluk alarak skor yükünü üstleniyorsa ve bizdeki ender, tutku ve lakovic'in üçünden de iyi bir performans gösteriyorsa eğer bizim takıma bir darius washington yeter de artardı bile.
    her ne kadar darius savunma yapmadığı nedeni ile eleştiriliyor ise de; bizdeki jamon lucas gordon dışındaki hangi oyun kurucudan daha kötü savunma yapabilir ki bu adam.
    netice itibarı ile kritik anlarda sorumluluk alacak, delici ve şutör bir oyun kurucumuz olsa şu ana kadar aldığımız mağlubiyetlerden en az ikisini almayacaktık bana kalırsa.
  • 1010
    geçen yıl beklentilerin üstünde başarılı olan ve bize unutulmaz bir sezon yaşatan takım ile bu yılki takım karşılaştırıldığında bile arada ciddi bir kalite farkı varken; hala baktığımızda tüm pozisyonlar için "transfer gerek" denebilir. bu da bir yandan son derece doğal zira bahsettiğimiz takımın 2 yıl içerisinde geçirdiği evrimi düşünürsek zaten beklentilerin çok üstünde seyrettikleri kesin. başımızda ise basamakları teker teker çıkmayı seven, uzun vadeli düşünen ve sisteminden zerre ödün vermeyen büyük bir koç var.

    belki de aklın egemen olduğu tek şubemiz basketbol şubesi. bari burada kendi kendimize beklentileri abartıp sonra hayal kırıklığına uğramayalım. sene sonu eldekilerden bir kısmı gider, yerlerine çok daha iyileri gelir, daha yukarıları hedefleriz. daha katıldığımız ilk yıldan top 16'ya burun kıvırmak, bu takıma yapılmış bir nankörlük olur. galatasaray'ın genel karakterini bu kadar iyi yansıtan, bize bu kısa zaman içinde ciddi gururlar yaşatan, yüzümüzü güldüren, son topa kadar savaşan bu takıma ve koça nankörlük yapsmak olmaz. ülker'le birleştiği halde o kadroyla katıldığı ilk yıl euroleague'in ilk turunda elenen fenerbahçe, yıllardır bu ülkenin basketbol lokomotifi olduğu ve çok büyük yatırımlar yaptığı halde sadece bir kez* final four görmüş efes pilsen örnekleri varken, bizim şimdiden maymun iştahlılık yapmamıza gerçekten gerek yok.
  • 1013
    euroleuge de 7 maçda 4. mağlubiyetini alan aslan parçalarıdır. yenildiğimiz 4 maçın 3 ünde 70 sayı barajını malesef aşamadık. bir tek siena maçında 77 attık oda 103 yediğimizden. siena maçı dışında bütün maçlarda 3 periyod müthiş savunma yapmamıza rağmen bir türlü hucumda istediğimiz. özlediğimiz seviyelere gelemedik.
    esasen hucum organizasyonlarımızın genel itibariyle çok kötü olmadığı fakat boş şutlarda bile isabet yüzdelerimizin çok aşağılarda olduğu bir gerçek. ya oyuncular güvensiz atıyor yada bunlara biri büyü yaptı. bu grupta maçlar başlamadan önce 5 galibiyete kimse hayır demezdi aslında. biz olimpia maçını tek kazansak dahi son 16 ya kalmış olacağız. aslında ilk senemiz için son 16 iyi diyerek kendimizi salmamamız lazım. özellikle nba lock-out ilişkisinin son bulması avrupa takımlarını çok etkileyecek. burada en çok zararı biz görecek olsakta * gruptan çıkarsak eğer bunu lehimize çevirmemiz gerekmektedir. umarım güzel kalın bir 5 ve iyi bir driplingi olan şutör 2 numara transferi ile son 16 maçlarını oynarız.
    tabiki hep arkanda hep seninleyiz yenilmez armada. sen yeterki yürüyedur....
  • 1020
    sorunu iki numaralı pozisyonda değil kesinlikle üç numaralı pozisyondadır.zaten kadro oluşturulurken oktay hoca'nın kafasında genellikle çift guard oynamak istediği aşikar.ender gordon,gordon lakovic,tutku gordon vb... bir çok kombinasyonla oynuyoruz,bir iki numarayı bu oyuncular paylaşıyor.artı gerçek pozisyonu iki olan shipp varken bir tane daha iki numaraya transfer saçmalık olur.üç numaralı pozisyona gelecek olursak shipp deneniyor,shumpert deneniyor ama her ikisi de bu pozisyon için yetersiz,shumpert tam olarak üç desen değil dört desen o da değil üçbuçuk,darius songaila desen ne dört ne de beş,jaka lakovic birle iki arasına sıkışmış durumda.savunmayla seyirciyle birşeyler oluyor ama bir yere kadar.hedef maçlarda bence şu ana kadar oyun olarak başarılı değiliz ama özellikle belirtiyorum hedef maçlar ve oyun anlamında.tabii ki takımımızı çok başarılı buluyorum,kısa sürede aldığı yoldan oldukça mutluyum.küçükken efes pilsen'in avrupa maçlarını heyecenla beklediğim zamanları hatırlıyorum bir de şimdi eurolig maçlarının başlama anına bakıyorum galatasaray bizim iliklerimize işlemiş,şimdi camia olarak yapmamız gereken bu takımın arkasında durmak ama en önemlisi istikrarı sağlayarak eurolig'e her sene direkt olarak katılabilmektir.evimizde oynayacağımız her maçı 12.000 kişiye oynarsak eurolig yönetiminin bizi otomatik olarak almaktan başka çaresi de kalmayacak,üstelik sponsorun da thy olduğunu düşünürsek önce her yolu eurolig'e çıkarmalıyız,istikrarı sağlayarak her sene üstüne koyarak kadroyu güçlendirmeliyiz,oyuncular zaten savaşıyor son topa kadar
  • 1021
    şimdi, sizden ricam, yazıyı okumadan önce açın ve sonuna kadar bu güzel klibi izleyin.

