siz anlamıyorsunuz galiba, ya da ben anlamıyorum. her ikisini de kabul ediyor ve saygı duyuyorum.
bunu özellikle belirttikten sonra, yazar olduğum için hakkımla burada düşüncelerimi paylaşmak isterim.
yaşım 25, uefa kupası zamanlarında ilk okula gidiyordum 8 yaşındaydım yani, arsenal maçını izlemek için uyuyor numarası yaptığımı hatırlıyorum, gizli gizli bakardım televizyona, yani çocukluktan geliyor bende galatasaray sevdası, sokakta frikiklerin başına geçerken
hagi hagi hagi diye bağırırdık hep. bu örnekler artar, ancak demem o ki dostlar o zamanlardan beri galatasaray sevdamız eksilmedi. ta ki 3-5 ay öncesine kadar...
galatasaray maçı izlemez, maç izlemezmiş gibi özetini merak etmez, özetini merak etmezmiş gibi sonucuna bakmamaya başladım.
yazının başındaki çelişkiye gelirsek, kimisi diyor ki; kümeye düşsek biz hep burdayız galatasaray'ın yanındayız biz taraf ve taraftarız. saygı duyorum kardeşim hayat senin.
şahsım adıma da yaşadığım hayat benim ve artık böyle bir galatasaray, ben böyle bir lise oluşumu, böyle bir takım istemiyorum ve asla desteklemeyeceğim maddi ve manevi.
galatasaray'dan bir kaç soğuma sebebi yazmak isterim.
1- büyük başarılar kazanıp kazandığımız başarının üzerine koyamadık. 2000 üzerinden 17 yıl geçti hala uefa kupası diyoruz. evet tamam var, yok demiyorum ancak 17 yılda 1 kez daha final görülemez miydi ?
2- burası türkiye tamam anlıyorum, yiyici,ölücü,menfaatçi,haksız yapılan şeyler çok biliyoruz tamam. bunu kaç oldu belirtiyorum, kaç oldu şu cümleleri buralara yazıyorum anlamamakta mı ısrar ediyorsunuz veya anlayıp kabul mu edemiyorsunuz bilmiyorum da en çok kanıma dokunan şeylerden olan açıklıyorum tekrar,
4 yıl şampiyonlar ligine katıl,3 yıl şampiyon ol, 1 çeyrek, 1 son 16 gördü bu takım 4 yıl içerisinde
* bu ne demek biliyor musunuz? kurulan kadro, harcanan parayla kazanılabilecek maksimum başarıları hemen hemen kazanmışsınız demektir. peki futbolda başarı kazanılınca para kazanılıyor demi büyük paralar dönüyor.
şimdi geliyorum akıl almaz zor soruya. peki dostlarım bu başarılar,paralar kazanılırken bu paralar nereye gitti ?
ya da bizim gibi küçük takımlar maksimum başarısı şampiyonlar liginde çeyrek final oynamak iken zarar mı etti ?
1. ihtimalde lise yedi dersiniz eyvallah der, tamam şimdi yeter gidin dersin. 2. ihtimal gerçek ise daha acıklı daha rezalet daha saçma. başarı kazanıp nasıl zarar ediyosan kazanma.
3-fatih terim ve arda turan
a- arda turan, kardeşim bırakın adam nerede ne yapıyorsa kendi aptallığı veya zekasıyla yapıyor. bizde yetişmesi hala bizimle olması anlamına gelmez her zaman. abartmamak lazım bazı şeyleri. dersin ki bana
frank lampard,
francesco totti o zaman susarım istediğiniz kadar konuşun tartışın derim. ama bana göre zihin olarak bayrampaşa dan öteye gidemeyen şahsı başarısı dışında konuşup tartışmaya gerek yok.
b- fatih terim. bu abimize saygım sonsuz, ancak son geldiğinde şampiyon olurken, şampiyonlar liginde başarılar kazanırken gitmeyecekti. gitti ve bitti. uzatmanın alemi var mı kardeşim ? bu adamın da geçmişine saygı duyuyor, gördüğünüz gibi sadece bizim için artık sıradan bir adam gibi yazıyorum.
4- belki daha vardır sebep ama son yazıp bitiriyorum
taraftar kardeşlerim hani biz diyoruz ya bütün başarıları ilk biz yaşadık türkiyedeki başarıları ilk biz tattık avrupa da en çok biz türkiyenin adını duyurduk falan.
peki abi biz niye hala geçmişten destek alıp geleceğimizi inşaa edemiyoruz ? niye biz ilk başarıları yaşarken hala geçmişteki başarıları konuşuyoruz ? neden her seferinde 1 ileri 2 geri gidiyoruz ? neden bunda da öncü olamıyoruz ?
mesela şu an beşiktaş şampiyon oluyor falan filan, hadi bir şey deneyip çıkaralım
şenol güneş i ne başarı kalır ne bir şey. ben size şenol güneş gitsin demiyorum işte dostlar ben size şenol güneş bir işi başarırken o gittikten sonraki başarıları veya başarı için savaşmaya devam edilsin. yeni taze kanlar devam etsın 70 yaşındaki
mircea lucescu lara dönülmesin. gençleşelim,iyileşelim,ileriye sağlam adım atalım.
umarım anlatabilmişimdir,
bu saçma düzenin körü körüne bir parçası olmayacağım artık.