galatasaray biraz da
rocky balboadır aslında.
rocky hiç bir zaman baştan sona üstün götürememiştir bir mücadeleyi hep önce sağlam yumruklar yemiş çenesi ağzı yüzü dağılmış kan revan içinde kalmış ama o yıkılmadan yerden kalkmış ve efsane yumrukları ile karşısında ki rakibe "eldivenlerinde tuğla var bu gerçek olamaz ölmüş olması gerekiyordu!" etkisi yapmıştır. tıpkı galatasaray'ın neuchetal'e,milan'a,real madrid'e yaptığı o etki gibi.
rocky kimi zaman yıkılmıştır, mücadeleyi kaybetmiştir ama baştan, sıfırdan, toz ve buluttan başlayarak
rocky knock out ile zirveye yine adım adım çıkmış ve o kendisiyle t.şşak geçen tipleride kendini en büyük görenleride yumruklarıyla perişan etmiştir.galatasaray'ın 14 yıl şampiyon olamayıp ilk şampiyonluğundan sonra gerek avrupada gerekse de türkiye'de tartışmasız en büyük türk takımı olması gibi.
balboa,rocky iv'de ivan drago'nun karşısına çıkar ve davetsiz misafir muamelesi gördüğü salonda büyük bir zafer kazanır.tıpkı ellend road'dan türkiye'nin o zamana kadar gördüğü en büyük dereceyi çıkaran galatasaray gibi.
şu an galatasarayımız rocky gibi yine sağdan soldan yumruklar yemekte, kaşı patlıyor,dudak zaten yamulmuş,burun desen kırılmaktan normal şekli unutulmuş ara ara patlamalar yapsada genel olarak çok sağlam dayak yemekte açıkçası, belki bu bir kaç raund daha devam edecek,hatta belki galatasaray yere düşecek ama kesin olan bir şey var ki yine oradan ayağa kalkacak, merdivenleri tek tek çıkıp zirveye ulaşacak ve o elini kaldırdıktan sonra o yumruğun indiği her rakip perişan olacak ve rocky'nin adrian çığlıkları gibi bizde o an gırtlaklarımız patlatırcasına bağıracağız "rerererarara galatasaray galatasaray cimbombom!!!"
son olarak filmden mükemmel bir alıntı yapmak gerekirse tek cümle (bkz:
fighters fight).
edit:bu entry yazarken arka planda son ses
gonna fly now dinlenmiştir:)