eğer tüm galatasaraylılar sembolik bir ücret karşılığında faydalanabilecekler ise sosyal tesis, hatta çay bahçesi olarak kullanılmasına sonuna kadar destek verdiğim
ada gibi adadır.
uçuk kaçık projeler ile şehrin her yeri rezil edildi. bir de üzerine "nerede eski istanbul" diye ortalıkta dolanan yeni yetme koftiler bir de bu yerlere para kazandırıyorlar. boğazın ortasında adeta kurtarılmış bölge olarak kalmış bu değerli kara parçasının adeta zor zamanda yastık altındaki altınları bozdurur gibi elden çıkarılmasına ve üç kuruş uğruna birilerine peşkeş çekilmesine karşıyım. hatta geçtiğimiz yıllarda ciciş kılıklı kezban popiler burada
#suadaaa diye fotoğraf paylaşınca bu konseptten iyice tiksinir olmuştum. koskoca istanbul'da
mekan yapacak, son ses boktan müzikle kafa sikecek başka yer mi kalmadı? sıçarım sizin suadanıza lan. bir ara da
buzada olacaktı. buzadanın da amk. hayvan herifler.
eğer biz büyük ve vizyonlu bir kulüpsek bu ada
galatasaray adası olarak kalır ve biz buradan gelecek birkaç yüz bin dolara tamah etmeyiz. eğer ediyorsak ortada bir sorun var demektir. alt tarafı
tarık çamdal'ın yıllık maaşını çıkaracağız diye şu güzelim ada yasal olarak değil fakat fiilen elden çıkarılamaz.
ben bu tip konularda geri kafalı bir insanım. gidin abi başka yere yapın. başka yer çok, fakat tek bir galatasaray adası var... mücevher gibi bu güzide adamız keşke
galatasaray müzesi falan olsa da bebek sahilden kalkacak sarı kırmızı kayıklar ile 2-3 liraya gezip üzerinde kafa dinleyerek iki çay içsek, aile sefası yapsak...
benim dar görüşlü ve
hamza hamzaoğlu vizyonlu hayalim budur.