• 77
    ahlaksızlık olmayan, belki ölçüsüz olan tepki. ne kadar kutsallaştırsak da bu insanların işi futbol oynamak ve çoğumuzun hayal dahi edemeyeceği paralar kazanıyorlar. sözlüğün yaş ortalaması pek de küçük değil diye düşünüyorum. 10 sene bir yerde çalıştınız, 11. sene aşırı performans düşürdünüz diyelim. belki kovmazlar ama çekip uyarırlar, öyle bitti mitti diye el kol da yapamazsınız. kimse kimsenin hayrına iş yapmıyor ne yazık ki.
  • 78
    adam gitmek istedi arkadaşlar. geçen sene gidecekti. çoluk çocuğu bile yolladı. sen adamı “aman yapma etme. 1 sene daha, 5. yıldızı da tak.” diye zorla tuttun. muslera “artık beni salın” diyorsa salacaksın; çünkü bir insanın kendi vücudunu kendinden daha iyi kimse tanıyamaz. adam belli ki kendinde o düşüşü gördü. yoksa prime olduğunu düşünse neden gitmek istesin uruguay’a?

    muslera’nın bu sene kalmasının tek sebebi yönetimin kolaya kaçması ve tembelliğidir. “aman kim kaleci bulacak?” demeleridir. rotasyonun falan haline bakınca mantıksız da değil. beksiz, kulübesiz, torreira’ya alternarifsiz, 38 yaşındaki 10 nunaramız alternatifsiz. kaleyi de buna çevirirlerdi.

    yani illa biri ıslıklanıp yuhlanacaksa o bu kulübün efsanesi muslera değil 2,5 senedir 1 gram fayda sağlamadan okan hoca ve muslera gibi insanların emeğine konan yönetimdir. daha dün “nağmağlubuz, takviye yapacaz, acele yok” diyen yöneticidir mesela.

    ama muslera değildir.

    (bkz: 21 ocak 2025 galatasaray dinamo kiev maçı)
  • 81
    bu tepki özensiz, terbiyesiz veya düşüncesizse eğer muslera’nın gol yediği rakibine tekme atması ve kırmızı kart görmesi, takımını yalnız bırakmadı nedir?

    muslera bu konuda taraftardan kuru bir özür dahi dilemiş midir? özeleştiri vermiş midir?

    sanki muslera çok normalmiş de taraftar anormalmiş gibi profesyonel futbolculara bu kadar kul köle olan mantığı anlamıyorum. bu kadar da ezgin durmayın meseleler karşısında. bu adamlara galatasaray ömrü boyunca refah içinde yaşamanın anahtarını vermiştir. ömür boyu refah ve saygınlık karşılığında mesleklerini icra etmişlerdir.
  • 82
    4-5 senedir morgan de sanctis'ten hallice bir performans sergiliyor ama sevgimizden katlanıyoruz.
    belli bir yerden sonra ama taraftarın da canına tak ediyor.

    kendisi de futbolu bırakıp eşinin çocuklarının yanına dönmek istiyordu, istemeye istemeye yönetimin ricasıyla sözleşme yeniledi üzerine bir de ıslıklamak hoş olmadı.

    ben bülent korkmaz'ın rekorunu da kırdığına göre artık misyonunu tamamladığı ve sezonun geri kalanına günay ile devam etmemiz gerektiğini düşünüyorum.
  • 84
    tribünler bin defa muslera diye inlerken her sey güzel ama minicik bir ıslıkta hepsi çöp olacaksa kusura bakmasın ama muslera’nın kendisi saçmalamıştır. bu takımın kaptanı olarak minicik tepkiyi göğüsleyeceksin ve konsantre olup takımı da konsantre edeceksin. zayıf zayıf takımlara 2-3 farktan maç vermenin de bir sınırı var. iki maç daha aynısını yapın okan hoca da ıslıklanır, yönetim de. biz geçmişle yaşasak burada olamazdık.

