• 3532
    içimi acıtan takımdır. açık ara en kötü yönetilen şubemiz erkek basketbol şubesi. koskoca galatasaray'ın isim sponsoru yok. kadromuz çok kötü. ciddi bir kaos var. keşke sadece bu şubemiz için bağış organizasyonu yapılsa. mevcut rakipler içinde iyi bir kadro ya da sağlam bir kasamız bile olsa şampiyonluk çok zor bir ihtimal ama en azından iyi bir yapılanmayla türkiye kupası, avrupa'da pozitif bir sezon, ligde son dört takım arasına kalma gibi başarılar gösterilebilir. yeni gelecek başkanın yakından ilgilenmesini temenni ettiğim takımdır.
  • 3534
    aslında hiçbir şeyi yok da en önemli iki şey olarak söylenebilecek iki temel eksiği olan takım.

    1) şutör yok. rakipler çok rahat alan savunması yaparak oyunumuzu çok kolay kilitleyebiliyorlar. bu savunmaya ceza kezecek bir tane sağlam şutörümüz yok. bu yüzden en zayıf takımlara karşı zorlanıyoruz ve kolay kaybediyoruz.

    2) pota altı oyuncusu yok. ne hücumda ne de savunmada etkili olabilecek bir oyuncuya sahibiz. savunmada pota altını savunacağız diye gömüldükçe rakipler dış şutlarda bizi mahvediyor ve buna engel olmak imkansız. adam adama savunmada da bu sefer pota altı ve ribaundlar rakip için madene dönüşüyor.

    yazık gerçekten bu takıma. inşallah bu sene ligde kalırız yeni yönetim burada bir takıma sahip olduğumuzun farkında olan bir yönetim olur.
  • 3535
    başsız badrıksız kalmış takım. başına yönetici olarak ben bile atansam şu an olduğu konumdan çok daha iyi bir noktada olurdu.

    bir oyun anlayışı belirleyip buna uygun bir koçla* anlaşıp şöyle yugoslavya'dan sert 2-3 oyuncu, nba'de de sırasını bekleyen yaratıcı 1-2 oyuncuyu transfer edip eldeki kadronun iyileriyle harmanlardım. sonra da "al koç sana kadro, bunu oynat" derdim. ucuz ve potansiyelli takım kurmak basketbolda çok daha kolay.

    ah ah zaten ben harcanıyorum. ben basketbol şube sorumlusu olsam aziz yıldırım euroleague'i rüyasında görürdü ya da 1 tanecik olduğu için utancından saklamaya çalışırdı da neyse konunun öznesi şahsım değil.

    hayır takım kötü olduğu için bu halde değil, kaderine terk edildiği için bu halde. yani ortada yanlış yapılan bir şey yok. hiç yapılmayan şeyler var. yönetimin ilgisinin ne derecede olduğu anlaşılsın diye yazıyorum. oktay mahmudi de 2018'de tam bu yüzden gitti zaten, giderken demişti zaten "verilen sözler tutulmayacak" diye. direnmek de bir yere kadar. hasta tedavi edilmezse ölür sonuçta. bizim takımda neticede ölüm döşeğinde* can çekişiyor 3 yıllık direnmenin sonucunda. ertuğrul erdoğan az mı çaba sarf etti ayakta tutmak için ama dediğim gibi iyileştirmeden direnmek bir yere kadardır. o da tünelde ışık göremeyip gitti, sağlığıma, çabama yazık diye.

    artık ayağa kaldırılması gerekiyor takımın. son söz, galatasaray sadece futbol kulübü değildir.
  • 3538
    (bkz: 2020-21 sezonu)

    küme düşer mi? bence düşmez. kalan 9 maç sırasıyla:

    @tofaş
    daçka
    @tt
    bahçeşehir
    @büyükçekmece
    afyon
    @ksk
    bursa
    @fb beko

    sondan bir önceki hafta oynayacağımız içerdeki bursa karşılaşması dışında "kazanırız" denebilecek bir müsabaka yok. hatta takımın 10 şubat 2021 galatasaray aliağa petkim basketbol maçındaki halini göz önünde bulundurursak bursa maçı bile sıkıntılı.

    o halde bu takım nasıl düşmez?

