Kariyer Sonu76
geçen senelerde "avrupa liglerindeki kalifiye stoperler" diye bir liste oluşturduğumuz zaman, "stuttgart'taki meira'yı" puyol, terry, nesta gibi isimlerin yer aldığı ilk paragraftan hemen sonraki paragrafa ilk sıradan yazardık. menejerlik oyunlarında premier lig ekipleri paylaşamazdı. izlerken güven verici olduğunu gözünüze sokardı.
kendisinin resmi imzasını gördüğüm an yaşadığım "budur !" hissiyatını, o sıradaki güven şarjını, açık olmak gerekirse mumla aramaktayım şu an.
performansı çok mu kötü, hayır. türkiye ligleri için yeterli mi, evet. song ya da tomas'ı aratmıyor, ona da evet. ama ben çok daha fazlasını beklemiştim.
her maçta, çok sırıtırcasına bir adam kaçırması, markaj kaybetmesi, zamanlama hatası, 1-2 olması gerekirken 7-8'e ulaşan pas hatası adedi, boyuna ve fiziğine rağmen duran topları savunurken yapamadığı katkı gibi faktörler var.
tabii ki hiçbir maçı meira yüzünden kaybetmedik. tabii ki katkıları yeterli kabul edilebilecek düzeyde. ama ben meira'nın hala gerçek performansının uzağında olduğunu adım gibi biliyorum. samimi ve çalışkan olduğuna da eminim. ama bir sorun var. meira nerden baksan yüzde 60-70 kapasitesiyle oynuyor.
"kazma stoper" zihniyetine bağımlılılaştırılmış veri tabanımız, bu yüzde 60-70'i yeterli olarak algılıyor malesef. bir gün yabancı, hatta alman liginden bir hocanın "meira'nın elinizde olduğundan haberiniz yok galiba" şeklinde bir ayarına maruz kalacağız, bundan korkuyorum.
fernando meira'nın bir problemi var; ya hocayla futbol elektriği anlamında, ya taktik anlayıştaki bir yetersizlikle, ya da kişisel. çözülürse, bırakın yediklerimizin azalmasını, atacağımız gollerin de artacağından eminim. takımın hucum hattına ivmelenmesinde alabileceği aktif roller, kapanan rakipler karşısında ikinci stoper olarak durma zorunluluğu yerine part-time stoper , part-time mehmet topal olup, orta göbekten boşa çıkan ekstra adamımızın ateş hattına eklenmesiyle yaratılacak avantajlar gibi sıralayabiliriz.
lütfen birileri üzerine eğilsin. çok büyük bir futbol değeri, performans anlamında, tabir-i caizse "üçe beşe bakmadan" oynuyor.
kendisinin resmi imzasını gördüğüm an yaşadığım "budur !" hissiyatını, o sıradaki güven şarjını, açık olmak gerekirse mumla aramaktayım şu an.
performansı çok mu kötü, hayır. türkiye ligleri için yeterli mi, evet. song ya da tomas'ı aratmıyor, ona da evet. ama ben çok daha fazlasını beklemiştim.
her maçta, çok sırıtırcasına bir adam kaçırması, markaj kaybetmesi, zamanlama hatası, 1-2 olması gerekirken 7-8'e ulaşan pas hatası adedi, boyuna ve fiziğine rağmen duran topları savunurken yapamadığı katkı gibi faktörler var.
tabii ki hiçbir maçı meira yüzünden kaybetmedik. tabii ki katkıları yeterli kabul edilebilecek düzeyde. ama ben meira'nın hala gerçek performansının uzağında olduğunu adım gibi biliyorum. samimi ve çalışkan olduğuna da eminim. ama bir sorun var. meira nerden baksan yüzde 60-70 kapasitesiyle oynuyor.
"kazma stoper" zihniyetine bağımlılılaştırılmış veri tabanımız, bu yüzde 60-70'i yeterli olarak algılıyor malesef. bir gün yabancı, hatta alman liginden bir hocanın "meira'nın elinizde olduğundan haberiniz yok galiba" şeklinde bir ayarına maruz kalacağız, bundan korkuyorum.
fernando meira'nın bir problemi var; ya hocayla futbol elektriği anlamında, ya taktik anlayıştaki bir yetersizlikle, ya da kişisel. çözülürse, bırakın yediklerimizin azalmasını, atacağımız gollerin de artacağından eminim. takımın hucum hattına ivmelenmesinde alabileceği aktif roller, kapanan rakipler karşısında ikinci stoper olarak durma zorunluluğu yerine part-time stoper , part-time mehmet topal olup, orta göbekten boşa çıkan ekstra adamımızın ateş hattına eklenmesiyle yaratılacak avantajlar gibi sıralayabiliriz.
lütfen birileri üzerine eğilsin. çok büyük bir futbol değeri, performans anlamında, tabir-i caizse "üçe beşe bakmadan" oynuyor.