    ayrıca her avrupa maçında en az bir gol hediye ediyorsun rakip takıma ve artık bunlar temel pozisyon hatalarından kaynaklanıyor. defalarca dedik muslera’nın canı saolsun diye, e bir uefa macerası daha ve bir de lig şampiyonluğu mu silelim mesela canın saolsun diye?

    olmuyorsa liderliği kulübeden yaparsın amaç galatasaray’ın başarısıysa, en büyük saygıyı da görürsün. kimse geçmişine bir şey demedi o tarihe yazıldı zaten.
  • 87
    (bkz: fernando muslera/#4014076)

    (bkz: fernando muslera/#4014895)

    öncelikle şuraya young boys eşleşmeleri sonrasında girmiş olduğum iki entry'i bırakayım ki kendisinin yılmaz savunucusu olduğum falan sanılmasın.

    21 ocak 2025 galatasaray dinamo kiev maçında da rezalet bir performans göstermiştir. yediği her gol öncesinde ilk golde taçtan çıktı çıkmadı tepkisi verildiği anda, ikinci golde korner öncesinde hakemin gelip rakip oyuncuyla kendisini uyardığı anda ve son golde de orta henüz açılmadan gol olacağını tüm tribün biliyordu. 3 golde de kaleye topun geldiği an gol olacağı, musleranın topa hamle bile yapamayacağı hatta kornerde topa değil önünde güreşmeye çalıştığı adama bakarak o golü yiyeceği, son golde o topa çıkıp çıkmamak arasında kalarak ne altıpası ne de kale çizgisini savunamayacağını hepimiz biliyorduk.

    gel gelelim kendisine pas atıldığı için yahut yenilen gollerden ötürü son yıllardaki en yüksek sesli ve en çok katılımın yapıldığı tepki halihazırda maç oynanırken gösterildi.

    maç oynandığı esnada üstelik galatsaray'ın bir averajla üç puan alabileceği bir ihtimal varken ve dahi bir gol yediği senaryoda da galatasray'ın avrupada son belki de son şansını da yitireceği bir durumda galatasaray futbolcusunun yuhlanması ve yuhlanan futbolcunun da üstelik takım kaptanı olması kabul edilemez. maç sonunda beklersin yuhlarsın, tepki gösterirsin bi nebze anlarım fakat ben maç sonunu beklemeyip erken çıkacağım diye dakika 90 olmadan maçı kafanda bitirip gitmeden bir tur da kaptan ıslıklayayım takıma ihanettir.

    bu öncelikli olarak galatasaray'ın zararına bir tepkidir. nasıl ki muslera'nın young boys maçında henüz her şey bitmemişken kırmızı gördüğü için futbola, takımımıza aidiyetini sorguluyorsak, henüz her şey bitmemişken takımın kaptanını ve devamında takımı demoralize edecek bu tepkiyi vermek kusura bakmayın ama tribün ve taraftarlık çerçevesinde kabul edilemez.

    günün sonunda muslera rezalet ötesi performans göstereni hal ve hareketleriyle galatasaray kaptanlığını asla kabul etmeyen bir futbolcu konumundadır şu an lakin kendisini henüz her şeyin bitmediği bir avrupa maçı oynanırken, puan kaybını kabullenip takım kaptanını ıslıklayan taraftarın da herhangi bir galatasaray başarısı görmeyi hak etmediği kanaatindeyim.
  • 88
    bulent korkmaz, hagi, hasan şaş; ıslıklandigi zaman bitti artık tarzı davranışlara girdi mi? 50 bin kişi alkışlarken hiç bisi yok, 3.4 bin kişi ıslıklayinca hoaaaaa...

    altı pas içinde 2 adım atıp topu ya yumruklayıp ya da kucağına alıp golü engelleyecegine yediği gollerden 4. köprü yapılır. markajdaki adama pas atıp yedirdigi gollerden gökdelen yapılır.

    heeee tamam tamam; fi tarihinde mersin deplasmanında bizi 1.0 galibiyete taşımıştı...
  • 89
    nando'nun 14 yıl boyunca ilk ve bir kez yaklaşık 10 saniye kadar bir süre boyunca tepki görme hali. prensesliğe gerek yok, geçiniz.

