• 1
    galatasaray’ın 2023-2024 yaz transfer sezonunda yavaştan başlaması gereken eylem. boey ve nelsson’u tutacağız gibi görünüyor, doğrusu da bu. ancak dubois, mitsö, morutan veya yunus, emre kılınç hatta bana kalırsa iyi bir teklif olduğu taktirde zaniolo, az veya çok bonservis ile satabileceğimiz bazı futbolcuları yavaş yavaş satmaya başlamamız lazım. hatta yusuf demir, cicaldau gibi isimleri de kiralamalıyız.

    bu yaza kadar türkiye’de gelmiş geçmiş en fazla maaş ödenen (sezon bazında) futbolcu falcao’ydu. bu rekoru imza parasını dahil edersek bu sezon hem zaha (5.1) hem de icardi (6) maaşıyla kırmış olduk. ayrıca bonservis olarak da 9.5 milyon euro eksideyiz. euro kurunun 30 tl olduğunu da göz önüne alırsak, her gün bankaya milyon tl faiz ödediğimiz bir ortamda kulübe nakit girişi gerekmekte. finansal yapımızı sürdürülebilir kılmamız için futbolcu satmamız gerekli. üstelik hala hiç kimsenin takımdan ayrılmadığı senaryoda bile bonservisi ile en az 2-3 transfer yapacağımız da aşikar. artık futbolcu almak kadar satmamızı da bekliyorum. yeniden ffp ile muhattap olmak hepimizin canını sıkar.

    ayrıca belirtmek gerekir, nasıl ki biz rashica ya da diğer transferlerde son günler yaklaşsın, fiyatlar düşsün diye bekliyorsak bizden futbolcu almak için de diğer takımlar aynı şeyi bekliyor. kadroda düşünmediğimiz futbolcuları son gün kiralayıp maaşlarının bir kısmını ödemektense şimdiden teklifleri değerlendirmek en mantıklısı gibi görünüyor.
  • 2
    marcao-abdulkerim geçişi sonrası transfer işlerine daha rahat bakmaya başladım. yani, yok efendim o satılırsa yerini dolduramayiz (bkz: sacha boey), efendime söyleyeyim bir daha onun gibisi gelmez gibi kaygılara çok kapilmiyorum artık. marcao geri döneceğim dese kabul eden çok az olur, edenler de önce bir düşünür. adamı 4'e alıp 13'e sattik. bizimle 3,5 sezonda 1'er tane lig, kupa ve süper kupa şampiyonlukları gördü. 3 kupa+9 milyon euro kar ile ayrildik. gittik yerine 2,8 milyon euro ile abdülkerim bardakçı çözdük. maaşı da marcao gibi cüzi miktarda. hatta abdülkerim'e de yüksek teklifler var deniyordu. ederim bulan her topcuyu satacaksin. değirmenin suyu aha işte o paradır!
  • 3
    iki tiptir. birincisi kadroda zaten fazla olan oyuncuları satmak ki bu zaten en sorunsuz olandır, satacak takım bulmak dışında. mesela 2024-25 sezonu hazırlık kampı kadrosuna milli oyuncuları ekleyince 40 kişiye ulaşıyoruz neredeyse, çok sayıda oyuncuyla yolları ayırmalıyız.

    bir de iyi oynayan oyuncunun genelde fena olmayan bonservisle satıldığı versiyonu var. mesela 2024 ocak ayında sacha boey'in satışı gibi. bu gibi transferler de, eğer bakkal değilsek ki bence değiliz ama yönetime göre belki de bakkal değilse de gayrimenkul şirketi olabiliriz, yerlerine başka oyuncu alınmazsa hiçbir zaman takımın eksik kalmasını mantıklı kılacak kadar yüksek bonservis getirmiyor. evet sacha boey'den gelen 30 milyon bonservis bile aslında sağ beksiz oynamaya değmiyor. yerine bir oyuncu alınamayacaksa hiçbir oyuncu hiçbir bedele satılmamalı. barış alper yılmaz mesela, isterse 100 milyon euro'ya satalım, yerine kimseyi alamayacaksak, ki alamıyoruz, satmaktan faydamız ne olacak?
  • 4
    örnek veriyorum eğer 30m euro'luk büyük satışın karşılığında bu para 15-20 euro'luk üst düzey bir potansiyel transferine harcanmıyorsa hiç bir anlamı olmayan şeydir. eğer dursun özbek gibi bir başkanınız varsa bu parayı kasa kolaylığı sağlama belasından kurtulma, futbolcu maaşı ödeme, bankalar birliği derken çarçur eder elinde de beş kuruşun kalmaz. eğer 30'a sattığın adam yerine 50'ye satabileceğin yeni bir adam alabiliyorsan anlamı var. diğer türlü biz taraftar için bu tip satışlar üzülmemiz gereken şeylerdir çünkü en iyi oyuncularımızı kaybediyoruz.
  • 5
    galatasaray futbol takımı için çok çok uçuk bir para kazandırmayacaksa bazı mevkilerdeki oyuncularımız için geçerliliği olmayan durum.

    hemen örnek verecek olursak,
    (bkz: fernando muslera)
    yani bir kaleci kolay yetişmiyor, kolay transfer edilmiyor.
    bakın 10 yılı aşkın süredir bizde, totalde katkısı 10 üzerinden en az 8'lik bir adam muslera.
    satılamaz, satılması teklif dahi edilemez.

    bir diğer örnek,
    (bkz: lucas torreira)
    olgun yaşta, tecrübeli, takımını sahipleniyor, mükemmel bir karakter.
    2 yıldır katkısı en az 7.5/10
    30-40 milyon euro teklif yoksa asla satılamaz.
    aynı katkıyı verecek adamı bulmak için 2 sezon deneme yanılma transferi yapıyoruz, kazandığımız paralar yalan oluyor.

    şimdi 8 numaraya gabriel sara'yı transfer ediyoruz.
    bakıyorum yorumlara bu adamı pahalı aldık, satsak kâr edemeyiz gibi şeyler okuyorum.
    yahu oyuncu iyi katkı verirse niye satalım?
    dünyada iyi katkı veren 8 numarasından para için vazgeçen büyük takım var mı hiç?
    ortalama üstü bir oyuncu olan jordan henderson bile yıllarca liverpool fc takımında kaldı.

    ben umuyorum ki sara bizim muslera gibi bayrak adamımız olur ve emekli olana takımımızda kalıp katkı verir.

    satılık 8 numara yok kardeşim.
    başka kapıya.
App Store'dan indirin Google Play'den alın