    http://www.sporxtv.com/...XTVQ29494SXQ?ref=ggl

    yukarıdaki klibi izleyip duygulanmayacak galatasaraylı yoktur. bu büyük takım, bize inanılmaz şeyler yaşattı : yıllardır yaşayamadığımızı, yıllardır göremediğimiz azmi, mücadeleyi… “galatasaray adının olduğu her yerde umut vardır.” sözünün ne kadar doğru bir söz olduğunu ispatladılar. son yıllarda büyük acılar yaşayan galatasaray taraftarını tekrar sevinç gözyaşlarına boğdu bu büyük insanlar. her birine o kadar çok şey borçluyuz ki…

    2 yıl kadar önce küme düşmemeye oynayan ; çoğu galatasaraylının, maçlarını doğru düzgün takip etmediği, ortalarda görünmeyen bir takım ; bir önceki sene küme düşmemeye oynarken, ertesi sene “euroleague takımı, yıldızlar topluluğu” diye adlandırılan fenerbahçe’ye boyun eğmeyen, şampiyonluğu kaybetse de, herkesin gözyaşları eşliğinde, ayakta alkışladığı bir takım…

    evet, geçen sene, “uyuyan dev”in tekrar ayağa kalkışına şahitlik ediyorduk.

    ve bu sene, taraftarıyla birlikte, "dev" ayağa kalktı. önce eze eze cumhurbaşkanlığı kupasını aldık fenerbahçe’nin elinden. euroleague ön elemelerine kaldık, herkesi devirdik ve euroleague biletini koyduk cebimize.

    kavga daha büyük, idealler zaten büyük, galatasaray tek büyük

    ve euroleague’de 3 galibiyet , son topa kadar mücadele edip kaybettiğimiz, fakat boyun eğmediğimiz 4 maç ile yolumuza aslanlar gibi devam ediyoruz.

    bu 12 yürekli adam bize birçok şey gösterdi. “son topa kadar” sloganının boş olmadığını ispatladılar. ilk senemizde, avrupa’nın en büyük takımlarından barcelona’ya, son topla kaybettik. inandık, destek her gün çığ gibi büyüdü. basketbolla alakası olmayan adamları bile ekrana, salona çekti yenilmez armada. boğazlar patlayana kadar desteklendi, barcelona karşısında 20 sayıdan geri geldik, prokom maçında muhteşem bir geri dönüş ile maç kazandık, bu destek ve azim sayesinde.

    oktay mahmuti ve aslanları bize uzun yıllar sonra galatasaray ruhunun ne olduğunu hatırlattılar. şimdi bu büyük insanlar için yapmamız gereken tek şey, abdi ipekçi’de oynanan her maçta, o salonu tıka basa doldurmak ve boğazımızı patlatana kadar takımımızı desteklemek.

    taraftarın en az barcelona, fenerbahçe maçları kadar önemsemesi, artık klasikleşen, o muhteşem desteğini sürdürmesi gereken bir maç var sırada, 8 aralık 2011 montepaschi siena galatasaray maçı.

    bu maçın öncesinde, herkesin galibiyet beklediği, fenerbahçe maçı var. sonucu ne olursa olsun, 8 aralık günü abdi ipekçi’yi dolduracağız. eminim.

    bizlere inanılmaz şeyler yaşatan bu büyük takım, bunu sonuna kadar hak ediyor.
  • 1022
    bu sene mevcut kadroyla sezonu bitireceklerlerini sanıyorum. sezon sonu yaşı ilerlemiş ve performansı yeterli olmayanlarla yollar ayrılacaklardır. yerli takviyesi olarak bu sene kiraladığımız genç oyuncular takıma katılacaklardır. zaten fazla yerli yok. olsada zaten hepsi ya fenerde yada efeste. ama yabancı takviyesi olarak avrupadan çok önemli yıldızların geleceğini düşünüyorum. bu sene bide a lisansını aldıkmı seneye dörtlü final neden olmasın?
App Store'dan indirin Google Play'den alın