spor otoriteleri tarafından şimdiden uzay takımı ilan edilmiştir.
aldıkları 16-17 futbolcunun limitlere takılıp takılmadığından bağımsız şunları söylemek istiyorum:
alıştıkları ilk 11'lerindeki iki bek oyuncularının
* yaşları 32 ve 35.
iki orta saha oyuncularının
* yaşları 33 ve 35.
kanat oyuncularından birinin
* yaşı 31
gol bulamadıkları zaman oyuna aldıkları forvetin
* yaşı da 35. yarın öbür gün perotti iyileşirse kesin ilk 11 oynayacak ve o da 32 yaşında. bu da demek oluyor ki, 1 ay sonra falan fenerbahçe sahaya çıktığında en az 6 kişinin yaşı 30+ olacak. zafer sarhoşluğundan dolayı farkında değiller ama ileri ki haftalarda inanılmaz derecede zorlanacaklardır. ligi bilen tecrübeli oyuncuları, ilk haftalarda fark yaratabilir ama takip eden haftalarda hem kondisyon hem de mental anlamda ciddi düşüşler yaşayacaklardır.
son oynadıkları trabzonspor maçında
* trabzonspor'un bekleri 21 ve 23 yaşlarındaydı. ikisi de kabul edersiniz ki tecrübesiz oyuncular. orta saha da vasat bir kamil ahmet çörekçi ve yanında da ilk 6 haftada 2 kırmızı kart gören 94'lü bir brezilyalı vardı. ileride 99'lu abdülkadir ve 95'li bir on numara vardı ve teknik direktörleri newton denen bir adamdı. bu saçma denebilecek kadro karşısında fenerbahçe ilk yarıda hiçbir şey yapamadı. sadece bu da değil, evlerinde oynadıkları hatayspor maçında
* rakip takım 9 kişi kalmasına rağmen pek bir varlık gösteremediler. yine içeride oynadıkları karagümrük maçında
* kalecileri altay'ın kurtardığı penaltıyla ayakta kaldılar. tecrübeli hücum oyuncularının katkısıyla da kötü oynadıkları maçlardan puanla ayrılmasını bildiler ama bu sürekli tekrar eden bir döngü olmayacak.
şu an onlar için kuşlar kelebekler uçuşuyor, her şey güllük gülistanlık ama ilk puan kaybında çatırdamalar başlayacak çünkü iyi giden bir süreçten sonra kötü bir dönemi yönetmesini bilmiyorlar. sürekli kötü giden bir süreci yönetmesini biliyorlar ama dediğim gibi iyi giden bir süreçten sonra kötü geçen haftalarda tökezleyecekler. adamların sportif direktörü emre belözoğlu, teknik kadroda volkan demirel ve sahada da caner erkin gibi bir adam var. yaşayacakları ilk puan kayıplarında bu ittifak grubu takım içinde huzur muzur bırakmaz. şu an erol bulut'la el ele yürüyor gibi görünebilirler ama kötü zamanlarda kim kimin kuyusunu kazacak zevkle izleyeceğiz.
emre belözoğlu devrim yapacak, ali koç borçları toparlayacak, erol bulut fırtınalar estirecek diyen bir sürü insan var, hatta sözlükte de sayıları az değil ama şu kadarını söyleyeyim, değil toparlanmak daha da dibe batacaklar. futbolcusundan teknik direktörüne; sportif direktörden, yönetime kadar birçok insan o takımda söz sahibi olmak istiyor. e herkes de söz sahibi olamaz ya. öyle bir abartıyorlar ki bu takımı sanki var ya b. münih seviyesinde oyunları var. o da yetmiyor altyapılarını emre b. sayesinde ajax gibi yapacaklar. yönetimleri de o kadar iyi ki, yarın öbür gün bankalardan borç almayacak, borç verecek.
ligde daha yeni 6 hafta bitti ve önümüzde tam 34 hafta var. yok puan rekorları kıracaklar, yok tarih yazacaklar falan hepsi boş iş. en çok bizim taraftarın da buna çanak tutmasına üzülüyorum. biz kötü oynayıp kazandığımız maçtan sonra bile deli gibi eleştiri yapıyoruz ama fenerbahçe'nin kötü oynayıp kazandığı maçtan sonra fenerbahçe'yi b. münih ilan ediyoruz. falcao berbat oynuyor ama samatta inanılmaz işler yapıyor diyorlar. aynı şekilde 34'lük falcao çok kötü ama 35'lik cisse çok yararlı şeklinde yazılarda var. sosa bizim transfer listemizde diyen duyumculara "gelmesin çok yaşlı" diyenler ise şimdi aynı sosa'yı maestro ilan ediyor. kondisyonları çok iyi, pelkas yeni messi, valencia tek başına bir takım gibi söylemler artık bize de zarar veriyor çünkü medya'da aynı şekilde onları övüyor ve yerme sırası geldiğinde de takımımıza saldırıyorlar.
sözün özü, bu takımı gözünüzde çok büyütmeyin çünkü raf ömürleri kısa olduğu için sezonu çöpe atma olasılıkları bir hayli yüksek. önümüzdeki haftalarda bunu çok daha belirgin bir şekilde göreceğimize inanıyorum.