• 3733
    o kadar büyük potansiyel barındırıyor ki alt edilmesi rakipler tarafından olmuyor, hep kendi içinden alt ediliyor.
    tarihinin en büyük gelirlerine sahip oluyor ama bir bakıyorsun aynı zamanda tarihinin en büyük borcuna da sahip oluyor. kaynaklar doğru değerlendirilmiyor. yöneticiler kendi menfaatleri için kulübü mahvediyor.

    alın size ünal aysal. şaşalı bir şekilde geldi, mükemmel yönetim gösterdi. sonra? sonrası menfaater işin içine girdi, koltuk sevdası işin içine girdi. galatasaray'ın o pis karakteri devreye girdi, iç çekişmeler devreye girdi. o muazzamn kaynaklar, yaratılan sinerji el birliğiyle mahvedildi ve kulüp inanılmaz borç batağına sürüklendi. tek çare elde avuçta olan taşınmazları satmak.

    bu düzeni kim sağlıyor, kimler fitili ateşliyor, başında kim var bilinmiyor ama ne zaman düzene girsek, rakiplerle arayı açmaya başlasak bu sistem devreye giriyor ve bizi engelliyor.

    fatih terim gelmiş, mükemmel bir takım yaratmış, 2 sene şampiyon olmuşuz, şampiyonlar liginde çeyrek final görmüşüz, rakipler avrupa'dan men edilmiş ve tam gaz gidiyoruz. 3. şampiyonluk neredeyse garanti gibiyken, gelirler yağmur gibi yaparken bir anda bu sistem devreye girdi ve çöküş başladı. kim yaptı, kimler yaptı bilinmiyor. bu dönemde rakipler bizi yakaladı ve neredeyse geçecek.

    bu sistem olmasa türkiye'nin bayern münih'i olurduk çok önceleri. geleni geçeni ezerdik ve iddia ediyorum bu sistem 2000'li yıllarda devreye girmeseydi bugün uefa kupasının yanında şampiyonlar ligi kupası olurdu.
  • 3734
    borcu olduğuna inanmadığım kulüp. tamamen başka aday çıkmasın kulüp bunaklara kalsın diye spekülasyon yapılıyor. ulan beşiktaş gibi stat geliri olmayan kulüp bile iflasın eşiğine geldi feda dedi falan düzlüğe çıktı bizimkiler paso ağlıyorlar. 20 milyonluk potansiyel tribünden götünü yırtarak forma alarak katkı sağlıyor ama hiçbir konuda fikri sorulmuyor. fikrini beyan edene de yönetimin maşaları küfür ederek sesini kestiriyor. başka taraftar olsa yakar o kulübü.
  • 3736
    ilk devrimi metin oktay yaparak kulübün takımını halka açmıştı.

    şimdi sıra 2. devrimde;

    (bkz: kulübün yönetimini halka açmak)

    bu liseliler olduğu sürece daha çok kaos görürüz biz. güya okumuş insanlar diyoruz, atatürk ne güzel demiş; "okumuş insanlardan kara cahiller çıkabileceği gibi, hiç okumamış insanlardan büyük alimler çıkabilir." bu arkadaşlar hangi kategorideler onu da siz bulun.
  • 3739
    neye niyet neye kısmet.
    dört gözle prandelli'nin kovulmasını beklerken,
    furkan aldemir'in gittiği haberi geldi.
    futbol takımından bu sene cacık olmayacağını anlayınca
    bütün enerjimi basketbola vermeye karar vermiştim.
    özellikle son kızılyıldız ve beşiktaş maçından sonra
    sevgiyi, saygıyı hakedene verecektim ki,
    duydum ki orda da kaos var. bu sene bize
    gülmek haram. emegi geçen herkese şükranlarımı sunuyorum!!!
  • 3740
    en büyük neşteri futbol takımına vurması gereken kulüptür.

    30 hafta yatıp oynadığı 3-5 maçta da sahada yürüyemeyen adamların cepleri dolarken, furkan aldemir gibi adamların parasını alamadığı için kulüpten ayrılmak zorunda kalması insani duygular sahibi her galatasaray'lının vicdanını sızlatır.

    pandev = 2.400.000 euro
    dzemaili = 2.400.000 euro
    yekta = 1.000.000 euro
    sabri = 1.250.000 usd
    aydın = 1.000.000 usd
    balta = 1.250.000 euro
    yasin öztekin = 1.100.000 euro
    engin baytar = 1.100.000 usd
    eboue = 2.200.000 euro

    toplam yıllık 16.000.000 usd

    başka sözüm yok.
  • 3742
    liseliler yüzünden tarihinde hep inişler çıkışlar olan, her rüzgarda yaprak gibi savrulan canım kulübüm.

    futbol takımının her başarısının ardından ortaya çıkan borç batakları , kaçan yöneticiler , cepleri parayla dolan büyük * galatasaraylılar.

