resim
Franklin Edmundo Rijkaard
Görev:Teknik Direktör
Takım:Kariyer Sonu
Yaş:61
Uyruk:Hollanda
  • 1026
    sözleşmesi iki yıllık teknik direktörümüzdür. bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olan zizonkovac yine ortalığı karıştırmaktadır.kendi çalıp kendi oynamaktadır. altyapı dan üstyapı ya oyuncu çıkartılırken en önce fiziki yeterliliklerine bakılır. özellikle türkiye gibi avrupanın en sert liglerinden birinde oynanıyorsa genç oyuncuların önce güçlü çevik ve hızlı olması önemlidir.

    emre çolak daha dün a2 takımında maça çıktı ve gördük ki hala bacakları güçsüz hala üstvücudu gerekli gelişimi gösterememiş. altyapıdan bu seviye oynayabilecek tek adamın çetin güngör olduğu da belli. serdar eyilik bile çıtkırıldım, aydın ın zaten gamsız saymıyorum.

    martta kongre varken 4 yıllık sözleşme imzalamak yanlış bir stratejidir. adnan polat tekrar seçilmemesi halinde kulübe ekstra tazminat yükü getirme olasılığı olan bu riski almamıştır. elbette eğer seçimi kazanırsa rijkaard ın sözleşmesi uzatılacaktır tıpkı kewell gibi.

    futbol devrimi diyorsak bunun 1 yıl gibi kısa bir sürede olmayacağını hepimiz biliyoruz. şimdi tekrar bakalım galatasaray gibi iç dinamikleri çok sallantılı olan bir kulüpte herhangi bir başkanın 4-5 yıllık planlar yapması olası mı doğru mu?

    özhan canaydın 6 yıl kaldı ama gerets dışında hiç bir hocaya 2 yıl sabretmedi ki gerets in ikinci yılında neler olduğunu çok iyi biliyoruz. ikinci fatih terim döneminde sabredilseydi şimdilerde yeni bir süper takımımız olacaktı belki de. ama yönetimsel zaafiyetler ve politik oyunlar nedeniyle olmadı o.

    şimdi bırakın da rijkaard bildiğini yapsın. bırakın zizonkovacı evlenmedenolmazı çıldırtsın delirsin. onlarda gelsinler kussunlar buraya, çemkirsinler.sanki biz gerçekten iyi bir takım olduğumuzda, şampiyon olduğumuzda avrupa yı sarstığımızda onlar sevinmicek.

    rijkaard başlığındazizonkovac ve benzerleri hakkında şu yorumu yapmak belki de en doğrusudur. onlar terkedilmedim demek için durup dururken terkeden sevgili gibidirler. işler yolunda gitmediğinde sırf ben demiştim demek için, kendi ego larını galatasaray ın önüne koyuyorlar. başarısız olucaksak da bırakın bu şekilde başarısız olalım. çünkü bu taraftar yıllardır ne yaptığını, ne yapmak istediğini bilen bir teknik direktörü ilk defa görüyor.

    bekleyin biraz. öyle konuşun.6 ay olmadı adam geleli.14 yıl bekleyenlerin 1-2 sene bekleyememesi heralde, belki de, yaşlılığın sebebidir.

    ama eğer amaç üzüm yemek değil de bağcıyı dövmekse,buyrun atış serbest.
  • 1027
    bazı mallara hakikaten yaranamayan adam. daha sözleşmesinin iki yıllık olduğunu bilmeyen bu çakma hincal uluçlar gerçekleştirmek istediği futbol devrimini göremezler. hazmedemezler. altyapıdan bir futbolcunun 6 ayda yetişeceğini ve yıldız olacağını sanacak kadar kıt zekaya sahipler tarafından eleştirilmektedir. işte böyle malları ortaya çıkarma konusunda katalizör görevi görmektedir. ne yapsa yaranılmaz. geldiği ilk gün bülent korkmaz'ın yarısı etmez, defolsun gitsin diye entry giren acizler adını anarken besmele çekmelidir. destur de artık lan.
  • 1029
    daha sözleşmesinin kaç yıllık olduğunu bilmeyen cahil cühela bir kesim tarafından ismi kullanılarak hem kendisi, hemde yönetim eleştirilmeye çalışılan adamdır. bak güzel kardeşim görmüyon mu adamlar cümbür cemaat istanbul'a geldiler? kör müsün? rijkaard'ın altına gelen adam johan neeskens. neeskens oğlunu 6 ay için mi getirdi buraya? kafan mı basmıyor, bilerek mi yapıyosun? öte yandan alt yapı koordinatörü olan adam jan derks. burada kalıcı olmayacak olan bi rijkaard neden bu kadar prestijli bi adamı getirsin? hollanda'da binlerce altyapı hocası var, getirirdi birini biz de bir bildiği var deyip devam ederdik.. tepki göstermiyim göstermiyim diyorum ama bu kadar saçma sapan, yalan yanlış bilgilerle eleştirilmesi deli ediyor adamı..
  • 1031
    kendisiyle 2 yıllık sözleşme imzalanmış teknik direktörümüzdür.. galatasaray spor kulübünde 2 yılda bir başkanlık seçimi olduğundan dolayı gelecek olan başkanlara zorluk çıkarmaması açısından, tarihin hiçbir döneminde hiç bir teknik direktörle uzun yılları kapsayan bir sözleşme yapılmamıştır.. fatih terim'in ilk geldiği senede dahi imzaladığı sözleşme 2+2 yıllıktır.. kafamızdan element uydurup, çevremizdekileri de yanlış yönlendirmeyelim..
  • 1034
    takımda sağ bek yok diye paftan sağ bek çıkartmış hoca. o sağ bekte belki burda kendine gelen güveni ile sabriyi bile geçecektir. ama elinde formsuz ayhan, kondisyonsuz linderoth ve bi acayip barış özbek varken hazırlık maçı düzeyindeki bir maça kendisinden paftan orta saha çağırması beklenmiştir.

