1
sadece taraftar bazında değil, yönetimsel bazda da artık gerçekleştirmemiz gereken eylemdir. ''ebedi dostluk, kardeşlik'' gibi sadece romantiklerin inandığı içi boş söylemler artık bitmeli. maç öncesi yemek falan olmamalı, tebrik ve başarı dilekleri iletilmemeli. kim inanıyor allah aşkına bunlara? tüm bu fair-play ruhu içeren açıklamalar, yapılan organizasyonlar ne kadar gerçekçi? iki camia da sevmiyor işte birbirini. yapılan her şey, klişeden öteye geçemiyor.
aynı şeyi bayern, dortmund için yaptı. münih'in ceo'su rummenigge çıktı; ''bayern münih'in artık barış zirvelerine ve buluşmalarına ihtiyacı yok. bundan sonra maç önceleri yemek olmayacak. karşılıklı var olmayan saygıyı sahnelemeye gerek yok. her zaman sevişmek zorunda değiliz. böylesi daha samimi ve gerçekçi." dedi ve aslında dortmund ile aralarında olmayan dostluğu bitirdi. heh işte, olay budur.
yok efendim şöyle tepki alırız, böyle tepki alırız falan hiç düşünmeden bu adımı atmalıyız. şikeciler, şikecilerin medyası ve bunların baronları bizi eleştirse ne olur? ne kaybederiz? futbol romantikleri çıkıp bik bik ötseler, ''bu yapılan tarihi bir hata'' deseler ne olur? sevmiyoruz işte kardeşim. yönetiminden tut da, taraftarına kadar iki taraf da birbirinden haz etmiyor. bu oyunu oynamaya niye devam edelim artık? birbirleri hakkında bırakın camiaları, kendilerinin bile inanmadıkları açıklamalar yapan yöneticiler, iki gün sonra o güzel, içinden adeta fair-play ruhu fışkıran sözler söyledikleri kişilerle papaz oluyorlar. neredeyse, birbirlerine ana avrat sövecek kıvama geliyorlar.
fazla uzatmanın anlamı da yok aslında. işte tüm bu saçmalıklar ve klişeler artık son bulmalı. metin oktay'dan, can bartu'dan örnek vererek olmuyor bu işler. devir onların devri değil. bu dönemdeki yöneticilerin vs. böylesine değerli isimleri kendi sahte dostluklarına meze yapmaları bile utanç verici aslında ama neyse. o, bu başlığın konusu değil.
aynı şeyi bayern, dortmund için yaptı. münih'in ceo'su rummenigge çıktı; ''bayern münih'in artık barış zirvelerine ve buluşmalarına ihtiyacı yok. bundan sonra maç önceleri yemek olmayacak. karşılıklı var olmayan saygıyı sahnelemeye gerek yok. her zaman sevişmek zorunda değiliz. böylesi daha samimi ve gerçekçi." dedi ve aslında dortmund ile aralarında olmayan dostluğu bitirdi. heh işte, olay budur.
yok efendim şöyle tepki alırız, böyle tepki alırız falan hiç düşünmeden bu adımı atmalıyız. şikeciler, şikecilerin medyası ve bunların baronları bizi eleştirse ne olur? ne kaybederiz? futbol romantikleri çıkıp bik bik ötseler, ''bu yapılan tarihi bir hata'' deseler ne olur? sevmiyoruz işte kardeşim. yönetiminden tut da, taraftarına kadar iki taraf da birbirinden haz etmiyor. bu oyunu oynamaya niye devam edelim artık? birbirleri hakkında bırakın camiaları, kendilerinin bile inanmadıkları açıklamalar yapan yöneticiler, iki gün sonra o güzel, içinden adeta fair-play ruhu fışkıran sözler söyledikleri kişilerle papaz oluyorlar. neredeyse, birbirlerine ana avrat sövecek kıvama geliyorlar.
fazla uzatmanın anlamı da yok aslında. işte tüm bu saçmalıklar ve klişeler artık son bulmalı. metin oktay'dan, can bartu'dan örnek vererek olmuyor bu işler. devir onların devri değil. bu dönemdeki yöneticilerin vs. böylesine değerli isimleri kendi sahte dostluklarına meze yapmaları bile utanç verici aslında ama neyse. o, bu başlığın konusu değil.