bir diğer efsanemiz olarak anacağımız kalecimiz, aslanımızdır. stoper gibi kalecidir. kaleci gibi kalecidir. 26 şubat 2014 galatasaray chelsea maçı'nda yaptığı o efsane hata çok büyük şeylere mal olabilirdi.
* belki şuan yenilginin yarattığı hüznü omuzlarımızda bir yük gibi taşıyor olabilirdik. ama kendisi yine bir kaleciden fazlasını yapmıştır. topun önünde zıplayıp, golü bir stoper gibi önleyip, kornere göndermiştir topu.
yediğimiz gol de pozisyonda hatasının olduğunu pek düşünmüyorum. tamam belki biraz erken çıkmış olabilir. yalnız gelen adamı hakan balta'nın karşılaması gerekirdi diye düşünüyorum. gelen adam da sanırım césar azpilicueta'ydı. tam hatırlayamıyorum. zaten gelen adamın bir önemi yok. her kim olursa olsun orda kaleye daha da yaklaşsaydı, gol atabilecek kapasite ve rahatlık pozisyonun genelinde vardı.
sene sonunda gidicek gibi hissediyorum. inanın gideceğini düşündükçe sanki damarlarımdaki kan pıhtılaşıyor. kendisini o kadar benimsemiş, o kadar sevmişim. evet hiçbir futbolcu satılmayacak diye bir şey yok belki.
** bu adam gittiğinde belki daha iyisi gelecektir. fakat şuan öyle bir kaleci yok piyasada. varsada gianluigi buffon, manuel neuer, ıker casillas gibi kaleciler. onların da gelmesi imkansız. türkiye'de bakacak olursak onur kıvrak, tolga zengin diyebiliriz. ama ne kadar bu adamın yerini tutarlar bilemem. kendisi velinimettir. gitmesini hiç istemediğimdir. efsanem diyebileceğimdir. ayrıca; muslera turgay şeren'le buluşsun.
not: işbu entry okul sırasında, sosyoloji dersinde, edebiyat defterinin arkasına yazılmıştır. aklıma 26 şubat 2014 galatasaray chelsea maçı'nın ertesi gününün sabahı gelip, sözlüğe girip yazamayacağımdan dolayı, çok unutkan biri olduğumdan aklımdan gitmesin diye kayda geçmişim. ulan gaaassaray, sen nelere kadirsin.