2019-2020 sezonunda, deplasmandaki rize maçında, verilmeyen ofsaytın devamında rakibin insanlık dışı müdahalesiyle ayağı kırılan,
13 aralık 2021 sivasspor galatasaray maçında da verilmeyen penaltımızın akabinde gelişen pozisyonda bağlarından son derece ciddi bir şekilde sakatlanan kaptanımız, kalecimiz.
bu iki olay acı bir tesadüf olabilir ama çifte standart, galatasaray nefreti ve şereften nasibini almamış bir kaç şarlatanın ayak oyunları yüzünden belki de türkiye topraklarına gelmiş en iyi kalecinin spor hayatı iki pozisyonla bitirildi. hiç kimsenin, hiçbir şeyin hakkı olmasa dahi muslera’nın hakkı gerek bu dünyada, gerek öteki tarafta azapların en büyükleriyle yüzleşmenize vesile olur inşallah.
gelelim kendi içimize. hata, şanssızlık, beceriksizlik, adını ne koyarsanız koyun, bir pozisyon yaşandı ve gol yedik. muslera, luyindama ile çarpışır çarpışmaz acılar içinde kıvranmaya başladı. inanın, o pozisyon gol yemişiz, yememişiz umrumda dahi değildi. bir çok galatasaraylının benimle aynı ruh hali içinde olduğuna eminim. zaten pozisyon tekrarı gösterildiğinde eyvah dedim. maçı beraber izlediğimiz arkadaşlara da “bağlar kopmuş bile olabilir, sıkıntı çok büyük belli ki.” dedim. neyse, maç bitti, adetim üzere, bir çok yazarının ‘galatasaray taraftarının sanal alemdeki kalbi’ olarak gördüğü sözlüğe girdim. muslera başlığında yazılan bir kaç yorum kanımı dondurdu.
herkes gergin, herkes barut gibi, herkes çatacak yer arıyor, haklı haksız, suçlu suçsuz aranmaksızın herkes, her yere veryansın ediyor puan kayıplarından sonra, bu artık iğrenç bir gelenek halini aldı sözlükte. eyvallah. fakat 10 seneden fazladır kaleni koruyan, kulüp tarihinin simgelerinden birisi haline gelmiş, taraflı tarafsız herkesin takdir ettiği, 3-4 senedir bilfiil kaptanlığımızı yapan, kırık parmakla dahi sahaya çıkmış, bayrak adamımız muslera’ya “sahtekar” yakıştırması yapmak hangi seviye? üstelik adam acılar içinde kıvranıyor, büyük bir sıkıntı var çok belli ama güzide yazarlarımız, serdar ali çelikler’in, emre bol’un, ahmet ercanlar’ın, kepçe operatöründen bozma tinerci twitter trollerinin dahi yapmayacağı şekilde, ekran başından, sol bacağı mahvolmuş bir adamı, sıcağı sıcağına sahtekarlıkla itham ediyor.
tabi ki şu an bu başlık altında o yorumları bulamazsınız ama aşağıya yazarlarıyla beraber bırakıyorum. bir yazarı itham etmek, bir yazarla atışmak, başlık altına yazmak vs. hiç adetim değildir ama galatasaray kaptanına fütursuzca, umursamazca ve niyet okuyarak, haksız ve adaletsiz bir şekilde iftira atılıyorsa fikir sahiplerinin yaptıkları terbiyesizlikle yüzleşmesi gerektiğini düşünüyorum. neticede burası aile meclisi değil, öfke terapisi yapılacak bir mecra değil, hele hele galatasaray kaptanına iftira atılacak, sahtekar denilecek bir ortam hiç değil. galatasaraylı ya da rakip taraftar, binlerce kişinin takip ettiği, yer yer taraftarı, yer yer kulübü harekete geçirecek fikirlerin ilk adımlarının atıldığı, herkese açık bir mecra.
---
alıntı ---
(bkz:
13 aralık 2021 sivasspor galatasaray maçı)
sakatlandığını falan sanmıyorum. hatasını “ah ben sakatlandım” bahanesiyle örtmeye çalıştı ve bu yüzden gol yedik. çarpıştınız tamam, kalk ve kaleni koru bu kadar basit. hiç sanmıyorum ama haftaya kalede olmazsa tüm sözlük ahalisinden özür dileyeceğim.
ek: muslerasporluyum. öncesi falan olmadan sadece pozisyona ilişkin görüşümü yazdım.
---
alıntı ---
yazar:
valar morghulis---
alıntı ---
pozisyonda %100 hatalı. çarpıştılar, muslera kalkmadı hakem oyunu durduracak diye düşündü, kalkıp kaleye dönebilirdi gol yiyince de sakatlık ayağına yattı.
(bkz:
13 aralık 2021 sivasspor galatasaray maçı)
---
alıntı ---
yazar:
yenisanatherkes, her konuda, her zaman fikir beyan etmek yükümlülüğünde değil. konuşmak bir erdemse, susmak, sabretmek on erdem.
ekleme: yukarıda bazı arkadaşlar ekran resmi paylaşmış, ben unutmuşum. her iddianın bir kanıtı olmalı, yazdıklarım hayal ürünü gibi algılanmasın.
https://gss.gs/NGC.jpeg https://gss.gs/3a1.jpeg