26
"bunu diyen liselidir" şeklinde bir girizgah yapmak gerçekten en doğru işlem sanırım.
fernando torres'in atletico ve liverpool dönemini osmanlının yükseliş devri'ne, liverpool sonrasını ise tamamen çöküş devri'ne benzetmek daha doğru olur. şu anda atletico'daki performansı ise tabii ki lale devri'dir. aslında kendisinin liseliler gözünde "abartılmış" olarak değerlendirilme sebebi de kariyerinin "duraklama devri olmamasıdır. bunun sebebi kendi inanışıma göre yanlış kariyer hamlesi ile chelsea'ye transferidir.
bunu dedikten sonra işkembemden sallayarak ahmet çakar edası ile şunu da söyleyeyim "ben chelsea'ye transfer olan forvet oyuncusunun aklından şüphe ederim" ve "chelsea forvet olarak transfer olunacak son takımdır".
rating amaçlı bir program olmadığımıza göre torres üzerinden laflarımın altını doldurayım:
1) yanlış tabir olabilir ama ben, şahsen futbolcunun "prime dönemi" diye bir laf kullanırım. bu dönem futbolcunun hem fiziksel hem de yaşın getirdiği tecrübeyi harmanlayarak mental olarak en üst seviyede olduğu dönemi ifade eder.
2) chelsea takımı ve taraftarı drogba gibi dünya tarihinin en komple forvetlerinden birinin prime dönemini yaşadığı için onun yaptığı işlerin büyük bölümünü yapamadığın sürece chelsea futbolunda başarılı olma şansın çok yok. çünkü 1. mou hanedanlığı sonrasında farklı hocalar başta olsa dahi, futbolunu mou mentalitesi ile olgunlaştıran iskelet hep o tip bir forvet aradı.
3) drogbanın yaptığı iş derken burada en önemli husus rakip ile boğuşmak ki torres kariyeri boyunca bu tip bir forvet olmadı. nitekim kendisinden daha iyi sheva ve manu ile çöken falcao'nun da chelsea forması ile başarılı işler yapmadığı açık bir gerçek olarak ortada duruyor. yeni drogba olarak lanse edilen ve zannımca o kıvama gelebilecek lukaku da onun kadar boğuşsa da bitirici olmadığından everton'a satıldı.
4) liverpool daha farklı bir takımdır. daha duygulu bir taraftar kitlesi, daha aile havası vardır. torres antrenmanda arkadaşına büllük şakası yapacak kadar sıcakkanlı veya konuşkan bir adam değil ama duygusal bir eleman. özellikle liverpool taraftarı ve basın da üzerine gelince bu baskı fazla geldi.
5) bütün bu duygusal çöküntü ve öngörülebilir kimya uyuşmazlığı nedeniyle liverpool sonrası kariyeri itibariyle liseliler kendisi için abartılmış derken, biz kendisi 18 yaşındayken fmde kendisini almak için 3 sene para biriktiren emekçi fahri hocalar "torres nereden nereye geldi" dedik. milan kariyerine ilişkin söylenecek fazla bir şey yok çünkü milan eski milan değildi; bu sene onca yatırıma rağmen kurulan takım bile sergen yalçın'ın deyimiyle "eski milan'ın anca ayakkabılarını taşır".
sonuç olarak baktığımızda kendisi, kendi çabalarıyla inşa ettiği kariyerinin uzun süre ekmeğini yemiştir denebilir. yanlış diyemeyiz. ancak kendisine overrated diyen arkadaşların şu anda dünyada hatırı sayılır bir forvet eksikliği varken; torres'in estiği dönemde yaşanan forvet bolluğunu dikkate alarak kariyerini nasıl inşa ettiğini düşünmeleri lazım. kendisinin estiği dönemde (20'leri) elden ayaktan düşmemiş forvetler arasında: adriano, henry, ibra, ronaldo (fenomeno), raul, shevchenko, del piero, van nistelrooy, eto'o, villa gibi adamlar net top oynuyordu ve biz kendisini onların arasında sayıyorduk düşünmeden
fernando torres'in atletico ve liverpool dönemini osmanlının yükseliş devri'ne, liverpool sonrasını ise tamamen çöküş devri'ne benzetmek daha doğru olur. şu anda atletico'daki performansı ise tabii ki lale devri'dir. aslında kendisinin liseliler gözünde "abartılmış" olarak değerlendirilme sebebi de kariyerinin "duraklama devri olmamasıdır. bunun sebebi kendi inanışıma göre yanlış kariyer hamlesi ile chelsea'ye transferidir.
