1
bugün okuduğum tarihi bir olayda tekrar şahit olduğum olay.
ancak bu olayı özel yapan, fenerbahçe'nin daha kuruluş yıllarından itibaren "çirkef" olduğu gerçeğini bizlere göstermesi...
dikkatle okuduğunuzda hem gülecek, hem de günümüz fenerbahçe'sinin psikolojisini daha iyi kavrayabileceksiniz, buyrun:
"kurulan ligin ilk sezonu olan 1904-05 sezonuna ingiliz takımları imogene, cadi keuy ve moda ile rum takımı elpis katıldı. imogene'nin şampiyon olduğu sezon şilt henüz istanbul'a getirilmediğinden, imogene'in ismi şiltte yer alan kalplerin üstüne kazınamadı.[3]bu yüzden ilk sezonu, deneme sezonu olarak da kabul edilmektedir.[3]
1905-06 sezonunda, bir önceki sezondaki dört takım mücadele etti. bir önceki sezon gibi papazın çayırı'nda oynanan sezonu cadi-keuy şampiyon olarak bitirdi. bu sayede şilde ismini yazdıran ilk kulüp cadi-keuy oldu.[4] ertesi sezon bu dört takıma ek olarak lige dahil olangalatasaray, herhangi bir futbol liginde mücadele eden ilk türk takımı oldu.[4] tek devreli olarak yapılan sezonu cadi-keuy, ikinci kez şampiyon olarak tamamlayarak şilde ikinci kez ismini kazıdı.[4] dördüncü sezonda ise moda, ilk ve tek şampiyonluğunu kazandı. fakat cadi-keuy; lig tertip edilmeye başlanmadan belirlenen kurallar çerçevesinde, bir sezon boyunca elinde bulundurduğu şildi moda takımına vermeyi reddetti.[5] bu sebeple moda'nın ismi üçüncü gümüş kalbe kazınamadı.[5]
ii. meşrutiyet'in ilân edilmesinden birkaç ay sonra başlayan 1908-09 sezonunda tüm maçlarını kazanarak şampiyonluk ipini göğüsleyen galatasaray, lig şampiyonluğunu kazanan ilk türk takımı oldu.[5] geçen sezon şilde el koyan cadi-keuy, bu sezonun sonunda şildi galatasaray'a teslim etti.[5] galatasaray ise kendi ismiyle birlikte moda'nın da ismini şilde kazıdı.[5] öte yandan bu sezonda galatasaray ile cadi-keuy arasında oynanan maçta union club, maçı kazanan taraf için union club kupası isimli bir kupa da hazırlattı.[5] 31 ocak 1909'daki maçı 4-0 kazanan galatasaray, bu kupanın da sahibi oldu.[5] bu kupa, galatasaray spor kulübü'nün herhangi bir spor dalında kazandığı ilk kupa olarak tarihe geçti.[5]
1909-10 sezonunda, lide ikinci türk takımı olarak fenerbahçe katıldı. diğer taraftan rumlar tarafından kurulan strugglers ile geçen sezona katılmayan elpis bu sezon ligdeki yerini alırken; şimdiye kadarki tüm sezonlarda yer alan imogene kulübü kapatıldı.[6] sezonu galatasaray şampiyonlukla tamamlarken, 9 ocak 1909 tarihinde fenerbahçe ile galatasaray arasındaki ilk resmî maç oynandı.[6]şampiyonluk için verilen kupa ise, galatasaray oyuncularından raşit bey tarafından kaybedildi.[6] bir sonraki sezonda elpis ve moda takımları yer almazken; galatasaray'dan ayrılan oyuncular tarafından kurulan ve bazı kaynaklara göre galatasaray kulübü'nün ikinci takımı olarak gösterilen progres dahil oldu.[7] bu sezonda tekrardan şampiyonluğa ulaşan galatasaray, üçüncü kez bu sevinci yaşadı.
1911-12 sezonunda lige, kapatılan elpis ve moda kulüplerinin oyuncuların kurduğu rumblers katıldı. bu kulübün verdiği destekle fenerbahçe, iki sayfalık bir bildiri yayımladı.[8] bildiriye göre aynı kulübün iki farklı takımı lige katılamayacak ve sert oyunundan dolayı galatasaray oyuncusu adnan ibrahim * bir sezonluğuna ligden uzaklaştırılacaktı.[8] bu şartları kabul etmeyen galatasaray, ligden çekilme kararı aldı. fenerbahçe sezonu şampiyonlukla sonlandırdı ve ismini şilde kazımak için galatasaray'dan istedi.[8] fakat galatasaraylı bazı yöneticiler fenerbahçe'nin haksız yere şampiyonluk elde ettiği ve bu şampiyonluğu hak etmediği gerekçeleriyle bu duruma karşı çıktı.[8]en nihayetinde şildin sahibi olan fenerbahçe, ismini ilk kez şilde kazıdı. 1912-13 sezonu başlarında ise i. balkan savaşı'nın başlamasıyla maçlar yarım kaldı. buna rağmen şildin son sahibi fenerbahçe, ikinci kez ismini gümüş kalplerden birinin üstüne kazıdı.[9]
savaşın sona ermesinin ardından düzenlenen 1913-14 sezonunda cadi-keuy ligden çekilirken, istanbul telefon şirketi'nde çalışan ingilizlerin oluşturduğu telefoncular adlı takım lige katılsa da bu takım ligin ikinci yarısındaki maçlara çıkmadı. sezon şampiyonu fenerbahçe olurken, ismini üçüncü kez şilde kazıdı.[9] öte yandan sezon ortalarında progres takımı isim değişikliğine gitti ve altınordu adını aldı. ertesi sezon ise tüm yabancı takımlar kapanmasıyla birlikte diğer türk takımları da lige katılmak istedi.[9]
diğerlerine göre güçlü takımlar olan galatasaray, fenerbahçe, altınordu, anadolu ve anadolu hisarı idman yurdu kulüplerinin katılımıyla istanbul futbol birliği ligi adı altında bir lig düzenlenmeye başlandı.[10] başta, kadrosunun zayıflığı sebebiyle lige katılamayacağını belirten ve yerine süleymaniye'nin lige dahil edildiği fenerbahçe; sezon ortalarına doğru katılmak istedi.[10] fakat diğer kulüpler buna karşı çıktı. bunun üzerine ekip; türk idman ocağı, darüşşafaka, hilâl ve darülmuallimin gibi görece daha zayıf takımların mücadele ettiği istanbul futbol şampiyonluğu ligi'ne katıldı.[10]
bu ligde şampiyonluğu fenerbahçe, diğerinde ise galatasaray elde etti. bu sayede 1914-15 sezonunda istanbul'un iki şampiyonu olmuş oldu.[10] galatasaray; kendi liginin, önceden düzenlenen liglerin devamı niteliğinde olduğunu ve şilde kendi isminin kazınması gerektiğini belirterek, fenerbahçe'de bulunan şildi almak istedi.[10] kulübün şildi vermemesi üzerine galatasaray başkanı ali sami yen, rakip takıma gönderdiği mektupla iki takım arasında bir maç yapılmasını ve kazananın gerçek şampiyon olarak kabul edilmesini teklif etti.[10] fakat bu teklifi reddeden fenerbahçe, şilde dördüncü kez ismini kazıdı.[11]
bu sayede şildin üzerinde dört fenerbahçe, üç galatasaray, iki cadi-keuy, bir de moda kulüplerinin ismi yazılı oldu. bu bağlamda şilt fenerbahçe'de kaldı ve kulübün müzesinde sergilenmeye başlandı.[11]"
ancak bu olayı özel yapan, fenerbahçe'nin daha kuruluş yıllarından itibaren "çirkef" olduğu gerçeğini bizlere göstermesi...
dikkatle okuduğunuzda hem gülecek, hem de günümüz fenerbahçe'sinin psikolojisini daha iyi kavrayabileceksiniz, buyrun:
"kurulan ligin ilk sezonu olan 1904-05 sezonuna ingiliz takımları imogene, cadi keuy ve moda ile rum takımı elpis katıldı. imogene'nin şampiyon olduğu sezon şilt henüz istanbul'a getirilmediğinden, imogene'in ismi şiltte yer alan kalplerin üstüne kazınamadı.[3]bu yüzden ilk sezonu, deneme sezonu olarak da kabul edilmektedir.[3]
1905-06 sezonunda, bir önceki sezondaki dört takım mücadele etti. bir önceki sezon gibi papazın çayırı'nda oynanan sezonu cadi-keuy şampiyon olarak bitirdi. bu sayede şilde ismini yazdıran ilk kulüp cadi-keuy oldu.[4] ertesi sezon bu dört takıma ek olarak lige dahil olangalatasaray, herhangi bir futbol liginde mücadele eden ilk türk takımı oldu.[4] tek devreli olarak yapılan sezonu cadi-keuy, ikinci kez şampiyon olarak tamamlayarak şilde ikinci kez ismini kazıdı.[4] dördüncü sezonda ise moda, ilk ve tek şampiyonluğunu kazandı. fakat cadi-keuy; lig tertip edilmeye başlanmadan belirlenen kurallar çerçevesinde, bir sezon boyunca elinde bulundurduğu şildi moda takımına vermeyi reddetti.[5] bu sebeple moda'nın ismi üçüncü gümüş kalbe kazınamadı.[5]
ii. meşrutiyet'in ilân edilmesinden birkaç ay sonra başlayan 1908-09 sezonunda tüm maçlarını kazanarak şampiyonluk ipini göğüsleyen galatasaray, lig şampiyonluğunu kazanan ilk türk takımı oldu.[5] geçen sezon şilde el koyan cadi-keuy, bu sezonun sonunda şildi galatasaray'a teslim etti.[5] galatasaray ise kendi ismiyle birlikte moda'nın da ismini şilde kazıdı.[5] öte yandan bu sezonda galatasaray ile cadi-keuy arasında oynanan maçta union club, maçı kazanan taraf için union club kupası isimli bir kupa da hazırlattı.[5] 31 ocak 1909'daki maçı 4-0 kazanan galatasaray, bu kupanın da sahibi oldu.[5] bu kupa, galatasaray spor kulübü'nün herhangi bir spor dalında kazandığı ilk kupa olarak tarihe geçti.[5]
1909-10 sezonunda, lide ikinci türk takımı olarak fenerbahçe katıldı. diğer taraftan rumlar tarafından kurulan strugglers ile geçen sezona katılmayan elpis bu sezon ligdeki yerini alırken; şimdiye kadarki tüm sezonlarda yer alan imogene kulübü kapatıldı.[6] sezonu galatasaray şampiyonlukla tamamlarken, 9 ocak 1909 tarihinde fenerbahçe ile galatasaray arasındaki ilk resmî maç oynandı.[6]şampiyonluk için verilen kupa ise, galatasaray oyuncularından raşit bey tarafından kaybedildi.[6] bir sonraki sezonda elpis ve moda takımları yer almazken; galatasaray'dan ayrılan oyuncular tarafından kurulan ve bazı kaynaklara göre galatasaray kulübü'nün ikinci takımı olarak gösterilen progres dahil oldu.[7] bu sezonda tekrardan şampiyonluğa ulaşan galatasaray, üçüncü kez bu sevinci yaşadı.
1911-12 sezonunda lige, kapatılan elpis ve moda kulüplerinin oyuncuların kurduğu rumblers katıldı. bu kulübün verdiği destekle fenerbahçe, iki sayfalık bir bildiri yayımladı.[8] bildiriye göre aynı kulübün iki farklı takımı lige katılamayacak ve sert oyunundan dolayı galatasaray oyuncusu adnan ibrahim * bir sezonluğuna ligden uzaklaştırılacaktı.[8] bu şartları kabul etmeyen galatasaray, ligden çekilme kararı aldı. fenerbahçe sezonu şampiyonlukla sonlandırdı ve ismini şilde kazımak için galatasaray'dan istedi.[8] fakat galatasaraylı bazı yöneticiler fenerbahçe'nin haksız yere şampiyonluk elde ettiği ve bu şampiyonluğu hak etmediği gerekçeleriyle bu duruma karşı çıktı.[8]en nihayetinde şildin sahibi olan fenerbahçe, ismini ilk kez şilde kazıdı. 1912-13 sezonu başlarında ise i. balkan savaşı'nın başlamasıyla maçlar yarım kaldı. buna rağmen şildin son sahibi fenerbahçe, ikinci kez ismini gümüş kalplerden birinin üstüne kazıdı.[9]
savaşın sona ermesinin ardından düzenlenen 1913-14 sezonunda cadi-keuy ligden çekilirken, istanbul telefon şirketi'nde çalışan ingilizlerin oluşturduğu telefoncular adlı takım lige katılsa da bu takım ligin ikinci yarısındaki maçlara çıkmadı. sezon şampiyonu fenerbahçe olurken, ismini üçüncü kez şilde kazıdı.[9] öte yandan sezon ortalarında progres takımı isim değişikliğine gitti ve altınordu adını aldı. ertesi sezon ise tüm yabancı takımlar kapanmasıyla birlikte diğer türk takımları da lige katılmak istedi.[9]
diğerlerine göre güçlü takımlar olan galatasaray, fenerbahçe, altınordu, anadolu ve anadolu hisarı idman yurdu kulüplerinin katılımıyla istanbul futbol birliği ligi adı altında bir lig düzenlenmeye başlandı.[10] başta, kadrosunun zayıflığı sebebiyle lige katılamayacağını belirten ve yerine süleymaniye'nin lige dahil edildiği fenerbahçe; sezon ortalarına doğru katılmak istedi.[10] fakat diğer kulüpler buna karşı çıktı. bunun üzerine ekip; türk idman ocağı, darüşşafaka, hilâl ve darülmuallimin gibi görece daha zayıf takımların mücadele ettiği istanbul futbol şampiyonluğu ligi'ne katıldı.[10]
bu ligde şampiyonluğu fenerbahçe, diğerinde ise galatasaray elde etti. bu sayede 1914-15 sezonunda istanbul'un iki şampiyonu olmuş oldu.[10] galatasaray; kendi liginin, önceden düzenlenen liglerin devamı niteliğinde olduğunu ve şilde kendi isminin kazınması gerektiğini belirterek, fenerbahçe'de bulunan şildi almak istedi.[10] kulübün şildi vermemesi üzerine galatasaray başkanı ali sami yen, rakip takıma gönderdiği mektupla iki takım arasında bir maç yapılmasını ve kazananın gerçek şampiyon olarak kabul edilmesini teklif etti.[10] fakat bu teklifi reddeden fenerbahçe, şilde dördüncü kez ismini kazıdı.[11]
bu sayede şildin üzerinde dört fenerbahçe, üç galatasaray, iki cadi-keuy, bir de moda kulüplerinin ismi yazılı oldu. bu bağlamda şilt fenerbahçe'de kaldı ve kulübün müzesinde sergilenmeye başlandı.[11]"