    ıslık taraftar tepkisinin medeni şekillerinden biridir, tıpkı sırtı sahaya dönmek ya da yenen golde rakibi alkışlamak gibi. hakaret ve küfür olmadığı sürece incinilmesin bi' zahmet.

    nando'nun ıslıklanmasının sorumlusu ise nando'nun kendisi değil, sorumlu bu facia forma rağmen ısrarla kaleyi birkaç maçlık da olsa günay'a teslim etmeyen okan hoca.
  • 90
    futbol bir takım oyunu olduğu için, suç genellikle sadece bir kişide değildir.

    - kale dediğin istikrar gerektirir, okan hocanın kaptana güvenmesinden daha normal bir durum yok.
    - muslera, ailesini uruguay'a göndererek zaten istanbul'u ve galatasaray'ı kafasında yavaştan bitirdiğini gösterdi. emekliliğe hazırlandığını ve orada takım almak istediğini biliyoruz.
    - taraftarın daha doğrusu maça giden müşterinin tepkisine anlayış göstermek gerekir. futbolda dün yok, vefa yok. öyle olsa en büyük efsanemiz hagi'ye hala maaş veriyor olurduk.
    - muslera ise o kadar maaş alıp 14 yılda 2 dakika ıslıklandı diye trip atmayacak, rakip futbolcuya tekme atmayacak.
  • 91
    muslera’nın ıslıklanması basit bir 5-10 saniyelik tepki değildir.

    messi’nin barcelona’da, ronaldo’nun madrid’de, buffon’un juventus’ta, neuer’in bayern’de, reus’un dortmund’da ıslıklanması ne ise muslera’nın ıslıklanması da o. efsanesi olduğu kulüpte ıslıklanmak ağır gelir her insana. prenseslik diye nitelendirilemez.

    muslera çok kötü oynuyor, kabul. oynamaması gerektiğini de düşünüyorum. sürecin bu noktaya gelmesi inatla muslera’yı dinlendirmeyen okan hocaya da yazar.
  • 92
    galatasaray kendisinin çiftliğidir. yaklaşık 13 maç kaçırdıktan sonra 10.04.2022 fenerbahçe galatasaray maçı’nda o dönem kalemizi koruyan inaki pena’ya çekil ben geçicem iyileştim dedi ve kaleye geçti. maçı kaybettik ayrı konu ancak ne yönetim ne torrent önemli maç sen daha sakatlıktan yeni çıktın demedi. torrent diyemedi değil, kimse diyemedi hala da diyemiyor. ümit davala bir anısında paramı almadım oynamam dediğinde fatih terim ufuk soyun oğlum kaleye sen geçiyorsun diyince çark ettiğini anlatır. 3 ağustos 2024 beşiktaş galatasaray süper kupa maçı 5-0 bittiğinde kimse 5 gol yenir mi ? diye bir maç sonra kendisini protesto etmedi. kısaca taraftar aklını başına al demiştir. maç sonrası çıkıp kırıldım üzüldüm heketmedim ama seyirci daima haklıdır bile dese taraftar kin tutmaz unuturdu.
  • 93
    herkes oynatan suçlu demiş ama hoca kestiğinde muslera'nın sorun çıkarması garanti. muslera sorun çıkardığında memleketlisi torreira da sorun çıkaracak. al sana oradan yerli yabancı sorunu. en başından bu sene imzalanmayacaktı.

    muslera şampiyonluklar getirdi bunu reddetmiyoruz ama şu adama da metin oktay muamelesi yapmayın. öyle bir durum oldu ki oyuncu sayımız az diye oyunculara prenses muamelesi yapıyoruz, dua ediyoruz küsmesin diye.