    ve bu takım bal gibi 4-3-3 oynamaktadır. 2'si kanat 1'i sabit; 3 forvet, 1 oyun kuruculu, 1 çok yönlü, 1 de defansif olmak üzere 3 orta saha, 4 de defans.
    ben o kör gözlere xxxxx.
  • 1035
    elinde sağlam olmayan sabri ve sağlam olmayan uğur varken*, o mevkide oynayacak oyuncu olmamasından dolayı alt yapıdan çetin güngör'ü kadroya alan, salı günü a2 takımımızın fenerbahçe'yle önemli bir maçı varken ve anıl dilaver de sakatlığı gerekçesiyle oynayamadığı için cem sultan'ın eldeki tek alternatif kalması dolayısıyla o maçta oynamasından dolayı bu oyunculara da şans veremeyen ama işin en komik tarafı bu oyuncuların son durumunu rijkaard'dan daha iyi bildiğini sanıp, klavye başından atıp tutan insanlar tarafından eleştirilen teknik direktörümüzdür.. madem bir eleştiri yapacaksınız biraz araştırın bari, bu adamlar ne durumda ne yapıyorlar diye..
  • 1036
    kendisi zamanında victor valdes, andres iniesta gibi gencecik adamlarda fazla ısrar ettiği için barca tribünlerinden, forumlarından bol bol tepkiler çekmiş bir adamdır. hani diyorlar ya sadece yıldızlarla becerebiliyormuş bu hocalık zamazingosunu. ulan ayrıca hadi dediğin gibi olsun, galatasaray'da yıldızdan bol ne var. senin o çok önemsediğin, götüme benzeyen ligde bu kadrodan üstün kadro mu var mnkoyim. nerden bakarsan bak o kadar saçma şekilde eleştiri alıyor ki bu adam, komedi...
  • 1037
    şüphesiz, bu sene beni en çok heyecanlandıran isim rijkaard. kendisini turuncu parlak formalarıyla tanıdığım zaman, mahallede sağa sola delicesine koşturmaya ve futbolla ilgilenmeye başladığım zamanlara denk gelir. nasıl galatasaray sevgisi, yarım yamalak hatırladığım monaco maçıyla başlarsa; genel anlamda futbol sevgim de hüzünlü ve turuncu 92 yılıyla başladı sanki. ve o günden sonra, bu coğrafyadaki çoğu insan gibi, ben de hollanda ve arjantin'i ("maradona'nın kitleler üzerindeki anormal etkisi" diye bir ders bile açılabilir bu konuda) tutarım uluslararası turnuvalarda.

    pek görmedim uzun müddet kendisini, gene hüzünlü ve turuncu 2000 yılına kadar. daha sonra, 2000'li yıllarda iyice hortlayan, euro 2004'te zirve yapan, sonuç odaklı kötü futboldan sıkılmış bünyelerde, imrenerek izlediğimiz barcelona'ya oynattığı futbolla turuncu bir heyecan yarattı.

    ve 2009 yılında, hagi'den sonra "sonsuza kadar bu takımda kalsın, hiç şampiyon olmayalım, hiç kupa almayalım, razıyım" dediğim ikinci isim oldu. "tam saha" dergisine verdiği ve türkiye futboluna manifesto olacak derecede önemli röportajda, bizim anladığımız "futbol" ile kendisinin kafasındaki "futbol" arasındaki farkları gösterdi, popüler deyimle "ezber bozdu". bütün röportaj'dan şu kısım bile çok manidar:

    "evet, ben hücum futbolu ekolündenim. ama günümüz futbolunda atak yapmayı seven her takımın ortaya önce iyi bir organizasyon şeması koyması gerekiyor."

