hakem, kayrılma, şu, bu onlara sonra değineceğim ama önce taktiksel olarak bir kaç şey söylemek istiyorum.
(bkz:
17 ekim 2022 ankaragücü fenerbahçe maçı) nda bizim oynadığımız (bkz:
15 ekim 2022 kayserispor galatasaray maçı) ndan farklı oynamış takımdır. taktiksel açıdan değerlendirecek isek bizim oynadığımızdan hep farklı oynayan takımdır genel olarak.
geride 3 lü stoper, kenar ikilide hızlı ve tempolu iki kanat bek, ilerde ön alan presine uygun çift forvet ve ortada üçlü ortasaha. kısaca 3-1-4-2. teknik kapasiteleri, pas kaliteleri çok mu yüksek? ligde ilk 5-6 seviyelerinde kendine ortalama bir yer bulur. ön alan presi ile rakip defansı hataya zorlama isteği hep var. orta sahada kazanılan toplarda da rakip kaleye en hızlı şekilde inmek istiyorlar. savunma pozisyonuna geçince de 3 stoper iki bekle 5li dizilim oluşturuyorlar.
bunları neden yazıyorum? galatasaray futbol takımından teknik ve atletik kapasite olarak asla üst düzeyde olduğunu düşünmüyorum. sadece ne oynamak istediğini biliyorlar, buna uygun futbolcu ve dizilim kullanıyorlar, bu şekilde de sonuca gidiyorlar. pozisyondaki roller belli, o pozisyonda oynayabilecek futbolcular belli. taktiksel olarak belli bir disiplini var.
şimdi bu dizilimi bizim kadromuza son oynadığımız kayseri maçı için ufak bir modifikasyonla uygulayalım.
muslera
nelsson-emin-abdülkerim
sacha boey-sergio-torreira-mitsjö-kerem
icardi-mertens
bu kadro o rolleri, görevleri yapamaz mı? elbette yapabilir.
dipnot: yanlış hatırlamıyorsam biz bu dizilimi en son (bkz:
1 ekim 2019 galatasaray psg maçı) nda seyretmiştik ve çok güzel uygulamıştık. bir daha da görmedim 3 senedir.
dikkat çekmek istediğim nokta şu; belli bir dizilim ya da şablon değil, önemli olan ne istediğini bilmek, taktiksel olarak rolleri oluşturabilmek ve o rollere uygun futbolcuları yerleştirebilmek. teknik kapasitesi yüksek futbolcudan ön alan presi istememek, atletik ama pas kalitesi yetersiz futbolcudan da oyun kurulumunu beklememek. mesela mertens'i kanada atarsanız ondan kanatta ileri-geri performans beklerseniz o sistem arıza verir, mata'yı sahaya sürüp ondan ön alan presi beklerseniz o sistem arıza verir.
hakem kısmına gelirsek, onun için de üç beş paragraf yazılır, özet geçmek gerekirse,
taktiksel açıdan belli bir sistemi yakalarsanız, her maçınızda da var sizin için dört gözle pozisyonları izlerse, acaba bu pozisyondan fener lehine ne çıkarabiliriz diye uğraşılırsa, rakiplerinizi de geri bırakmak için uğraşırlarsa başarılı olma ihtimaliniz daha da artmış demektir.
geçmiş yıllarda da bu hakem kayrılmaları fener lehine hep yapılıyordu, en kötü olduğu senelerde dahi yapılır, bu sefer daha çok dikkat çekmelerinin sebebi taktiksel açıdan daha iyi olmaları ve sonuca gitmeleridir.