• 7526
    medyada topyekûn saldırı altında olan camia. bir yandan magazinsel, bir yandan hakem kararları, bir yandan fbjk'nın talepleriyle şampiyon olmamamız için galatasaraylı olmayan herkes birleşmiş vaziyette. bunu en son 2020-2021 sezonunda da yapmışlardı ve maalesef başarılı olmuşlardı. çünkü biliyorlar ki galatasaray'ın bir şampiyonluğu makasın daha da açılmasına neden olacak, belki de türkiye'nin bayern münih'i ortaya çıkacak. bu nedenle muhtemeldir ki önümüzdeki günlerde daha çok üstümüze gelecekler.

    taraftarın hafta sonu oynanacak maçta* her durumda ölümüne takımın yanında olması lazım. her bir taraftarımızın gerekirse ses tellerini sahada bırakması, ayrıca saha dışında da kulübe verebileceği bütün desteği vermesi gerekiyor. tüm camianın her bir zerresine kadar çok dikkatli olması ve kenetlenmesi lazım.

    çünkü; (bkz: kenetlenin başka galatasaray yok)
  • 7527
    son yıllarda "spor kulübü" hüviyetini kaybetmiş kulüp. spor alanında kadın ve erkek basketbola, erkek ve kadın voleybola verilen önemin yetersizliği kulüp tarihine yakışmamaktadır. türk spor tarihinde birçok spor dalında öncü olmuş ve süreklilik arz etmiş bir geçmişe sahibiz ancak bu denli önemli bir misyona sahipken ismimiz "spor kulübü" iken maddi manevi sadece tek yıllık verilen önemler oldukça can sıkıcı hale gelmektedir.

    her dalda rekabetçi bir alan yaratmak zorundayız. fenerbahçe ile olan bu fark giderek açılmaktadır. kadın-erkek voleybolda, kadın-erkek basketbolda her sezon yenilmeyi bir galatasaray spor kulübü taraftarı olarak kabullenemiyorum ve çok üzücü buluyorum. başta erden timur olmak üzere sayın başkan ile birlikte tüm spor dallarında gereken önemi göstermelerini bekliyor ve görevleri olduğunu hatırlatmak istiyorum sadece futbol alanına kanalize olmak spor kulübü hüviyetimize karşı sorumsuzluktan başka bir şey değildir.

    üyesi olduğu kulübün misyonundan ve geçmişinden bir haber bazı taraftar ve kulüp üyeleri tarafından zarar görülüp utanç verici şekilde spor dallarımızı kapatmaya niyetlenen dahi olmaktadır. bir an evvel ciddiyetle bütçeler yaratmalıyız, aktarmalıyız ve rekabetçi takımlar oluşturmak zorundayız. kaldı ki 20-30 milyon euro'luk bütçelerden bahsetmiyorum örneğin erkek basketbolda 7-8 milyon euro bütçelerle de rekabetçi, doğru kemik bir kadroyla finale çıkabilecek kadro oluşturabiliriz. geçen sezon sırf kaliteli kadro rotasyonu olamadığı için anadolu efes'e tur vermek zorunda kaldık. keza kadın basketbolda bir tık daha yüksek bütçeyle şampiyon olabiliriz veya dün oynanan euro cup'ın final serisinde asvel'e karşı büyük fark yemezdik.

    bu alanda en umutlandığım konu ise genel mali kurul'da sunulan stad yanına yapılacak olan basketbol ve voleybol için salon projesidir. ayrıca sporcuların konaklaması antrenman yapmalarına da olanak sağlayacak bir proje olması futbol takımındaki şampiyonluktan daha çok sevindirecektir.

    umarım bir an evvel "salon projesi" faaliyete geçer ve oluşacak sponsorluklarla, salon çevresinde oluşacak ekonomik ekosistemle ve kulüp kendi bütçesinden aktaracağı tüm spor dallarında 3-4 katı bütçelerle başarıdan başarıyla koşan, kemikleşmiş bir spor kulübüne yakışır kalıcı yapı oluşurulmasını arzu ediyor ve ilgili sorumluların görevleri olduğunu hatırlatmak istiyorum.

    galatasaray bir spor kulübüdür.
  • 7529
    merhum başkanımız mustafa cengiz'in söylediği gibi türk futbolunun kıblesidir. türkiye'nin en büyük ve en başarılı spor kulübüdür. ama sürekli paçalarından çekilir ki diğer yan rollerdeki "kötülerin kulüpleri" ön plana çıkabilsin. sürekli hakir görülür, hakkı hiç teslim edilmez. hep kötü yönleri köpürtülür, iftiralara uğrar. türk futbolunun hem başarılı hem de efendi çocucuğur.
    ama türk toplumunda efendi olmanın bir yararı görülmemiştir.
  • 7531
    futbol haricindeki çoğu branşta maalesef armamız rakiplerimizin devamlı gerisinde kalıyor. kadın/erkek basketbol ve voleybolda ezeli rakibimiz fenerbahçe gerek kendi bütçesi gerek sponsorlarının desteğiyle sürekli şampiyonluğa oynuyor.

