bugünlerde medyada yazılıp çizilen hayal ürünü haberlerden ve büyük çoğunluğu fenerbahçe yandaşı medyanın başlatmış olduğu ve birkaç yıldır süregelen yıpratma kampanyasından dolayı beni bazı konularda düşündürmeye başlamış spor kulübüm.
biz ülke olarak hiçbir zaman homojen yapıda olamadık, olamayacağız da, bu etnik olarak ta, sportif anlamda da sürüp gitmeye mahkum gözüküyor
* elbette tüm spor kamuoyu bütününde anlaşılan ve ters düşülen noktalar olacaktır fakat özellikle
25 ekim 2009 fenerbahçe galatasaray maci sonrası başlayan düşüşten dolayı zaten pusuda bekleyen art niyetli kimseler ve takıma inancını yitirmiş bazı taraftar arkadaşlar var gücüyle teknik direktöre ve oyunculara yüklenmeye, medya da "doğru veya yanlış" haber yazıp çizme gücünü kullanarak spekülasyonlar üretmeye başlamış gözüküyor.
galatasarayım bu memlekete ağır geliyor. başarısından, duruşundan, tarihinden dolayı çekilemiyor ve kıskananlar yüzünden etik olmayan yollarla alt edilmeye çalışıyor.
hani düşünüyorum bazen keşke hiç olmasaydı
galatasaray, bizler de olmasaydık,
avrupa başarısı* bu memlekete hiç uğramamış olsaydı
*,
dünya kupasında,
avrupa şampiyonasında üçüncü de olmasaydık
*, hagi hiç gelmeseydi, metin oktay, bülent korkmaz, hakan şükür, arda turan
* olmasaydı,
rijkaard'ı,
neeskens'i hep televizyondan izleseydik...
keşke bir ömür boyunca ayılıp bayıldıkları sarı lacivertli ekibin "okçu"larına, "profesör"lerine, yerel şampiyonluktan öteye gidemeyen başarılarına, istanbul işgal altındayken miço takımlarına karşı aldığı bilmemkaç dandik galibiyete mahkum olsaydık. avrupa'da sıfır çekip gelseydik, şampiyonlar liginde ihtimaller hep üçüncü olup uefa'ya kalmak üzerine kurulu olsaydı, ülkecek tek başarımız sarı lacivert renkli ekibimizin şampiyonlar liginde çeyrek final oynaması olsaydı bunu da kırk gün kırk gece kutlasaydık... derbi diye bir şey de olmasaydı, bu olmayan şeyden bir ay önce medyanın sapan saçma haberlerle bok atmaya, psikolojik savaş başlatmasına gerek duyacakları bir durum da olmasaydı.
senin o çekemediğin takım var ya,
türkiye dendiği vakit yetmişiki milletten adamın aklına ilk gelen şeylerden biri, senin en değerli markalarından biri, avrupalı olduğunu iddia etme gereği bile duymayan
avrupa takımı,
dünya takımı, hesaplarını ezeli rakibini yenip sittin sene makara kukara yapmak, yerli ve yabancı piyasaya milyon eurolar bayılıp gündemi işgal etmek üzerine değil uzun vadede bu millete daha nice başarılar yaşatmak üzerine kuran bir takım. bu milletin ortalamasına hakikaten fazla gelen bir takım
galatasaray ve büyüklük bakımından kıyaslandığı ezeli rakibinden yalnızca finansal açıdan geride olmasına
* rağmen hala ısrarla "tesadüf"lere, bünyesindeki çalışanlarına yöneltilen "futboldan anlamıyor" tarzı seviyesiz eleştirilere boğulan; bu ülkenin gelmiş geçmiş en başarılı ve futbol başarılarının tamamına yakınında
aslan payına sahip spor kulübüdür!
not: sahiplenilecek zamanda bokun alasını atıyoruz
* diğerleri gibi
* sonra da başarı başarı diye bir tarafımızı yırtıyoruz, camiamıza gönül veren herkesi
köklü değişimlerin,
devrimlerin yaşandığı bu dönemde ufak tefek günlük başarılara kanmaya değil bilinçli olmaya davet ediyorum.