    şöyle ki, ligin dibindeki iki ekip olan fethiye ve ormanspor'la aramızdaki galibiyet diferansı 2 maç. iki takımın da kalan maçları aşağı yukarı bizim karşılacağımız rakiplerle. öte yandan diferans kapansa bile ormanspor'u içerde dışarda yendiğimiz için ikili averaj lehimize, asıl sorun fethiye'yle. diferans kapanır ve iş ikili averaja kalırsa fethiye ikili averajda üstümüze atlar ve biz lig 15.'si olarak küme düşeriz. tabii bir de işin üçlü averaj tarafı var ki tam çorba. haliyle paçayı kurtarmak istiyorsak kalan 9 maçtan en az 2 galibiyet çıkarmalıyız. büyükçekmece deplasmanı ve içerdeki bursa maçı kritik bu açıdan.

    yüksek bir bütçeye sahip değiliz ama yine de ligin en yüksek bütçeli 6. ya da 7. takımıyız. mustafa cengiz yönetimini birçok yönden eleştirebiliriz amatör şubeler özelinde fakat bu takımın bu durumda olmasının sebebi yönetim değil. sorumluluk ve sorun bu takımı sezona berbat bir kadro mühendisliğiyle sokan ertuğrul erdoğan'ın ve teknik ekibinin oyuncu seçimlerinde(ydi).

    bitse de kurtulsak.
  • 3540
    çok acil transfer yapması gereken takım. küme düşmek rezalet olur. tamam, amatör şubeler bir şeyler getirmiyor olabilir ama küme düşecek kadar da ihmal edilmemeli. edilecekse de kapatalım madem. ezeli rakibimiz öyle veya böyle avrupa'nın en iyi 4-5 takımından biri haline gelmişken bizi kendi ligimizde küme düşmemiz kabul edilemez.

    şu toplanan yardım paralarıyla 2-3 oyuncu alınabilir. zaten ligde tutsalar yeter. seneye allah büyük.
  • 3541
    2018-2019 ve 2019-2020 sezonunda ertuğrul erdoğan'ın güttüğü toplama basketbolcularla sokak basketbolu politikası 2020-2021 sezonunda tamamıyla çökmüş olan takım. normal sezonun bitimine 9 maç var ve küme düşmeyle arada sadece 1 galibiyetlik bir fark bulunuyor. aslında fark 2 galibiyet ama geçen sezon şubeden şubeye aktardığımız paraları evraklarda dengeleyemeyince beşiktaş ve karşıyaka ile birer puan silme cezası almıştık sezon başında.*

    ışıl alben'in ayrılığı sonrası haziran-temmuz gibi basketbolda sezon planlaması için çok önemli zamanları ömer yalçınkaya'yı devirmeye çalışanlar* ve inatla koltukta tutmaya çalışanlar arasındaki çatışmayla yedik. bu uğurda basketboldan sorumlu yöneticilik görevi ömer cansever, mahmut recevik ve erol özmandıracı'dan alınıp dorukhan acar, ilber aydemir ve oytun özer'e verildi. eninde sonunda yalçınkaya baskılara dayanamayıp çok sevdiği koltuğundan ayrıldığında temmuz ayına gelinmişti zaten.

    hem kadın hem de erkek basketbol takımlarımızda mevcut koçlarla devam kararı alındığında temmuz ayının ortalarıydı artık. aradan geçen 3 haftalık süre her iki takım için de belirsizlik hakimdi. ertuğrul erdoğan'ın arap saçına dönen bir kaunas hikayesi vardı. hatta enteresandır 12 temmuz günü yönetimin izin verdiği haberleri çıktı, 14 temmuz günü litvanya ekibi yeni koçu olarak martin schiller'i ilan etti, hemen ertesi gün de ertuğrul hoca ile sözleşme yenilendi.

