• 496
    2013-2014 sezonu 18. hafta itibariyle ligin en az gol yiyen defansıdır. rakipler her maç gol yemelerine rağmen maçı çevirebilirken, gol yiyince bütün umutları dağılan, gol yemediğinde de golsüz berabere kalan takımda pozisyona girme yoksunu girdiğini de kaçıran hücumculardan ne ara sıra gelip de bu kadar yerin dibine sokulabildi anlamadığım defanstır. yahu 1 gol yiyince kaç dakika olursa olsun, yine puan kaybettik diye hayıflanmamızın sebebi savunmacılar mı yoksa gol atamayacağımıza inanmış olmamız mı?

    hücumcuların adı klas diye, kazanılmayan her maç ihale savunmaya kesiliyor ben de bunu anlamıyorum. ki bikaç maçı da muslera yok diye altyapıdan kaleciyle oynadık onu da unutmamak lazım yine de en az gol yiyen biziz. savunmanın gözle görülür tek büyük problemi duran toplar ki onları da her takım iyi atamaz, biz de atamıyouz artık aşırı bi gol yeme oranımız yok. bir de gol katkısı düşük stoperlerin ama zaten kornerlerde ön direği yalama yapmış takımda hücumcuların da duran toptan pek gol attığı söylenemez. ortayı açan da mı savunmacı? takım tokatspor'a gol atamıyordu neredeyse, ligde desen her deplasmandan 1 puan alabiliyosak o 1 puanı savunma ve muslera kazandırıyor, 2 puanı ise kaçırdıkları gollerle hücumcular kaybettiriyor. trabzon maçında forvetler kamyonla gol kaçırırken muslera uzayıp da golü çıkarmasaydı yine savunma savunma diye çığıracaktın. deplasmanda ise buldun mu atıcaksın, arkanda duran ateşleyen taraftar yok çünkü deplasmanda o fırsat bi daha gelmez, gol kaçırınca motive etmek için tezahürat yapmazlar sana, buldun mu atıcaksın ki rakip taraftar sussun, rakip takım sinsin.

    kağıt üstünde baksan, şampiyonlar ligi gol krallığına koşmuş adam ve efsane drogba arkalarında dünyanın en iyi 5 milli takımından birisinin 10 numarası sneijder, onların arkasında ise yine bence dünyanın en iyi ön liberolarından melo ve türkiye'nin en iyi futbolcusu selçuk var ama nafile.

    selçuk formsuz, sneijder formsuz, burak formsuz uyumsuz, drogba bitik ama yine savunma kötü savunma sıkıntılı diyoruz. bu takımın çok değil 2 gol attığı kaç maçta puan kaybettik biz? 18 haftada sadece 28 gol atabilmiş takımın hesabını da mı savunmacılar verecek?
  • 687
    önümüzdeki sezon yine sorun yaşayacağımız defanstır.denayer'in 1 sezon daha kiralandığını varsayarsak yanına mutlaka çok tecrübeli ujfalusi,zago tarzında liderlik yapabilecek birini almalıyız.serdar aziz'den süper bir kazık yedik zaten ayrıca serdar ve semih ikiside aynı kalibrede adamlar ve galatasaray'ın defansını toplayacak yetenekte değiller bence.hakan balta duracağı yeri iyi biliyor ama ağır ve artık yaşlandı.chedjou'yu ben açıkçası beğenmiyorum.kolay geçiliyor ve markaj yapamıyor.sorun yaşamamamız için lider özellikleri olan bir stoper almamız şart.
  • 672
    sezon sonu boşta olacak olan agger veya caceres gibi isimlerle kalitesi artırılması gereken defans. tabi bu fırsatları değerlendirecek kafaya ve çapa sahip adam yok camiada. bakın kjaer gibi bir adam tek başına fener'in savunmasını toparladı. o varken yanındaki kazma alves bile sırıtmıyor çok. agger tarzı bir adam aynı etkiyi bizim takımda yaratabilir. bakalım hangi gereksizlerle dolduracak bu beceriksiz yönetim yine defansımızı.
  • 913
    fatih terim 1974'te galatasaray'a transfer olduğunda forvet oyuncusuydu, libero olarak jübile yaptı. ryan donk ve marcao çok iyi stoper oldukları için stoperde oynamıyorlar, çok iyi futbolcu oldukları için stoperde oynuyorlar. yani bu adamları başka mevkilere koy yine oynarlar. fakat christian luyindama nekadio ise muhtemelen stoper dışında başka hiç bir mevkide oynayamaz. fakat ikisinden de defans konusunda potansiyelli olduğu aşikar. fakat ben basma kalıp, ezber bozmayan, sığ futbol sistemlerinden bıktım.

