1
endüstriyelleşme ve şirketleşme faaliyetleriyle övünen kulüp yöneticilerimizin önem göstermeleri gerekirken nedense pek ciddiye almadıkları konu. tabi bunda türkiye'deki kulüp yöneticiliği kültür ve tekniklerinin de payı büyüktür. ortalama bir insan olarak ben bile psikolojik bakımdan ciddi dalgalanmalar yaşayabiliyorken haftanın 5-6 günü günde çift idman yapan, millet yazın sahillerde güneşlenirken her gün kilometrelerce koşan, binlerce kişi önünde futbol oynayan, oturup da büyüttüğü yerden konuşan onlarca kişi tarafından acımasızca eleştirilen, dışarı çıkabildiği ender zamanlarda ömrü hayatında görmediği insanlara 40 yıllık arkadaşmış gibi davranmak zorunda kalan; ve bütün bunlar karşılığında "milyon"larla ifade edilen rakamlar karşılığında yapan insanların en kaba tabirle çıldırması işten bile değildir. bugün "o kadar para"yı döküp başarı için bir kadro kuran kulüplerin buna ulaşmak için en önemli konulardan biri olan psikolojik kuvveti sağlamak adına neredeyse hiçbirşey yapmaması, yaptıklarının ise "babadan kalma" teknikler olması düşündürücüdür.