sayesinde galatasarayımızın maçları dışında maç izlemeyen yazarların varlığından haberdar olduğumuz kaleci. adam avrupanın 5 büyük liginde 10 kaleciden 9 unun yemeyeceği bir pozisyonu kurtardığında sözlükteki bazı yazarlar bunu çok büyük bir nimet gibi yer yüzünde kurtaracak sadece 3 tane kaleci varmış gibi gözümüze sokmaya çalışıyorlar. oysa açıp biraz avrupa futbolu izleseler muslera'nın abarttıkları kadar yüceltilecek bir performansı olmadığını anlayacaklar. elin kalecisi de neler neler çıkartıyor. ama onların taraftarı bu kadar abartmıyor.
muslera zaman zaman yıllık 3.75 milyon euro kazanan bir kalecinin yememesi gereken goller yiyebiliyor, yada o parayı kazanan bir kalecinin yapması gereken ekstraları yapamayabiliyor. haklı olarak eleştiri geliyor.
ancak anlamadığınız bir nokta var. kimsenin muslera ile bir derdi yok. insanlar kafayı muslera'ya değil, sizin avrupa futbolundan bir haber şekilde muslera'yı yüceltmenize takmış durumda. yoksa zaman zaman kızsa da kimse derhal satılmalı falan demiyor. ama adam hatalı gol yiyor, yada uzun zamandır formsuz başlığa geliyorsun 2 sitemedeyim diye bir bakıyorsun, herkes övüyor. galatasaray'ın önüne koyan bile var. sanırsın
metin oktay başlığı.
daha önce de söylediğim gibi, para için galatasaray forması giyen adamlara çok fazla anlam yüklüyorsunuz beyler. tamam sevin de, sadece sevin yani. artık eski performansın yok gel sözleşmeni yıllık 2.5 milyon euro olarak revize edelim desen suratı taze gol yemiş muslera suratına dönecek bu adamın. bu gerçeği de hiç bir zaman göz ardı etmeyin anlam yüklerken.