    muslera kötü günde sorumluluk almaz, maaş görüşmelerinde indirim yapmaz, kötü de olsa kalede olmak ister. benim insanlara tek tavsiyem hiç bir futbolcu senden benden fazla galatasaray'ı düşünmüyor. buna buradayken her gün story paylaşan icardi de dahil, ilk defa bu kadar sevilen osimhen de. kızmıyorum çünkü profesyoneller. zor anlarda sadece efsaneler kalır. futbolcular ilk ıslıkta, protestoda soğur takımlarından.
  • 94
    en iyi olduğu zamanı kadar maaş alıyorsa en iyi olduğu zamanı performansını verecek. babasının hayrına bizde oynamıyor sonuçta. ıslık maç oynarken tamamen karşıyım; ama maçtan sonra çok tercih etmesem de olur, olacak da. fernando muslera o hareketi yapacağına basın toplantısında kaptan gibi, efsane gibi çıkıp "kötü oynadık, bir süredir performansım da iyi değil. taraftarımızdan özür diliyorum. daha iyi olacağımızın sözünü veriyorum." dese ortada hiçbir şey kalmazdı, konu da kapanırdı. kaldı ki 17 yaşında değil 40 yaşında nerdeyse. taraftara tepki gösteren her futbolcuya karşıyım. zamanında selçuk inan formayı çıkarıp uzattığında da eleştirdim ve soğudum. taraftar olmasa futbolcular da, oynadıkları kulüp de organizasyon da bir hiç. bu demek değil ki taraftar her şeyi yapsın; ama ıslık da en medeni protesto şekli.
  • 95
    boşuna enerji harcanılan gündem.

    birincisi statta bir kaç kişinin yaptığı bir eylem genele maledilemez. ikincisi futbol ne olursa olsun artık bir satın alma oyunu, oluşan ekonomi sayesinde büyük paralar ödenebiliyor o oyunculara. yayın gelirinin 10-15 milyon euro olduğu yerde aslan payı tribün ve store gelirlerinden geliyor yani taraftardan, bu da dolaylı yoldan muslera'nın maaşını taraftar ödüyor demek ki muslera şu an avrupa'da muhtemelen 35 yaş üstü en fazla maaş alan kalecilerden birisi.

    takım taraftarı olmak bir tutkudur ve şartlar ne olursa olsun destek gerektirir ancak galatasaray öyle bir takım değil, destek hep baki kalır ancak çok sınırlı hale gelir. nasıl bir tüketim toplumu haline geldiğimizi zaten anlatmama gerek yok.

    bu şartlarda hedeflerimiz olan ortamda hedeflerimize harcamamız gerekir enerjiyi, muslera açık bir şekilde bu sene kötü performans gösteriyor, mesela 21 ocak 2025'teki kiev maçında yediği ilk gol olmasa, devreye o şekilde girsek muhtemelen o saçma baskıyı hissetmeyecektik ve bir şeyler farklı olacaktı. tek suçlu o mu? hayır ama kurtarması gereken topları kurtaramıyor bu bariz ki yaşlanan bir kaleci sezgileriyle ve yer tutmasıyla öne çıkıyorken muslera gençliğinde iyi olan bu özelliklerini kaybetti.

    bu noktada rasyonel olunması gerek eğer muslera diyorsaki ben kendime güveniyorum, takımı şampiyon yapıp gideceğim, kale onundur. lakin taraftarın sadece bir bölümünden uğultu geldi diye bitti diyorsa kendisine yalvarmayı da doğru bulmuyorum, o bize çok şey kazandırdı ama biz de ona çok şey kazandırdık, hep destekledik, yıllarca müthiş sevgi gördü, yarı yolda bırakmak istiyorsa da kendi tercihidir.