    tabi zaman geçtikçe yaşananlardan dolayı bugün geriye dönüp bakınca bu süreç bile şaibe kokuyor. ertuğrul erdoğan'ın gönderilmesi sonucu trendbasket.com gibi ısmarlama haber yapan siteler ve ayııp bayıldığımız socrates'in hayatında fenerbahçe hariç türkiye ligi hakkında iki kelam etmemiş simalarından uğur ozan sulak bile galatasaray yönetimine kendince laf sokma yarışına girmişti. temmuz ayında sadece bizim basında görünen zalgiris haberleri ne kadar doğru, ne kadar ertuğrul erdoğan'ın kendi hayal dünyasıydı(!); açıkçası merak konusu...

    çok da uzatmaya gerek yok, yine atletik ve bir araya gelince bir şeyler oynayabilen bir kadro kurulmaya çalışıldı. ancak elde kalan posası çıkmış yerli rotasyonuna ek olarak gelen yabancılar da çok bir atletizm gösteremeyince ortaya çok çok kırılgan bir takım çıktı. alan savunması yapsa dış şuta boğulan, dışarıyı kapatsa pota altında kevgir olan bir savunma yapımız var. bu da 2 istisna maç hariç rakibi 80 sayının altında tutamamamıza sebep oluyor. zaten o içi maçta da rakibi 68 sayıda tutup kazanmayı başardık. hatta daha da geniş çerçeve bakınca rakiplerin 85'in hatta 90'ın altında kalması bile neredeyse başarı sayılabilecek kadar az...

    geçtiğimiz iki sezonda en azından hücumda rakipten fazla atarak kazanmayı başarıyorduk çoğu maçta. bu sezon çok büyük umut bağlanan alex hamilton'un herkesle kavga etmesi, daryl macon'un da dikiş tutturamaması sonrası hücum gücümüz de bu farkı kapatmaktan uzak kaldı.

    ertuğrul erdoğan'ın kasım ayında gönderilmesi sonrası yola yardımcısı ömer uğurata ile devam kararı alındı. hatta tıpkı sezon başında olduğu gibi yine ömer uğurata'nın havuzundan üç oyuncu transferi yapıldı, muhtemelen alex tyus'ın transferinden gelen para ile. ancak bu transferlerin içinde en çok umut bağlanan pivot assem marei daha maça çıkmadan antrenmanda sakatlandı. elde kendine güvensiz bir guard olan travis trice ve pota altında yeterince katkı veremeyen amile jefferson kaldı. yapıldıktan sadece 3 maç sonra, üstelik son iki maç fenerbahçe ve anadolu efes gibi kaybetmenin olağan olduğu maçlar olmasına rağmen uğurata ile de yollar ayrıldı ve son çare olarak ekrem memnun'a gidildi. ekrem hoca yönetiminde en azından ligde son iki sırada kalan iki takımı mağlup edip sondan üçüncü sırada kalabilmeyi başardık. ancak o kadar işte... gaziantep deplasmanında rakibin 3-4 kere ikram ettiği maçı bile çevirmeyi başaramayacak kadar uyumsuz ve ruhsuz bir takım...

    ertuğrul erdoğan'ın gönderilmesi ile ekrem memnun'un takımın başına getirilmesi arasındaki iki buçuk aylık süre ise tam bir bilinmez. "off record" muhabbetlerde ertuğrul erdoğan'ın görevi bıraktığı dönemde yönetimin aldığı seçim kararı sebebiyle seçime kadar emaneten uğurata'yla devam kararı aldığı, daha sonra seçim iptal olunca koç arayışına girildiği gibi bir senaryo var. ancak bu senaryoda da tutarsızlıklar var.

    bugün itibarı ile pierre jackson transferi açıklandı. assem marei'nin de yavaş yavaş dönmesi bekleniyor. üzerine transfer yapılır mı yapılmaz mı o da merak konusu. mart sonunda bahçeşehir ve büyükçekmece maçları muhtemelen kendi bağımızı kendimiz kesme imkanı verecek iki karşılaşma olacak. ancak ormanspor ya da petkim bu üç haftalık periyotta galibiyet çıkarırsa ki ikisinin de alt sıradan rakiplerle maçı var, o zaman iyiden iyiye korkulu rüya görmeye başlayacağız...