    misal erkek voleybolda son şampiyonluğumuz bundan tam 24 yıl önce gelmiş.
    kadın voleybol liginde şampiyonluğumuz hiç yok.
    erkek basketbolda son şampiyonluk 2013, o da ünal aysal'ın hakkını veren bir bütçe ile kadro kurması sayesinde geldi. onun haricindeki son şampiyonluk ise 1990 yılında.
    kadın basketbol liginde nispeten daha az rekabet var. orada şampiyonluk sayımız fena olmasa da son yıllarda fenerbahçe'nin ağır bir dominasyonu var.

    avrupa mücadelelerinde anadolu efes, fenerbahçe, vakıfbank, eczacıbaşı vs. önemli başarılar yakalarken biz bu başarılardan da uzağız. eurolig women başarısının devamını getiremedik örneğin.

    velhasıl; galatasaray armasına yakışacak takımları ya kurmak gerek. kulüp elini taşın altına koyup, ek olarak doğru düzgün sponsorlar bağlamalı. yahut masraf ve zarar görüyorsak bu branşlardan çekilelim yolumuza futbol kulübü olarak devam edelim. galatasaray armasının küme düşme tehlikeleri yaşaması yahut averaj takımı olması gücümüze gidiyor.
  • 7534
    youtube'da gezinirken tesadüfen başrölünü adile naşit'in (allah rahmet eylesin) oynadığı 1982 yapımı "adile teyze" filmine denk geldim.

    şöyle bir sahne var:
    https://youtube.com/...6dfcQVkckOcB3r_oJI3x

    kilolu bir renkdaşımız (şu sezer'in eşeğini kırbaçlayan çocuk) (şişko nuri lakaplı sıtkı sezgin) içinden geldiği gibi samimi bir şekilde "haydi bastı cimbombom" marşını söylüyor yemek sofrasında. (canım benim)

    buna katlanamayan fenerli zibidiler "findanı taştan oyarlar" ile başlayan küfürlü tezahurat ile cimbomlu kardeşimizi susturuyor, üzüyorlar. üzmekle kalmıyor, fiziksel görünümüyle alay ediyorlar.

    yönetmen alev akakar bence burada bile bir türkiye analizi yapmış. fenerbahçe taraftarı genelde böyledir. bel altı vurmayı, haksızlık yapmayı, çirkin konuşmayı kendilerine düstur edinirler. galatasaray ise asaleti temsil eder. çok daha fazla merhametli olur sevenleri. istisnaları elbette olur ama kaideyi bozmaz.
  • 7542
    diğer kulüplerden farkı taraftarının ve yönetim camiasının romantizmi abartmamasıdır.

    diğer kulüplerden farkı paralı yöneticilerin ve bayrak oyuncularının kulüpten büyük olmadığının bilinmesidir.

    diğer kulüplerden farkı kendi veya rakip yönetimlerin algılarına hiçbir zaman gelmemesi, doğru ne ise onun farkında olan bir camia olmasıdır.

    hiçbir oyuncu ne kadar emeği olursa olsun galatasaray'dan büyük değildir. aksi bir zihniyet şampiyonluklara ve tarihe mal olur.
  • 7543
    tarihine, kimliğine, mevcudiyetine inanarak mücadele ettiği sürece istediğini istediği yerden alabilecek kudrettedir.

    2022 - 2023 sezonu özelinde futbol takımı galibiyet serisi rekorunu kırmış, deplasmanda yarıştaki rakibi fenerbahçe'yi net skorla yenmiş takımın son düzlükte şampiyonluk vereceğini beklemek olağana da olağanüstüne de aykırıdır.