    hedefleri olan takımlarda vefa kavramı yanlış değerlendiriliyor, tabii ki vefa göstereceksin ama gösterdiğin vefa sana kaybettiriyorsa orada bir düşünmen gerekir ve dediğim gibi enerjimizi sahaya vermeliyiz, rakip topuyla tüfeğiyle geliyor.
  • 96
    ya giderse ne yaparızlardan, ne zaman bitecek bu çilemize dönmüştür mesele. burda kendisi, teknik ekip işin içinde her kim var ise muslera kadar sorumludur ama en başta sorumlu muslera'nın kendisidir, iyi hissetmiyorsan araya ihtiyacın varsa net bir şekilde beyan edip dinlendirirsin kendini, 88 tane dünyalığını yapıp tavır tafra yapamazsın iki tepki gördün diye.
  • 97
    çok doğru bir tavır.

    muslera'yı hallettiğimize göre 25 ocak 2025 galatasaray konyaspor maçında kimi ıslıklıyoruz? bilen biri haber verebilirse çok sevinirim. daha bir sürü formu düşük oyuncu var malum forma giyen. bence torreira'yı ıslıklayalım. o kadar para alıyor hiç kafa topu alamıyor hem de eskisi kadar iyi de oynamıyor ya da osimhen'i ıslıklayalım daha iyi olur. gördüm çok ofsayta düşüyor diye eleştiriliyordu. sonuçta yıllık 10 milyon euro ödüyoruz. bence bu kadar para kazanıyorsa ofsayta düşmemeli.

    ne de olsa prensesliğin lüzumu yok.
  • 98
    galatasaray'a yeni transfer olmuş bir futbolcusunuz. namağlup ilerlediğiniz sezonda kötü giden bir maçtan sonra kulüpte 15 yıl geçirmiş, bu 15 yılda 17 kupa kazanmış olan takım kaptanınız ıslıklanıyor. ne hissedersiniz?

    umarım takımdaki genel kanı fevri bir grubun bu hareketi yaptığı yönündedir. yoksa sezonun kritiğini yaparken rüzgarın terse dönmesine neden olan etmenler arasında başı çeken olaylardan biri olarak hatırlarız.
  • 99
    ben ıslıklayanları susturmaya çalıştım ama beceremedim. öncelikle yapılan ayıptır.

    ancak;

    futbolun içinde olan bir olaydır. kendisinin dinine, kitabına, ırkına, değerlerine küfür edilmemiştir. kendisine gösterilen bir tepki değil, hayal kırıklığıdır. galatasarayda olduğu dönemde birçok kez elinden gelenin fazlasını yapmıştır. ancak son 5 senedir birçok maçta gereğini dahi yapamamaktadır. umarım kendisini toplarlar ve efsanemiz olarak veda ederiz kendisine. galatasaray "bu senede böyle olsun" takımı değildir.

    bi daha yaşanmaması ümidiyle...
  • 100
    ıslıklayanları eleştiren arkadaşların performansından memnun olmadığımızı nasıl anlatmamız gerektiğini de anlatırlarsa sevinirim. bir değil iki değil bu kaçıncı maç. hepsini geçtim rakibin kornerde önüne geçip kendisinin engellemesine nasıl müsade ettiğini anlamıyorum. sadece kiev değil birçok maçta yapıyor bunu. önünü kapatan engelleyen varsa al kenara at adamı. hakem gelsin uyarsın. gelirse bir daha at. belli çıkamayacaksın topa o adam oradayken. bir adım atıp yumruklayacağın top arka direğe gelir, kalenden çıkartırsın böyle çiziye yapışırsan. milyonlarca kez yerden, ortadan rakibe attığı toplara gelmiyorum bile. terim döneminin sonlarından itibaren düşüşe geçip avrupa baya bir yakmışlığı vardı ama sonradan toparlıyordu. bu sene ise tam fecaat. umarım konya maçında dinlenip sonraki üç deplasman şov yapıp taraftarın gönlünü alır. biz de yavaştan vedaya hazırlanırız.
App Store'dan indirin Google Play'den alın