    artık ortaya yeni şaşırtıcı bir şey koyamayan, şapkadan tavşan çıkaran fatih terim yok, tembelleşti. hoca artık oyuncuda mevki dönüşümü yaratmıyor, direk obez gibi transfer istiyor. hoca engin baytar gibi adamı sağ kanatta orta saha gibi oynatarak şampiyon olmuşluğu bile var. albert riera'dan sol bek, ergün penbe'den sol bek, ümit davala'dan orta saha çıkarmışlığı çok. artık hoca oyuncuları efektif kullanmıyor. mesela sarachi sakat mı, bence marcao ondan çok daha iyi bir sol bek aslında. teknik zeki, defansif yönü çok iyi. sol bekte ara sıra oynasa belki yeni bir dani alves olacak. mesela sol bekte ömer bayram oynayacağına marcao sol bek oynasın stoperde donk ve luyindama oynasın. bir gün görelim. ya da ryan donk'u 90+ larda forvete göndermek yerine mostafa mohamed ahmed cezalıyken ölmüş falcao yerine ryan donk'u forvet oynat. luyindama marcao stoper olsun. çünkü donk'da o potansiyel zaten var. bana göre lig ortalamasının üstünde 3 stoperimiz var ve 1 sürekli yedek. bence yanlış. bunların 3'ü de neredeyse her daim sahada olmalı. bir şeyler yap hocam. yani kısacası bu kadro, bu üç oyuncunun* hiç birini kenarda bırakacak kadar iyi bir kadro değil. 3'ü de her türlü oynar. futbol iyi oyuncularla oynanır.
  • 375
    semih kaya ve dany ikisi de iyi oyuncular. savunmamızdaki ana sorun lider ve oyunu okuyan özellikte bir savunmacımız olmaması. tomas ujfalusi hakkındada sözlükte geçen sezon kendisinin kaçak güreştiğini, boşluklar bıraktığını , arkasını semih'in kurtardığı yazılıyordu. bazı oyuncuların kıymeti yokluğunda anlaşılıyor. ayrıca oyun planımız gereği savunmada açıklar vermemizde doğal.
  • 1067
    galatasaray’ın geride kalan son üç sezonda mertens, mata, icardi, zaniolo, ziyech, zaha, barış, kerem aktürkoğlu, morata, osimhen filan derken hücum hattı şampiyonlar ligi için gayet yeterliydi.

    ama defans hattı hiçbir zaman yeterli olmadı. o yüzden iyi defans yapamadığı için grubu ilk 2’de bitiremedi. ve son iki sezonda uefa avrupa ligi mücadelelerine baktığımızda yine yeterli olmayan defans kurgusuyla sahaya dizilim görüyoruz. kaan ayhan, cuesta, berkan, abdülkerim. bu isimler tonlarca gol yememize ve elenmemize yol açtı. üst üste iki sezon hemde. young boys, sparta prag ve az alkmaar bizi eleyebilecek takımlar mıydı? ama defans hattı evlere şenlik olunca eliyorlar işte. ayrıca elenince ne olmuş oldu? muslera ve davinson gibi iki yıldız ismin avrupa’da başarı katkısını bu seviyeye uygun olmayan defans hattı içerisinde boşa harcamış olduk. sadece defans bölgesindeki bu ikilinin değil, hücum ve orta saha hattındaki yıldızlarımızın katkılarını da son iki sezonda boşa harcadık. icardi’li, osimhen’li, muslera’lı, torreira’lı, davinson’lu kadroyu şöyle bir uefa avrupa ligi çeyrek finaline çıkaramadı denecek o sezonlar için ileride belki.