    şu gün altından kalkılamayacak sözleşmeler ile futbol takımının eli kolu bağlanmış durumda ve maalesef bu sözleşmeler başarı da getiremeyecek durumda. kös kös oturup neler olacağını görmekten başka futbol takımının başka hiç bir çaresi yok ve bu takım 2 sene gruptan çıktı tekrar marka oldu.

    tarihinin en iyi zamanlarını ünal aysal ile geçirmiş basketbol takımına sahip çıkılmıyor. hem kadın hem erkek takımında büyük başarılar kazanmış oyuncular kaçıyor. paralar ödenmiyor , oyuncular umursanmıyor yine eski dandik takıma doğru gidiliyor.

    bunlar olurken takımın lokomotifi futbolda herkes am üstünde fındık kırıyor kocaman kontratlarıyla yan gelip yatıyor formalarını bile terletmiyorlar. adnan polat'ın star tv'de para topladığı zamanlardayız. bundan 1-2 sene önce şampiyonlar liginde bağırtan takım iken şu an 4'ten aşağı yemiyoruz bari para vermeyin.

    tasfiye zamanıdır. hem galatasaray üzerinden 100 yıldır rant sağlayan yöneticilerden hem de ''on dönüm bostan yan gel yat osman'' futbolculardan kurtulma zamanıdır ki bir daha ki rüzgarda ölmeyelim.
  • 3743
    acı bir şey ama artık daha fazla içimde tutamayacağım. ciddi anlamda büyük kulüp olma hüviyetimizi kaybediyoruz, telafisi zor olacak şekilde zedeliyoruz bunu. popülerliğimiz, taraftar sayımız elbette azalmayacak ama hem ülke içinde hem de ülke dışında, feci bir prestij kaybı yaşıyoruz. ve ben bir galatasaray aşığı olarak sindiremiyorum, tanıyamıyorum bu halimizi. gözümüzde fazla mı büyüttük diye düşünüyorum bu takımı. sportif başarı gelir geçer, dünya üzerinde en köklüsünden en amatörüne spor kulüpleri başarılı olur, başarısız olur, zor dönemler atlatır. ama yaşadığımız şu günlerin açıklaması yok. büyük takımsan, yaşadığın kötü şeylerin bile bir alt limiti olmalı. parasını ödeyemediğin için elinden futbolcu, basketbolcu kaptırır vaziyete geldiysen, başkanın olacak adam bir anda kaçıp gidiyor, yerine doğru düzgün bir allahın kulu aday olamıyor, ne idüğü belirsiz geçici ve vasıfsız bir yönetim geliyor, taraftarın her gün "acaba bugün ne rezillik yaşayacağız" diye strese giriyor, takımlarının maçını "acaba bugün de mi yenileceğiz" diye izliyorsa, bırakacaksın büyük takımız demeyi.. sıradan bir anadolu takımından tek farkımız, güzel binalar ve fazla taraftar.
  • 3744
    mali açıdan radikal kararlar almak zorundadır. nacizane kendime gore sacma sapan da olsa fikirlerim var.

    hepimizin malumu albayrak'ın arasının iyi olmadığı yerli futbolcu yok gibi birsey. konuşup hemen hemen hepsinin maasinda ciddi bir indirime ikna etmesi gerekiyor. yabancilardan melo sino ve cecu hariç muslara dahil para eden kim varsa elden çıkarmali hem bonservis kazanir hem de yüklü bir maasdan kurtulmuş oluruz. niye muslera yazdım da crcu yazmadım onu da belirteyim de yanlis olmasın. cecunun mevkisinde muadili tecrübeli ne bir isim var ne de rotasyon da oyuncu sayımız ama asla kiyaslamasam da musleranin yoklugunda sinan orada idare eder diye düşünüyorum.

    bir de riva var ki başa bela. satilmasina bu kadar karşı olunmasina anlam veremiyorim. hayvani bir borç var ortada bunun büyük bir kismini buradan telafi edebiliriz. cekmece'de meshur bi arazi var mesela tasi florya'yi oraya, degerlendir oranin arazisini. bunlar ayıp seyler değil real madrid bile iflastan tesislerini satarak kurtulmstu hatirlarsaniz. ayrica buralardan tek kalem gelir elde edemiyoruz şu an yani ekstra bir gelirimiz olacak demek istiyorum.

    kişisel düşüncem iyi bir mali yapilanma uzmanı bizi çok rahat bir şekilde bir kaç yıl icerisinde düzlüğe çıkartır. tabi bunun için branşlarda bulunan teknik adamlar da çok önemli. baaketbol için ekrem hoca ve ergin hoca zaten sahip olunabilecek en doğru isimler. lucescu mu olur kim olur bilmiyorim ama takima uygun ekol oturtacak bir isim belirlemek zorundayız ta alt yapıdan yukarı cikana kadar oyuncuları kazanmasını bbilen birisi.