    ntvspor'da güntekin onay'ın bu röportajla ilgili şu sözü, aslında anlayış farkını çok güzel özetliyor: "yaklaşık 20 yıldır bu işlerin içindeyim, fakat bu anlamda 'organizasyon' kelimesini kullananı çok ender gördüm". (yeri gelmişken, çok güzel sorular sorarak, son zamanlarda okuduğum en iyi röportajı yapan bağış erten'e teşekkür ediyorum.)

    maçlar hakkında yorum yapamıyorum. alışmışız bir kere, klişelerle, sayılarla yorum yapmaya, fakat bu sefer bambaşka. bunu atılan gollerden ve oynanan futboldan bağımsız söylüyorum. ve çok heyecanlıyım. başarı için değil. belki başarısız olacağız - ki en başta da belirttiğim gibi bu hiç önemli değil - ama yıllardır platonik kaldığımız futboldan ilk defa karşılığını alıyorum. başka bir turuncu tarihe yakından tanıklık etmenin bilinciyle, değişimin ayak sesiyle ve türkiye futbolunda olmasa bile galatasaray'da olacak büyük devrimin umuduyla heyecanlanıyorum.

    http://ohabeprekazi.blogspot.com/.../turuncu-futbol.html
  • 1039
    19 aralik 2009 galatasaray genclerbirligi macı'nı kazandığımız ve yarın fenerbahçe'nin puan kaybetmesi durumunda takımı hem lig hem de avrupa kulvarında lider olarak ilk yarıyı kapatacak teknik direktördür. ha futbol bilmez, anlamaz hatta iç işleri bakanlığı lisansını yırtmalı ülkeden göndermeli değil mi? orası ayrı konu. kim bilir bu akşam takımı maçı kaybeder 5. liğe kadar düşer ama o zaman takım müthiş oynar bu sefer de futboldan anlarmış ben bir hata ettim özür dilerim moduna da bürününebilir kimlieri. neden mi? çünkü en klişe deyimle burası türkiye. naparsan yap memnun edemessin bunlar sen rijkaard.

    yıllar sonra bize avrupada gruptan rahat şekilde çıkma keyfini yaşattığın hatta gittiğin strumgraz deplasmanında aslanlar gibi yedek ağırlıklı kadroyu çıkartıp yenildiğin için teşekkür ediyorum sana.
  • 1041
    yarın fenerbahçe' nin trabzon'u yenmesinin hiç de kolay olmayacağını düşünürsek. içinde bulunduğu tüm kupalarda takımını lider yaparak 2010' a girecek teknik direktördür. zaten yarımıncı olma şansı da yoktur. hıncal uluç gibilerinin saçma eleştirileri de sadece dikkat çekmeye ve daha çok okunmaya çalışmaktan ibarettir.
    dikkat edilirse takım sezon başından beri hiçbir hatayı ikinci kez yapmamaktadır. bu da teknik ekibin kalitesini ortaya koyar. tekrarlayan hatalar sadece defansın dizilişi ve ofsayt taktikleridir ki bu da savunmanın sürekli değişmesi ve hala frank rijkaard' ın istediği savunmaya sahip olmamamızdan kaynaklanıyor. rijkaard kısa boylu akıllı bir stoper istiyor ama bizde bundan bir tane bile yok. yani şimdilik. devre arasından birilerinin mutlaka geleceğine eminim.
  • 1042
    atletico madrid eşleşmesine mükemmel diyerek beni iyiden iyiye heyecanlandıran filozofik, güzel yaratık. kronolojik olarak zico'dan sonra ülkeye uğrayan mantalitesi en geniş teknik direktördür ayrıca. ne kadar bal desek de, şu desek de, bu desek de zico fenerbahce'nin mantalitesini değiştirmişti. 1-2 sene daha kalması bizim gibi bir kalıcı avrupa mantalitesi yaratabilirdi kadıköy civarlarında, ama aziz sağolsun, türkiye'deki başarıyı göze alarak yolladı. işte rijkaard bu mantalitenin ötesinde bir adam. ve görüyoruz ki kimsenin karnını kaşıya kaşıya yiyemeyeceği bir adam. rüyada gibiyiz olm, rijkaard bizde lan.
  • 1047
    --- alıntı ---
    galatasaray, ligin en az yenilen takımı. frank rıjkaard’la galatasaray atak futbolla kazanma alışkanlığına sahip olduğu görülüyor.

    bunun en güzel cevabı futbolcularımız. futbolcularımıza teşekkür etmemiz lazım. bir takım iyi oynuyorsa mutlaka futbolculara teşekkür etmek gerekiyor. bizim yapmak istediklerimizi çok iyi algıladılar. takımımız da çok iyi bir ruh var. bu ruh sayesinde de bu tip şeyler meydana geliyor. bu sebeple futbolcularımızı tebrik etmemiz lazım. ligin ikinci yarısına da aynı ruhu ve mantaliteyi yansıtıp, bu şekilde devam etmemiz gerekiyor.
    --- alıntı ---

    http://www.galatasaray.org/...ortaj/haber/5722.php
App Store'dan indirin Google Play'den alın