    şampiyonlar ligi defansı sağlam yapanların maçları kazandığı bir turnuvadır.

    galatasaray sağlam bir kaleci, sağ bek ve stoper almazsa ilk 24 hayal olur. bunları alırsa son 16’ya kalma, hatta çeyrek final görmek olağanlaşır.
  • 1052
    bir maç değil, iki maç değil, 5 değil 10 değil 20 değil.

    sayısız maçta alarm veren, rakiplerin zorlanmadan geçtiği savunmamıza müdahale etmenin önünü aldığımız 3 puanlar mı boyadı acaba?

    young boys ile başladı ve alkmaar ile devam ediyor. hiç ama hiç mi üzerine çalışılmıyor? hiç mi önem verilmiyor? inanılır gibi değil. iddia ediyorum bu sene oynadığımız boluspor dahil hiçbir rakibimizin savunması bizden kötü değildi.

    burada anlayamadığım nokta, stoper hattimizin yeterli olmasına rağmen neden savunmamızın bu kadar berbat olduğu.

    kahroluyorum, ne yazık ki hücum futbolu böyle birşey değil.
  • 100
    servet gibi fiziğiyle defans yapan birinin yanında oynayacak adamın gökhan zan değil, topu oyuna sokabilen, çift yönlü oynayabilen ve topa rakip oyuncunun ayağında iken yaptığı müdahelelerde takımına top kazandırabilen birisi gerekmektedir. türk oyuncular arasında bunu hakkı ile yapabilen pek de oyuncu yok, her ne kadar eleştirilmiş olsa da meira bence bu adaya yakındı ama adaptasyon şansı tanınmadı ne yazık ki. devre arasında iyi bir stoper transferi gerekiyor, kaleci değiştirmek değil.
  • 939
    (bkz: 12 eylül 2021 trabzonspor galatasaray maçı)

    yedlin-luyindama-pva üçlüsünü aynı anda barındırmasıyla dosta korku düşmana güven veren defans. herkes luyindama'nın müdahalelerini övüyor ama felaket pozisyon alıyor ve bunun sonucunu özellikle ilk golde çok acı bir şekilde gördük. boey ve marcao'nun dönmesiyle ve takım savunmasının da oturmasıyla (evet, takım savunmamızda da sıkıntılar mevcut) savunmayı çok daha iyi yapacağımızı umuyorum.
  • 540
    defans hattındaki oyuncular şunlar: sabri sarioğlu, tarık çamdal, aurelien reyiz, semih kaya, koray guenter (soyadı almanca sanırım, ondan böyle yazdım.), hakan balta, gökhan zan, alex telles.

    en bariz eksiklik sol bekte tellese yedek olacak oyuncu olmaması ve tarık çamdalın yetersizliği. bence hamza hocanın en büyük hatası telleste ısrar etmemek oluyor ama bu yine de hoca tercihidir, bir şey diyemem. aurelien chedjounun yeri garanti. semih kaya olsa onun yeri de garantiydi. semih sakatlanınca koray orada oynarken onun kesilmesi de bence hatadır. tabii yine hoca tercihi. bu çağda oynanan futbolda savunmada bu kadar rotasyon olmaması gerektiği kanaatindeyim.

    sabri - aureli - koray - telles dörtlüsü bence optimum dörtlü.

    gel gelelim savunma dediğimiz şey en uçtaki hücum elemanından başlar. bazen ne kadar iyi savunma yapsanız da rakipte bunu aşacak silahlar mevcuttur. bizim taraftarımızsa benmerkezci olduğu için rakip takımı her zaman yok sayar. galatasaray sinyor terim döneminde 7 maç üst üste gol yemediğinde bu başarı nasıl ki elmanderden başlayan bir savunma becerisinin getirisiyse, bugünkü sıkıntılar da hücumda savunma başlatabilecek bir forvet olmamasından kaynaklı.

    johan bey takım dizilişini 4 - 5 - 2 şekline çektiği için o zamanlar savunmaya bu kadar yük düşmüyor, semih kaya da daha çok yıldızlaşıyordu. bugün savunmanın üstüne 5 kişiyle hücum yapan rakipler arka tarafta açık bırakmaya korkmadan geliyorlar.

    bu takımın elmander sonrası savunma sıkıntıları çekmesinin sebebi maalesef sinyor terimin onun muadilini bulmak yerine savunmaya katkısı olmayan burak yılmaz ve oyun zekasından ziyade karambollerde attığı gollerle ön plana çıkan umut tercihleri oldu. didier drogba transferi sayesinde ileride top tutarak 2012 - 13 sezonunda şampiyon olduk ama maalesef terim 2013 - 14 planlamasını yine çok kötü yaptı. burak yılmazdan elmanderin gelişmiş versiyonunu yapmaya kalktığında anlaşıldı yaptığı hatanın farkında olduğu ama burak da alıştığı formasyondan vazgeçemedi.

    sayın mancini takım savunmasından alabileceği en iyi verimi aldı ama onun oynattığı oyun için de kurulan kadro tam oturmuyordu. transfer yapamayacağını anlayınca da efendi gibi çekti gitti. prandelli dönemini konuşmak dahi istemiyorum, aysal - cesare el ele her şeyi mahvettiler sağolsunlar.

