1
futbolda yapılanma iyi bir gelecek için atılan temelleri ifade eder. türkiye'de jupp derwall, karl heniz feldkamp bu işi kafımıza kazımış efsane kişiliklerdir. sadece kendileri değil kendilerinden sonra gelenler bile ülke futboluna çağ atlatmıştır. misal; fatih terim, mustafa denizli gibi. jupp derwall dediğimiz adamın 1984'te gelmesi bile çok büyük bir olaydır. sadece türkler değil avrupalılar bile şaşırmıştır bu duruma. avrupa ve dünya şampiyonlukları yaşamış bir adamdı almanya milli takımı ile. sadece bir isim bile o zaman avrupa'nın türk futboluna bakışına şekil vermiştir. ilk yılında şampiyon trabzonspor olmuş, galatasaray üçüncü sırada ligi bitirmiştir. ikinci sezonunda ligi beşinci sırada tamamlamış, üçüncü sezonunda da ikinci bitirmiştir. dördüncü yılında 14 yıllık hasreti sona erdirmiş ve iki sene üst üste takımı şampiyon yapmıştır. türk futbolunda devrim yapmış, herkesin karanlık zihninde bir ampül yakmıştır. kendisi gitmiş ancak o yaktığı ampülle türkiye başarılar yakalamaya başlamıştır. yapılanma deyince türkiye'de bu gelir akıllara.
yakın geçmişte bir diğer yapılanma karl heniz feldkamp ile gerçekleşmiştir bir de. leblebi yer gibi futbolcu keşfetmesi,a takıma çıkarmasıyla ünlüdür. gene kalli de derwall gibi zamanının en efsane hocalar arasındaydı geldiğinde ve türk futbol tarihinin en büyük başarılarında kuşkusuz çok ama çok büyük rol oynadı. kalli'nin ve derwall'in yaptığı yenilikler ve güzellikler bir anda değil zamanla anlaşıldı. bu iki adamım türk futboluna ektiği ağaçların meyveleri kısa zamanda karın doyursa da uzun vadede bize bir kış yetecek erzak çıkardı.
günümüze döndüğümüzde bu iki adam ile benzer bir insan var takımımızın başında, frank rijkaard. onlar kadar dünya çapında, onlar kadar idealist, onlar kadar kalitesi tartışılmaz. onlardan yıllar sonra gelmiş olsa da bu ülkenin futbol konuşanlarında pek bir değişim olmadı. frank rijkaard'ın da onlar gibi bu ülkeye gelme sebebi az çok aynı, köklü bir değişim. bu değişimleri bu atılımları yapan taraf hep galatasaray oldu günümüze kadar ve günümüzde dahi. çünkü galatasaray hep daha ileriyi daha yukarıyı hedefledi. bu hedefleri gerçekleştirmek için doğru olan hamleleri yaptı, gereken yetkileri yetkililere hep verdi. aslında bu ülkede bir taraftar grubu var ise yapılanmaya en çok inanacak, böyle bir yapılanma çerçevesinde günlük başarısızlıklara göğüs gerebilecek bu grup galatasaray taraftarıdır. bende bu gruba dahilim ve tam yetkili bir rijkaard'ın bu yapılanmanın temel taşı olacağından zerre şüphem yok. çünkü geçmişe bakıp gelecek için feyz aldığımda tüm yollar bu kapıya çıkıyor.
yapılanma dediğimiz şey öyle kısa vadeli bir iş olmadığı gibi bu işin altından kalkamayacak hocalarla da yapılacak iş değildir. daum ile yapılanacağım diyen bir kulübe ancak güleriz. çünkü gelecek demek dik başlılıkla ilerlemek demektir. derwall'de durum böyleydi, kalli'de böyle oldu rijkaard'ta da böyle olacaktır. oturtana kadar vurmaya devam edicektir başımızdaki hoca kendinden önce gelen büyükleri gibi. futbolun medya yemi ve ata sporu(!) olduğu ülkemde bu yapılanma kavramı başlangıç aşamalarında hep darbe almıştır, bu zihniyet devam ettiği sürece de alacaktır. çünkü bu kadar çok yapılanmanın gerek duyulduğu bu ülkede futbol konusunda bir istikrarsızlık ve kaos var demektir. böyle bir ortamda da 6-7 ayda bir mucize beklemek gülünçtür.
