ilkokula gittiğim yıllarda vazgeçilmezim. ilginç bir de üçkağıtçılık yapmama vesile olandır. o dönemler kartları satın aldığımızda içerisinde bir adet sakız bir adet yapıştırma çıkardı. 4-5 kutu kart alanların ağzı sakız ile dolardı hele bir de nadir bulunan bir futbolcu çıkarsa onu oyunlara dahil etmez uğurlu kart olarak bellerdik. yapıştırmaları da ayrı bir şekilde albüme yapıştırıyorduk. yanlış hatırlamıyorsam, trabzonspor'u tamamlayana bisiklet, beşiktaş'ı tamamlayana çanta, fenerbahçe'yi tamamlayana ise forma veriliyordu eşantiyon olarak. galatasaray'ı tamamlayana ise futbol topu. bir gün arkadaşımla bakkala girdik ve kartlarımızı aldık. o da ne? açtığı bir kutudan popescu çıktı, kendisi en nadir bulunan parçalardan. arkadaşın davayı pek çakmaması üzerine istersen ben sana taffarel'i vereyim sen de bana popescu'yu ver dedim. kendisi popescu'nun öneminden bihaber talebimi kabul etti ve takasa girdik. ben mutlu bir şekilde eve koşuyordum. tek kalmış olan parçamı da tamamlayıp albümümü mahalle bakkalımıza verdim. yaklaşık 1 ay gibi bir süre sonunda futbol topu elime ulaştı. bakkalın oğlu bana haber vermeye gelmişti. mahalleden arkadaşlarda merak ediyorlar. meşin bir topumuz olacak diye beklerken üzeri tırtıklı, basketbol topundan bozma bir futbol topu geldi. neyse en yakın petrole gidip hava basıldı, kadrolar kuruldu ve topun şerefine bir maç yapılacak. henüz yaklaşık 10 dakika oynamıştık ki top duvarın kenarına değip patladı. demek hayırlı değilmiş dedik, bunu din ile ilgili her açılan konu da anlattım çocukluğumda. cezalandırılmıştım.
*http://imgim.com/150420121323.jpg http://gss.gs/RIN http://gss.gs/Fa7 http://gss.gs/AUI http://gss.gs/G4W