resim
Franklin Edmundo Rijkaard
Görev:Teknik Direktör
Takım:Kariyer Sonu
Yaş:61
Uyruk:Hollanda
  • 651
    evim dedigin yerde seni bekleyen nice galibiyetler var aslanım sen bir fenerbahce macını kaybettigin icin bizim gibi kapıp koyverme kendini. bakma bize elestirsekte üzülsekte bagırıp cagırsakta kalbimizin attıgı renkler bellidir. nice maglubiyetler galibiyetler gören taraftarın her daim arkanda sakın unutma ne demistik basarılar gelir geçer asaletin bize yeter.
  • 654
    25 ekim 2009 fenerbahçe galatasaray maçı'nı yenilmiş olmamızın hiçbirşeyi değiştirmemesi gerektiğini, taraftarın güveninin zerre kadar azalmadığını bilmesi gereken ve de bilecek galatasaray teknik direktörüdür. uzun zamandır gol sıkıntısı çeken galatasaray'ı daha izlenebilir daha hücum yönü kuvvetli bir hale getiren iki adamdan birincisidir*. helal olsundur.

    omuz omuzayız!
  • 655
    25 ekim 2009 fenerbahce galatasaray macinda kulübede o kadar hırslı ve heyecanlı gözükmüştür ki gözüme artık tam anlamıyla bizden olduğunu anladım. "nerden çıkardın bu hırsı falan, adam gayet sakindi işte" demeyin. gözlerinde gördüm. bu maçta daha bir farklı parladı gözleri rijkaard'ın. bir şeyler daha yoğundu sanki. galatasaray sevgisi olsa gerek o gördüklerim ve galatasaray ruhu. dün gece sahada rijkaard olsaydı belki gol bile atardı. gol attırmak için elinden geleni yaptı aslında. arda'yı çıkarması, aydın'ı alması... ama olmadı işte. denk gelmedi. 10 senedir denk gelmiyor zaten rijkaard. onun için sen kafanı takma, üzülme ve doğrularını uygulamaya devam et. biz her zaman yanındayız.
  • 656
    25 ekim 2009 fenerbahçe galatasaray maçında yaptığı oyuncu değişikliklerine bakacak olursak, eleştirildiği arda turan değişikliğinde sonuna kadar haklıdır. öncelikle maç öncesinde tuzağa düşüp rakip takımın kışkırtmalarına kulak asmış sinirden tüm maçı katleden oyuncuyu oyundan çıkarmış (bkz: arda turan), orta sahada ayağına her gelen topu olumlu kullanmaya çalışan, sürekli ileriyi düşünerek hucümculara ara paslar gönderen oyuncuyu ise oyunda tutmuştur (bkz: elano blumer).

    'katletmek' ağır bir laf mıdır diye düşündüm de hayır değildir. çünkü kaptan olarak takımını sakinleştirmesi gereken göstereceği mücadele ile takım arkadaşlarını cesaretlendirmesi gereken oyuncun, kalkıp sahada ki gereksiz futbolcular ile * * atışmaya başlar ise her cesaretli teknik direktör gibi ismine bakmadan cezasını kesmelisin. bunu yaptığın için sığ düşünceli taraftarlarımız seni eleştirme hakkı görecektir kendilerinde. varsın eleştirsinler sen bildiğin bu yoldan yeter ki cayma.
  • 662
    "ayı"nın bile "ahlat" üstüne "kırk türküsü varken, bülent korkmaz dan vazgeçtim, cevat hoca ile bile şampiyon olabilecek, galatasarayımın 104 yılda kurduğu en muhteşem kadroyu, oyuncuların teknik özelliklerini ve kapasitelerini hiçe sayarak tek düzenek ile oynatmak mantıksızlığı ve basiretsizliği yüzünden rezil eden düz adam.