    şu an takımın en büyük sorunu, hücumdan savunma başlatamamak, akılcı pres yapamamak. dani alves - terry - thiago silva - evra dörtlüsünü kursanız bundan en fazla 4 5 gol az yersiniz. çünkü umut - burak ikilisi ile takım savunmasını komple ve kompakt biçimde yapamıyorsunuz. oyun sisteminde değişiklik için de çok geç. haliyle, galatasaray taraftarı yediği gollere bakmayacak, daha çok gol atmayı isteyecek sadece. bu sezon böyle.

    sneijder, burak, yasin, selçuk, olcan (her ne kadar rezalet oynasa da...), bruma gibi oyuncuları olan bir takımın gol atması daha kolay. ayrıca tersten bir dengesizlik de var, umut ve burak ne kadar savunma için yetersizse, chedjou da hücum için o derece ekstra. bu takım yememek değil, atmak için kurulmuş gibi adeta. gol eğilimi olan takıma savunma oynatınca dörder dörder yedi işte ilk yarıda.

    elhasıl, savunma oyuncularına değil takım savunmasına eleştiri getirmek gerekir ama bu kadroyla da bu kadar işte. tipik galatasaray olup attıkça atmak lazım. savunarak bir şey elde edebilmemiz için forvet oyuncumuzun burak ve umuttan daha farklı özelliklere sahip olması lazım.

    not: gerçi burak yılmazda bazı olumlu savunma gelişmeleri var da, umut... neyse...

    düzenleme: harry kewell the wizard of oz uyardı, korayın soyadı güntermiş, almanca değilmiş.
  • 1069
    şu an en iyi durumda günay-sallai-sanchez-abdülkerim-eren'den oluşan savunma.

    günay güvenç: geçelim, zaten yerine transfer yapılacağı aşikar. galatasaray'da hiçbir şekilde 1. kaleci olmamalı ve olamaz. 2. kaleci olarak 2024-2025 sezonundaki performansıyla galatasaray'ı bir de yedek kaleci aramaktan kurtarmıştır uzun yıllar sonra. bu yeterli.

    rolland sallai: maalesef elimizde bulunan 3 sağ beke rağmen takımımızdaki en iyi sağ bek. sertliği, hızı ve ısrarıyla süper lig'i götürebilir. fazlası olmaz, kart görmeden bir maçı bitirmesi mucize.

    davinson sanchez: günündeyken bambaşka bir oyuncu ama gel gelelim risk almayı seven, hataya açık oyun tarzıyla gününde değilse çok fena saçmalayabiliyor. bu sebeple aslında kendisini çok sevsem de benim nazarımda pek de güvenilir bir oyuncu değil.

    abdülkerim bardakçı: en iyi yerli stoper. handikapları belli. yavaş bir oyuncu, birebirlerde pek başarılı sayılmaz. fakat yabancı sınırı sebebiyle muhtaç olduğumuz bir oyuncu.

    eren elmalı: 2024-2025 sezonunda performansı galatasaray için ne kadar fark ettirdiyse de hazırlık kampı performansıyla soru işareti yaratan oyunculardan birisi oldu.
    arkasındaki jacobs'la aralarında uçurum yok. defansif bilgisinin eksikliğini süper lig'de hızı ve sertliğiyle kapatabiliyor. fakat avrupa'da bu oyunu bilmeniz gerekiyor. yine de türk olduğu için değerli bir oyuncu.

    bence kesinlikle ama kesinlikle ideal senaryoda bir sağ bek, bir sol bek ve bir stoper alması gerekiyor galatasaray'ın ama mali sınırlar sebebiyle savunmaya istediğimiz kalitede ve sayıda takviyeleri yapabilmemiz çok mümkün olmayabilir.