    hele oradan da bu iki galibiyeti çıkaramazsak son 3 haftada iki deplasman var, biri lig ikincisi karşıyaka diğeri de fenerbahçe...

    gerisini düşünmek bile istemiyorum...
  • 3542
    2020-2021 sezonunda 3 yerli 10 yabancı olmak üzere toplam 13 yeni transfer yapmış olan takım. alex tyus bonservisle takımdan ayrıldı, 2 oyuncunun da sözleşmesi feshedildi. sezon başında 2 milyon dolar olarak açıklanan bütçeyle bir tane kısa forvet ve "kapatıyoruz" diyen banvit'in beşiktaş'a gönderemediği isimlerden ragıp berke atar dışında bir tane pivot transferi yapılmadı.

    sezon geldi geçiyor, ömer uğurata'nın kayınçosu(!) caner erdeniz dışında bir tane kısa forvet oyuncusu yok. rotasyon oyuncusu ayberk olmaz ve daha 21 yaşındaki ragıp dışında pivot da alınmadı. bir ara yedi oyuncunun forma savaşı verdiği(!) oyun kurucu pozisyonu hala net değil. o kadar ki ertuğrul erdoğan döneminde kadro dışı kalan alex hamilton'a hem ömer uğurata hem de ekrem memnun şans vermek durumunda kaldı.

    zaten oyun kurucusu olmayan, pota altında dayak yemeye mahkum bir takım yaratıldı. bu durumdaki bir takımın hayatta kalabilmesi için gerek fiyat gerek performans olarak bizim seviyemizin üzerinde şutör ve uzun forvetlerin olması lazım. kadronun kalanı da aynı doğrultuda gittiği için bugün bu hallerde sürünüyor bu takım.

    sezona zalgiris masalları sonrası ertuğrul erdoğan ile başlandı, benchte reklam panolarını tekmeleyecek kadar hakimiyeti kaybettiği noktada yollar ayrıldı. takım üç maça ömer uğurata yönetiminde çıktı. hatta ironik şekilde 3 maçta 2 galibiyet çıkardı. yönetmeliklerin verdiği üç maçlık sınır dolduktan sonra *ömer uğurata ile sezon sonuna kadar sözleşme yapıldığı açıklandı.

    acaba mı diye girilen aralık ayı kasım gibi geçmedi. bir tek aralık sonu bursa deplasmanında, belki de sezon sonu kümede kalmamızı sağlayacak galibiyet alındı. 29 aralık'ta alex tyus'ın real madrid'e transfer olduğu ve kulübün ücret geliri elde edeceği açıklandı. bununla bağlantılı olarak şutör(!) travis trice ile uzun forvetler amile jefferson ile assem marei transferleri duyuruldu.

    yılbaşının ertesinde fenerbahçe, ertesi hafta da efes pilsen ile sinan erdem'de oynadık. o hafta içinde önce assem marei'nin sakatlandığı haberi bomba gibi düştü, hemen arkasına ömer uğurata'nın gönderildiği ve sonunda da ekrem memnun'un geri dönüşü...

    ekrem memnun'un gelişiyle artan umutlar(!) ilk üç haftada alınan iki galibiyetle biraz daha arttı. gel gelelim alınan galibiyetler ligde bizden daha aşağıda yer alan iki takıma karşı olsa da ikisine de ikili averajı bırakarak alınabilen galibiyetler oldu. ancak yine arkası gelmedi. milli maç arasına kadarki iki maçı da çok kötü oynayarak kaybettik...

    son olarak iki tane şutör pierre jackson ve jordan crawford transferleri yapıldı. ek olarak da assem marei yeni bir transfer gibi dahil oldu takıma. 27 şubat 2021 tofaş galatasaray basketbol maçına iyi başlasak da savunma kırılganlığımızla yine sonunu getiremedik ve mağlup olduk.