    (bkz: frank rijkaard a mektuplar/@zizonkovac)
  • 664
    bir gün kadıköy'de, o stres altında puan alınacaksa (çok önemli ya) bu puanı rijkaard alacaktır. çünkü kendisi stres yönetimini bizim kulüp yönetiminden de taraftardan da futbolcudan da iyi yapıyor. hepimizin şaşkınlığı içerisinde arda'yı daha 60 dakika dolmadan derbi maçından kenara alması da bunun bir göstergesi. kendisi kadıköy'de olabileceklerin şiddetini yeterince öngörememiş olabilir, bir de tabii daum'un kontrollü futbol dediği taktiği de rijkaard'ın ona karşı kaybetmesinde etkendi. daum resmen galatasaray'ın kanatlarını ortada oynamaya mahkum etti, ortaya kaçan futbolcularımız da fenerbahçe'nin kademe oyuncuları ile karşı karşıya kaldı. şimdilik rijkaard'a karşı daum'un bu taktiği tuttu, tabii yanına diğer tüm psikolojik faktörleri de alarak. * ancak kendisi türkiye ligi'ne alıştıkça daha güneşili günler göreceğiz. yıllardır tutarsızlıklardan, hoca değişimlerinden o kadar sıkıldım ki, 4-5 yıl kalsa da sistemi, sistemi öğrettiği, disiplini öğrettiği futbolcuları bıraksa arkasında demek düşüyor bizlere.
  • 665
    yılmaz vurallar, hikmet karamanlar ve adını şimdi hatırlamadığım lincolne top sektirdi diye çemkiren adam gibilerine alışık olan
    basına, bünyelere çok fazla gelmiş dünya futbol piyasasındaki aktif teknik direktörler içinde ilk 5 içinde olan eskinin büyük futbolcusu,
    şimdinin karizmatik teknik direktörü. eğer galatasaray gelecek yıllarda başarılı olacaksa bu ancak frank ın kuracağı sistem sonucunda olacaktır. tek maçta insanları silen, karalayan hıncal havasını yakalamamak lazım. neden?
    çünkü hıncal öyle konuşarak para kazanıyor.
    sen hıncal gibi düşünüp konuşursan ne olur ? fotomaçtan gelip sana "çok güzel konuştun al şu 5 lirayı bi sigara alırsın kendine" de demeyecekler. ünlü de olmayacaksın. dostum titre ve kendine gel. frank sen de şu nondaya bişe söyle biraz aralara koşu yapsın
  • 666
    aynı problemi bir türlü çözemeyen çocuğa kafasına vura vura öğretmeye çalışan öğretmen gibidir. skor değil 3-1 isterse 5-0 olsun sistemden vazgeçmeyecektir, vazgeçmemelidir. çünkü artık galatasaray'ın rakibine göre sistem değiştiren bir futbolu değil, bir ekolü olması lazım. çünkü rijkaard gittiğinde bırakacağı mirası ancak bu olabilir. şu an durmadan dayak yiyen ve içinden söven haylaz çocuk ilerde mühendis olduğunda öğretmenine duacı olacaktır.
  • 667
    birinci fatih terim döneminin sonundan beri kadıköy'e sistemini değiştirmeden giden ilk teknik direktördür.
    birinci fatih terim döneminden beri geriye düşmesine rağmen sisteminden vazgeçmeyen tek teknik direktördür.
    birinci fatih terim döneminden beri oyuncularının saha içi dizilişleriyle birşeyin değişmeyeceğini bilen tek teknik direktördür.

    yenik duruma düşünce oyuna forvet sokmanın teknik direktörlük olmadığını bilen teknik direktördür.

    tanım: gerçek bir lider teknik direktördür.
  • 669
    geldigi ilk gunku kadar sevdigim ve guvendigim, biricik teknik direktorumuz. su adami bir derbi maglubiyeti yuzunden asip kesenleri gordukçe içim aciyor. yemisim kadikoy'u, on yili, kili, tuyu... devrim diyoruz, sistem diyoruz, avrupa diyoruz ama ne fayda. millet hala kuçuk hesaplar pesinde, tipki orumcek beyinli ezeli rakimiz gibi.

    bir benzeri için (bkz: jupp derwall)
  • 673
    elindeki kadro barcelona da elinde bulunan kadro gibi bir kadro değildir. galatasaray'a kadronun bu olduğunu bilerek gelmiş ve bu kadro ile çalışmayı taahhüt ederek işe başlamıştır. bu kadro her maçta ve her takıma karşı onun sistemini 90 dakika oynayarak başarılı olabilecek yetenekte ve kapasitede değildir. önümüzdeki günlerde takımdaki sakat futbolcu adedi çoğalacak ve bu sistemi oynamak imkansız hale gelecektir.

