yılmaz özdilin dediği gibi,
"binlerce şehidin katiliyle masaya oturulduğu gün milliyetçilere faşist, pkklılara devrimci denildi ya, işte biz o gün öldük"
ben hrant dinke üzüldüm, ermeni olmadım.
berkin elvanın acısına ortak oldum alevi olmadım.
ışidden kaçan masumlara üzüldüm kürt de olmadım.
eğer siz de fırata üzülürseniz, üzernize ülkücülük filan bulaşmaz. gerçekten. çünkü dün cenaze namazında sol görüşlü arkadaşlarla beraber saf tuttuk, bağımsız türkiye uğruna canını veren bir yoldaşımız için. çünkü sağın solun canı cehenneme. bütün ideolojik düşüncelerin kazana atıp kaynatasım var. ayrımcılık zamanı değil, birleşme zamanı. biz bir elin 5 parmağıyız, elbette hepimiz aynı değiliz ama kesince her birimizi, aynı kan akıyor. vatan elden gidiyor adım adım.
henüz 22 yaşında,
hayalinde bağımsız türkiye,
fırat yılmaz çakıroğlu,
senden razı oğuz soyu.
siyasi düşünceleri yüzünden belki de üvey evlat muamelesi görüyor fırat. konyalı bir ailenin evladıydı. annesi babası ayrıydı ve babası chpli idi. yani "biz babadan böyle gördük" zihniyetinde değil, kendine göre doğruları olan bir yolu seçmişti. nişanlıydı. okula girince nişanlısı etiketlenmesin diye onunla sıradan selamlaşmanın ötesine geçmiyordu. karnesini alamadı diye nicelerine üzüldük ya, bu dönem sonu mezun olacaktı fırat ama diplomasını alamadı.
henüz 3 ay önce okul temsilcisi olmuş fırat. pkknın üniversite bağlantısı taraından da 3 ay önce
bir daha okula girme tehdidiyle karşılaşmış. defalarca emniyete gitmiş, can güvenliğim yok, okulumu bitiremicem diye. en sonunda, sınava giderken polislere yine söylemiş derdini ve derdini siktiğimin bir polisi de "gir okuluna, güvencen biziz" demiş. okulun içinde kendisini bekleyen, öğrencilikle alakası olmayan 150-200 kişi kadar caniyi uzaktan görebiliyormuş. girmemiş okula. bir kaç can yoldaşını beklemiş. kavga anında sadece 6-7 kişilermiş. düşünebiliyor musunuz, okuma hakkını elde edebilmek için 200 kişiyle 6-7 kişinin uğraş vermesi. neredeyiz? hangi dünyadayız? nereye gidiyoruz?
bacağından akan kanlardan bilinci gitmek üzereydi, izmirin en meşhur hastanesine sadece 5 dakika mesafedeydi. ancak tesadüfen giriş kapısına çekilen toma yüzünden ambulans giremedi içeri. evet, toma yüzünden giremeyen o ambulans fıratı aldı aramızdan. sadece 5 dakikada 5 kere git gel yapabileceği mesafeyi 45 dakikada alamadı ambulans. olanlar da oldu işte.
selam sana gençliği getirtilmeyen ambulansla heba olan kardeşim.
son dönemdeki ege üniversitesine bir göz atalım:
http://www.haberfedai.com/upload/dosya/36473.jpg http://www.internethaber.com/...versite-koridoru.jpg http://www.haberdokuz.com/...niversitesi-pkk1.jpg http://www.haberdokuz.com/...Cniversitesi-pkk.jpg o bu pankartı taşıyan beyaz gömlekli:
http://www.aydinlikgazete.com/...it-etmis-h63455.htmlmalesef aslan gibi bir kardeşimizi kaybettik. onu uğurlamak çok zordu dün. yüreğim camide doldu doldu, taşamadı. dudaklarımı sıktım göz pınarlarım akmasın diye. peki ne olacak? fıratlar son mu bulacak? ege üniversitesindeki
atatürkçü düşünce derneği gibi sadece düşünce topluluğunun bile standını dağıtacak kadar gözü dönmüşler, eylemlerini durduracaklar mı?
yanılıyorsunuz. daha da kuduracaklar. çünkü onların yoluna, açılım verildi.