    son bir dileğim var, bilen bilir hakan şükür'e olan elestiirilerimi ama doğruya doğru siyaseti bıraktıktan sonra hocası da izin verirse sportif direktör olarak bu takimda görev almali. yerli ve yabancı bir çok oyuncu karşısında ciddi bir karizmasi var, kişisel bağlantıları var vs.

    not: bunlari telefondan yazıyorum sino ve cecuyu o yüzden bu sekilde yazdim zira biraz maldonado olsugumdan doğrusunu yazamıyorum.
  • 3746
    2013-2014 devre arasi transferlerini yapan hirsizlari cezalandirmadikca sahsimin bir daha asla maddi destek olmayacagi kulup.
    artik hayallerimizle oynayanlarin yaptiklarinin yanina kalmasindan usandim. avrupada yukselmeyi hedeflerken 1 sene icerisinde geldigimiz noktaya bak. boyle disiplinsiz bir yapi olarak devam ettigi surece bizden bir cacik olmaz. kararlari alanlarin sonuclarindan sorumlu oldugu bir kulup istiyorum.
  • 3747
    şu aralar içinde bulunduğu durumu düşündükçe çok üzüldüğüm klübüm.

    voleyboldan bir halt olmayacağını anlayınca erkek ve kadın takımlarında küçülmeye gitti. bu küçülmede doğru bir strateji izlendiğini düşünüyorum. kadın voleybolda genç oyuncuları fena olmayan 3 yabancıyla destekledik. böylece 4 veya 5. sırada ligi bitirip salaktan takılacağız. erkek takımında da durum aynı. gerçi bu sene 2-3 maçını izledim filenin aslanlarının, çok keyif veriyorlar. fakat halkbank, arkas ve fb varken ligde şampiyonluk tabii ki hayal.

    gelelim basketbola. 3 kupayla geçen seneyi taçlandıran dişi aslanlar için durum gayet iyi gözüküyordu ilk başlarda. ışıl ve torrens gitmiş yerine casas, dubljevic, ayşegül, deniz, bahar öztürk gibi isimler gelmişti. geçen seneden peri masalını yazan sancho, bone, zellous gibi isimler devam ediyordu yola. fakat şu günlerde canımızı çok sıkan ödemelerle ilgili problemler zellousu da koparınca bizden herşey tepetaklak oldu. casas maalesef yeterli değil, bu nedenle ligde kayıpsız gitsek te euroligde daha galibiyetle tanışamadık. gruptan çıkmamızın şu saatten sonra çok çok zor olduğunu düşünüyorum. türkiye kupası ve lig için yine ekrem hocaya güvenimiz tam fakat basketbol şubesinde büyük başkan ünal aysal! ve ekibinin açtığı yaraları kapatmanın zor olduğunu düşünüyorum. bu nedenle kızlarımız için de ileride üzüleceğiz sanki :(

    erkek takımımız da bana göre sezona iyi bir kadroyla girmişti. nolan smith olayı talihsizdi fakat ben gitmesine çok sevinmiştim. çünkü ben basketbolda dar rotasyonu daha çok severim. şöyle sağlam 6 yabancı, 4 tane de türk olacak, geri kalan 2-3 kişide kadroyu tamamlayan ve yavaş yavaş pişecek genç oyunculardan oluşacak. böyle kadroları çok seviyorum. çünkü sporcular daha fazla süre alıyor, takımı daha çok sahipleniyor ve formda kalıyor. geniş rotasyonda herkese eşit süre vereyim diye kendini kasmaktan maçı kaybediyorsun. smith olayından sonra aradori için çok sevindim ve daha iyi olacağını düşündüm. ilk başlarda tek kumar jawai olarak görünüyordu, fakat telafisi kolaydı. gönder jawai'yi al bir 5 numara bitir işi. fakat furkan'ın gidişi, şubenin içinde bulunduğu durum beni çok üzüyor. gelişmeleri izledikçe, yorumları okudukça bildiğin kalbim acıyor be sözlük. :(

    futbol takımını sona bıraktım. içler acısı halimizin son halkası. neresinden tutarsan tut, kolay toparlanabilir bir durumun içinde değiliz. 41 lisanslı futbolcu var deniyor. resmi sitede futbol takımımız kısmında yanılmıyorsam 32 futbolcu var. bu çok yüksek bir rakam maalesef. hangi biriyle ilgileneceksin, hangi birini çift kalede oynatacaksın. ya herşeyi anlarımda neden 4 kaleci var arkadaş ya a takımda. 4 kaleci nedir ya. 3 kaleci neyine yetmiyor. hatta a takıma 2 kaleci alırsın, bu ikisinden birine bir şey olursa paftan çekersin yedek kalecini. bizde 4 kaleci var a takımda şaka gibi.

    bu enkazdan kısa vadede kurtulacağımızı düşünmüyorum. mide ağrılarına devam, kötü maçların sonunda başlayan başarılar gelir geçer denen o marşı söylemeye devam renktaşlar, kardeşlerim. :(

    zor günler bizi bekliyor ama ne yapalım, başka galatasaray yok !!!
App Store'dan indirin Google Play'den alın