    gelecek sezonlarda da barcelonada gibi bir kadro kurmaya galatasarayımızın bütçesi elverişli olmayacaktır. barcelona da şampiyonlar ligi kupasına uzandığı takımın değeri ortalama 1.ooo.000.ooo.000.-$ (bir milyar dolar) idi. kaldı ki bu kadroya rağmen şampiyonlar ligi kupasını kaldırdıktan sonra başarıyı devam ettirememiş ve takımdan ayrılmak zorunda bırakılmıştır.

    iş bu nedenle ülkemizin ve galatasarayımızın dinamiklerini göz ardı etmeyerek, kendi sistemini oynatmaktan ve öğretmekten vazgeçmeden bazı maçlarda maçı kaybedeceğini veya maçı alamayacağını anladığında, örneğin 70.li dakikalar gibi sisteminden vazgeçerek maçı alabilmek için değişik kombinasyonlar denemez ise bırak gelecek fenerbahçe maçını arifeyi görür bayramı göremez.
  • 675
    hayal kırıklığına uğramıştır. 4 ekim 2009 ankaragucu galatasaray macindan sonra futbolcularına geriye düştüklerinde maçtan kopmamaları gerektiği yönünde uyarılarda bulunmuş ve açıkçası 25 ekim 2009 fenerbahce galatasaray macinda 2-0 geriye düşmemize rağmen takımımız oyundan kopmamıştır. tabii bunda kornerden gelen ve farkı bire indiren golün etkisi büyük ama bir salıverme durumu yoktu sahada. fakat rijkaard'ın sakin olmaları yönündeki telkinleri tüm oyuncular üzerinde işe yaramamıştır. sabri sarıoğlu yıllardır en sakin derbisini oynamış olabilir. ama bu sefer de arda turan ve keita kendini kaybetmiştir. sadece üzerinde çok konuşulan “sinirlere hakim olma” konusu değil, takımın oyunu da hayal kırıklığına uğratmıştır rijkaard'ı. "artık söylemekten bıktım. iyi gitmiyoruz ve bizden beklentileri karşılayamıyoruz. tek pozisyona giremiyoruz ama rakibimize her geldiğinde kalemizi açıyoruz." sözleri de bunu ifade etmektedir.*

    rijkaard'ın önünde motivasyon açısından iki önemli sınav vardı. biri 22 ekim 2009 galatasaray dinamo bukres maci, diğeri 25 ekim 2009 fenerbahce galatasaray maciydi. ilk sınavı hafife almayın, derbi öncesi takımı motive etmek çok kolay değil. ilki tamamdı ancak ikincisinde istediğini yapamadı rijkaard. ama zamanı var ve önünde iki sınav daha var. bu sefer derbi sonrası motivasyonu sağlamak zorunda. derbiyi ve oradaki disiplinsizliği unutturmak ve takımın özgüvenini geri getirmek zorunda. bucaspor* ve sivasspor* maçlarında bunu rahatlıkla yapabilir, bu açıdan bir fikstür avantajımız olduğunu düşünüyorum. toparlanma sürecinde daha zorlu rakiplere de denk gelebilirdik. rijkaard'ın bir diğer sınavı ise, geçen senenin gol kralı milan baros'un 2 ay sahalardan uzak kalışıyla ortaya çıktı. kendisini örnek vermek ya da rijkaard ile bir kıyaslamaya sokmak istemiyorum, fakat durumlar benzerlik gösterdiğinden söyleyeyim, daum'un forvet yokluğunda kazım'ı kullandığı ve başarılı olduğu gibi, rijkaard'ın da elindeki oyunculardan bu mevkideki eksikliği en aza indirecek şekilde yararlanması gerekir. galatasaray'da forvet yokluğu diye birşey yok yahu nonda var diyebilirsiniz, ama bu işin sadece nonda ile olmayacağı çok açık.

    bir de kadıköy'deki derbilerden zaten uzun süredir başımız önde ayrıldığımız için, toparlanma süreci konusunda acı da olsa bir tecrübeye sahip olduğumuzu ve bu süreçte ne yapacağımızı daha iyi bilmemiz gerektiğini düşünüyorum. taraftar zaten takımın arkasında olduğunu daha takım tesislere dönerken gösterdi. arkasına taraftarı alamayanlar bile toparlanma yolunda ilermele kaydediyorlar. rijkaard'ın en büyük avantajı yönetim ve taraftarın ona güvenmesi. evet kendisi futbolcularının performansıyla hayal kırıklığına uğramıştır, ama bu durumu düzeltmesi gereken de, bizim de yaşadığımız bu hayal kırıklığını unutturması gereken de kendisidir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın