galatasaray'ı sevmek fenerbahçe'den nefret etmek olmadığından dolayı içinde sevgi değil fakat saygı bulundurması gereken taraftar.
16
olsa olsa kamera şakasıdır. diğer takımın içinde luganolar, volkanlar, azizler, emreler olduğu ve hep olacağı için saygı falan bulundurulmasına da gerek yoktur, ayrıca onlardan nefret etmek için illa ki galatasaraylı olmaya da gerek yoktur. (bkz: anadolu takımlarındaki fenerbahçe nefreti)
17
gerçekten galatasaraylı değildir.
18
tek gecelik ilişkileri seven taraftardır. başka bir acıklaması olamaz.*
19
"sevebilenin" kelimesinin yerine başka bir kelime gelirse olabilecek olandır.
20
kötülemek isterken övme gafletinde bulunan taraftarın arkadaşıdır bu taraftar. sevmenin karşıtı nefret etmeyse fark etmez. ikisi de son derece güçlü duygulardır. ve remi zorlarlar. önemli olan fenerbahçe'nin galatasaray ayarında olmadığını kabul edip hastalıklı bir hissiyat içine girmemektir. bizler zaten en büyüğüz, kendimizi fenerbahçe dolayımından tanımlamak gibi bir anlayışımız olamaz. fenerbahçe kendisini öyle tanımlayabilir, bu mümkündür. galatasaray'ın elde ettiği başarılara uzanamadıkça da galatasaray'a sevgi-nefret düalitesinden bakabilir. bizim bu tarz çoluk çocuğa sorulan "anneni mi çok seviyorsun babanı mı" gibi yaklaşım ve davranışlarla işimiz olamaz. aksi takdirde görece bağımsız değişken olduğu halde kendini başka bir değişkenle tanımlayıp bağımlı değişken derekesine indirmekten farksız olurdu bu.
sevmekten çok kin beslemeyen desek daha mantıklı geliyor bana.
23
fatmagüllere acıyıp, onları seven yufka yürekli, babacan taraftar şeklidir.
24
trabzonu, beşiktaş' ı, ya da başka bir takımı sevip onları avrupa ya da ulusal maçlarda destekleyen taraftarla aynı taraftardır. gerçek galatasaraylı sadece kendi takımını tutar, rakip ayırt etmeksizin hiç bir rakip takıma sempati beslemez.
25
böyle bir midesizlik var mı gerçekten diye merak ettiren taraftardır ama bence galatasaraylı değildir.