bunu dedikten sonra işkembemden sallayarak ahmet çakar edası ile şunu da söyleyeyim "ben chelsea'ye transfer olan forvet oyuncusunun aklından şüphe ederim" ve "chelsea forvet olarak transfer olunacak son takımdır".
rating amaçlı bir program olmadığımıza göre torres üzerinden laflarımın altını doldurayım:
1) yanlış tabir olabilir ama ben, şahsen futbolcunun "prime dönemi" diye bir laf kullanırım. bu dönem futbolcunun hem fiziksel hem de yaşın getirdiği tecrübeyi harmanlayarak mental olarak en üst seviyede olduğu dönemi ifade eder.
2) chelsea takımı ve taraftarı drogba gibi dünya tarihinin en komple forvetlerinden birinin prime dönemini yaşadığı için onun yaptığı işlerin büyük bölümünü yapamadığın sürece chelsea futbolunda başarılı olma şansın çok yok. çünkü 1. mou hanedanlığı sonrasında farklı hocalar başta olsa dahi, futbolunu mou mentalitesi ile olgunlaştıran iskelet hep o tip bir forvet aradı.
3) drogbanın yaptığı iş derken burada en önemli husus rakip ile boğuşmak ki torres kariyeri boyunca bu tip bir forvet olmadı. nitekim kendisinden daha iyi sheva ve manu ile çöken falcao'nun da chelsea forması ile başarılı işler yapmadığı açık bir gerçek olarak ortada duruyor. yeni drogba olarak lanse edilen ve zannımca o kıvama gelebilecek lukaku da onun kadar boğuşsa da bitirici olmadığından everton'a satıldı.
4) liverpool daha farklı bir takımdır. daha duygulu bir taraftar kitlesi, daha aile havası vardır. torres antrenmanda arkadaşına büllük şakası yapacak kadar sıcakkanlı veya konuşkan bir adam değil ama duygusal bir eleman. özellikle liverpool taraftarı ve basın da üzerine gelince bu baskı fazla geldi.
5) bütün bu duygusal çöküntü ve öngörülebilir kimya uyuşmazlığı nedeniyle liverpool sonrası kariyeri itibariyle liseliler kendisi için abartılmış derken, biz kendisi 18 yaşındayken fmde kendisini almak için 3 sene para biriktiren emekçi fahri hocalar "torres nereden nereye geldi" dedik. milan kariyerine ilişkin söylenecek fazla bir şey yok çünkü milan eski milan değildi; bu sene onca yatırıma rağmen kurulan takım bile sergen yalçın'ın deyimiyle "eski milan'ın anca ayakkabılarını taşır".
sonuç olarak baktığımızda kendisi, kendi çabalarıyla inşa ettiği kariyerinin uzun süre ekmeğini yemiştir denebilir. yanlış diyemeyiz. ancak kendisine overrated diyen arkadaşların şu anda dünyada hatırı sayılır bir forvet eksikliği varken; torres'in estiği dönemde yaşanan forvet bolluğunu dikkate alarak kariyerini nasıl inşa ettiğini düşünmeleri lazım. kendisinin estiği dönemde (20'leri) elden ayaktan düşmemiş forvetler arasında: adriano, henry, ibra, ronaldo (fenomeno), raul, shevchenko, del piero, van nistelrooy, eto'o, villa gibi adamlar net top oynuyordu ve biz kendisini onların arasında sayıyorduk düşünmeden