• 1
    ya-pa-mı-yo-ruz.
    kesin, net, aşikar.
    luyindama’nın suudi arabistan’a transferi sonrası artık kesinleşti.
    hele zamanında lucescunun shaktar’da yaptığı gibi olmasına az kalmış bir futbolcuya ortalama üstü bir bonservis verip ardından bu oyuncuyu parlatıp rekor fiyatlara asla satamıyoruz üstelik oyuncuyu da heba ediyoruz.
    bizim futbol iklimimiz , bizim takım yapımız, bizim taraftar kitlemizin bakış açısı, bizim yönetim şeklimiz buna uygun değil.
  • 2
    bu şekilde hiç sattığımız oyuncu var mı diye düşünüyorum da sadece arda turan var herhalde. birde bruma vardı da ondan çok fazla kar edememiştik. belki alex telles diyeceğim de yok ya o olmaz. 1,2 milyon euro bonservis karıyla porto'ya futbolcu satmak oyuncu parlatmaya girmez herhalde. başka da hatrıma gelen yok.

    abdoul kader keita'yı 1 sezon oynatıp 650 bin euro, fernando meira'yı da tam 1 sezon olmadan 1.5 milyon karla satmıştık.
  • 3
    futbolcuyu bedava ya da 2-3 milyon euroya alıp 5-6 milyona satma planın varsa yapılabilir. anadolu takımlarında örnek dolu.
    futbolcuya 8 milyon euro verip 20 milyona satma hayalin varsa yapılması çok zor çünkü burası türk ligi, kimsenin iplemediği bir yer.
    biz uzun zamandır bu ikincisinin hayali peşindeyiz, daha yapamadık. marcao'dan beklenti çok ama gazete haberleri bile 15 milyon euro.
    bu sebepten eğer shaktar gibi 5 milyar euroluk servetli bir sahibi olmayan dandik ülke ligindeki kulüplerin yapması ancak orta kademe avrupa takımlarına olur, onlar da gidip bir oyuncuya 10-15-20 vermezler.
  • 4
    uefa turnuvalarında bir başarı yakalamadan kolay olmayan iş. rekor kırarak transfer olan cenk tosun şampiyonlar ligi performansıyla gitti. her şeye rağmen avrupa kulüpleri türkiye liginden bir futbolcuya yüksek bedeller ödemiyorlar. mesela marcao şu performansını 5 büyük ligden birinde gösterse brezilya pasaportuyla birlikte bonservisi 30m €'dan başlardı, ancak bizim ligimizde bu mümkün değil.

    şu anda bu tarz paralar kazanmak istiyorsak doğru isim luis campos. avrupa piyasasında selam verip giremeyeceği bir kulüp yok. her menajerlik şirketiyle ilişkisi var, onun futbolcuları genelde çok iyi yerlere geliyorlar. campos iyi bir referans. marcao için alamadığımız +20m € bonservis tekliflerini campos getirebilir, ancak komisyonunu da alır.
  • 5
    türkiye süper ligi hiç bir zaman parlatıcı bir lig olamaz. oyunun atak yonunu oynamaya izin vermiyor, sert, yetenekler sınırlı, düşük tempoda oynanıyor ve izlenme oranları ingiltere ve almanya ikinci liginin altında. bazı özel oyuncular ve özel performanslar dışında bu ligden oyuncu pazarlayamazsiniz. iyi fiyatlara giden oyuncuların kulüp seviyesinde avrupa mücadeleleri ve milli takım düzeyinde verdiği performanslar. ligimizdeki maçlar oyuncuları degerlendirme açısından dikkate alınmıyor.
  • 7
    başlığı görünce aklıma gelen ilk futbolcu garry mendes rodrigues'ti fakat adamı 5 milyon euro'nun üzerine alıp 9 milyona zor satmışız. aga siz paok'ta kendince takılan topçuya o parayı niye verdiniz? 2017 yılında para yokmuş gibi davranan galatasaray aklıma geliyor, bir de şimdiki bankalar birliği anlaşması.

    genelde galatasaray'da bu tarz parlatılan nadir futbolcular hep finansal krizlere denk gelir, değerlerinin altına satılırlar. galatasaray'da parlamasa bile alex telles bunun temel örneğiydi.
  • 8
    futbolcularımız adama traore'yi örnek almalı. kendi kendini yağlayıp parlatıyor.

    ciddi değerlendirirsek, bunu yapma şansımız neredeyse yok. senin ülkenin geldiği durum ortada. cenk tosun'dan daha iyi bir futbolcu çıkaramadığımız için mi en pahalı transfer kendisi? hayır. kulüpler paraya öylesine muhtaçlar ki 5 de verseler 10 da verseler okay demek zorundayız. aldığımızın 2 fazlasına bayram ediyoruz.

    ne marcao ne kerem büyük paralar eder. bu oyuncuları avrupa kulüplerinden biz almaya kalksak +10 istenir. ancak bizim pazarlık lüksümüz yok ve dünya bunu biliyor.

    çare altyapı.
  • 9
    önemli olan parlatıp satmak değil, gelen parayla ne yaptığındır.

    yoksa ozan’dan sadece 3 ay faydalandıktan sonra 11 milyon kazanıp aynı transfer döneminde gidip diagne’ye 13 gömersen, elindeki genci ucuza satmış, yaşlıyı pahalıya almış olursun.

    edit: pahalıya ifadesi ucuza olarak değiştirildi, düzeltme için morgoth’a teşekkürler.
  • 10
    "elimizdeki adamı neden sattık?", "o adam satılır mı?", "o adamı satan şampiyonluğu ve kulubün geleceğini satar!" zihniyetleri olduğu sürece türkiye liglerinde üç büyüklerin zor yapacağı olaydır.
    bizim ligimiz kabul edelim ki avrupada yetiştiren lig değil para veren kolay bir lig gibi görünüyor.
    bu işleri yapabilmemizin yolu da yavaş yavaş alt ligler ve ligdeki alt takımların yurtdışına oyuncu satması ile açılmaya başlanmıştır.
    ligimizin doğru pazarlayan bir federasyonumuz da olmadığından işimiz ciddi scoutlara güvenmeye ve menajerlere yaslanmaya kalıyor.
    piyasadaki algımız sebebiyle ürünlerimiz ucuza gidiyor. benfica gibi, porto gibi olmak istiyorsan onlar gibi davranacaksın. hem şampiyon olacak hem de piyasaya ben bu işin zirvesiyim diyeceksin. fasoncu olacaksın ama fasoncuların en iyisi olacaksın. yani yetiştirip başka markaların hizmetine vereceksin. kendini dünya devi sanmayacaksın. ülkedeki en iyi marka olman yurtdışında pek birşey ifade etmiyor zira.
App Store'dan indirin Google Play'den alın