futbol zekası terimi yetenekten ayrı bir şeydir bence. yani bir insan çok yetenekli olabilir; ancak kendisinde futbol zekası yoksa bir efsane olamaz, olsa olsa sınırları belli, iyi bir oyuncu olur. bu zeka da normal insan zekası gibi sonradan edinilecek bir şey değil bence. yani bazısı
georghe hagi gibi doğuştan bu zekaya sahiptir ve romanya gibi pek futbol ülkesi sayamayacağımız bir ülkeyi kendi zamanında büyük yerlere taşır. bazısı da iyi altyapı eğitiminin verildiği yerlerde bu zekayı kazanıp
* iyi bir oyuncu olur. futbol zekası tek başına yeteneği olmayan bir oyuncuyu da yeterli hale getirebilir. mesela
popescu veya
pique gibi defans oyuncuları kendi mevkileri içinde extrem örnekler, her takımız böyle oyuncular bulması nerdeyse imkansız; ancak iyi bir pozisyon bilgisi ve biraz da fiziği olan defanslar bir çok takım için ideal
yani demek istediğim aslında futbol zekası ile yetenek tamamen ayrı şeyler. buna göre hiç beğenmediğimiz
serdar özkan da yetenekli mesela, bir çalım atar hepimiz nasıl olduğunu anlayamayız; ancak sonrası gelmez getiremez o.
pinonun da bu yüzden çok büyük bir futbol zekasına sahip olduğunu düşünmüyorum. yoksa o patlayıcılıkla ve o şutlarla birlikte biraz futbol zekası kombine edebilseydi zaten şu anda ikinci kampa katılıp katılmasını falan konuşmuyor olurduk. bunun yanında
pinonun övüldüğü maçlara da bakarsak hep kendisinin tek başına iyi performans gösterdiği, çalımlar atıp, iyi şutlar çektiği maçlar. hiç nasıl da böyle bir pas attı, şu oyuncuyu nasıl gördü falan demiyoruz.
yeteneğiyle, oyun zekasını birleştiren oyuncular da başka bir kategori zaten. onlar daha önce de söyledim
hagi,
zidane falan oluyorlar.
ardayı da böylesine ssevmemizin, yeni bir efsane olacak mı diye beklememizin nedeni bu zaten. yeteneğine kattığı zeka parıltıları.
bunu yanında bana
mustafa sarpı falan sorarsanız o kısma da benim zekam yetmiyor demek ki..