turuncudan iz taşıyan tok bir sarı ve vişneye çalan koyuca tatlı bir kırmızı.(bkz:
#1)
ben bu sözlükte henüz çaylak dahi olmadan önce, okur olarak giriş yaptığımda bazen bu entrye yönlendirirdi beni site.o gün bir mağlubiyet hatta belki büyük bir hezimet gününe, bir fenerbahçe mağlubiyeti sonrasına da denk gelmiş olsa bu tanımı okuduğumda önce ali sami yen bey gelirdi aklıma, sonra metin oktay ve hakan şükür'ler hagi'ler 96-2000 kadrosu yani. o zaferler, milan maçları, manchester maçları, real madrid maçları monaco, dordmund, leeds ve arsenalden kupayı alışımız.. gençliğimi hep ortamdaki diğer takım taraftarlarına karşı daha dik geçirmemi sağlayan zaferler.bilinçaltımda böyle ufak çaplı bir gezintiye çıkarırdı beni bu galatasaray tanımı ve tansiyonumu dengelerdi.
ve düşünürdüm kendi kendime ''sen kimsin de galatasaray'a gönül koyuyorsun'' diye.
galatasaray türkiye'nin en büyük camiasıdır, bu ülke vatandaşı herkes ona borçludur.işte bu yüzden galatasaray her şartta gönül koyulmaktan münezzeh bir camiadır.
edit: imla.