fifa serileri içinde birçoğumuz için önemsiz olsa da benim için en güzel, en değerli oyun. fifa 98’i çıktığından 3 sene sonra (u: :() cd’si elime geçince az buçuk oynamış ben, fifa 2002’yi resmi olarak çıkış senesi ile eş zamanlı oynamıştım.
ortasahadan jeneriklik goller atabiliyordunuz. ilginç bir saplantım vardı, maç iyi gider de 1-2 fark atarsam bir atak sonrası rakip kaleciye kayıp kırmızı kart görüyordum. (u: :() onda da şöyle bir bug farketmiştim; eğer kaleci tam degaja niyetlendiği an ayağına kayarsanız kırmızı kart görmüyordunuz, sadece faul veriliyordu.
* ayrıca futbolcuların arkasından ışık çıkıyordu.
bunun yanında yanlış hatırlamıyorsam galatasaray tek türk takımıydı ve her avrupa kariyeri levski sofia ile başlıyordu ya da ben onu seçebiliyordum.
hatırladığım en acı detay da şu; haftasonu bir sabah erken uyanıp çok bir şey anlamadığım için ayarları kurcalarken sanırım maç süresini ve maç zorluğunu değiştirmişim. neredeyse gerçek süre olarak yarım saat oynadığım galatasaray juventus maçı daha ilk yarı bittiğinde 11-0 olunca ağlayarak bilgisayarın kablosunu çekmiştim. sonrasında da ayarları düzeltemeyince oyunu silip geri yüklediğimi hatırlıyorum. (u: :()
(bkz:
çocukluk travmaları)
https://youtu.be/SRDh4ti7YAE (intro)
not: yıllar sonra tekrar yüklemiştim. nasıl ex’den next olmaz derler ya, normal hayatta da bu geçerli. siz siz olun bir şeyi ikinci kez denemeyin. bırakın hatıralarınızdaki gibi güzel kalsın. (u: :()