serie c ekibi venezia ile geçirdiğimiz ilk sezon maceramız şuradaydı: (bkz:
#1742904)
2. sezonumuz ise tam manasıyla efsane bir sona sahne oldu. sezona güzel başlayıp, kendimize yukarılarda yer edinmeye çalışmakla geçirdiğimiz ilk haftalardan sonra playoff potasında tutunmuş ve arkamızdaki bölümle de arayı açmıştık. ocak ortasına kadar da performansımız düşmemişti.
lakin aşağıdaki fikstürden de görüleceği üzere ocak ortası - mart ortasını çok kötü geçirdik. bu dönemde oynadığımız 9 maç var ve 2g - 5b - 2y yapabildik. bir önceki sezondan edindiğim ve yeni sezonda da sürdürdüğüm alışkanlığım gereği düşme hattında olan takımlara evimde puan kaybettim (perdonone ve pro patria), yine evimde oynadığım ve iki farklı öne geçtiğim como maçını 3-1'den verdim 3-3 bitti, zirve için kapıştığım albinoleffe deplasmanında 1-0 öne geçmiş olmama rağmen ilk yarının uzatma bölümünde talihsiz gol yiyerek 1-1 bitirdim vs vs. yine sinir krizleri eşiğine getirdi takım beni sağ olsun. bu form düşüklüğüne girdiğim haftalarda da ister istemez aklıma "yine mi olmayacak" sorusu çok geldi.
ama bu kötü gidiş elbet bitecekti, venedik semalarına da bahar gelecekti. istediğimiz, aradığımız, beklediğimiz güzel günler de nihayet 31. haftadaki galibiyet ile başlıyordu. kalan haftaları da 1b ve 1y dışında şahane geçtik.
müsaadenizle lig sonuna dair genel bir özet geçeyim:
32. hafta itibariyle yarış tüm hızıyla sürüyordu. kötü gidişimizi bitirmemizin ardından bu hafta bizim için çok kritikti. çünkü hemen ensemizdeki renate'ye konuk olacaktık. lakin çok temiz bir oyunla 2-1'lik galibiyetle ayrıldık ve zirve takibini sürdürdük.
http://i.hizliresim.com/NqMMDN.jpg 34. haftada arezzo'nun konuğu olduk. bir önceki hafta evimizde monza'ya puan kaybettiğimiz için bu hafta kritikti. arezzo'yu geçip zirveyle farkı 1'e indirmiştik.
http://i.hizliresim.com/rQPP5B.jpg 35. haftada albinolar'ın puan kaybı sonrası ise zirveyi ele geçirmiştik. evet, son düzlüğe girerken artık her şey bizim elimizdeydi.
http://i.hizliresim.com/d5YYvL.jpg 36. hafta mantova deplasmanındaydık, her ne kadar o güne kadar mantova ile oynadığımız 3 maçı kazanmış olsak da bizim için çok kritik bir dönemeçti. basın toplantısında da onu sordular zaten, "efendim mantova size kolay gelen bir rakip, bugün de rahat bir galibiyet bekleyebilir miyiz?" gibisinden. yine rahat kazanırız desem kesin bir bokluk olacağını bildiğimden, mantova küçümsenmemesi gereken bir takım, zor bir maç bizi bekliyor ayağı yaptım. neyse ki mantova'nın kocalığı görevimizi aksatmayarak 2-0 geçtik de kaza bela olmadı. evet, artık sadece 2 maç kalmıştı. hatta düğüm 37. haftada çözülebilirdi :(
http://i.hizliresim.com/YBzzQz.jpg 37. hafta evimizde piacenza'yı konuk ediyorduk. ilk maçta da deplasmanda yenmişti beni ibneler. ama takım akıyordu adeta, üstelik şampiyonluk bizim elimizdeyken puan kaybetmek olmazdı. o derece emindim galibiyetten. lakin işler hiç umduğumuz gibi başlamadı, 13 dk.'da yediğimiz golle geriye düştük. yalnız takımın formuna o kadar güveniyorum ki "çeviririz yeeaa" modundayım ben. dakikalar geçtikçe de stres ve panik olmaya başladı haliyle. 90 dakika sonucunda da skoru değiştiremedik, adamların kalecisi çılgın bir maç oynadı ve elimiz boş ayrıldık. bitime 1 hafta kala da liderlik koltuğunu albinolar'a verdik. (73-71, oysa şurada en kötü 1 puan alsak elimiz daha rahat olabilirdi)
http://i.hizliresim.com/l7nnQk.jpg 38. hafta dananın kuyruğunun kopacağı haftaydı. ben açıkçası bir önceki haftaki kayıptan sonra yıkılmıştım. çünkü son haftaya 2 puan geride girmek demek, şampiyonluğun sadece tek 1 ihtimale kalması demek. o da rakibin kaybetmesi ve sizin kazanmanız. albinoleffe, erminio deplasmanındaydı. bir umut kaybedebilirdi. biz de feralpisalo'ya konuk oluyorduk. maç öncesi hem team meeting, hem basın toplantısında "şampiyonluğu kovalamaya devam edeceğiz" mesajları verdim. oysa kendim bile inanmıyordum. belki %1 ihtimal vardı ve onun gerçekleşmesini bekleyecektik.
maçlar başladı, biz 1-2 pozisyona girmiştik ama adeta cömertçe harcamıştık. derken erminio'dan gol geldi. albinolar geriye düşmüştü ve yapmamız gereken tek şey feralpisalo'yu yenmekti. ilk yarının son bölümlerinde ise sağdan conti'nin yardırması ve ortalaması sonrası bocalon ön direkte ayağı koyuyor ve takımımızı öne geçiriyordu. adeta tanrı bizim almamızı istiyordu. ilk yarı biterkenki skorlar tam olarak bizim istediğimiz türdendi. ikinci yarılar da aynı şekilde devam etti. biz peşpeşe bulduğumuz gollerle 4-0 kazandık. erminio'dan ise 2 kez daha gol haberi geldi. son haftaya lider giren albinoleffe, beraberlik halinde şampiyon olacak albinoleffe, ermino deplasmanında 3-0 dağılmıştı.
ve evet, inanılmaz bir mucize sonrası şampiyonluk venedik'e gelmişti.
http://i.hizliresim.com/La99v1.jpg 2. yarı fikstür:
http://i.hizliresim.com/4g66pQ.jpg yalnız erminio resmen büyük rol oynuyor 2 senedir. geçen sezonun son haftasında beni yendiler ve playoffa albinoleffe'yi gönderdiler. bu sene ise son haftada onları yenip bizi şampiyon yaptılar.
gelecek sezon serie b'deyiz ama ben ne bok yiyeceğimi bilmiyorum. başkan da mid-table finish hedefini totem yaptı sanırım, aynı hedefi serie b için de koydu. mecbur kabul ettik fakat lige tutunmayı başarırsak bizim için başarıdır. neyse ki forvetim ricardo bocalon, solbekim luca barlocco, ön liberom simone pasa'yı falan yine kiralık olarak kadroda tuttum da takımı koruyabildim. hedefte bir sağlam orta saha ve taş gibi bir stoper var. hakkımızda hayırlısı :(