yapılanma çoğu taraftara saçma ve kandırmaca gelir, bunun sebebini daha önce açıkladım (bkz: #344576) tekrar etmeyeyim. ancak ben bu gruba dahil değilim çünkü günü kurtarma saçmalarından bıktım. artık insanlara inanmak istemek yerine inanacağım insanları görmeye başladım.
yakın geçmişte bir diğer yapılanma karl heniz feldkamp ile gerçekleşmiştir bir de. leblebi yer gibi futbolcu keşfetmesi,a takıma çıkarmasıyla ünlüdür. gene kalli de derwall gibi zamanının en efsane hocalar arasındaydı geldiğinde ve türk futbol tarihinin en büyük başarılarında kuşkusuz çok ama çok büyük rol oynadı. kalli'nin ve derwall'in yaptığı yenilikler ve güzellikler bir anda değil zamanla anlaşıldı. bu iki adamım türk futboluna ektiği ağaçların meyveleri kısa zamanda karın doyursa da uzun vadede bize bir kış yetecek erzak çıkardı.
günümüze döndüğümüzde bu iki adam ile benzer bir insan var takımımızın başında, frank rijkaard. onlar kadar dünya çapında, onlar kadar idealist, onlar kadar kalitesi tartışılmaz. onlardan yıllar sonra gelmiş olsa da bu ülkenin futbol konuşanlarında pek bir değişim olmadı. frank rijkaard'ın da onlar gibi bu ülkeye gelme sebebi az çok aynı, köklü bir değişim. bu değişimleri bu atılımları yapan taraf hep galatasaray oldu günümüze kadar ve günümüzde dahi. çünkü galatasaray hep daha ileriyi daha yukarıyı hedefledi. bu hedefleri gerçekleştirmek için doğru olan hamleleri yaptı, gereken yetkileri yetkililere hep verdi. aslında bu ülkede bir taraftar grubu var ise yapılanmaya en çok inanacak, böyle bir yapılanma çerçevesinde günlük başarısızlıklara göğüs gerebilecek bu grup galatasaray taraftarıdır. bende bu gruba dahilim ve tam yetkili bir rijkaard'ın bu yapılanmanın temel taşı olacağından zerre şüphem yok. çünkü geçmişe bakıp gelecek için feyz aldığımda tüm yollar bu kapıya çıkıyor.
yapılanma dediğimiz şey öyle kısa vadeli bir iş olmadığı gibi bu işin altından kalkamayacak hocalarla da yapılacak iş değildir. daum ile yapılanacağım diyen bir kulübe ancak güleriz. çünkü gelecek demek dik başlılıkla ilerlemek demektir. derwall'de durum böyleydi, kalli'de böyle oldu rijkaard'ta da böyle olacaktır. oturtana kadar vurmaya devam edicektir başımızdaki hoca kendinden önce gelen büyükleri gibi. futbolun medya yemi ve ata sporu(!) olduğu ülkemde bu yapılanma kavramı başlangıç aşamalarında hep darbe almıştır, bu zihniyet devam ettiği sürece de alacaktır. çünkü bu kadar çok yapılanmanın gerek duyulduğu bu ülkede futbol konusunda bir istikrarsızlık ve kaos var demektir. böyle bir ortamda da 6-7 ayda bir mucize beklemek gülünçtür.
yapılanma çoğu taraftara saçma ve kandırmaca gelir, bunun sebebini daha önce açıkladım (bkz: #344576) tekrar etmeyeyim. ancak ben bu gruba dahil değilim çünkü günü kurtarma saçmalarından bıktım. artık insanlara inanmak istemek yerine inanacağım insanları görmeye başladım.