    gün itibarı ile düşme hattının sadece 1 galibiyet yukarısındayız. aslında 2 galibiyet fark var ancak sezon başındaki puan silme cezamızdan ötürü fark 1 puan. üstelik ligin son iki sırasındaki iki takıma karşı da ikili averajda gerideyiz.

    kalan fikstürümüz ise darüşşafaka, türk telekom(d), bahçeşehir, büyükçekmece(d), afyon, karşıyaka(d), bursaspor ve fenerbahçe(d) şeklinde. ligin ilk yarısında bu takımlardan türk telekom ve bursaspor'u mağlup etmeyi başarmıştık. karşıyaka ve fenerbahçe ligin ilk iki sırası için kapışan takımlar. darüşşafaka ve afyon ise, gaziantep ve beşiktaş ile playoff için yarışır durumda; günün sonunda bu dörtlüden biri playoff dışında kalacak. geriye hedef maç olarak bizden bir galibiyet yukarda olan bursaspor ve iki galibiyet yukarda olan büyükçekmece maçları kalıyor.

    en alttaki iki takım olan ormanspor ve lokman hekim fethiyespor'un da aşağı yukarı bizimki ayarında bir fikstürleri var. büyükçekmece enteresan şekilde bu iki takımla da oynayacak tıpkı bizimle olduğu gibi. onlar da bu üç maçı gözüne kestirip korkulu rüya görmemeyi hedefleyecektir muhtemelen.

    tabi olasılık hesaplarının şu an için ucu bucağı görünmüyor. çok değil 4-5 yıl önce son topa kadar diye diye avrupa kupası alan takım son topa kadar kümede kalma savaşı verecek...

    emeği geçen herkesin gözlerinden öperim. şu badireyi bir atlatalım hepsinin hesabını sorulur elbet...
  • 3543
    bir dönem sürekli takip ettiğim ama yalan olmasın, bu sene bir tane bile full maçını izlemediğim takım.

    merak ettiğim bir şey var. küme düşme potasında olan, sürekli oyuncu gönderip getiren; özetle çok derin bir krizin içinde olan takıma niye ekrem memnun gibi erkek basketbolda hiç head coachluk tecrübesi olmayan bir hoca getirildi?

    ekrem hocaya da yazık galatasaray'a da yazık.

    edit: 2arti1kombili uyardı. ekrem hoca 2003-2005 arası sigal prishtina takımında, 2008-2010 arasında da darüşşafaka'da head coachluk yapmış.
  • 3546
    abdi ipekçi'de avrupa kupası kaldıran takımdan nerelere geldik. o dönemki kadroyu ezbere sayıyorduk. bu seneki takımdan 3 kişi sayamam, hiç birini tanımıyorum. bu kadar çaresiz, kendi başına bırakılmış ve kötü yönetilen bir branş olamaz. bunu söylemek bile utanç verici ama eğer küme düşeceksek de umarım 30.haftadan önce kesinleşir. ülker arena'da fb bekoya yenilerek küme düşmek bu kulüp tarihinin en büyük rezaleti olur.
  • 3548
    küme düşmesi pek muhtemel olan takımımız.

    hak ediyor muyuz diye baktığımda içim acısa da düşmeyi fazlasıyla hak eden bir yapı var. avrupa kupası kazanan takımdan bugüne yaşanan çirkinlikler, rezaletler, tek vasfı birinin tanıdığı olmak olan yöneticiler, ergin ataman'a yaşatılanlar, dönen komisyon iddiaları diye uzayıp giden bir liste var.

    bütçe vesaire gibi bahanelere de kimse sığınamaz, ne kadar düşürülmüş olsa da ligin ortalamasına göre yüksek bütçeli takımlardan biriyiz. belki de küme düşmek bu branş için en hayırlısı olur. küme düşmekten ben şahsen son 3-4 senede yaşananlara göre daha az utanırım. hayırlısı olsun.
App Store'dan indirin Google Play'den alın