    stoperde şu an davinson ve apo'nun da arda ünyay dışında elle tutulur bir yedeği yok. beklerdeki kuru kalabalığın aksine stoperde ise sayıca oldukça eksiğiz. 1 tane daha güvenilir bir stoper yedeğimiz olsa stoperi bırakalım 2 tane bek alalım derdim fakat stopere de ihtiyacımız var.

    sağ bek transferi bence en az kaleci kadar kritik. hem sağ beki hem stoperi yedeklesin gibi bir fantaziye gerek yok. performansından sual etmeyeceğimiz safkan bir sağ bek bulmalıyız. sanki elimizde sağ bek var da bir de stoper oynayabileni arıyoruz.

    sol bekte eren ve jacobs idare eder seviyede. gönül isterdi ki buraya da bir transfer yapalım. en düşük öncelikli mevki gibi görünse de bence hem stoper hem bek oynayan oyuncu arayışımızı burası için yapmalıyız.

    velhasıl galatasaray'ın ön hattı avrupa için bile çok iyi bir seviyeye gelmişken savunmanın bu denli yetersiz oluşu benim biraz keyfimi kaçırıyor. umarım buralara da iyi takviyeler yapabiliriz.
  • 971
    nelsson, abdülkerim, boey, angelino. birer birer isim olarak da hatta oynadıkları futbol olarak da hepsini çok beğeniyorum. boey'in fizik kalitesi, mücadele ve özgüveni, nelsson'un soğukkanlığı ve liderliği, abdülkerim'in gücü, ileriye attığı topları, angelino'nun hemen her hücum aksiyonu. gerçekten bakınca kaliteli bir savunma.

    tüm bunlara rağmen eğri oturup doğru konuşalım, bu tek bir maçlık bir mesele değil biz geçen sene de uzun süre kalemizde doğru düzgün gol görmediğimiz seriyi yakaladığımız anlarda bile her maçta diken üstündeydik. hiç bir zaman bu savunma gol yemez rahatlığını yaşamadık. hatayı, eksiği nerede ararız veya nasıl geliştiririz* bilmiyorum fakat, yetersizdir* *.

    (bkz: 23 ağustos 2023 molde galatasaray maçı)
  • 23
    emre aşık'ın gördüğü kırmızı kart ile 19 mart 2009 galatasaray hamburg maçı'nda nasıl şekilleneceği iddaa'da özel etkinlik olarak yer almalı.
    seçenekler:
    - emre güngör ne yapılır, edilir ve yetiştirilir.
    -bir uçağa atlanır, gidilir ve meira geri getirilir.
    -semih kaya oyuna sürülür.
    -kanatlardan birine alparslan yerleşir, kewell defans oynar. ( nerden baksan bir 20 oranı olur bunun)
    -ilk yarı alparslan stoper, ikinci yarı kewell stoper olur.

    şaka bir yana içler acısı galatasaray defansının durumu.
  • 809
    çok şükür seneler seneler sonra köklü bir dönüşümün yaşandığı bölge.

    sarbi, semih, balta, şecu, carole gibi gamsizlarin, faydasizlarin, tuzla dan balcova dan erzincanspor dan bile gol yiyen adamların gonderildigi maryano maykon lato gibi isimlerin alındığı bir transfer dönemi yaşadık. aklıma geldikçe etrafıma gulucukler saçıyorum.

    ilk 5 haftanin 2 si clean sheet. 3 ünde de duran toptan birer gol yedik. insallah daha iyi olacağız.
  • 81
    ne yazık ki tek yabancı stoperi meira'yı gönderdik biz bu defanstan. hücum hattı düşünülürken defansımız öksüz bırakıldı, geçen sene ortasından beri süregelen ihmalkarlığın acısı çekiliyor, sonra da bir maçı içimiz rahat izleyemiyoruz. orta sahada kaybedilen her topun kalecimizle karşı karşıya kalacağını bilmek çok acı. üstelik defanstaki oyuncularımızın bireysel olarak iyi olduklarını düşünüyorum ama defansa gelen topların paylaşılamaması, total futbol anlayışında defansımızın geriye dönüşteki disiplinsizliği, bir de üstüne biraz önlerinde beklenmeden kaybedilen toplar boşluklara yol açıyor. umarım yönetim de bizim kadar dertlidir bu durumdan, güzelim gollerimize yazık oluyor, her yediğimiz golde.
App Store'dan indirin Google Play'den alın