basketbol futboldan çok daha fiziksel ve sert bir oyundur. futbolun ana amacı temastan kaçarak oynamaktır, basketbolun ise tam tersine teması almaktır.
6
-nba ile avrupa basketbolu -ingiltere ligi ile diğer avrupa futbolu şeklinde 2'ye ayırırsak farkı çok net anlayabiliriz. şöyle ki;
nba'de son yıllarda her ne kadar dış atışlar revaçta olsa da, dişe diş kana kan bir mücadele vardır. yakın dostlar bile bir anda tekme tokat birbirine dalabilir. ayrıca bu oyuncuların geneli çok fena kaslıdır. karşında görsen arkana bakmadan kaçarsın. avrupa basketbolunda ise önemli olan ne kas, ne de yetenektir. en önemli şey ses telleridir. zira "ahhhhh" dediğini duyurursan faulü de alırsın.
futbolun nba'yi ise ingiltere ligidir. inanılmaz derecede sert mücadeleler vardır ve bu mücadelelere de kolay kolay faul çalınmaz. tabir-i caizse it gibi koşman ve mücadele etmen gerekecek. ingiltere dışındaki avrupa futbolu ise biraz daha narindir. ingiltere dışındaki avrupa futbolu da dışındaki türkiye ligi'nin ise tanımı çok zordur. "ahhhh!" dersen faul çalınır. "ahhh!" demezsen de hakemler bakışından o serzenişi anlar ve faul çalar. bakış atmasan bile hakem hisseder ve yine faul çalar. kısacası o düdüğü ağzından almadığın sürece sürekli faul çalar.
şimdi denklemi oturtalım: amerika'da oynanan şey basketbol ise, avrupa'daki basketbol değildir. bu mantığa göre nba futbol...
neyse beyler ben elendim.
5
iki sporu yapan grubun vücutlarına bakarak hangisinin daha fiziksel olduğunu anlayabiliriz. arada chet holmgren ve adebayo saheed akinfenwa gibi istisnalar olsa bile basketbol daha fiziksel bir spordur.
ek olarak bin basketbolcu on bin futbolcuyu yok eder*.
futbol sahada basketbol ise salonda oynanır. ikisinin de arasındaki en temel fark budur aslında. saha demek toprak, çamur, sertlik, kir demek. basketbol ise salonda oynanır parkede. temiz, cilalı, boyalı alanda. ikisinin arasındaki mentalite farkı da bu. plaza erkeği vs işçi mehmet kapışması gelir aklıma hep bu yüzden.