    (bkz: galatasaray futbol takımı) olması gereken mücadeleyi verdiği sürece şampiyon olacaktır.
  • 7544
    taraftarına rağmen nasıl bu kadar başarılı olduğunu anlamadığım canım kulübüm. eleştiri kültürü olduğu söyleniyor ama burada ve diğer sosyal mecralarda okuduklarımın hiçbirisi eleştiri değil. hatta diğer takım taraftarlarının birebir kopyası şeyler. terim'i ailemden birisi kadar çok sevdiğim entrylerimle mevcuttur. burada antu'da fenerbahçe'nin her puan kaybında açtığı hemen daum başlığı ile dalga geçiyoruz ama bizim puan kaybında "hemen terim" temalı şeyler okuyoruz. taraftarın diğer kısmı da kulüpte her şeye düşman. kendince her şeyi bildikleri bir ütopya oluşturmuşlar asla yanılmıyorlar. velhasıl bu kulüp taraftarına rağmen başarılı olmuş bir kulüptür.
  • 7546
    karagümrük, beşiktaş ve başakşehir* virajından ölümcül hasarla çıkmazsa son düzlüğe kendini atıp, kalan maçlarında anadolu klüplerine turbo basıp koyup geçer. son derbiye kadar puan farkını korur. ancak başakşehir maçında olası bir puan kaybında araç tepe taklak olabilir. başakşehir maçı çok önemli bir maç. çok dikkat etmeliyiz. tek çare 3 puan.
  • 7549
    hayatımın hiçbir noktasında anarşizmi, isyan kültürünü, tarafıma olan olumlu/olumsuz tutumu baz alarak değer yargılarımı inşa etmedim lakin son birkaç yıldır (özellikle pandemi başlangıcından bu yana) hayata, insanlara, toplumu ilgilendiren sistem ve yönetimsel anlamda insanın değerine dair oldukça sık düşünmeye başladım. galatasaray'da bunların içerisinde bana ne gözle baktığına dair düşüncelere gark ederek, kendine sıkı bir yer edindi. geçtiğimiz ay içerisinde kombine yenileme safsatası ile ufaktan bir rahatsız oldum, zira istenen paralar bugün türkiye'de yaşam dinamikleri baz alındığında inanılmaz korkunç zamlar gördü, hakeza forma fiyatları, sürekli sizi tribüne bekliyoruz, tribünde yerinizi alın, basketbol takımı izlenmiyor oraya da gelin, voleybol maçımız var biraz da oraya gelin, beyler formalar az sattı biraz daha alın gibi ufak tefek reklam faaliyetleri (her ne kadar gerektiğini bilsem de) beni irrite etmeye başladı. bakın ben yanlış yorumluyor olabilirim, yanlış düşünüyor olabilirim, fikirlerim komple bir saçmalık dahi olabilir bu yanlışı yüzüme vuracak bir yazar arkadaşım var ise, seve seve yanlışımdan dönmeye hazırım. lakin söylemek istediğim yegane şey; ben bu kulübün müşterisi miyim? yoksa birlikte yol yürüdüğü bir yoldaşı mıyım? bana yoldaş gibi davranıp, cebimdeki son kuruşa dahi göz dikildiğini düşündüren şeyin ne olduğunu kendi çapımda açıklamaya gayret gösterdim sürç-i lisan ettiysem affola.

    lakin eğer ben müşteriniz isem çıkın verdiğim paranın karşılığı olan galibiyeti, üç puanı, iyi oyunu bana verin yok eğer ben yoldaşınız isem çıkın yırtılan boğazımın, akıttığım terin karşılığını verin.
  • 7550
    allah'ın izniyle futbol takımı 2023 yılında şampiyon olacak olan göz bebeğimiz.

    bu takımın genlerinde var final maçlarını kazanmak. ama yarıştan umudu kalmamışsa bjk ve fb gibi sülûk misali yapışmaz; aslında hakaret amaçlı söylemiyorum keşke biz de öyle olsak. şu beşiktaş' ın yerinde bu sezon biz olsak muhtemelen ligin ikinci devresinden itibaren en fazla 5 maç kazanırdık.

    ancak yarışın içindeyse ve finallere kaldıysa ülke içinde nerede olursa olsun yenemeyeceği takım yoktur. şöyle bir şey de var: final haftalarına kalmadan önceki arada- derede olan, tam olarak ismi konulmamış maçları da kazanamaz. bu sezonki karagümrük ve beşiktaş maçları misal... emin olun son 3 hafta maçı bunlar olsaydı ikisini de yenerdik. okuyana saçma gelebilir ama bu durum 2019, 2018, 2015, 2006 ve 2002 şampiyonluklarında da böyle oldu. açın bakın o sezonların tünelin ucuna yaklaşılan maçlarına. kayıpları göreceksiniz.

    tünelin ucuna yaklaşma ile o ışığı görme arasındaki maçlarda çok bariz farklarımız var. geride bıraktığımız karagümrük ve beşiktaş maçları tünele girilen ilk 2 maçtı. artık o şampiyonluk bayrağı görünüyor ve bu kulüp o bayrağı gördüyse herkes müsterih olsun.

    daha önce yaptığımız gibi allah'ın izniyle kalan maçları gol dahi yemeden kazanacağız. herkes geride kalan maçları unutsun, 5 maçlık bir lig kuruldu sayalım önümüze bakalım. bu saatten sonra moral bozmaya, gerginliğe yer yok. çıkacağız aslanlar gibi oynayıp kazanacağız inşallah. önümüzdeki ilk 3 maçı aldığımız vakit şampiyonluğu garantileyeceğimizi düşünüyorum; değil son maç sondan önceki maçlarda bu işi bitirme ışığı görünmüş durumda...

    telâş, umutsuzluk yok asla yok. vura vura alacağız hakkımızı.
App Store'dan indirin Google Play'den alın